bildirgec.org

iç savaş hakkında tüm yazılar

Johnny Mad Dog (Kuduz Köpek Johnny)

freeradical | 11 August 2010 12:27

biraz sert bir film olduğunu hissettiğimden, izlemek için uygun bir an bekliyordum. Bilirsiniz bu anın tarifi zordur, kimi için pazar gündüz saatleri, kimi için gecenin bir vakti, kimi için sarhoşken eve dönmüşsen ama uykun yoksa vesaire vesaire.

Çoğumuz afrika kıtasındaki, iç savaşların ve diktatörlerin vahşetlerini üstünkörü biliriz. Ama bu filmde aktarılan gerçekler kanınızın çekilmesine neden olabilir.

Liberya’da asilerden oluşan bir ordu. Çoğu çocuk yaşta. Oyunculardan bazıları gerçek çocuk askerlerden oluşuyor. Zaten gerçekliği bu denli yansıtmalarından bunu hissetmeniz mümkün.

Bazı sahnelerde paralize olabilirsiniz.
Kendi küçük orduları içinde, küçümsenmeyecek bir hiyerarşi ve güç,
generalin küçük askerleri motive etmek için yaptığı ayinler, masum insanların tereddütsüz ölümleri, çocuk askerlerin karakterlerinin yansımaları… Kısaca bu cografyada yaşanan ürkütücü dram, komutanlardan biri olan “Mad Dog Johnny” nin üzerinden önümüze seriliyor.

öldükten sonra idam edilen bir devlet adamı

nazokiraze | 01 May 2010 12:46

Tarih sayfalarına bakacak olursak sağlığında haksızlığa uğrayan öldükten sonra kıymetlenen (Deniz Gezmiş ve arkadaşları) hatta Jeanne d’Arcgibi yüzyıllar sonra azize ilan edilen, öldükten sonra taç takılan (Ölü Kraliçe) gibi sayısız örneklerle karşılaşabiliriz. Öldükten sonra onurlandırılmayı bir kenara bırakın bir de öldükten sonra hain ilan edilen hatta daha fazlası da yapılan insanlardan birinden bahsedeceğiz.

”On yurttaştan dokuzu benden nefret mi ediyor? ne önemi var; eğer tek silahlı olan içlerinde, onuncusu ise” sözlerinin sahibi Oliver Cromwell‘den bahsediyorum.Cromwell İrlanda ve İngiltere’de en nefret edilen devlet adamlarından biri, öyle ki tarihte unutulmak istendiği bile söylenir.

Kral Sekizinci Henry’nin ferman mührü emini ve sözüne bakarak özel hayatını şekillendirdigi, dini reform konusunda aklını çelen, eşini idam ettirmesinde en büyük rolü oynayan ama sonunda kendi kellesini de kaybeden Thomas Cromwell’ in soyundan gelir Oliver Cromwell . Yaşadığı dönemdeki resmi din olan Protestanlığı seçmemiş onun yerine koyu bir Puritan (pruten)dır.

Soğuk Dağ / Cold Mountain …

| 19 February 2009 11:04

Yönetmen : Anthony Minghella
Senaryo : Anthony Minghella , Charles Frazier (Kitap)
Oyuncular : Jude Law (Inman) , Nicole Kidman (Ada Monroe) , Renée Zellweger (Ruby Thewes) , Donald Sutherland (Papaz Monroe) , Ray Winstone (Teague) , Brendan Gleeson (Stobrod Thewes) , Philip Seymour Hoffman (Papaz Veasey) ,
Görüntü Yönetmeni : John Seale
Müzik : Gabriel Yared , T-Bone Burnett , Jack White
Yapım : 2003, ABD ,
Tür : Romantik – Savaş – Dram

Soğuk dağ filmi 2003’de en iyilerinden olmasına karşın, yönetmen ve film dalında Oscar’a aday olamamasına hayret etmiştim. Oscar Ödülünde, “En iyi yardımcı oyuncu (Renée Zellweger)” ödülünde sınırlı kalmıştı. Altın Küre Ödüllerinde ise 8 dalda aday gösterilmişti.

Film, iç savaşta geçen epik bir hikâyeyi anlatır. Güneyli asker İnman’nın, ağır yaralandıktan sonra hastaneden çıkışını, 500km yol aşarak kasabasına ve sevgilisine geri dönmeye çalışması ve bu dönüş sırasında başına gelen olayları anlatan, yani sevgiliye giden upuzun bir yürüyüşün hikâyesi…

çikita muz ölüm saçmış

odo | 16 November 2007 10:40

“muz cumhuriyeti” zararsız bir kavrammış gibi duruyor ama gerektiğinde muz da ölüm saçabiliyormuş. gerçi muzun bir suçu yok, suç onu kirletenlerde.muza musallat olup onu güzel bir meyve olmaktan çıkaran iki unsur var. birincisi olan ajdar bu yazının konusu değil. geçiyorum. ikinci bela ise abd’li muz şirketi Chiquita.

kolombiya’da süre giden iç savaşta abd destekli güçler meğer ülkedeki chiquita’dan yardım alıyorlarmış. bu itirafı yapan chiquita’nın kendisi. şirket açıklamasına göre 1997-2004 arasında ülkedeki karşı-devrimci örgüte 1,7 milyon dolar para aktarılmış.

ABD’nin savaşları

odo | 22 October 2007 15:34

bu video, ABD’nin geçtiğimiz çeyrek binyıl içerisinde yeryüzünü nasıl kana buladığını gösteriyor.
bir dünya haritası üzerinde abd’nin kayıp sayısı ve iktidardaki partiye göre düzenlenen görselliği ile -yayınlayanlar gururla mı sunmuşlar bilmem ama- bu video kelimenin gerçek anlamıyla bir ibret-i alem.

kendi kendine psikanaliz

zedd | 20 April 2007 17:42

Çoğu insan, kendisini tam bir içtenlikle anlatmanın zorunluluğunu anlar. Kendimizi analiz etmek, bazı temel noktalarda başkalarını analiz etmekten farklıdır; zira buradaki en önemli fark herbirimizin tamsil ettiği dünyanın kendi dünyamız olduğu gerçeğidir. İnsanlar hayatlarını kendi bütünlüğünde görür ki aslında bu, bizim geçekten bildiğimiz tek dünyadır. Amaç ta bu bizimle birlikte gelişen dünyamızı yorumlayabilmek ve yön vermekle güç kazanmaktır.

Analatik çalışmanın başlangıç noktası ve temeli; serbest çağırışım (o anda akla gelen herşeyin ifade edilebilmesi), dürüst ve açık sözlü kendini ifade sürecidir. Bu süreç yalnızken daha kolaydır. Kişi gerçekten hissettiği şeyleri dile getirmelidir. Burada amaç, kendini sorgulama ve bastırgan duyguları serbest bırakmaya yarıdımcı olmaktır. Mantık yürütmekten kaçınmalı çünkü mantığın arkasındaki büyük güç zeka, bu anda hizmetini kullanmayı bekleyen bir fırsatçı olarak karşımıza çıkacaktır; fakat analizin özü doğruluktur.