bildirgec.org

kart hakkında tüm yazılar

Dual Telefon Çılgınlığı

sinnerxx | 25 February 2008 12:31

Çift Hatlı Telefonlar Hakkında Son zamanlarda ülkemizde bir çift hatlı (dual) telefon çılgınlığı yaşanıyor. Peşpeşe piyasaya giren onlarca firma dual telefon satarak para kazanmaya çalışıyor.

Fakat dual telefonlarda ne gibi eksiler var. Öncelikle dual telefonlar iki hattı aynı anda kullanabileceğimiz yeni nesil telefonlardan.İki telefon taşımaktan sıkılan, hangisini hangi cebine koyduğunu hatırlamayan kişilere hitap eden ve son dönemlerin en popiler telefonlarının başında gelen mobil cihazlar bunlar. İçerisinde bulunan radyo, mp3 çalar, 2mp kamera, hafıza kartı, hatta bazılarındaki Tv çift kamera gibi özellikler telefonları cazibe merkezi haline getiriyor.

31 Ocak son gün!

kalamara | 18 January 2008 18:11

31 Ocak Motorlu Taşıtlar Vergisinin son ödeme tarihi.
Siteye giriş yapanlara hatırlayma amaçlı yazdığım bu yazı umarım amacına ulaşır..
Bilindiği gibi ülkemizde yüzbinlerce insanımız kredi kartı borçlarından muzdarip durumda.İşin gerçeği bu borçluların %90’ı kendi hesabına uygun alışveriş yapmadaığı için borç batağına saplanmış durumda.
Amacım en azından herkesin 31 Ocak tarihinde yatması gereken MTV
motorlu taşıtlar vergisini herkesin cezaya girmeden ödemesi. (İsteyenler için MTV sorgulama linkini aşağıya ekliyorum.)Bu hem birey olarak bizim için avantaj sağlamakla kalmaz, hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz.
Naçizane uyarımın herkese ulaşması dileğ ile…

iriver p20

schizophrenia13 | 13 January 2008 09:38

iriver p20
iriver p20

iriver’ın ces 2008 yeniliklerinden birisi olan p20, dijital fotoğrafçılar için depolama aygıtı olma özelliği özellikle vurgulanan bir ürün. oled ekranı ve tek elle kontrol edilebilir yapısı firmanın öne çıkardığı diğer özellikleri. radyo, kayıt yeteneği, müzik ve video çalma becerisinin yanında genişleme yuvası, 120gb ve 160gb hdd seçenekleri mevcut olan ürün, ilk 4.1″ 16.7 milyon renkli amoled ekrana da sahip olma özelliğini taşıyor.

iriver p20
iriver p20

iriver volcano & e100

schizophrenia13 | 12 January 2008 11:31

iriver volcano
iriver volcano

iriver’ın ces 2008’de günışığına çıkan taşınabilir müzik çalıcısı volcano, küçük boyutları, oled ekranı, fm radyosu, kayıt yeteneği ve tabii ki mp3 çalma fonksiyonuyla dikkat çekiciydi. dahili hoparlör barındıran mp4 çalıcı abisi e100, 2,4″ lcd, video gösterme yetisine, flash oyunlara ve genişleme yuvasına sahip.

iriver e100
iriver e100

sandisk cruzer titanium plus

schizophrenia13 | 03 January 2008 12:29

sandisk cruzer titanium plus
sandisk cruzer titanium plus

sandisk’in çevrimiçi yedekleme destekli olarak tanıttığı ürünü cruzer titanium plus, bu özelliğini ürünle birlikte gelen 6 ay süreli ücretsiz çevrimiçi yedekleme alanı ile sağlıyor. 4gb boyutlu ürün aktardığınız bilgileri size özel hesabınıza aktararak her yerden ulaşmanıza olanak veriyor.

özel günlerde herkesi kutlamayı seviyorum !

nzright | 28 December 2007 18:04

Kar Küresi
Kar Küresi

sony ericsson yılbaşına sayılı günler kala; bizler için küçük bir hediye hazırlamış. Eniçten dileklerimizi kar küresi şeklinde göndererek sevdiklerimizi şaşırtmak için tasarlanan sitede; birçok öğeyle kendi kar kürenizi oluşturabilir; hatta isterseniz kendi fotoğrafınızı da ekleyerek daha da kişiselleştirebilirsiniz.

türkcell’in bayram zammı

sinnerxx | 25 December 2007 12:02

Ramazan Bayramı öncesinde beklediğimiz kontör zammı Kurban Bayramına kadar sarktı. Peki neden Türkcell zamlarını bayram öncesine getirmekte bu kadar ısrarlı.

Geçen sene Ramazan Bayramında yürürlüğe giren fiyatlar ile son zamdan sonra yürürlüğe giren fiyatlar arasında 100 kontorde 1,5 ytl tutarında bir artış var.

Kısacası en çok sms ve aramanın yapıldığı dini bayramlar Türkcell için çok karlı. Bildiğiniz üzere Vodafone ve Avea zamlarını değişik tarihlerde ve bayramla alakasız dönemlerde yapmışlardı. türkcell ise geleneği sürdürdü ve yine bayram döneminde zam yaptı.

Postcrossing

neandertal | 19 December 2007 21:02

Elektronik kartlar ve e-postalar da cok guzel ama hicbir sey gercek mektupların ve postakartlarının yerlerini tutmayacak gibi geliyor bana. Renkli kagitlar ve zarflar, el yazisi, icinden resim cikan mektuplar, bayram tebrik kartlari, yeni yil kartpostallari (ustunde kar ve noel baba olan piriltili kartlar).. Ben herzaman dostlarima kart, mektup atarim, bu bende bir tutkudur. Gordum ki yalniz degilmisim, dunyanin her kosesinde benim gibi gercek kart/mektup severler varmis, hatta bir site kurmuslar: postcrossing. Projenin sahibi bir Portekizli. Siteye girip kaydoluyorsunuz, adresinizi birakiyorsunuz, sonra bir adres talep ediyorsunuz, mail adresinize bir adres geliyor, yaninda da bir kart numarasi. O numarayi karta da yazarak karti sahibine yolluyorsunuz, kart sahibine ulasinca karsi taraf bu kodu siteye giriyor ve kartin ulastigi yer ve kisi sayfanizda yer aliyor. Ben ilk kartimi Finlandiya’ya gonderiyorum! 🙂 ek kaynak 1, 2.

akbil faciası (TANRI BENİ SEVİYOR, HATUNUMA RAĞMEN …)

sbaskentli | 11 December 2007 09:53

Günaydın dostlar ;Anlaşılan buraya otobüs anıları yazmaktan başka bir şey yazmaya fırsat bulamayacağım. Bu sabah sizlerle dün sabah başıma gelen ama başıma geldiğini ancak akşam anlayabildiğim bir olayı paylaşmak istiyorum.Sabah telaşe içerisinde evden çıkarken üzerime nakit almadım. Kartlar hatun kişide , benim akbil de boş. Hatun kişi rahatsız olduğu için tüm nakit – kart imkan ve olanaklarını ona terk eyleyerek onun şatafatlı sarı lacivert (bu arada ben de bir Galatasaraylıyım.) anahtarlığını alarak yola koyuldum.Anahtarlığı almaktaki ince nüans mı?
 Aşkım benim anahtarları al bende ki akbil dolu cümlesin de gizli …
Eh bütün imkanlar zati muhtereme seferber bırakılınca kendisi de bize bu kadarını lütfetti.
Neyse saadete geleyim. Durağa vardım. Kocaman körüklü bir otobüs. Bütün kapıları açmış yolcu alıyor.
Bir de ne görem bu bizim Kadıköy otobüsü…
Hemen en arka kapıdan yeşillendim ve kendime sağlam bir yer edindim. Gönüllü bir vatan evladı akbillerimizi topladı. Ve vatani görevlerini yerine getirmeleri için onları cephenin ön saflarına doğru sevk etti. Tam akbiller körük mevkiine geldiğinde karşı yönden gelen mavi kartlar ,öğrenci akbilleri vs akbil , kart çeşitleri ve para üstlerinden oluşan bir topluluk aynı kişinin elinde toplandı.
Garip şahsiyet bir anda iki taraftan birden gelen bu taarruz karşısında avel avel bakınmaya başladı. artık olan olmuşdu gidenlerle gelenler birbirine karışmıştı. Hangisi cepheden gelen gaziler hangisi yeni giden acemiler anlamak mümkün değildi.
Zaten daha fazla düşünmesine de gerek kalmadı. Şoför aniden yaptığı bir frenle bütün sorunu kökünden çözdü. Adamcağızın elinde ne var ne yoksa yere döküldü. Bu kadar karışıklıktan sonra adamda küplere bindi ve herkes kendi akbilini bir şekilde geri aldı. Tabi benim için pek sorun olmadı. Üstünde o gıcık renklerden oluşan bir anahtarlık olduğu için gayet itici bir şekilde sırıtıyordu diğerlerinin arasında.
Neyse biz bi şekilde akbilimize kavuştuk kavuştuk ama akbil şoföre kadar gidemeden bize geri gelmişti. Yani bir nevi vatan haini olmanın verdiği huzursuzluk işlemişti içime.Günlük telaşe derken akşam oldu. Hayatımın bir tanecik gülü ( bu satırları yazarken dört gözle yazdıklarımı okuyor. Anlayın işte ) yanımda iken akbil gişesine gittik ve akbillerimizi doldurduk.
İşte gerçek facia o zaman ortaya çıktı. Benim hatunun o çok sevgili renklerle donatılmış anahtarlığında ki dolu akbil aslında dolu değilmiş.
Bir an sabah otobüse binişim tekrar gözümün önüne geldi. Hiç yapmadığım bir şeyi yapmış ve arka kapıdan binmiştim.
Ya ön kapıdan binseydim…
Akbilin boş olduğunu bildiren iğrenç bir ses ….
Ben kıpkırmızı……
Cepte para yok…..
İn aşağı geri……Hadi bunda sadece şoföre rezil olurum. Daha fenası da var. Ya o boktan renkli anahtarlık bir şekilde en öne ulaşsaydı ve orda bir GS lı tarafından basıldığında boş sesini verseydi. Gelecek tepkiyi şu an bile kulaklarımda duyuyorum hala…..
—Hangi Fenerlininse bu boş söyleyin para göndersin….
Tabi bütün otobüs döner ve o fenerliyi arar..
O saatten sonra ya hatunumun çok sevdiği o anahtarlığı görmezden gelirdim.
Ya da……..
Ya da sını inanın bende bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Ve Tanrının beni sevdiğine bir kez daha inandım.
Üstelik Hatunuma rağmen…