bildirgec.org

içki hakkında tüm yazılar

Ceylan Dutu

buddhala | 01 June 2007 19:20

Frambuazlı Turta, Frambuazlı Çikolatalı Pasta, Frambuazlı Dondurma… Demek tahmin etmeye başladınız hemen. Bu yazının konusu Frambuaz. Evet devam ediyoruz. Can Dündar soruyor, Neden Frambuaz? Çünkü bu sual, benim yediğim şeyin ne olduğunu merak etmemden geliyor. Frambuaz deyince aklıma cahilliğimi mazur görün, 1/3 çilek, 1/3 vişne ve 1/3 ölçeğinde böğürtlen geliyordu. Aslında hala öyle aynı görüntü geliyor. Kırmızı olduğu aşikar ama iş tartışmaya açılınca durum değişti.

Herşey okulda arkadaşımın “Frambuaz nedir?” sorusuyla başladı. Yok, merak etmeyin evrenin başlangıcından bahsetmiyorum. Öyle kalakaldım bu soruyu duyunca. Bana biri kırmızı bir ineği işaret edip,

Aha, Frambuaz!
Aha, Frambuaz!

“Aha bak, bu işte tadından kulaklarının şınav çektiği frambuaz abicim. Biz bunu pastalara, dondurmalara ve bildiğin çoğu tatlılara katıyoruz. Bak bunlar da belgelerim, bu da çoğu siteye olan konuyla ilgili bağlantılar, tıkla ve gör! Öyle sadece yemekle olmuyormuş, yaaaa!” dese elimde delil yetersizliği olduğundan kabul edecektim. Frambuaz, sadece dondurma ve pastada yediğim ama dokunmadığım, pasta tariflerinde zengin işi diye geçtiğim çoğu pastanın yanında ismi kadar görüntüsüyle de entel duran bir meyveymiş. Aynı şey Avokado‘ da başıma gelmişti. Yazarken bile özel isimmiş gibi yazıyorum dikkatinizi çekerim. Üç memeli Migros’ tan meyve diye almıştık ama eve gelince dolması yapılabilen, ardından Migros’ a; tanesini 1 küsür liraya sattığı için, ev arkadaşıma ve Avokado’ ya saydırmama sebep olan, birşey çıktı. Başımdan geçen bu olay, Frambuaz’ a temkinli yaklaşmama sebep oldu. Neymiş bu Frambuaz? Nerde yaşar? Kaç çocuğu var? Kime oy verir? Hangi gazeteyi okur? Tuttuğu takım, dinlediği müzik türü, gelecekten beklentileri…

frambuaz
frambuaz

İÇKİLİ MEKANA KDV İNDİRİMİ YOK

makaleci | 30 May 2007 17:51

Vergi indirimi yapıldı…

Ama içki bu konudan muaf tutuldu. İçersiniz veya içmezsiniz ama gerekçe çok enteresan, insan sağlığını düşünmek…Detaylar burada

Turizm dahil birçok üründe indirim yapılmış…

Otelciler özellikle all inclusive sistemde çalışanlar beklemede, bu indirim mevzuunu anlamaya çalışıyorlar…

Ben bunu kumarhanelerin kapatılmasına benzettim, turizmin içinde yer alan ve gelir getiren kalemler yasaklanmamalı, gelir düşüklüğü zaten ekonomiyi etkilemekte…

TEOMAN’IN BAŞINA GELENLER

makaleci | 18 May 2007 12:32

Bu adam ne yaptı anlamıyorum!!! Hakkında açılan davayı buradan okuyun
Ben sigarayı bırakmış ve hatta rock müziğini bile doğru dürüst dinlemeyen biri olarak Teoman’ a haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Bu ülkede nerede içki, sigara kullanılmıyor acaba? hangi mekanlarda kolaylıkla vazgeçebiliyor insanlar?

Anneler babalar birlikte oldukları aile dostlaı ile meze sofraları kurup üzerine bir de sigara yakmıyorlar mı?

Erkek değişmez,zorla duygusallaşamaz!

darjeeling | 16 May 2007 16:21

Saat 8:30’da uyanması gerekirken 06:00’dan itibaren her saat başı uyanmıştı. Uykusu bölük pörçüktü şimdi. Ayrı odalarda yatıyorlardı üstelik. Onun kokusunu içine çekmeden, onu öpemeden geçen koca bir gece.. Tahammül sınırlarını aştırdığınız zaman bir insana, sizi yanınızda bile istemez. Gece böyle geçmişti işte. Başı ağrıyordu, her yer karmakarışıktı. Yorgan yere düşmüş, içki kadehleri yerlerde.. Zaten sadece o içki kadehleriydi kavgalarından önce keyifli olduklarını anlatan bize.
Şimdi keyif huzur hak getire. Kolaysa şimdi bütün herşeyi düzelt, ilişkiyi yoluna koy..
Not yazdı ona küçücük. Sevgisini ifade etti bir kez daha, uyanınca okusun diye bıraktı cüzdanının yanına.
Evden çıkmadan önce onu 3 kere öptü. Bir kere boynundan, bir kere sırtından, bir kere de … Her birinde kıpırdandı çocuk, sanki rahatsız edilmek istemiyor ama öp beni diyordu..
Anahtarını alması gerekirdi evden çıkarken, ne hikmetse unuttu(!) ya da unutmuş görüntüsü altında çocuğu görmek için bahane yarattı. Böyle yanına anahtarı vermek için gelecekti ve bir kere daha görecekti onu. Ne doyumsuz sevgi..
Yolda insanlara baktı, sevgililere imrendi işe gidene dek. Vedalaşanlar, öpüşenler ve böyleleri. O ise yarattığı gerginlik ve kırgınlığı nasıl düzelteceğinin peşindeydi.
Sevdiği adamın zorla duygusal biri olacağını zannediyordu. Kendi öyle ya. Hani şu her ilişkide gördüğünüz ben böyleyim o da böyle olsun krizleri. Zorunda değil ki. Pekala böyle ruhsuz kalabilir. Yaşam tarzı bu. Her kadına aynı şekilde davranmış. Senin farkın ne? Hem kimin kimi robotlaştırmaya hakkı var? Kim kime zorla bir şey yaptırabilir? Zorlayarak kendini okşatmak ya da sevgi sözcükleri söyletmek haz verecek mi? Offf dedi ki ne off.. Ne olurdu bunları dün gece içkileri devirdikten hemen sonra ve kavgadan hemen önce düşünebilseydi? Bunlar yaşanmazdı. Bu yüzden, bugünden itibaren kıçını dönüp uyuyabilmenin cesaretini ve rahatlığını yaşaması gerektiğine kendini inandırdı kız yoksa daha çok üzülecekti.. Daha çok beklerdi sevilip okşanmayı..

HAFİFTEN İÇMEYE GİDİYORUZ:)

| 29 April 2007 09:22

Mayıs’ın ilk haftası Cumartesi akşamı Nevizade’ye gidelim diye bir fikir atıyorum ortaya!
Gidelim, kuralım rakı sofrasını, fasıl ince ince bir yandan, bahar akşamı İstanbul sefası…Ne dersiniz?
kimse gelmese de ben o akşam oradayım kesinlikle.
gelmek isteyenler bi zahmet yazıverin.
hadi hadi, o kadar düşünecek bişey yok canıııımmm…alt tarafı içmeye eğlenmeye gidiyoruz.
“seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?”
“duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini…”
“sen kimseyi sevemezsin, sevmeyeceksin..”
“sevmekten kim usanır, tadına doyum olmaz…”
“Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç…”
“bir bahar akşamı rastladım size…”

eee hadi ama, bu kadar şarkı dizdik, hala mı düşünüyorsun???

ŞARAP YAPMAK İSTEYEN VARSA BURAYA!

please | 26 March 2007 09:26

ŞARAP:))
ŞARAP:))

Şarap yapımının zor olduğunu bilmeyen yoktur.ancak dikkatli ve bilinçli yapıldıktan sonra hiç bir sorun yaşanmadan şarabınızı elde edebilirsiniz.yanlız şarap yapımında etrafın steril olası gerektiğini bir kez daha vurgulayalım linke tıklayın ve görün.