bildirgec.org

ışın hakkında tüm yazılar

Türk Star Wars web dizisinin 4. bölümü yayınlandı

HansLanda | 19 April 2011 15:50

2010 yazının başlarındada yayınlanmaya başlanan türk hayranlar tarafından yapılan star wars fan web dizisi : Rise of The Rebellion’ ın dördüncü bölümü geçtiğimiz ay yayınlandı. Görsel efektleriyle amatör bir yapıma göre oldukça kaliteli sayılabilecek dizi oyunculuk konusunda yoğun eleştri alsa da izlenmeye değecek seviyede.
Bölüm 3 ile bölüm 4 arasında geçen hikaye bir grup asi askerinin dış halkadaki bir gezegen halkını İmparatorluğa karşı ayaklanma çabalarını ve bu amaçla girdikleri mücadelede eski Jedi şovalyeleri ile karşılaşmalarını konu alıyor. 5. bölümü haziran ayında yayınlanması beklenen web dizisinde kelle avcılarından twi’leklere bir çok frklı karakter görebilecekmişiz.
Dizinin web sayfasına girmek ve bölümleri izlemek için : tıklayınız

2012 FOTON KUŞAĞI VE SÜPER BİLİNÇ

admin | 28 December 2010 14:23

21 aralık 2012 gün dönümü ve maya takvimin sonu. mayalara göre 5.zamanın başlaması ışıltılı insanların dönemi.
peki bu nasıl olacak ?

matematik… evrensel dil mi? dayatma mı?

scapegoat35 | 30 August 2010 09:22

uzun zamandır matematiğin mutlak gerçek, ve dünya üzerindeki tek evrensel dil olduğunu düşünüyordum. ancak son zamanlarda bazı ufak tefek konuları kafamda süzerken oturmayan şeyler olduğunu farkettim.

çok küçük bir örnekle başlıyorum.

hepimiz x*y eksenini biliriz. uzayda 2 boyutu temsil eder.

bu eksenler eksi sonsuzdan başlayıp artı sonsuza kadar devam eder. benim matematiğe bakış açım ve biraz da hayal gücüyle bu eksenlerin eksi ve artı sonsuza tutunduklarını düşünürüm.

Uykusuz gecelerim ve sabahı

sinjob | 08 June 2010 14:16

Bu uykusuz geçen kaçıncı gece bilmiyorum.Şu anda saat 04.00 ve evdeki herkes uyudu.Geceleri Farid Farjad dinlerim.Gecenin ortasında dünyada yalnız ben varmışım gibi hissederim.Bir süre kitaba dalarım,yavaş yavaş okurum.Kitabın kahramanlarıyla bir bir konuşurum,tartışırım.Sessiz konuşmak yani içimdeki sesle konuşmak beni çok mutlu eder.

Gece yalnızca kitaplarla geçmez tabi.Hafif ne güne duruyor?Daha sonra okurum dediğim yazılara bakarım.Ordan oraya sıçrarım ve geçtiğim yerlere bir iz bırakırım.Kimi zaman sadece ahkamları okurum ve bazı ahkamlar beni çok güldürür.

Gökkuşağı bombaları

massay | 12 April 2010 16:10

1964 yılında Atom araştırıcıları gökkuşağı ile ilgili deneyler yaptılar. Born Üniversitesi’nde yapılan deneyler sonucunda Pauly ve Hundhausen adındaki atom fizikçileri “atom-gökkuşağını” buldular. Bunun üzerine Amerikan ve Rus bilim adamları büyük bir gayretle bunların üzerinde incelemeler yapmaya başladılar.

Hatta bir kuşağı bombasının bile gelişmekte olduğuna dair söylentiler ortaya atıldı.

Eğer bu gerçekse, bundan pek bir şey öğrenmemize olanak yok. Öyle ya, Nükleer silahlar daima çok gizli tutulan şeyler.

Bununla beraber gökyüzündeki gökkuşağı gizli değil ve incelenebilir. Hatta gökkuşağı hakkında daha çok şey öğrenilebilir ve gökkuşağı bombası ile ilgili söylentiler hakkında fikir edinilebilir.

aristo
aristo

Öyleyse buyurun:

Güneş ışığından M.Ö 384-322 yıllarında yaşayan ve Makedonya sarayında sonradan dünyanın Büyük İskender adıyla tanıyacağı genç veliahda okuma, yazma öğreten büyük bilgin Aristoteles, Yunanlı hemşerilerinin gökkuşağını hala bir tanrıça sanmalarına çok üzülüyordu. Kendisine gelince, o Olimpus dağında yaşadıkları söylenen Zeus, Hermes gibi tanrılara artık inanmıyordu. Onlar orada nektar içerler ve gök kuşağı tanrıçası İris’i tanrısal haberlerle dünyalılara gönderirlerdi. Aristoteles yalnız ve yalnız doğaya inanıyordu. Gökkuşağının da doğal bir nedeni olmalıydı.

Domuz gribinden artık daha az korkucaz…

Beacool | 29 March 2010 10:59

Cebinizde, siz nereye o oraya!
Cebinizde, siz nereye o oraya!

Sağlığın ne kadar çabuk bozulabildiğini sağlıklı günlerinizi yitirmeden anlamak gerçekten çok zor. “Bana bir şey olmaz”, “yıkarsın geçer abi” (bkz yazı sonu notu) toplumundan yavaş yavaş uzaklaşmaya başlasak da bu mantalite genlerimizde bir yerlerde halen yaşıyor…

Bir de tam tersi olanlar var (ki böyleleri mi, yoksa diğerleriyle mi yaşamak daha kötü olur bilemiyorum). Titizliği elden bırakmayan hayatta çıplak gözle virüsleri ve bakterileri görme yetisine sahip bu insanlar için güzel bir ürünümüz var. Kendisi katlanıp yanınızda taşınabilen bir bakteri ve virüs öldürücü.

Marie Curie 2

massay | 15 October 2009 13:03

1.kısım

Evlenmelerinin ardından Marie ve Pierre Curie, fizik okulundaki harap bir hangarı laboratuar olarak kullanıp deneylerine başladılar. Evlendikleri yılın 28 Aralık tarihinde Wilhelm Conrad Röntgen, “ X ışınları” keşfini resmi olarak duyurdu. Hemen ardından “Radyoaktivite” buluşunda Curie’lere ortak olacak olan bilim adamı Henri Becquerel, Uranyum’un kendiliğinden ışın yaydığını keşfetti. Becquerel’in yaptığı deneylerde bir fotoğraf filmi üzerine konulan Uranyum, filmi karartıyordu.

Bu bilimsel gelişmeler, Curie’lerin deneylerine yön verdi kuşkusuz. Onları hırslandırdı.

Yıl 1898. Çalışma defterinin 6 Şubat tarihli sayfasında Marie, çalışmalarını ve deneylerini not ettiği bölümün altına hangarın damının aktığını, içerisinin rüzgârla dolu olduğunu ve ısısını yazar, paralelinde protesto edercesine on tane nida işareti koyar. Bu zor koşullarda çalışmanın da Curie’leri hırslandırdığını, birbirlerine duydukları aşkı büyüttüğünü yıllar sonra kızına anlatacaktır Marie.

Yıl 1898. Marie, zehirli bir element olan Thorium üzerinde çalışırken uranyum gibi ışın saçtığını keşfetti. Böylece Becquerel’in 1896 yılında “Becquerel ışınları” adını verdiği buluşu daha genelleştirmiş ve adını “Radyoaktivite” olarak değiştirmiş oldu. Bu yeni buluş, Pierre ve Marie’nin uykularını kaçıran, tehlike sınırlarını unutturan sorular doğurdu. Sorular da cevapları.

ışın kılıcı

ex choice | 16 July 2008 17:08

bilim kurgu filimlerinde gördüğümüz ışın kılıcının olmayacağını biliyor muydunuz?fizik kurallarına aykırı bir durum söz konusu.o keskinlikteki bir ışın patlamasının 5 km yarıçaplı bir alanda yaşayan organizma bırakmayacağını söylüyor.ama filmlerde vazgeçilmezler arasında yerini alıyor.

LAZER TEKNOLOJİSİ DURMAK BİLMİYOR

annestek | 21 January 2008 17:40

Lazer ışınları yazabiliyor, okuyabiliyor, ölçebiliyor, kesebiliyor, hatta tedavi edebiliyor. Harika ışın, hem otomobil sacına hem de hassas insan damarlarına aynı mükemmellikte kaynak yapabiliyor. En sert elmaslara hassas delikler açabiliyor; kimliklere, kredi kartlarına üç boyutlu (hologramlar) görüntüler, gökyüzüne de renkli resimler çizebiliyor.Bukadar yeteneğin yanısıra araştırmacılar boş durmuyor, lazer teknolojisinden ucuz enerji ve üç boyutlu fotokop imakinalarında kullanılacak lazerler ile bir nesnenin kopyasını üretmeyi amaçlıyorlar.Lazer hakkında bilmedikleriniz ve ayrıntılar için buyrun.

Mikrodalga ışın tabancası

webdedektifi | 11 December 2007 09:10

Eurekaaerospace adlı şirket yüksek çıkış gücüne sahip mikrodalga ışınları kullanan ve ateşlendiğinde takip edilen aracın elektrik sistemini anında etkisiz hale getiren bir sistem geliştirdi. Prototip sistem belirlenmiş bir hedefe 15 metre mesafeden 50 nano saniye içerisinde ateş edebiliyor ve aracın elektrik sistemini tamamen etkisiz hale getiriyor. Eğer şirket bu sistem için para desteği sağlayabilirse ateşleme mesafesini 180 metre mesafeye çıkarabileceğini tahmin ediyor. Kaynak