bildirgec.org

jim carrey hakkında tüm yazılar

Mr. Popper’s Penguins (2011)

AsetilCoa | 15 April 2011 14:30

Jim carrey 2011’de yeni bir komedi filmiyle karşımızda! Filmde Newyork’taki dairesinde Ace Ventura misali 6 penguenle birlikte yaşayan bir iş adamı olan Tom Popper’ı canlandırıyor. Kadroda Jim Carrey dışında Carla Gugino ve Angela Lansbury gibi tanınmış oyuncular da bulunuyor. Film Türkiye’de 26 Ağustos 2011’de vizyona girecek. Fragmandan filmin ne kadar eğlenceli olduğu anlaşılıyor. Zaten kadroda Jim Carrey varsa,bundan şüphe etmeye gerek yok. İşte filmin fragmanı ve resmi sitesi

Lemony Snicket’s A Series of Unfortunate Events (2004)

queennothing | 05 April 2011 16:26

Amerika’da dünyaya gelen yapımcı/ yönetmen Brad Silberling‘in yönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “Lemony Snicket’s A Series of Unfortunate Events” (Talihsiz Serüvenler Dizisi), 2004 senesinde vizyona girdi. Amerikan yazar Daniel Handler’in Talihsiz Serüvenler Dizisi adlı serisinden uyarlanan filmde Kanada doğumlu aktör/ komedyen Jim Carrey, İngiliz aktör Jude Law, defalarca Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktris Meryl Streep, Liam Aiken, Jamie Harris, Emily Browning, Catherine O’Hara, Billy Connolly, Craig Ferguson ve Jane Adams gibi isimler rol alıyor. 140 Milyon Dolar gibi devasa bir bütçeyle Amerika’da çekilen yapım, üç dalda Oscar adayı oldu ve bundan başka En İyi Makyaj dalında Oscar Ödülü’ne layık görüldü.

JOEL SCHUMACHER’DEN JIM CARREY’Lİ “THE NUMBER 23”

widfara | 11 November 2010 12:28

Joel Schumacher’in son filmi; “The Number 23” 2 Mart tarihi itibariyle ülkemiz sinemalarında gösterime girdi. (2 mart, yani 2 3…) Sinema hayatında inişli çıkışlı bir kariyere sahip olan yönetmenimizin filmografisinde pek çok ”ilginç” yada “garip” olarak nitelendirebileceğimiz film mevcut. “Phone Booth, The Phantom of Opera, 8MM, The Lost Boys, Flatliners” gibi ünlü filmlerin yönetmeni daha önce “Batman Forever” isimli filminde Jim Carrey ile çalışmıştı. Kendi adıma en çok Flatliners (Çizgi Ötesi) filmini sevdiğimi söyleyebilirim; tüm filmlerini izlemesem de. Ancak sanırım sinemacılık açısından Schumacher’in en iyi filmi; Phone Booth’tur (ülkemizde Telefon Kulübesi adıyla gösterildi) denilebilir.

Filmimizin konusuna gelince; bir hayvan yakalama görevlisi olarak belediye için çalışan Walter Sparrow’a 32. yaş gününde karısı “The Number 23” isimli bir kitap hediye eder. Bu kitapla birlikte Walter’ın hayatında bazı değişiklikler olmaya başlayacaktır. Sıradan, sessiz sakin bir hayatı olan Walter, kitabı okudukça anlatılan hikayede kendinden bir şeyler bulmaya, kitabın ana karakteri Fingerling’le arasında bir bağ kurmaya başlar.

Kitapta 23 sayısını takıntı haline getirmiş bir dedektifin öyküsü anlatılmaktadır. Zamanla, Walter’da da 23 sayısına karşı bir takıntı başlar, bu takıntıyla birlikte Walter gittikçe paranoyaklaşmaya ve etrafındaki herkesten, her şeyden şüphelenmeye başlar. Walter’ın içine düştüğü bu durum aile ilişkilerini de yıpratmaya başlayacaktır zamanla. Ama karakterimiz ne olursa olsun bu kitabın gizemini (ya da aslında 23 sayısının gizemini) çözmeyi kafasına takmıştır. Zira hayatındaki her şey (bir şekilde) 23 sayısını işaret etmektedir. Bu saplantılı durum kahramanımızın psikolojisini gittikçe bozacak; ipuçlarını birleştirdikçe ortaya çıkan ve asıl “katil”i işaret eden gerçekler onu içinden çıkılmaz kafa karışıklıklarına itecektir.

JIM CARREY

AsetilCoa | 20 July 2010 11:22

Jim carrey. Gerçek adıyla James Eugene Carrey. 1962’de Kanada’da doğan ünlü bir komedyen o. Sadece komedyen demek yanlış olur. O bana göre inanılmaz yetenekli bir aktör. Bu başarısının ardında zorluklarla dolu bir geçmişe sahip aslında. Ailenin bu sakin, küçük çocuğu mali kriz geçiren ailesine yardım etmek için okulunu bıraktı, fabrikada çalışmaya başladı. Yaşadığı zorluklara rağmen hiçbir zaman gülmeyi ve çevresini eğlendirmeyi bırakmadı ama. Ayna karşısında, sınıfta, heryerde ufak standup showları yapıyordu. Babası onun hayatını mahvettiğini ve yeteneğinin ziyan olduğunu düşünüyordu. Babasının uğraşlarıyla ve annesinin diktiği komik sarı kostümüyle ilk kez sahneye çıktı ve komedyenlik kariyeri başlamış oldu. Çok sevdiği ve “Man on the Moon”da hayatını oynadığı komedyen Andy Kaufman gibi zorluklarla başladı meslek hayatına. Yuhalandı, izleyiciyi güldürmeyi başaramadı. Yapmayı istediği işlerin peşinden koştukça daha çok nefret etti insanlar ondan. Şu anda bile birçok hayranı olmasına rağmen birçok kişi tarafından da yaptığı işler itici bulunuyor. Oyuncu olarak değil, iyi bir komedyen olarak değilde, insanları eğlendirmek için şaklabanlık yapan biri olarak görülüyor, yeteneği küçümseniyor. Aynı Andy Kaufman gibi.

Truman Show

AsetilCoa | 14 July 2010 10:00

Truman show. Jim carrey’nin en çok beğenilen ve onun oyunculuğunun tadına vardıran filmlerinden. Jim Carreybu film ve bunun gibi (Eternal Sunshine of the Spotless Mind, Man on the Moon, Majestic) gibi birçok filmle sadece komedyen olmadığını, iyi bir aktör olduğunu kanıtladı.
Filmin konusunu çoğunluk bilir ama ben bu sitede göremeyince şaşırdım.
O yüzden şöyle bir özet geçeyim;
Truman Burbank bir reality show starı. Ama bundan kendisinin bile haberi yok. Arkadaşları, eşi hepsi oyuncu. Yaşadığı yer bugüne kadar kurulan en büyük stüdyo. Her şey dekor. Güneş, Ay, gökyüzü…30 yıl boyunca 24 saat aralıksız, reklamsız tüm dünya onu izliyor. O ise ölü bildiği babasını sokakta görene kadar hiçbir şeyden şüphelenmiyor. Etrafına daha dikkatli baktığında herşeyi anlamaya başlıyor.

MTV Movie Awards 2009

cheerleader | 04 June 2009 16:54

MTV’nin 17 senedir dağıttığı film ödülleri, bu sene de 31 Mayıs gecesi sahiplerini buldu. Ödüllerin çoğu hem edebiyatta hem sinemada bu seneye damgasını vuran Twilight’a gitti… İşte Mtv Movie Awards 2009 ödül kategorileri ve ödüllerin sahipleri…

En İyi Film: Twilight
En İyi Kadın Oyuncu: Kristen Stewart – Twilight
En İyi Erkek Oyuncu: Zac Efron – High School Musical 3: Senior Year
En İyi Çıkış Yapan Kadın Oyuncu: Ashley Tisdale – High School Musical 3: Senior Year
En İyi Çıkış Yapan Erkek Oyuncu: Robert Pattinson – Twilight
En İyi Komedi Performansı: Jim Carrey – Yes Man
En Başarılı Kötü Karakter:Heath Ledger – The Dark Knight
En İyi Dövüş Sahnesi: Robert Pattinson vs. Cam Gigandet – Twilight
En İyi Öpüşme Sahnesi: Kristen Stewart ve Robert Pattinson – Twilight
En Başarılı Şaşırtıcı Sahne: Amy Poehler – Baby Mama
En İyi Film Müziği: “The Climb” – Miley Cyrus, Hannah Montana: The Movie

The Majestic (2001)

turictanyel1 | 04 June 2009 09:56

Oyuncular:
Jim Carrey (Peter Appleton/Luke Trimble) ,
Martin Landau(Harry Trimble) ,
Laurie Holden (Adele Stanton) ,
Allen Garfield (Leo Kubelsky) ,
Amanda Detmer (Sandra Sinclair) ,
Bob Balaban (Belediye Başkanı Elvin Clyde)
Yönetmen: Frank Darabont
Senaryo : Michael Sloane
Jim Carey bu filmde, ‘Eternal Sunshine of the spotless mind‘ filmdeki kadar iyi performans sergilemiş olmasa da, ‘izlenilebilir’ filmler arasında yer alabilir film ortaya çıkarmış. 1951 lerde Amerika’da kominist olduğu gerekçesiyle suçlanarak, “Burası Amerika, özgürlüklerin ülkesi” düşüncesiyle, hakkını savunması, doğru olanı yapması için çevresindeki insanlar tarafından kendisine cesaret verme yolculuğu anlatılır.

Peter Appleton, hep kendisine söylenini yapan, olması gerektiği için yapması gerektiğini düşünen, içinden gelen sesleri engelleyen, gerçekten ne düşündüğünü söyleyemeyen, kendini göstermeyen bir karakterdir.
Büyük cesaret gösterip kahraman olabilcek bir karakteri yoktur. Sadece o potansiyele sahiptir ve bir gün içindeki sesleri uyandırıp, kendi gibi biri olması gerektiğini düşündürten bir olay yaşar.

Charlie and the Chocolate Factory (Charlie’nin Çikolata Fabrikası)

queennothing | 28 November 2008 09:52

Dünyanın en güzel çikolataları, ‘Wonka Fabrikası’nda üretilir.”

Roald Dahl, 1964 yılında yazdığı “Charlie and the Chocolate Factory” adlı kitabında, işte tam olarak bunu söylüyor.

1990 yılında yaşamını yitiren yazar Roald Dahl‘ın çocuklar için yazdığı “Charlie and the Chocolate Factory” adlı kitabı, ilk olarak 1971 yılında Mel Stuart (“Running on the Sun: The Badwater 135“, “Four Days In November” vs.) tarafından “Willy Wonka and the Chocolate Factory” adıyla sinemaya uyarlanmıştı.

yes man

schizophrenia13 | 20 October 2008 09:56

ingiliz mizahcı danny wallace‘ın aynı isimli biyografisinden adını almış olan yes man, 30 yaşıdnaki bir adamın aldığı kişisel yardım sonucu herşeye ve herkese evet demesiyle hayatının değişimini anlatıyor. carl allen adıyla başrolü sırtlayan jim carey’e yönetmen koltuğunda peyton reed eşlik ediyor. fragmanlarını şuradan izleyebileceğiniz film bir kitap çevrimi olarak genel kanı olan “kitabın tadı başka, bu olmamış” fikrini jim carrey sayesinde alt-üst edebilir.