bildirgec.org

karanlık gece hakkında tüm yazılar

Gün Biterken Gece Başlarken

Chat Noir 1 | 31 January 2011 15:19

Gece olup hava karardığında güneş dünyanın bir başka yerini aydınlatmaya gittiğinde farklı hissettiğinizi fark ettiniz mi? Güneşin batış anı zaten kendi içinde izlenesi bir sanat gösterisi. Güneş sarıdan turuncuya dönerken bulutların üstünde yer yer pembe ile morun ahenkle dans ettiği görsel bir şölen izletiyor bize. Turuncu bir ışık kütlesi halinde gözden kaybolmak üzereyken ise bazen belli belirsiz bir kızıllık.Bulutlarsa her an başka bir şekle bürünüyorlar sanki bizim için. Her gün güneş bizim için bu kadar güzel batıyor sanki. Sarı saçlarını toplayıp özlendiği yere gidiyor.Biraz da onları ısıtıyor,gülümsetiyor.

YALNIZ GECE ŞAHİT GİDİP GİTMEDİĞİME

maltoferfol | 28 March 2009 12:06


ERKEK:

Dur gitme! Köşe başı yalnızlıklarımı asma sokak lambalarına.
Gitme…
Üşüyen yüreğimi kaldırımlara serip gitme!
Dur, ha yıkıldı ha yıkılacak yalnızlığım
Hasretine koyup beni gitme!
Arkanda bir siluet bırakıp gitme!
KADIN:
Giden ben değilim:
Yaşanmışlıklar beni kaldırımlarla yalnızlığımı paylaşmaya mahkum eden!
Sigara dumanıdır gecenin karanlığını delip geçen.
ERKEK:
Şimdi ben, bu şehrin kaldırımlarına ağlasam özlemin durur mu?
KADIN:
Yüreğimin karanlığını sigaramın ateşi aydınlatmaz ,üşüyen bedenimi ısıtmaz.
ERKEK:
Söyle yaşanmışlıklar geri gelir mi ve sen olur
musun tekrar?
KADIN:
Gelmez…
Ben ben olamam tekrar!
ERKEK:
Şimdi seni sevdiğim çiçek adlarıyla anıyorum.
Saksıdaki begonya sana dargın, sana küskün.
Gidişin cehennemin yaşamdaki karşılığı oldu.
KADIN:
Sen gittin ya ne çayın tadı var ne de…
ERKEK:
Ne pazar gezmelerinin tadı var kalmamışlığında!
Ne izlenen sinemanın ne de o güzelim şiirlerin tadı kaldı.
Seninle hepsi gitti.
KADIN:
Ben gitmedim ve duygularımla sendeyim.
Çiçek kokularını bıraktım sana!
Çorak topraklarda yeşerdim yeniden sana.
Sarıp sarmalayan sarmaşık gibi seninle büyüdüm küçük dünyamda.
Şimdi seni bekliyorum çiçeklerimi açmak için
ERKEK:
Dur…
Şimdi kanarım ha…
KADIN:
Dikenlerim seni kanatmasın!
Kan sımsıcak…
ERKEK:
Hasretinin acısı taze!
Dur!
Söyletme sakın kanayan yüreğimi…
Dur:
Sen gittin kanadım!
KADIN:
Kanadım kırıldı kanadığın anda!
Gitmemeliydim…
ERKEK:
Gittin!
KADIN:
Bırakmamalıydın beni sensizliğe, terk etmemeliydin varlığımı!
ERKEK:
Beni öylece bırakıp gittin.
KADIN:
Gitmek istemedim , gitmedim!
ERKEK:
Dur! Sokak araları şimdi daha dar!
Üşüyorum…
Ellerinin sıcaklığı yok!
Silinmiş teninin kokusu ellerimden.
KADIN:
Ayak izlerimi bıraktım.
Tırnaklarımı geçirdim, soğuk gecelerde karanlığa saldırdım.
Aydınlığı verirsin diye bana.
ERKEK:
Olmadı, yapamadık!
Gittin…
KADIN:
Olmadı…
ERKEK:
Şimdi ben kendi yalnızlığıma sarılıyorum senin yokluğunda!
KADIN:
Yalnızlık yanıltmasın seni, benim varlığımdır sarıldığın.
Gitmedim:
Çiçek kokularıyla yanındayım!
Soğuk bedenine sarılan yeşillenmiş dallarım, seni öpen çiçeklerim açmış.
ERKEK:
Yok, bu bir hayal gecesidir şimdi!
Bir yaz günü rüyası…
Sokak lambaları söndü şimdi:
Sen gittin!
KADIN:
Gökkuşağı renkliliğindeydim fark etmedin… Ben gitmedim!
Yağan sağnak yağmurdan sonra çıkan gökkuşağıyım.
Her rengi barındırarak geldim, yalnızlığını kovmak için.
ERKEK:
Dolduramaz boşluğunu ne gökyüzü nede engin deryalar…
KADIN:
Gittin…
ERKEK:
Üşüyorum şimdi…
KADIN:
Dolacak, dolduracak coşmuş varlığım.
Isıtacak üşüyen bedenini!
Aydınlatacak yalnız karanlığını.
Gitmeyecek bu can senden önce!
Bitmeyecek bu gece…
Ve sokak lambaları aydınlatacak her geceyi
Dar sokaklar genişleyecek varlığımızla.
ERKEK:
Uyandırmalı beni bu gidişler…
KADIN:
Çıkmaz sokalar sana ulaştıracak beni.
Uyutmayacağım seni, gözlerimle gözlerine dalacağım.
ERKEK:
Şimdi sen yoksun bende, yokum çıkmaz sokakların sonunda ki karanlıkta!
KADIN:
Yok oluşlar yok!
ERKEK:
Var oluşlar anlamını yitirdi!
KADIN:
Var olmak için döneceğim sana.
ERKEK:
Gittin!
KADIN:
Gitmedim!
Gönderme beni:
Karanlık dar sokaklara.
ERKEK:
Yoktun ki!
KADIN:
Sensizliği içemem ben.
Atamam ayaklarımın altına, çiğneyip geçemem içimdeki seni.
ERKEK:
Bendeki sen var bende.
Gitmedim.
KADIN:
Bir de benim aciz yüreğime sor gitmelerin yorgunluğunu.
ERKEK:
Gittin!
Üşüyorum…
KADIN:
Dokun bana sıcaklığımı hissedeceksin.
Var olduğumu anlayacak, kanayan yaralarımı ve yaralarını hissedeceksin!
Kan sımsıcak…
Isıtacak bedenini.
ERKEK:
Git!
Beni seninle; ama sensiz dağ başı yalnızlıklarımla bırak git!
Yoktun…
KADIN:
Git!
Ne kadar soğuk üşüyorum!
Isıt beni, git deme!
ERKEK:
Üşümeme izin verme!
KADIN:
Vardım! Hissetmeliydin bendeki seni…
Ben seninle varım!
Dağlar anlamaz beni…
Seslenişim yankılanır, döner bana!
Git, git… gitme der bana!
ERKEK:
Var oluşlarım, yok oluşlarım…
Ben yoktum!
Gittin!
KADIN:
Gittim artık!
ERKEK:
Dur…
KADIN:
Sende ki ben yok ve bende ki sende yok!
ERKEK:
Gitme…

Dilek Yıldızı

Harbiyemutlu | 23 October 2007 15:46

Dilek Yıldızı

Karanlık bir gecede,
Başımı kaldırıp göğe,
Bir yıldız seçip kendime;
Yüreğimin özlemini,
Fısıldadım gizlice.
Dinleyip anlayınca;
Sana doğru kaydı yıldız.
Ben bir dilek tuttum,
Sen bir yıldız.