bildirgec.org

karın ağrılı hakkında tüm yazılar

si NE! ma

sour | 18 January 2004 23:11

Akşam sularında sinemaya gidelim dedi bi arkadaş. Bende ok’ledikten sonra koyulduk yola. Bu arada başka bir arkadaşta avantadan katıldı bize. Sinemaya öyle böyle vardık. Arkadaşların kararsızlık sorunsalı yüzünden 2 kere biletleri değiştirmek zorunda kaldık. Arada biraz atıştırdık ve sigara içtik. Bu arada atıştırırken rastgelen otantik ve hesaplı olma amaçlı konmuş tuzlukları keşke koymasalardı. Çünkü tuzluklar işlenmemiş halde olan tuzu, ucunda bilek kuvvetlendirici alet gibi birşeyle sıkarak hem kırmaya hemde boşaltmaya yarıyor. E bizim insanımız rahatsız bir şekilde onunla oynayacak. Bizi bozacak şeyleri yurdum insanının eline vermemek gerek. Hikâyeye dönmek gerekirse film saati geldi ve bizde popcornla kolalarımızı alıp süzüldük salona. İyi güzel izledik filmiki ben kötü bulmadım o kadar. Tabi her öküzün benim bakış açımdan bakacak hâli yok. Bu donanımlı kişiliğimi şu an vakti ile yaptığım ukalalıklar ve burnu kalkıklığımla yaratmadık. Öküz hâl ve tavırları ile nası yaratsın. Neyse arada dışarı çıktık benim ayak felç. Maşallah narkoz versen böyle uyuşmazdı. Topallaya topallaya yürüyorum ve insanlar öyle bakıyor ki sanki “filme girerken bu yürüyordu; filmde kafa kola mı aldılar da biz film yerine onu izledik, sahneyi göremedik” der gibi bakışlarla. O yurdum insanı mallıklarının yarattığı sorunsalların toplanıp, İstiklâl Caddesi içinde patlayan bomba gibi efkarla bi sigara yakarak püfürttürdüm. Sonra “ulan bunun dahasıda var amına koyiyim” diyerek devamı izlemek için yerime geçtim. İkinci yarıyıda izledim. Bardağın dolu tarafına bakmak gerekirsede film ne kadar nötr olsada çevremdeki zat-ı kütüklerden iyiydi. Ordan eve yol aldım ve toz tutmamış klâvyemin tuşlarına hasret giderircesine kavuştum Allahıma bin şükredercesine.

ey zahid, şaraba eyle ihtiram

coder | 09 January 2004 09:11

dün gece hayatımda ilk defa bazı yasakları yasak olarak benimseyen saf iradeyi pekiştirmek için yasaklanan şeylerin fiziksel olarak da ne kadar boktan oldugunu deneyerek gördüm. ve dün gece gibi şu an da alkollüyüm. hafif bi baş döngüsü ve karman çorman bi mide durumu. ama hala Ömer Hayyam’ı anlamıyorum. sapıtmak için iyi içmek lazım sanırım. ama bitti. bi daha olmiicak. son peygamberin,insanların alkol ilişkileri hakkında zikrettiği lanetleri hatırladıkça midemin ağrısı artmakla beraber, az da olsa bi soru işaretinden kurtulmanın rahatlığı var. Damak tadından ziyade alışkanlıkların devama zorladıgını tahmin ediyorum. bitti herşey Doluca. yarın yok

bu kez basardim

kullanici-hafif | 09 January 2004 04:38

bisikleti iki eli birakip kullananmanin gururu ve ilk kez tahtaya kalkip siir okumanin heyecani ile yazdim sonunda. bin kere de sildim tabii.. cok yasa gunluk.

3d max, akıllı ol! bana monitörü kırdırtma!!

misa-hafif | 07 January 2004 02:54

nefret ettim şu monitörden, bana gösterdikleri için. iki saniyede olsun istediimi 5 saatte gösterdii için. sinirlendim mouseu kaldırdım pad e vurdum takıldıı için. sabırsızlıktan yarık açtım tam ortadan max i açarken geçen zamanları toplayıp ikiye böldüüm için. nedir senden çektiim benim ya?!? kıçı kırık sandal yapcak olsam bana cinnet geçirtirsin!?! karşında beklerken sigara yakar oldum, dertten ‘of’ çeke çeke komşu uyandırır oldum, dibine gire gire gözlük takar oldum. sana kızgınım çok ama çok da suçlu deilsin, farkındayım. seni ben bu hale soktum galiba… paraya kıyıp yeni şeyler almak lazım sanırım sen de ben de mutlu olalım die…

eski hafif sarı desene…

indianropetrick | 04 January 2004 14:43

sadece bu ülkede mi oluyor böyle yoksa başkalarında da var mı? daha rahat çalışayım diye aldığım adsl bağlantımın üstüne uçak düşüyor hem de mısır’da… şanssız bedevi çöl ve kutup ayısı kombinasyonu hep farklı şekillerde tazahür edip duruyor. tamam her an deli gibi işim olmuyor, hatta adsl sonrası ilk önemli işimdi bu. ve bugün yapmam gerekiyor ne tesadüf. hani görsel lazım alo goooogle diyorum, ses yok. eee bari gettyimages‘ten yardım alayım? kapı duvar.

aci cekerek ask

e_inman | 03 January 2004 17:15

aci cekerek asik olmak istiyorum
Nerdeyim, kiminleyim, nasilim, n’apiyorum bilmiyorum ama tek bildigim bir sey varsa oda mutsuzum.yillar oncesinde sorarlardi cocuga buyudugun zaman ne olmak istersin diye cevap hic degismez ve doktor olmak isterdim der…neden boyle bir sey istersin dediklerinde ben buyudugumde insanlarin acilarini biraz olsun dindirmek istiyorum derdi. aradan yillar gecti. İnsanlarin acisini dindirmek isteyen cocuk ne bilirdi caresi olmayan ve acisiyla bile ayri bir tat verecek bir seylerin oldugunu. ask’in oldugunu. O cocuk buyudu aci cekti, kendi (insanların acilarini dindirme) hayellerini kendisinin kiracagini nasil bilirdi.butun asklari hep mutlu baslamisti cocugun ama sonu hep husran. hata kimde belli olmaz zaten hatali da aranmaz ya! simdi ise o kadar mutlu baslayan asklar geride birtek sey birakiyordu.aci. ve cocuk dusundu buna bir son vermek istiyordu. Yasadigi her olayin arkasinda bir iz kalmasindan huzursuz ve mutsuz olmak istemiyordu. Cozumu ise cok uzaklarda ariyor ve sbahlara kadar aci cekerek asik olmak istiyorum diye haykiriyordu. Basini yastiga her koyusunda su sozler dokuluyordu dudaklarindan. Seni dusunmekten korkuyorum hayaline bile zarar vermemek icin, seni ozlemekten korkuyorum bir gun sensiz olurum diye.bu sozlerin ardindan birakiyor kendini uykunun kollarina hic bir kaygi, sikinti, uzuntu, dert olmasin diye, dua ediyor hic bir zaman uyanmasam diye. gecenin bitiminde kalktiginda buda bir ise yaramadi diyor. ruya dahi olsa burada da mutsuzluklar oldugunu anliyor ve yine basliyor tanriya isyan etmeye. aci cekerek asik olmak istiyorum, aci cekerek asik olmak istiyorum, aci cekerek asik olmak istiyorum…soranlara ise su cevabi veriyor ben yasadigim her aska mutlu basladim aciyla bitirdim belki buna aci cekerek baslarsam mutlu son olur. simdi ise bunu yapiyor aci cekerek ask yasiyor ve akli hep su cumleye takiliyor “karsiliksiz ask yanmis bir evin cepte kalan anahtari gibidir” ne guzel soylemis bunu soyleyen deyip atiyor kendini hayatin acimasiz kollarina yorgun bedeninin kil koklerinde bile aci oldugunu bilmesede bildigi bir sey var ki o bu zama kadar mutsuzdu bundan sonrada mutsuz olacak. ve her gunun bitisini su siirle kapatiyor kucuk bir koltukta.

Sevgilinizi paylaşır mısınız ?

indian | 02 January 2004 17:34

Bi süredir sevgilimin lezbiyen (ya da biseksüel) olup olmadığına takıldım. Acaba sevgilim öyleyse onu başka bi bayanla paylaşabilirmiyim diye düşünüyorum. Olabilir diyorum sonra olamaz diyorum. Ama bi erkekle asla paylaşmıyacağıma göre bi bayanla paylaşmak neden bir erkeğe göre olabilir gibi geliyor. Olmaması mı lazım. Sonra üç kişilik bir evgi olabilir mi. Acayip karıştım çözülemiyorum…

otbüs dediğiniz abiler

suphi | 25 December 2003 10:11

>yine sabah erkenden tut kampüsün yolunu çekilimi şimdi o otobüs kuyruğu.yokuşta arabanın motor sesi yanımdan geçen yaprak dökmüş ağaçlar.şair geliyor aklıma faruk fafiz ,orhan veli ve hayat ve yokuş herkesmi çıkmış bu yokuşu çıkmışta tek şikayet eden benmiyim bizimde süleyman efendi gibi adımızmı kalacak mezar taşında.bu karamsarlık nerden geldi bana sonra ümit düştü aklıma şair düştü “hayat dediğiniz abiler ne kadar gülebiliyorsak okadar” bu tezatlar içinde ben ,otobüs,ağaçlar,hayat.kafayı yemeden bırakmalı bunları .iki el bir baş içinmiş evet evet şimdi lazım bu bana .ve otobüs durdu aklımdaki ise sadece ekonomi vizesiydi.

white flag

dani-hafif | 19 December 2003 05:04

bugün, artik dün oldu, eski sevgilimle (ne kadar tezat iki kelime), hala sevdigim birisiyle görüstüm. mutlu ve mutsuzum birbirimizi hala sevdigimiz halde ironik bir sekilde beraber olamiyoruz. en kötü anlarimizda anlayis gösterecek bir tek digerimiz varken, birbirimize yaklasamiyoruz. mutluyum: O, mükemmele yakin birisi, beni anlayan, beni eglendiren, yaninda mutlu ve huzurlu oldugum birisi! O da benim icin ayni seyleri düsünüyor. O’nu tanimis oldugum icin cok mutluyum mutsuzum: Biz yapamiyoruz. su hayat denen, ironi dolu sakalar silsilesi, buldugum dogru insan icin hic dogru zaman yaratmayacak. gecen sene de bu siralar ayni seyleri yasiyorduk. bir sene gecti: aldigimiz mesafe 0… yapmam gereken O’nun varligini bilip bir yandan da unutmak. bulup kaybetmek, dogup ölmek gibi bir sey. kokusunu tekrar duymak zaten beni öldürdü

evlilik mevzuu

reddragon | 13 December 2003 13:07

güzin abla ya yazmış gibi oldum biraz ama idare edin işte.sevgilim var.bir kaç yıldır beraberiz.artık evlenmk lazım diye düşünüyorum.evde kalmama az kalmış zaten.doğru zaman geldi mi diye emin olamıyorum.aslında biraz biraz konuştuk ama olay netleşmiş değil. karın ağrısı yaratıyor bu olay bende.. bir tavsiye istiyorum , allah sevdiğinize bağışlasın abiler ablalar.. hadi bakayım..