bildirgec.org

istanbul hakkında tüm yazılar

İstanbul’dan Facebook Geçti!

algoz | 14 October 2009 09:40

Buradan duyurusunu yaptığım Facebook Developer Garage İstanbul Etkinliği, pazar günü (11 Ekim 2009) İstanbul Bilgi Üniversitesinin Dolapdere Kampüsü’nde gerçekleşti.


Katılımcılar tarafından oldukça yararlı bulunan etkinlikte, katılımcılara konuşmacılar tarafından farklı konular ile ilgili çeşitli sunumlar gerçekleştirildi.Aşağıdaki listede bulunan linkler aracılığı ile sizler de bu sunumlara erişebilirsiniz.

Özkan Altuner: 1-Facebook Developer Garage Nedir? : burada 2-Facebook Toolkit, FBML ve .NET kullanarak nasıl bir Facebook uygulaması yapılır? :burada

Facebook Developer Garage İstanbul’da!

algoz | 06 October 2009 14:31

Facebook tarafından, geliştiricilerin Facebook ile entegre uygulamalar (Facebook applications) geliştirebilmeleri için 24 Mayıs 2007 Tarihinde duyurulan Facebook Platform’u, geliştiriciler tarafından büyük ilgiyle karşılanmış ve resmi olmayan çeşitli geliştirici grupları ortaya çıkmıştı.

Facebook, kısa bir süre sonra, bireysel geliştiricilerin oluşturdukları bu grupları desteklemek ve tek bir çatı altında toplamak için Facebook Developer Garage adı ile bir proje başlattı.

Bu proje kapsamında, dünyanın farklı bölgelerindeki çeşitli şehirlerde etkinlikler/toplantılar düzenleyerek o şehirdeki/bölgedeki uygulama geliştiricileri biraraya toplamakta ve “Uygulamalardan nasıl gelir elde edilir?“, “Nasıl farklı bir uygulama konusu seçilir?“, “Viral etki nasıl sağlanır?” gibi konularda konuşmalar/tartışmalar yapılmakta.

İSTANBUL Not Constantinople

omeroguz | 28 September 2009 15:51

albüm kapagı
albüm kapagı

Istanbul Not ConstantinopleThey Might Be Giants

Bu şarkı türk-yunan istanbul constantinople muhabbetinin sonunu hazırlayan şarkılardandır çünkü şarkı istanbul’un artık olduğunu constantinople’in kalmadığını herkese ögreten şarkıdır.

ilk olarak The Four Lads adlı müzik gurubu tarafından 1953`te seslendirilmiştir.They Might Be Giants adlı müzik grubu şarkının cover versiyonlarını yaratanlar arasındadır.

işte bu cover şarkıyı amerika’da fazlasıyla ünlü yapmıştır.

MP3’Ü DİNLE

Benim sevdiğim version işte =)

Zerzan’ın haşaratları ve muhasara..

haupbahnhofstr[pilli_silinen_hesap] | 15 September 2009 09:46

. İstanbul, sancağı’nın bir gün bir şekilde düşeceği belliydi.. Netekim, Allahın afatıyla düştü. 59 milyar doları güpleten güruhun, sosyal ve ekonomik ilişkilerle götgöte geçinip giden saltanatları muhasara altında.. ormanları yakıp yıkıp yağmalayan, kıyıları parselleyen, sit alanlarını talan eden, doğayı betonlaştıran çekirge-toplumu..
İstanbul’u kolpa cenneti yapanlar, sonunda felaket kapıyı çaldı arkadaş..
“Bize de bir götlük yer var mı abi” devri bitti;
Mülkiyet, insanların kendi aralarındaki paylaşım kavgalarında kendilerine yonttukları bir kavramdır. (Proudhon, kibarlığı da bir yana bırakarak, “mülkiyet hırsızlıktır” demiş..Ekoloji nazariyecileri; fiziksel çevreye derhal uyum sağlıycan, varolan kaynakları heba etmiycen sel, yangın, deprem; Bunlar, sana doğal olarak birşeyler sunuyorsa, bundan kaçınmıycan.. Meselenin sosyal boyutu böyle bir de dini ciheti var tabi;İslam dini, zorunlu ihtiyaçları karşılandıktan sonra, yılda 96 gram altın alabilecek kadar geliri olmayanı yoksul sayar.. Bugün, 96 gram altın kaç paraya tekabül eder? 5 milyar civarında bir para ediyor.. Bu kadar arttırabileceğin paran yoksa, biçare, muhtaç ve yoksulsun demektir.. işte fincana, tabaa, tencereye, üçbeş parça, çula çaputa meyledişin bundandır. Bu senin çileni tekmiller mi?Biçare’nin, idrak yeteneği proteinsiz kalmasından dolayıdır , yağmaya-çapula elverişli koşullardan yararlanma yeteneği yüksektir.. sağılabilme yeteneği iyidir.. sevk ve idare kolaylığı çok iyidir, yönetimi kolaydır. ırka özgü ayırıcı özellikler ırkın özel yetenekleri (hastalıklara direnç, çevre şartlarına dayanıklılık) kötü çevre şartlarına ve hastalıklara dayanıklıdır.. Bilhassa uzun mesafeleri yürüyebilme, aç kalarak ayakta kalabilme yeteneğine sahiptir, sağlam yapılı, kanaatkardır. yetersiz bakım, beslenme, farklı ve değişken iklim koşullarında yaşayabilir. İşte, bu sebepten sel mel dinlemez; Cenab-ı Hakkın, önüne yığdığı envai çeşit çula çaputa kendi malıymış gibi meyleder.. Buna düpedüz kent ekolojisinin bir tezahürü de diyebiliriz..Kent ekolojisi nedir? yaz sıcaandan nevrin döndü ise ve bu meyanda doğal bir afet mevzu ise derhal doğaya uyum sağlıycan.. Zerzan efendi de, ilkelliğin yalınlığına dönmemizi teklif eder, sikeyim uygarlığı, teknolojiyi der; İstanbul’u muhasara edenler böyle bir yalınlığın tezahürüdür.

İstanbul da Çamurlu Su

turte | 14 September 2009 14:15

Di’li Geniş Zaman Hikayeleri

İSTANBULDA ÇAMURLU SU

Eskiden, yağmur yağar da sular toprak yoldaki çukurlarda birikinti oluşturunca, elimize kağıt, çalı çırpı ne bulursak alır o birikintinin üstünde yüzdürürdük, yağmurdan yağarken olmasa da yağdıktan sonra epey zevk alırdık.
Altı yılım geçti İstanbul’da. Kar fırtınalarına, yoğun yağışlarına, trafik çilelerine, okul tatillerine tanık olduğum kent hemen her noktası kamerayla gözlense de yine insan hayatının pek de değer görmediği bir yer hala. Bundan yaklaşık 5 sene önce, yurt camından karın ne kadar da çok yağdığını konuşuyorduk arkadaşlarla. O zaman da büyükşehir belediyesi çalışıyordu, her şey içinde yaşayan insan için yapılıyordu. O fırtına sırasında da onlarca kişi Silivri yolunda mahsur kalmış, donmuş, ölmüş, korkulu anlar yaşamış ve ne kadar değersiz olduğunun bir kez daha farkına varmıştı.
Eylül ün altısında meydana gelen ve deyim yerindeyse sular altında bırakan yağışlar belediyenin belini bükmüştü, oysa belediyenin bir afet koordinasyon merkezi vardı ve bu merkez ilgili dairelerle an be an ilişki içerisindeydi. Nasıl olurdu da kırk elli yılda bir yağacak yağmur kendini daha önceden belli etmemiş, Allah ın işi birdenbire ortaya çıkmıştı. Bunca insan gerçeklerle mi bilgilendiriliyordu yoksa geçiştiriliyor muydu şikayetler?
Alttaki fotoğraf gibi miydi sabit maaşla çalışan ve aniden anayolda seyahat ederken suya kapılan insanın hali İstanbulda ? Bölgenin coğrafi özelliği nedeniyle bunlar olmuştu zaten, üstüne bir de “Allah ın takdiri” yoğun yağış, malum sıktığımız spreyler parfümler ozonu delmişti sayın belediye başkanının da onadığı gibi, valimiz yağma lafını edenlerin ağzına oracıkta biberi sürmüştü bile, televizyon kanalları ana haberden sonra selin pek uğramadığı yaşamları konu alan magazin programlarını ya da dizileri gösterecekti yine….

İstanbul’dan bir yağmur güncesi

nazokiraze | 11 September 2009 09:43

Dün sabah 07:25Melun saat çalar ve ramazan dolayısıyla kahvaltı derdi olmayan adam işe yollanmak üzere kalkılır, amanın elektirikler kesik ,iyi ki geceden ütü falan yapmışım sabaha yanardık vallahi neyse adam yolcu edilir ve tekrar oğluşun yanına kıvrılınır, nasılsa gayet havalı bir yere taşınılmıştır, İstanbul’un yeni yerleşim bölgelerinde elektirik gitse bile bir kaç saat sonra uyanılışa kadar kesin gelir yine de tedbir elden bırakılmaz elektiriksizken çalışmayan telsiz telefon çıkarılıp yerine emektar külüstür telefon makinesi takılır.

Saat 10:00
Kapının zil yerine elle dövülmesinden dolayı çıkan sesle zıplanarak uyanılır ve süpriz iki saat bilmem kaç dakika evvel işe gönderilen adam paçaları çamur içinde karşınızda ve hala elektirik te gelmemiştir. Hayırdır falan sorularına fırsat bırakmadan gerçek öğrenilir Basın Express Yolu kapalı oldugu için o tarafa gidilemeyip eve dönülmüştür aynı zamanda eve dönen tek o değil abla, enişte, yan ve üst komşular da zoraki izine maruz kalmışlardır.

Saat 12:00

Hala elektirik yok akşama iftara davet ettiğim akrabalar sırayla telefon açmaktalar gelemeyeceklerini bildirmekteler, aman isabet oldu zaten elektirik yok ama işim olur diye akşamdan pişirdigim koca tencere bahçevan kebabı ve mercimek çorbası ne olacak? Neyse bu arada dakika başı telefon yaşıyor musunuz? Elektiriksizlikten ve dolayısıyla televizyon ve internetten yoksun olmaktan ötürü etrafta sele kapılanlardan, sürüklenenler, boğulanlardan, kayıplardan habersiz her telefona şaşırılır.

Türkiye’nin İlk Alan Adı Açık Arttırması

erddii | 09 September 2009 10:57

Alan Adı(domain) Açık Arttırması 9 eylül 2009’da

Geçtiğimiz yıllarda Dot TK Türk pazarı için yeni .tk adında alan adı(domain) uzantısı sunmuştu.

Şimdi’de bir ilk’e imza atarak alan adlarını
açık arttırma usulüne göre satışa sunulucağını duyurdu.

.tk uzantılı alan adı sahipleri için kaçınılmaz bir fırsat, içlerinde bir çok jenerik alan adı’nın bulunduğu açık arttırma 9 Eylül 2009 tarihinde “Swissotel The Bosphorus İstanbul” ‘da saat: 16:00 ‘da başlıyor.

2010 İstanbul Kültür Merkezi

sinemasever | 03 September 2009 13:48

2010 yılı İstanbul Kültür merkezi olacak hepimiz biliyoruz. Çok güzel tabi:…ancak Devletin Kültür Bakablığınca bastırdığı afişe bakın. Medeniyetten Batı Dünyasından Uzak Osmanlı kültürünü yansıtan bir AFİŞ. Daha fazla yoruma gerek yok. sizler ne düşünürsünüz bakalım görelim.