bildirgec.org

iktisat hakkında tüm yazılar

İktisatçıların Ekonomisi

akbelen79 | 01 March 2011 17:31

Dünya yüzeyinde insanların yaşamını kolay kılmak için üretim yapılması ve sistemin devamı için kaynakların araştırılması ve kullanımı zorunludur. İktisatçılar kaynakların sınırlı olduğunu buna karşılık insanların ihtiyaçlarının sınırsız olduğu konusunda birleşmişlerdir. Ama bu fikir akımı son zamanlarda çıkan krizler yüzünden geçerliliğini yitirmek üzere.

PARANIN KIYMETİ

super hero | 11 January 2010 16:52

Hepimiz, yaşadığımız evreni kapsayan, bir kısmını çözdüğümüz ama büyük bir kısmından henüz haberdar bile olmadığımız fizik kanunlarına bağlı olarak yaşamak zorundayız.

Bir nesneyi havada serbest bırakırsanız düşer. Yerçekimi vardır. Bundan kaçamazsınız. Bir uçağı havalandırdıktan sonra “Ben artık yerçekimini yendim.” diyerek motorları kapatamazsınız. Uçak yine düşer. Veya yokuş aşağı giden ağır bir vasıtanın motorunu yakıttan tasarruf etmek için boşa alamazsınız. Çünkü belirli bir hıza ulaştıktan sonra o ağır vasıtayı durduramazsınız. Sonuçları çok ağır olur.

İşsizlik, Girişimcilik ve Çözüm Arayışları

arago | 21 December 2009 13:31

Türkiyemizin 1980’li yıllardan sonraki dönemini siyasi ve iktisadi hayatımızın önemli bir dönemi olarak görmek gerekmektedir.

70-80 milyar dolar olan milli gelirimizin bugün itibariyle 750 milyar dolara ulaştığını, ticari ve sınai şirket sayısının 640 bine ihracatımızın 130 milyar dolara ulaştığını ve Türkiye ekonomisinin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu görmekteyiz. Yukaridaki rakamlarla ifade edilen gelişmelere rağmen çocukluğumdan beri “ekmek aslanın ağzında” lafını duymaktayım. Ülkemizin en önemli sorunu nedir? diye sorulsa işsizliğin ön sıralarda yer aldığını hepimiz biliyoruz. Başlığı atarken işsizlikle beraber girişimcilikten de bahsedeceğimi anlamışsınızdır. İşsizlik ve teknolojiyi de birlikte ele alacağımızı ilerideki satırlarımda göreceksiniz.

Tasarruf Sağlayan Uzaktan Kumandalı Priz

zabun | 20 December 2008 05:46

Belkin’in Conserve Surge Protector isimli korumalı priz sistemi, enerji tasarrufu yapabilmenize yardımcı oluyor. Priz sistemiyle, elektrikli aletlere giden elektiriğin, tek hareketle kesilmesi sağlanıyor. Bu şekilde cihazların bekleme konumlarında elektrik sarfetmelerine engel olunmakta. Kapatma işlemi kablosuz bir anahtarla yapılıyor. Bu anahtar, üzerine yerleştirildiği yuvası aracılığı ile duvara monte edilebiliyor. Böylece dışarı çıkarken ışıkları kapatır gibi, bekleme konumlarındaki cihazlarda zahmetsizce kapatılabiliyor. Kumanda sadece A23 (12V) pil ile çalıştığından ve şebeke ile fiziki bir bağı olmadığından elekrik çarpması riski yok. Kumandanın etki alanı 18 metre. Priz üzerine, modeline göre 10 ve 8 cihaz bağlanabiliyor. Priz üzerindeki iki girişe, kumanda ile kapanması istenmeyen; telefon, faks, saat gibi sürekli çalışması gereken cihazlar bağlanıyor.

[notcot] [video]

YILMAZ GÜNEY: “Vatanından Çok Uzakta, Sürgünde Ölen Sinemacı”

| 05 December 2008 11:17

Akdeniz’in şirin bir köyünde (Yenice/Adana) Pütün soyadı ile dünyaya gelen Yılmaz Güney (1937-1984), sefalet içinde büyüdü. Köy hayatından kurtulup üniversitede iktisat fakültesinde okumayı başardı. Genç yaşta devlet yönetimi ile çekişmelere katıldı. Güney, 1958 yılında “Üç Bilinmeyenlerin Eşitsizlik Sistemleri” adlı öyküsü yüzünden komünizm propagandası yapmakla suçlandı ve 1961 yılında yargılanarak, 18 ay hapis ve 6 ay sürgün cezasına çarptırıldı. Bu hüküm ile yönetmen yardımcılığı, senaryo yazarlığı ve başrol oyunculuğuna kadar geldiği sinema kariyeri yarım kaldı.

Yılmaz Güney, yüzden fazla macera filminde oynadı. “Türk Sinemasının Çirkin Kralı” lakabı ile sevildi.
1966 yılında senaryosunu yazıp aynı zamanda oynadığı, Lütfi Akad’ın yönetiminde çekilen “Hudutların Kanunu” adlı filmi, Güney’in sinema kariyerinde dönüm noktası oldu. Film, büyük beğeni topladı.

Devir İktisat Devri

zabun | 04 September 2008 23:41

Hemen herkesin evinde kullandığı; diş macunu, merhem, yapıştırıcı, yağlı boya, bal, ançuez, hardal, krem gibi sarfedilen ihtiyaçların hepsinin tüp şeklinde ambalajlandığını biliyoruz. Lakin bu ambalajlama yöntemi bir yandan kullanımı kolaylaştırır, diğer yandan içerisindeki maddenin hepsinden istifade etmemize olanak tanımaz. Özellikle alüminyum tüpler sıkıldıklarında deforme olur ve düzgün kullanıma imkan vermezler. Yani aldığımız şeylerin bir kısmını daha kullanmadan çöpe atarız. Bu olumsuz durumu aşmamızı sağlayan, çeşitli tüp sıkıcı aparatlar piyasada bulunmakta. Resimlerdeki ürünler diğer aparatlarla aynı işlevi görsede, çeşitli büyüklükteki tüpler için kullanabileceğiniz ve tüpleri bazı emsallerine oranla daha kolay yerleştirebileceğiniz bir şekilde tasarlanmış. Anlıyacağınız işlerini diğerlerine göre daha iyi görüyorlar. Metalden yapılmış tüplere kalıcı zig zag bir şekil verdiğinden, tüpü aparatta tutmanıza da gerek kalmıyor. Diğer yöntemler de ilginizi çekebilir.

Süpermarketler -3

kapuska | 29 July 2008 09:18

Kazara ilk buraya gelenler için: 1. bölüm, 2. bölüm

Henüz 14 yaşındayken okulunu bırakan (N. S. gibi..) ve bir bakkal mağazasında tezgahtarlık yapmaya başlayan Clarence Saunders’ın belki de en büyük özelliği egitimini tamamlayamamış olsa bile içinde olan üstün gözlem yeteneği ve problemlere getirdiği yenilikçi çözümlerdi. Dükkandaki görevi, o zamanlar birebir olan alıcı-satıcı diyaloğunda müşterilerin siparişlerini alıp bunları hazırlamak ve istek olduğunda, eh bir de patronu izin verirse, bahşiş aşkına paketleri evlere teslim etmekti.

o günlerden bir bakkal dükkanı
o günlerden bir bakkal dükkanı

Ne var ki, 18 yaşını doldurduğu gün, artık kalfalığını yaptığı işten sıkılmış, hem biraz gezmek hem de şansını başka yerlerde denemek için ülke çapında satış yapan bir toptancının yanında işe başlamıştı. 4 yıl kadar ülkeyi dolaşıp bu işten de sıkılınca, 1905’te yine başka bir toptancının ama bu sefer şehiriçinde, satış memurluğunu yapmaya başladı.