bildirgec.org

kaçmak hakkında tüm yazılar

İkram mı demiştik ?

pillibebekkuyuda | 02 June 2011 16:27

Kadın, hırsızı tespit etmek üzere, hırsıza en yakın davranan ve tam anlamıyla yüzünü gören kişi olarak, emniyete götürüldü.. Onlarca hırsızın tuhaf suratlarını görmek canını sıkmıştı o gün..Hepsi monitörden değişik pozlarla O’na bakıyorlardı.
Mümkün değildi, ayırt edilmesi..Sanki başka bir milletti onlar, hırsız milleti..

Beş yıl sonra aynı masada otururken, emniyet müdürlüğü tarafından arandı..

-Telefonunuz çalınmıştı, şu an bulundu, aşağıya gelerek bir imza atabilir misiniz ?

Temiz Kalmak…///

Cali Kusu | 20 February 2011 11:09

Ne kadar mümkün acaba…
Onca pisliğin içinde temiz kalmak. Hani herkes konuşmanı beklerken dilsiz olmak gibi sanki. Sayısız boş lafların arasında ‘yeter’ bile diyemeyecek kadar susmak… Belkide kulaklarını tıkamak, gözlerini kapatmak…

Aslında bir bakıma da kaçmaktır. Çünkü insan temizlik yaparken bile kirleniyor. Eline yüzüne bulaştırıyor temizlemeye çalıştıklarını. aslında önemli olan kirlenmemek. Bu da mümkün değil. Bazıları diyor ki; kirlenmeden temiz olmanın değeri bilinmez. Ben de diyorum ki; Kirlendikden sonra o bilinen değer beni ilgilendirmez…

Fırsatın Varken Kaç!

ozanTi | 16 June 2010 09:44

Belki birazdan fırsatın olmayacak. Şimdi fırsatın avrken kaç benden. Benim sevgimden, ruhumdan, yüreğimden, evimden, arabamdan, camımdan, canımdan…

Kaç git burdan biraz daha durursan daha çok seveceğim seni. Bırakamayacağım seni burda. Kaç ne olur kaç kendini daha fazla sevdirmeden.

Bırak beni burda ve git ne olur…
Ne olur git ki ben de gidebileyim…
Gidebileyim buralardan ben de…
Neyse çok konuştuk ikimiz de gidemeyeceğiz böyle giderse, ne olursun git artık… Git ki ben de gidebileyim artık buralardan.

rahat

admin | 09 February 2010 13:19

Rahat. Hep kendi içinde gittiğin bir yol aslında bu, daha ötesinin olmadığı, ötesi dediğinin kendinden öte bir şey olmadığı…

http://img362.imageshack.us/i/a2on2.jpg/
http://img362.imageshack.us/i/a2on2.jpg/

Hep varoluşların da yok oluşların da sen biter ve tekrar sende başlar; yeşerir. ‘Kırlangıçlar göç etmeyi bilmedikleri gibi çok uzaklardan iz taşımayı da bilmezler; hatta haberdar da değillerdir’ diyeceksin. Hiç de öyle değil.

Söylesene bana, ‘Bu güne değin, ‘Hiç de öyle değil.’ dediğin kaç konu elinde patladı, sende bitti, yeniden var oldu?’

kapatanlardan

admin | 08 February 2010 11:54

Kimi zaman kendini görmemeye çalışıyordu adeta.

Bu kendinden kaçtığı anlara da tekamül ediyor. İç sızılarında kendini bulduğu her anda daha bir kaçası geliyordu kendinden. Sokakta korkmuş bir kedinin arabadan kaçtığı ve duran bir arabanın altına saklanıverdiği gibi gene kendine sığınıyordu en sonunda. Kendinden kaçıyor ve kendine sığınıyordu kadın.

Bu konulardan konuşmayı ise hiç mi hiç sevmeyenlerdendi. Ağlamalarıysa hep içten içeydi, hep gizli. Yokmuş gibi. Yara gibi. Sanki kendi de bir yaraymış gibi. Bunu kendinden dahi saklamak istermiş gibi. En çok da onu ağlarken biri görecekse şayet korlardı.

SIKIŞIK HAYALLER

astral | 28 January 2010 14:31

Hiç yazamayacağını bildiği kitabın kapağı dahi hazırdır kafasında. Kolilerin fotoğrafı ve boş bir oda. Üzerinde ‘Sıkışık Hayaller’ini anlatacak teker teker. Geçip giden hayaller.

‘Bu kitap da onlardan biri, bu kitap da diğerleri gibi yazılmayacak’ dedi kadın; hem kitabından bahsederken, hem heycanlanmış halini hiç de saklamaya çalışmayarak… Keyifliydi bahsederken.

‘Bu yazıya tam bu isim olur’ dedim. İç’de kalmış bir kitap ismi. İç’de kalan hayaller. Hiç yazılmayacak ama birinin tüm ayrıntılarını bildiği ve ne kadar etkilense az olduğu; yazılmayacak kitabın adı.

Hıyar Tarlası..

pillibebekkuyuda | 28 November 2008 12:10

Çuvallar karışmış, hıyar çuvalına düşmüştüm, diğerleri farklı, ben farklıydım, onlar sap gibi büyüdükçe ben serpilip, değişik büyüklükte açan, renkli bir çiçek, oldum..

Ben, onları hıyar ken sevdim, onlar beni, çok güzel kokular verdiğim, renkli bir çiçekken sevmediler..Hıyar tarlasının en çirkin hıyarı oldum ve o yaz açmaktan vazgeçtim..Şimdi herkes memnundu..Acaba sert bir fırtınada, köklerimi topraktan çekip, farklı bir yere konabilir miydim..Beklenen o büyük fırtına ne zaman gelecekti.. Bütün hıyarlar uykudayken, usulca çektim köklerimi..Gitmeye hazırdım artık..

Gece

nebilim | 25 March 2008 14:40

Gece!

Sana hiç soruldumu bilmiyorum,bana sorulduğunu da hatırlamıyorum. Zaten bana sorulan sorular kadar, verdiğim cevaplar da anlamsız belki çoğu zaman yalandır. Çünkü cevaplarım karşı tarafın duymak istedikleri olmuştur, nadiren kendimin duymak istediklerini söylemişimdir. Hayır korktuğumdan değil, karşı tarafın işine yaramayacağından saklamışımdır cevaplarımı. Cevabını bilmeyen soru sormaz çünkü bildiğinin başkası tarafından onaylanmasını ister. İşte bu noktada benim cevabımın ne olacağı karşı taraf için değil benim için önemlidir.
Aslında derdim bu da değil.

smsg…

dublintiger | 12 February 2008 01:08

kaybettiğim benliğimi ararken ruhumun derinliğinde
rastladım yine vaçgeçemediğim eşsizliğine
kesmişken umudu aklımdan kalmışken sessizliğinde
yoksun yine unuttuğum manasız gerçeklikte

gerçek hep yalanın hayat hep ölümün içindeyse
benim yaşamım da bir rüzgardır bu sonsuzluk çölünde
sürükleyip götürdüğü bunca kum tanesinin içinde
bir sen yoksun anıların biriktiği bu kum tepelerinde

bir dakika bile durup düşünmem kovsan beni hayalinde
gitsem bile uyanamazsın bu uykudan soyut gerçekliğe
uykularım düşlerim kabuslarım büyüyor hep seninle
hep korktuğun ölüm ondan kaçıp saklandığın yerde

KATİL SCHİLLER 1/3

| 28 October 2007 22:27

HERŞEYİN BAŞLANGICI

Çocukların gamsızca, düşüncesizce dışarıda oynadıkları, koşup durdukları saatler Schiller için dışarı çıkma saati hiçbir zaman olmamıştı. Bu sebepten dolayı genelde o, akşam saatlerini tercih ederdi. Etraftakiler bu garip, suratı asık adama pek alışamamışlardı. Kimisi korkuyor, kimisi zararsız olduğunu düşünüp ara sıra karşılaştıklarında sohbet etmekten kaçınmıyorlardı. Aslında bu zamana kadar kimseye zararı dokunmamıştı. Somut birşey yoktu ortada. Görenler sadece onun yüz ifadesinden kızgın bakışlarından yola
çıkarak onun zararlı, çok tehlikeli bir adam olduğunu düşünüyorlardı.