Japon filmlerinin gösterildiği ve Japon Sineması’nın tartışıldığı etkinlik olan İstanbul Japon Filmleri Festivali, bu sene 7. yaşını kutluyor. 3 ile 6 Mart tarihleri arasında İstanbul, Levent’te bulunan Levent Kültür Merkezi’nde gerçekleşmesi beklenen festival kapsamında Sumio Omori, Yoji Yamada, Kichitaro Negishi, Hideaki Anno gibi yönetmenlerin filmleri, orjinal dilinde Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Etkinlik, tüm sinemaseverlere ücretsizdir.
japon sineması hakkında tüm yazılar
Big Bang Love, Juvenile A (2006)
queennothing | 19 November 2010 17:20
1960, Japonya doğumlu yönetmen Takashi Miike‘ı “Ichi The Killer“, “Audition“, “Three… Extremes” gibi yapımlarla tanıyoruz. Miike’ın 2006 senesinde Ikki Kajiwara‘nın mangasından uyarladığı sinema filmi “46-okunen no koi” (Big Bang Love, Juvenile A/ Aşkın 4.6 Milyar Yılı), çeşitli ülkelerde düzenlenen film festivallerinde gösterildi sinemaseverlerden tam not aldı. Japon aktör Ryûhei Matsuda ve Masanobu Ando‘nun başrollerini paylaştıkları yapımda Shunsuke Kubozuka da rol alıyor.
Jun Ariyoshi, barda çalışan sıradan bir gençtir. Gececi olan Jun, bir akşam sarhoş bir adamın tecavüzüne uğrar. Bedenine ve kişiliğine yapılan bu saldırıyı sindiremeyen Jun, adamı öldürür ve hapishaneye mahkum edilir. Girdiği hapishanede Shiro Kazuki adlı bir gençle tanışan Jun, zekası ve çevikliği sayesinde her istediğini elde edebilen hırslı ve nefret dolu bu arkadaşııyla duygusal bir yakınlık kurar.
Hayalet’in Japon versiyonu geliyor
desmondhume | 11 June 2010 09:59
Demi Moore ve Patrick Swayze’nin başrollerini paylaştığı Hayalet filminden bir sahne
Paramount Pictures Ghost (Hayalet) filminin Japon versiyonunu çekmeye başladı.
Paramount ayrıca “Shutter Island” gibi bazı Hollywood yapımlarını da Japon sinema seyircisine kendi dillerinde sunmak için hazırlıklara başlamış durumda.
Hollywood stüdyoları yerel dillerdeki yapımların farkına varmış durumda ve 2 milyar dolarlık Japon sinema sektörünü de göz önünde bulunduruyor. Japonya’da Amerikan yapımlarının son 3-4 yıllık süreçte Japon yerli yapımları tarafından yenilgiye uğratılmış olmasının da bunda payı var. Ek olarak 20th Century Fox film stüdyoları da klasiklerden “An Affair to Remember” adlı filmin Japon versiyonunu çekmeye karar verdi.
Film Arşivi
nehar | 10 May 2010 14:17
http://www.foriegnmoviesddl.com
Sen to Chihiro no kamikakushi (2001)
queennothing | 25 January 2010 12:11
Oscar Ödüllü Japon yönetmen Hayao Miyazaki‘nin yazıp, yönettiği 2001 çıkışlı animasyon filmi “Sen to Chihiro no kamikakushi” (Spirited Away / Ruhların Kaçışı), ‘En İyi Animasyon’ dalında Oscar Ödülü kazandı.
Chihiro, hoşuna gitmeyen durumlardan sesli bir şekilde şikayet etmekten çekinmeyen, biraz huysuz, az biraz da sabırsız, hırçın bir kızdır. Henüz 10 yaşında olan küçük kız, babasının iş değiştirmesiyle verilen taşınma kararına itaat etmek zorunda olduğunu bilse de her fırsatta anne ve babasını vazgeçirmeye çalışmaktan da geri durmaz. Yeni evlerine ulaşmak için uzun yolar kateden üçlü, önlerine çıkan tuhaf bir cisimle yolculuklarına ara verirler ve etrafın güzelliğine kapılarak ilerlemeye başlarlar. Karanlık ve ürkütücü bir mağaradan geçen Chihiro ve ailesi, geçidin sonunda cennet gibi güzel bir manzarayla karşılaşırlar. Chihiro’nun korkmasına rağmen daha da ilerleyen aile üyeleri, kasabaya benzeyen bir yere girerler ve etraftaki tuhaf evleri, dükkanları incelemeye başlarlar.
Sıradanlaşan Sıradışılık ve Normalin Anakronizmi: Visitor Q
Kuduz maymun | 03 August 2009 14:27
Visitor-Q (Bijitâ Q)
Japon toplum ve aile yapısında oluşan çöküntülerin konu edinildiği filmde ünlü Japon yönetmen Takashi Miike, kurgu esnasında sıradanlaşan ahlaki sıradışılığı etkili bir biçimde aktarmıştır.
Filmde konu edinilen aileye bir gün bir misafir gelir. (visitor Q). Bu misafiri evde kimse tanımaz ama varlığı da yadsınmaz. Adam evde kalmaya başlar. Konu edinilen ailenin annesi, oğlundan sürekli dayak yemekte, gündüzleri de sıradan bir iş yapar gibi evde ev işlerini, yemeği yapıp fahişelik yapmak için dışarı çıkmaktadır.
Evin lise çağlarındaki kızı zaten evden ayrılmış, fahişelik yapmaktadır. Baba, bir basın- yayın işinde çalışmaktadır. İşi gereği bir gün Japon gençleri ile röportaja çıktığında kızının fahişelik yapmakta olduğu civarda bir otelde kızın da teşviki ile öz kızı ile yatmıştır. Fakat parası yetişmemiş, ücretin kalan kısmını evde annesine vereceğini vaadetmiştir. Yine sokakta oğlunun diğer öğrenci gençler tarafından sürekli bir şiddete maruz kaldığını görmüş, işi gereği kullandığı kamera ile bunu kaydetmiştir.
Uçlarda gezinen bir fragman: Robo-geisha
gorcun | 05 July 2009 10:18
Robo-geisha
”Machine Girl”, filminin yönetmeni Noboru Iguchi’nin yeni filmi ”Robo-geisha’nin” fragmanı çıktı. ”Tokyo Gore Police” filminin yönetmenliğini yapmış olan Yoshihiro Nishimura’nın içinde bulunduğu ekip yine son derece uçuk, kanlı ve şiddet dolu bir filme imza atıyorlar. Bu sefer geyşalar üzerinden şiddet gösterisi yapacağa benzeyen filmde geyşaların her türüyle karşılaşmak mümkün. Bu filmde Geyşa dansı, geyşa füzesi, geyşa elektrikli testeresi, geyşa katanası, samuray robot, engelli silahı, göğüsten çıkan makineli tüfek, kıçtan çıkan katana gibi yaratıcı ve uçuk silahlarla ve karakterlerle Geyşa ordularının savaşını izleyeceğiz. Machine Girl, Tokyo Gore Police gibi filmleri izleyenler nasıl bir şeyle karşılaşacaklarını az çok bilselerde bilmeyenler için fragmanın son derece uçuk ve rahatsız edici görüntülerin olduğunu da belirtmek isterim.
“Tünel”
ashg | 29 April 2009 10:02
“Düşler” – “Tünel”
Akira Kurosawa’ın “Düşler”inde üçüncü dördüncü hikaye olan “Tünel” bana göre bu sekiz hikayenin içinde insanı en çok etkileyen film. Kısaca bir tünele giren ve orada ölümünden sorumlu olduğu başka askerlerin hayaletleriyle karşılaşan bir askerin tünelin sonuna varma çabaları anlatılıyor. Yönetmen bu filminde evrensel bir konuyu işliyor ama Japon değerlerini ve etkisini hissediliyor.
Film, ıssız bir yolda tek başına bir askerin görüntüsü ile başlıyor. Genel planlarla örülü filmde Kurosawa tablo gibi kadrajlanmış görüntüler elde etmiştir. Alacakaranlıkta karşına çıkan ve sonu görünmeyen tünele girmek üzereyken bir köpeğin ulaması ile asker gerilemeye başlıyor. Tünelden çıkan köpeğin üzerinde el bombalarının olduğunu görüyoruz. Köpekten korkan asker yavaş yavaş tünelin karanlığında yok olmaya başlıyor. Yönetmen konusunu hemen hemen aynı ölçeklerle anlatıyor: Orta ve Amerikan Plan. Kurosawa’nın ağır bir ritimle tünelin sonunu görmeden ilerleyen kamerası bizimde askerin tedirginliğini yaşamamıza neden oluyor.
Tünelin sonuna çıkan asker tünelden gelen ayak seslerini duyar ve korkuyla -ve büyük bir olasılıkla- köpeğin gelip saldırmasını bekler. Tüneldeki karanlıktan orada ölümüne tanık olduğu “Er” rütbeli Noguchi gelir. Askerin koyu ceset makyajından bir ölü olduğunu anlarız. Bu makyaj biçimi yönetmenin Japon öğelerini göz ardı etmediğini gösteriyor. Askerin ceset makyajı geleneksel Kabuki Tiyatrosu’ undaki figürleri andırıyor. Er komutanına gerçekten savaşta ölüp ölmediğini soruyor! Gerçekten öldüğüne inanamayan asker eve gittiğini ve annesinin onun için hazırladığı kekleri yediğini anlatıyor. Filmin dramatik olarak en etkileyici bölümü erin uzakta kalan ışıkları gösterip evine gidememe acısını anlattığı sahne. Ailesinin O’nu beklediğini komutanına anlatıyor. Noguchi artık savaşta öldüğünü kabul ediyor ama bunu ailesi asla kabul edemeyecek. Noguchi arkasını dönüp tünele doğru giderken komutanı O’nu uyarıyor ve son kez erin kendisini selamlamasını istiyor. Er Noguchi tünele girdikten sonra uygun adım gelen bir grup askerin ayak sesleri duyulmaya başlıyor. Komutanın önene kadar gelip O’nu selamlıyorlar. Bölüğün çavuşu, komutana üçüncü müfrezenin kayıpsız döndüğünü söylüyor. Komutanın şaşkınlığı ve üzüntüsü film içinde en yakın ölçeklerden biri ile ile bel planla anlatılmış. Komutan üçüncü müfrezenin yok edildiğini ve hepsinin savaşta öldüğünü askerlere yüksek sesle anlatıyor. Tüm müfrezenin ölümünden kendinin sorumlu olduğunu itiraf eden komutan nasıl esir düştüğünü ve ölmeyi ne kadar çok istediğini anlatıyor. Dünyaya tekrar gelmelerinin hiçbir şey kanıtlamayacağını ve dönmelerini istiyor. Filmin ana metaforu tünel iki boyutu birbirine bağlayan bir kapı gibi düşünülmüş. Komutan tünelin karanlığına girmeyen üçüncü müfrezeyi yine emirle göndermek zorunda kalıyor. Müfreze tünelde ilerledikçe derinlerden marş duyuluyor. Askerlerini son kez selamlayan komutan olduğu yere yıkılıyor. Köpek tekrar tünelden çıkarak komutana hırlıyor.
6. İstanbul Japon Filmleri Festivali
queennothing | 21 January 2009 17:41
İstanbul, bir kez daha Japon Sineması’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Levent’te bulunan Levent Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan “Japon Filmleri Festivali“, 22 Ocak 2009 Perşembe gününden 25 Ocak 2009 Pazar gününe kadar sürecek.
Ücretsiz olan festivalde tam 11 Japon yapımı sinema filmi gösterilecek. Filmler, orjinal dilinde Türkçe altyazılı olarak sunulacak.