bildirgec.org

kalan hakkında tüm yazılar

Türkiye’nin İlk Facebook Sergisi

absnth | 21 February 2011 11:25

Ülker, Digital Youth işbirliği ile Caramio için geliştirdiği ‘Tadı Kalan Anlar‘ sergisi Türkiye’nin ilk Facebook sergisi olma özelliği ile ön plana çıkıyor.

Uygulamada sahada çekilen fotoğraflar ve Facebook üzerinden gönderilen fotoğraflar bir araya gelerek sergileniyor. Sergi sonunda yapılacak çekiliş ile katılımcılar Ipad, Playstation 3 ve Ipod Touch kazanma şansına sahip olacaklar.

“K”dan adam

witamin | 12 September 2010 15:55

Kanı : bu gördüğüm bir düştü,
Kandığım ne varsa sandığımmış meğer,
Kanıksanmış bir adam ,
Kan çanağı gözler,
Kansere dönüşmüş bir “yar”a,
Kanat çırpmak mümkün olsa,
Kanardım,kanmadım…

Kara düşlerden biriydi,
Kabus diyemeyeceğim kadar saygı duymuşum meğer,
Kapalı bir kapı,
Kaçak bir kadın,
Kaçı gösterdiği bilinmeyen bir saat…
Kadın olduğumu unutturmasaydın,
Kalırdım,kalamadım…

Kirli bir çift el idi,
Kimlere ait olduğu bu kadar önemliymiş meğer,
Kenetlenen parmaklar,
Kavuşan avuçlar,
Kendiliğinden düşen elim.
Kisvesine bürünmüş olmasaydı bir kalbin,
Kıyamazdım,kıydım…

Yıkılır bu kent…

mucizemsin | 26 April 2009 22:41

Hani Ahmet Telli diyor ya “gidersen yıkılır bu kent”. Sen gittin, bu kent yıkıldı, bir kadın yıkıldı, ben yıkıldım…hoşçakal öpücüğünden sonra arkanda gidişini izledim, en son karşı duvara yansıyan gölgeni gördüm, kapıyı sessizce kapadım…yaşlı gözlerle etrafı bulanık görüyordum, odaları dolaştım sanki birini yada birşeyi aradım. Mutfakta dün geceden yarım bıraktığın rakı bardağına dokundum, dudaklarının dokunduğu yerden bir yudum aldım. Duramadım evde hemen kendimi sokağa atıp yürümeye başladım, duraktan geçerken otobüs durdu önümde, bindim.nereye gideceğimi de bilmiyordum ki! Seyir halinde olan bir dolmuşun arkasında yazan yazı gözüme ilişti, “beklenen gün gelecekse, çekilen çile kutsaldır”, önce dudağımda bir gülümseme oluştu. Beklenen gün neydi? Senin gelmen mi?yoksa hiç gitmemen mi? Bu çektiğim neydi? acı mı? çile mi? Bütün bunlar sen geldiğinde mi kutsal olacaktı? Otobüsten indim, bu sefer metroya bindim. Neyden kaçıyordum? Senden mi? Düşüncelerimden mi? Peki uzaklaşabiliyor muydum? Hayır. Uzaklaştığım tek şey evdi. Karanlığın içine doğru gitmek beni çok boğmuştu, tren durunca indim. Şehreküstü’de inmişim. Ben bu şehre zaten küskünüm ki!

şoparkahir (1)

Harlemsaray | 03 November 2008 14:39

Bizim mahallede homo sapiyenslerden beri gelişmemiş bir Kahir ağabey yaşar. Küçücük çirkin kara sarı suratı, yere yakın götü ile nereden bakarsanız bakın müptezel bir tip işte… Manavın , bakkalın arasından baş önde geçer. Kahvenin önüne gelince havayı ciğerlerine öyle bir çeker ki, görenler kendini sadece kadından kadına koşan bir fuhuş vagabonduna benzetsin ister.Tüm mahalle ona “şoparkahir” der .Düğünlerde klarnet çalarak geçinir. Kubara tövbe ettiğinden beri sigara içmeyi arttıran şoparkahir geceleri uyurken ciğerlerinin küm kümünden uygun pozisyonu bulamaz, şekilden şekile girer. İyice uykusu kaçanda da günahları yaralarını kanatir. Nihayetinde kalkar kusar ve balkona çıkıp ,
-olm şoparkahir; sigara içen ölecek, içmeyen ölmeyecekmi lannn! diye sigara yakar. Mahalleyi ve balkonda oturanları süzerek, sigarasından körükle çeker. Artık sigara içmekten elleri dişleri şapsarı olmuş, derisi nikotin rengiyle yeşilimtrak hale gelmiştir.
Aslında bu renk onun karakter yapısına da uyar. Askerde arkadaşlar bi dediği diğerini tutmayan şoparkahiri,

–bukalemun gibisin lan! bir istanbullusun bir edirneli bir erzincanlı bir kesanlı bir dediğin diğer dediğini tutmuyor. Sen hakkatten nerelisin/nesin lan sen? diye çok dalgaya almışlardır.Acemilikten sonra gittiği ilk birlikte, iri kıyım bir erin ırzına geçtiğinden beri kimselere çaktirmadan yıllarca ibne olarak yaşayan şoparkahır , içindeki kazanova ruhu da söküp atamaz. Etrafa ve mahalleye karşı gerçek kimliğini yaşayamamanın açısıyla kıvranır ve bunun öcüyle iş için gittiği tüm şehirlerde, kasabalarda önüne gelen evli, bekar, genç, yaşlı tüm kadınlara, erkeklere bambaşka yalanlarla kazanova ile dost olmak, ibneliği ile hemşeri gibi durmak için, onlarca değişik versiyonu olan şoparkahır yaratır. Bir anlattığını asla ikinci kez anlatmaz aksi olursa söyledikleriyle hesaplaşıp düello etmek zorunda kalacağını bilir.

MODİFİYE HAYATLAR

astral | 21 February 2008 18:01

MODİFİYE HAYATLAR

Bir ömür. Hiç bulamadığım adam, hiç bulamadığım kadın.

Kaybolmuşuz birbirimizin içinde.

Birbirimizi HİÇ anlamadan birbirimizin içinden geçmişiz. Birbirimiz bitirmişiz.

Kendimiz bitmişiz. Ömrümüz- ömrüm geçti. Elim-izde hiç bir şey yok. YOK.

nedir bu? Neyi arıyoruz?

Kaybolduğumuz yollarda kendimizi bulsak kaybettiklerimize DEĞER diyeceğim.

Ne kaldı? Pinhani’nin dediği gibi ne kaldı kalabalıktan?? Kim?

Tortu sadece. Kalıntı. Boudrillard’ın dediği gibi sadece kalıntıdan ibaret yaşadıklarımız. Anlama ulaşamadan modifiye edilmiş zırhlı hayatlarımızda kendimizi kaybederken, kazanacağımıza geriye kalan yalnız, kalıntı oluyor şimdilerde.

IvıR ZıvıR

necronamber | 23 April 2007 15:06

İstanbul Boğaziçi köprüsü ışıl ışıl oldu gerçekten bence hoş bir manzara geç bile kalınmıştı. Tarihin yönünü değiştiren 10 oLay ne desem ? Bu arada ülkemiz adına hayırlı uğurlu olsun diyorum Hızlı trenimizAnkara’da bilginize. Sonra kafamı komşu ülkeye çeviriyorum. Bir bakıyorum denetleme var neymiş ? kılık kıyafet ! Türkiye yıllar boyu Osmanlı Devletinin borcunu ödediğini biliyoruz peki Osmanlı’dan Cumhuriyete kalanları okumak istersen buradangeçiniz. Himm geçenlerde ne olmuştu tüh unuttum. Unutkanlığı önleyen besinler var bunları biliyorsunuz değil mi ? AL bu haberi oku sonra sövme,öldürme bilmem ne yapmalı, kime kızmalı, sisteme mi yoksa insana mı ?10 Yaşındaki kıza tecavüz eden varlıktan bahsediyorum. Sonra bir bakıyoruz Afganistan’a Taliban rejimi 10 yaşında bir çocuğa kafa estirdi haberleri ile karşımıza çıkıyor. Bu arada Recep Tayyib Erdoğan’ın ş konuşma sizce ne kadar doğru ? Peki merak ettiniz mi ? google sizce ne kazanıyor ? Bu arada El Kaidenin yeni hedefi elli oldu. son olarak da 23 NİSANÇOCUK BAYRAMI KUTLU VE HAYIRLI OLUR İNŞALLAH.