bildirgec.org

julia roberts hakkında tüm yazılar

Ölümü yaşayanlar; Flatliners (1990)

queennothing | 22 June 2011 21:14

Amerikan yönetmen Joel Schumacher‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Flatliners“, 1990 senesinde çekildi. Senaryosu Peter Filardi tarafından yazılan filmde Altın Küre Ödüllü aktör Kiefer Sutherland, Oscar Ödüllü Amerikan aktris Julia Roberts, Kevin Bacon, Hope Davis, Oliver Platt ve William Baldwin gibi isimler rol alıyor. Ortalama 26 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle çekilen bilim-kurgu/ korku filmi “Flatliners” (Çizgi Ötesi), En İyi Ses Efekti dalında Oscar adayı olurken, En İyi Bilim-Kurgu Filmi ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dallarında Satürn adayı oldu. Film, ülkemizde ‘Çizgi Ötesi’ adıyla 1991 başında vizyona girdi. Ölümden sonra yaşam olup olmadığı üzerine çekilen filmlerin aksine “Flatliners”, ölüm anının nasıl bir şey olduğunu bilmek isteyen bir grup doktor adayının heyecanlı ve tehlikeli maceralarını anlatıyor.

The Mexican (2001)

queennothing | 05 May 2011 12:12

Karayip Korsanları’nın yönetmenli olarak tanıdığımız 1964 doğumlu Amerikan sinemacı Gore Verbinski‘nin yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “The Mexican“, 2001 senesinde gösterime girdi. İki defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktör Brad Pitt ile Oscar Ödüllü Amerikan aktris Julia Roberts‘in başrollerini paylaştıkları filmde Altın Küre Ödüllü Amerikan aktör James Gandolfini, Bob Balaban ve J.K. Simmons da rol alıyor. 57 Milyon Dolarlık bütçeyle Amerika ve Meksika’da çekilen film, dilimize ‘Meksikalı’ olarak çevrildi.

Jerry Welbach, yasadışı işler yapan bir çetede yer almaktadır. Çete başının verdiği görevler dahilinde iş gören Jerry’nin kız arkadaşı Samantha, bu durumdan hiç memnun değildir. Samantha’nın baskılarına dayanamayan genç adam, son bir iş yapması gerektiğini ve ondan sonra her şeyin yasal ilerleyeceğini anlatır ve yola çıkar.

Ye Dua Et Sev

admin | 08 March 2011 12:13

En son “Ye, Dua Et, Sev” isimli filmi izledim. Başroller, Julia Roberts, James Franco, Javier Bardem, Billy Crudup, Richard Jenkins tarafından paylaşılıyordu. Film, yazar Elizabeth Gilbert’ın kendi yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı aynı isimli kitabından uyarlanmış.

Julia Roberts’ın oynadığı filmleri ve onun oyuculuğunu seviyorum. Filmde gerçekten hissediyormuş gibi oynuyor. Çok samimi bir ifadesi var. Vücut dili, bakışları hepsini çok iyi kullanmış. Sempatik bir kadın. Başarılı bir oyuncu.

Eat Pray Love (1 Ekim 2010)

AsetilCoa | 16 August 2010 18:45

“Eat Pray Love”Elizabeth Gilbert‘in Türkiye’de “Ye Dua Et Sev” diye yayınlanan kitabının beyazperdeye uyarlaması. Başrolde Julia Roberts‘ı görüyoruz. Ayrıca oyuncu kadrosu James Franco, Javier Bardem, Richard Jenkins, Billy Crudup gibi tanınmış oyuncularla dolu. Yönetmen ve senarist ise Ryan Murphy.

Kitap 30’lu yaşlarında başarılı, mutlu, imrenilecek hayatı olan bir kadının boşanma ve ardından gelen depresyonla başlayan içsel seyahatini ve kendini keşfedişini anlatan sıcacık bir anı kitabı. Filmde de aynı sıcaklık Julia Roberts’ın sempatikliği ile sağlanmış gibi görünüyor. Filmde Julia Roberts Elizabeth Gilbert’ı canlandırıyor ve onun ağzından hayatını dinliyoruz.
Film1 Ekim’de vizyona girecek. Bakalım kitabının yakaladığı başarıyı yakalayabilecek mi. Merak edenler için işte fragman.

Everyone Says I Love You (1996)

queennothing | 24 November 2009 15:24

Usta yönetmen Woody Allen‘dan 1996 çıkışlı bir müzikal/komedi; “Everyone Says I Love You” (Herkes Seni Seviyorum Der). Filmde Woody Allen‘ın kendisi, Goldie Hawn, Edward Norton, Julia Roberts, Alan Alda, Drew Barrymore, Natalie Portman, Tim Roth ve Natasha Lyonne yer alıyor.

Paris’te yaşayan ve bir süreliğine New York’a gelen yazar Joe, yıllar önce boşandığı Steffi ve kızlarını ziyaret eder. Başarılı bir yazar olmasına rağmen, aşk hayatında hüsrana uğrayan Joe, yaşını başını almış, sorunlu, kararsız ve hepsinden önemlisi kadınlara nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir adamdır ve bu konuda harekete geçmek yerine, sürekli yakınmaktadır.

KIM KI –DUK / İKİYE AYRILMIŞ BİR ÜLKENİN TEK VE KOCAMAN KALBİ (1)

sahaf1976 | 03 July 2009 09:58

KIM KI_DUK
KIM KI_DUK

Organize İşler filminde Üzeyir karakterini filmdeki tüm karakterlerden daha fazla sevmemin nedeni Süpermen Samet ile aralarında geçen konuşmadır. “Üzeyir abi sen dilsiz değilsin. Niye hiç konuşmuyorsun?” diye sorar Samet. Yıllar geçmesine rağmen unutamadığım şu cümleyi söyler Üzeyir, “Bir ara çok konuştum, hiç faydasını görmedim. Bıraktım.”
Ne büyük bilgeliktir insanın bunun ayrımına varması. Küserek, acıyarak, kaçarak bir savunma biçiminde değil anlayarak, sindirerek tercih edilmiş bir suskunluk. Konuşan Türkiye’nin kısacık bir zamanda, ağzı olan konuştuğu için, Labarba yapan Türkiye’ye dönüşmüş olmasının ilacı belki de suskunları anlayabilmek, susmayı öğrenebilmektir. Evde, okulda, vapurda, sokakta, tiyatroda, bağıra bağıra ve sanki dünyanın en müreffeh ülkesinin imtiyazlı vatandaşlarıymışız gibi kahkahalarla konuşmamızın altında yatan o toplumsal hastalığı teşhis ve tedavi etmek zorundayız. Akıl sağlığımız biz söz sıkarak zamanı öldürmekle meşgulken ellerimizin arasından kayıp gidiyor oysa. 3. sayfaların cinnet ve cinayet haberleriyle doğru orantılı bir gürültü toplumu oluyoruz. Susan Türkiye istediğimden değil elbet, boş konuşan Türkiye’den yorulduğumdan…

KIM KI_DUK
KIM KI_DUK

Suskunluğu tercih etmiş, hiçbir yere bağlı olmayan, gittiği her yerde hep misafir, hep sürgün olan birinin en kolay yaptığı şeydir resim çekmek. Fotoğraf makinesiyle değil zihniyle çeker resimlerini. Dilini, kültürünü bilmediği sokaklarda gezerken sesleri, sözleri değil resimleri toplar cebine. Konuşarak tüketmez içindekileri. Egolarını, hırslarını, korkularını da ehlileştirmiştir o, bu sayede mümkündür susabilmek.

20 Aralık 1960’ta Güney Kore’de bir taşra köyünde dünyaya gelen Kim Ki-Duk işte bu susan ama biriktiren insanlardan oldu. Çocukluğunun oldukça haşarı geçtiği biliniyor. Dokuz yaşındayken ailesiyle birlikte Seul’e taşınmış olmasıyla büyük şehir kavramıyla tanışmış oldu. Ailesinin ekonomik olarak güçsüz olması sebebiyle kısa sürede meslek sahibi olması gereken Kim Ki-Duk büyük şehirde tarım eğitimi verilen bir okula gönderildi fakat onu bu okula yönlendiren ekonomik sorunlar büyüyerek devam ettiği için okulu tamamlayamayarak ayrıldı.

Filminizi kaç yıldızlı istersiniz? : ”Ocean’s Eleven”

gorcun | 26 May 2009 09:53

Ocean's Eleven
Ocean’s Eleven

Hollywood’ un en ünlü ve başarılı starlarının toplandığı Ocean’s Eleven 2001 yılında Steven Soderbergh tarafından çekilmiş. Film 1960 yılında Lewis Milestone tarafından çekilmiş aynı adlı filmin uyarlamasıdır. 2001 yılında olduğu gibi 1960 yılında da dönemin en ünlü isimleri filmde rol almıştır.
Film Danny Ocean (George Clooney) liderliğinde yapılan kumarhane soygununu anlatıyor. Tabiiki filmin geçtiği yerde kumarhane cenneti olan Las Vegas’tır. Ocean şartlı tahliyeli olarak hapishaneden çıkar ve çıkar çıkmazda soygun planını uygulamak için harekete geçer. İlk olarak Rusty’ le (Brad Pitt) buluşur ve soygun için çeşitli yetenekleri olan 11 kişiden oluşan ekibi toplarlar.

Ekipteki kişilerin her biri kendi yeteneklerini sergileyerek kasaya ulaşmalarını sağlayacaklardır. Ekiptekileri ikna etmek başta kolay olmasada miktarın 150 milyon dolar olduğunu öğrendiklerinde hepsi planın bir parçası olmayı kabul ederler.

Ocean's Eleven
Ocean’s Eleven

Soyacakları kumarhaneler ise Terry Benedict’ in (Andy Garcia) sahip olduğu Bellagio, Mirage ve MGM Grand kumarhaneleridir.

Duplicity / Sahtekarlar – 2009-

| 17 March 2009 14:15

Yönetmen: Tony Gilroy
Senaryo: Tony Gilroy
Oyuncular: Clive Owen, Julia Roberts, Paul Giamatti, Tom Wilkinson, Ulrich Thomsen
Filmin Türü: Gerilim
Vizyon Tarihi: 20.03.2009

Sinemaya uzun bir ara vermiş olan Julia Roberts, yönetmen Tony Gilroy ile Duplicity / Sahtekarlar adlı filme dönüş yaptı.

Fimin kısaca konusu: Daha önce hükümet istihbaratından ayrılan, ex-CIA ajanı Clarie Stenwick (Julia Roberts) ve ex-M16 ajanı Ray Koval (Clive Owen) artık özel sektörde büyük firmalarla çalışmaktadırlar. Aralarında kıyasıya bir rekabet kol gezecektir. Farklı iki dev şirkette çalışan bu ikili arasında; şirketlerine büyük kar sağlamak amaçlı, patenti yeni alınacak bir ürünün formülünü, ilk kim alacak hesabı ile büyük rekabetleri başlar. Bu formülü elde etmek amaçlı soygun planı düzenlenirken, aralarında oluşan aşk onları nereye sürükleyecektir. Birbirlerini atlatarak hedefe ulaşmaya çalışırken, aşk engelini nasıl aşacaklardır.

Standart bir Hollywood filmi gibi gözükse de seyretip görmek lazım…

Mona Lisa Smile

| 04 March 2009 14:35

Yönetmen : Mike Newell
Senaryo : Lawrence Konner, Mark Rosenthal
Oyuncular: Julia Roberts, Kirsten Dunst, Julia Stiles, Maggie Gyllenhaal, Ginnifer Goodwin, Dominic West, Juliet Stevenson, John Slattery, Marcia Gay Harden, Topher Grace
Görüntü Yönetmeni : Anastas N. Michos
Müzik : Rachel Portman
Yapım : 2003-ABD

1950’lilerde geçen film, feminist tarihinin aşamalarına götürüyor bizi. İdealist sanat tarihi öğretmeni Katherine Watson(Julia Roberts), New England eyaletinin ünlü Wellesley Kızlar Koleji’ne eğitmen olarak gelir. Burada çağdaş bir eğitim ortamı bulacağını ümit ederken; okul, dışarıdan çok iyi görünse de garipsenecek kadar tutucu bir yönetime sahiptir. Okulun sabah saatlerinde Fizik ve Fransız edebiyatı okunurken, diğer saatlerinde genç kızlara yemek yapma, çay servisi gibi düzenlemeleri, yani kadınca işler öğretilir. Amaçları, tutucu mantıklarına göre, bir genç kız için en önemli geleceği okuldan mezun olunca iyi birer koca bulabilmeleri.

Fireflies In The Garden (2008)

turictanyel1 | 06 February 2009 11:57

Bir yazar olan Michael Waechter çocukluğundan kalan buruk hayatıyla ilgili hatırladığı en güzel şeyin, yaz akşamlarında bahçesinde uçuşan ateş böceklerini tenis raketiyle patlattıktan sonra ortaya yayılan ateş parçacıklarının onu mutlu eden tek şey olmasından dolayı kitabına “Bahçedeki ateş böcekleri” adını vermiştir.
Michael Waechter’ ın hayatına kuzeni Jane Lawrence girdikten sonra onun için her şey daha güzel olmaya başlar. Acımasız babasınınMichael’e davranışları adeta işkence gibidir. Babası Charles Waechterdurduk yere problem çıkaran ruhsal sağlığı yerinde olmayan biridir ve her fırsatta oğlunu rencide etmeye, küçük düşürmeye, incitmeye, ağlatmaya fırsat güden, onu kendisiyle kıyaslayan biridir. Annesi Lisa ise son derece olumlu bir insadır ve evde yaşanan problemleri her seferinde alttan alabilen ve sorunları bir şekilde çözebilen, kocasına tahammül edebilen biridir.