bildirgec.org

jules verne hakkında tüm yazılar

opted out previously karmaşası – H.G. Wells

oceangray | 21 September 2009 16:15

21 Eylül itibariyle Google ana sayfasına girenler yukarıdaki logo ile karşılaştılar. Üzerine tıklanıldığı zaman opted out previously aramasını yaptıran logo haliyle kafalarda soru işaretleri bıraktı. Acaba google tüm dünya için mi yapmıştı bu doodle’ı yoksa Türkiye için mi? İlk önce google.co.uk’a bi göz attım bir şey yoktu. Bildiğimiz google yazısı. Ardından google.de’ye baktım. Logo yukarıdaki gibiydi ama yönlendirdiği arama H.G.Wells‘di. Yani bu logo bilim kurgu romanlarıyla tanıdığımız Herbert George Wells‘in doğum gününü hatırlatan google’ın bir süpriziydi. 21 Eylül 1866’da doğan Wells’in en çok bilinen birkaç kitabı şunlar:

  • Zaman Makinesi (The Time Machine) (1895)
  • Dr. Moreau’nun Adası (The Island of Dr. Moreau) (1896)
  • Kızıl Oda (The Red Room) (1896)
  • Duvardaki Kapı (The Plattner Story, and Others) (1897)
  • Görünmez Adam (The Invisible Man) (1897)
  • Dünyalar Savaşı (The War of the Worlds) (1898)

Filmlerinden birçoğu beyaz perdeye uyarlanan H.G. Wells’in doğum gününü kutluyoruz.

sarelleli ekmek

mansonilized | 11 May 2009 12:50

Yer sofrasının etrafına oturmuştuk. Hevesle bekliyordum. Ağzımın suyu akıyordu. Her darbeyi dikkatle takip ediyordum zira haksızlığa zerre tahammülüm yoktu. Sıcak ekmeğin kokusu yayılmıştu havaya. Bıçak tatlı tatlı hareket ettikçe ekmeğin üzerinde keşke daha kalın olsa be dediğim kahverengi bir tabaka oluşuyordu. Bir an hareket durdu. Heyecanlandım. Sanırım dakikalardır korkunç bir açlıkla beklediğim o an gelmişti. Annem başını kaldırdı. Saçlarını ortadan ayırırdı annem. Gözleri kapkaraydı. Gülümsedi. Elindekini uzattı. Gülümsedim. Sarelle sürülmüş ekmeğimi alıp sıradaki kardeşin ekmek için gözlerini anneme dikişini izleyerek yemeye başladım.Her şeyin az olduğu zamanlardaydık. Her şey kıymetliydi. Fakirdik. Oldukça fakirdik. Sarellenin çeşmeden aktığı zamanlardaydık. Bazen babam sarelle kavanozunu doldurmaya giderken beni ya da kardeşlerimden birini de götürürdü yanında. Çeşmeden akan çikolata küçücük kafamda harika bir sihir gösterisiydi. Filmlerdeki gibi yemek masası yoktu evimizde. Zaten masayı koyacak yerimiz de yoktu. Her pazar yer sofrasının etrafında dizilirdik. Hergün yenmezdi sarelle çünkü pahalıydı. Ama babam bizim herşeyi tatmamızı isterdi. Haftada birgün herkese bir dilim sarelleli ekmek. Ayin gibi. Bir dilimden fazla olsaydı keşke. Belki kardeşim yemezdi kimbilir. Yok yok küçükten hayır yoktu. Belki ağabeyim ha? Ohoo, bitirmiş bile…

Dev Mekanik Hayvanlar

zabun | 30 July 2008 00:14

Fransa’daki ilginç bir sanat çalışması, “Makine Adası” denilen bir mekanda sergilenen, abidevi mekanik yapılardan oluşuyor. Projedeki ahşap ve çelik malzemeden yapılan balık, kalamar gibi dev mekanik hayvanların işlevsel sibernetik makineleri, izleyenlerle etkileşim halindeler. Bu mekanik robotlarlardan, “dev fil” herkesin ilgi odağı olmuşa benziyor. 12 m yüksekliğinde ve 8 m genişliğinde, 45 ton ağırlığında çelik ve ahşaptan yapılmış fil, 30 yolcuyu taşıyabiliyor. Dev fil sadece ayaklarını değil, gözlerini, başını ve hortumunu da oynatabiliyor. İçerisindeki merdivenle salona, salondan da fransız balkona ulaşılan geniş bir iç mekana sahip fil, 450 HP motoruyla saatte çeyrek km hız yaparak ilerliyor. Ziyaretçiler ücreti mukabilinde bu çalışmaları görebiliyor.

[dailymotion video] [pdf]

uzaya playlist yollayan kız

nihilanth | 16 March 2008 09:34

esa‘nın, jules verne isimli uzay aracıyla seyehat esnasında astronotlara yollanacak şarkıların seçilmesi için yaptığı yarışma bir süre önce sonuçlanmıştı. avrupanın en gelişmiş ATV uzay aracı jules verne dünyanın yörüngesine girdi. Araç Uluslararası Uzay istasyonuna gıda,su,oksijen ve teknik malzemelerin yanı sıra şarkı da götürecek.

Erke Steorn Sonsuz enerji Jules verne ilhamı

webci | 12 February 2008 14:09

jules vernenin deniz altında 20.000 fersah romanından natilus geminin yakıtı çok ayrı bir şeydi. Sadece sonsuz enerji adında bir mağnetik kuvvetler zinciri ve enerji dönüşümü. Bu mantık termodinamiğin yasalarına ters düşse de günümüze belki de ilham kaynağı oldu. Erke adında sonsuz enerji üretme aracın adı kamuoyuna iletildi. Bu aracın daha önceden Steron adıyla Orbo teknolojisiyle üretildiği belirtildi. Ne kadar fiziğin yasaları ile çelişiyor gözükse de geleceğe yönelik ilginç bir buluş diyebiliriz. İşte perendev motoru

Steam Punk – Buhar Canavarlarının Çağı

laraken | 09 July 2007 13:46

Bilimkurgu aleminin tarih öncesi diye adlandırabileceğimiz sanayi dönemi öncesi eserlerini göz önünde bulundurmadığımız taktirde gerçek anlamda dünyayı sarsan ilk bilimkurgu eserlerinde sanayi döneminin buhar, çelik ve insan emeğinden oluşam muhteşem makinelerinin, onların doğayı yeniden şekillendirmelerinin ve bu olayın nostalji ile yenilik duyguları arasında insanlarda yarattığı ikilemde kalma durumu üzerindeki etkilerinin ne kadar büyük olduğunu görebiliriz.

Marry Shelley tarafından yazılmış olan Frankenstein ilk ve hala en etkili steam punk romanları içerisinde yer alır. Dr. Frankestein’ın yaratısı buhar gücü ile hareket eden bir canlıdır; farklı insan parçalarından oluşan golem buhar ve elektriğin –ilk dönem sanayisinde en büyük güç simgeleri- can verdiği bir ölüdür aslında ve bize yaratımızın kontrolümüzde mi kalacağı yoksa bizi yok mu edeceği konusunda Asimov ve Harbert’a kadar kalıcılığını korumuş olan ilk soruları sordurtur.

Jules Verne (1828-1905)

mstolunay | 26 June 2007 21:15

Jules Verne (1828-1905)
Jules Verne (1828-1905)

Bilim ve bilim kurgu dünyasını belki de kimse onun kadar etkilemeyi başaramamıştır. Hemen hemen hepimizin hayal dünyasının şekillenmesindeki payı yadsınamayacak kadar büyüktür.

8 Şubat 1828’de Fransa’nın Nantes şehri yakınlarında dünyaya gelen Jules Verne, 24 Mart 1905’de öldüğünde arkasında 100’e yakın kitap bıraktı. Bu kitapların pek çoğu defalarca filme uyarlandı.

Jules Verne yaşadığı dönemde hayal edilmesi bile zor olan pek çok buluşu, büyük bir ustalıkla tahmin ettiği için “bilim falcısı” olarak da anılır. Bu nedenle kitaplarında öngördüğü buluşlara genelde onun kullandığı isimler verildi. Yazdıkları tam 148 dile çevrilen Jules Verne dünyada kitapları başka dile en çok çevrilen yazar oldu.

Ay’a Yolculuk

Exxon Valdez | 11 December 2006 14:36

Ay'dan dönerken - hilalin ucundan füzeyi salmak
Ay’dan dönerken – hilalin ucundan füzeyi salmak

Sinema tarihinin çekilen ilk bilim kurgu filmi, Ay’a Yolculuk (Le voyage dans la lune), bilim kurgu sevenlerin ilgisini çekebilecek, naif ama keyifli bir yapım. Onbeş dakikadan kısa süren metrajıyla, kısa film niteliğinde olan filmin senaryosu yazılırken Jules Verne‘in “Ay’a Yolculuk” ve H. G. Wells‘in henüz Türkçe’ye çevrilmemiş “The First Men in the Moon” eserlerinden etkilendiği açık. Absürd komedi ve fonun değişmesine dayanan efektleriyle zamanının izleyicilerine heyecanlı dakikalar yaşatmış olduğu hayal edilebilir.