bildirgec.org

hücre hakkında tüm yazılar

Gelmişine / Geçmişine…

| 07 April 2009 15:09

www.antalyagazetesi.com
www.antalyagazetesi.com

An be an silinen tenin her hücresi
Görünmezliğin kaybolan incisi
Han’da mola veren, sabahın yolcuları
Yeni bir yola çıkacaktır, şavkın gölgesinde
İzin verir kayboluşuna, benliğinde
Bir bir buharlaşan olgun hücreler
Yerinde yeller estirir, geçmişine
Geçmişine geleceğine
Geçer birbirine tuğlalar, kat be kat
Örülür duvarlar, eklenen tel örgü parapetiyle
Harcını ne çok, ne de az at; durur yerinde
Duvarın sert asaleti
Çarpan hücrelerinin acısı
İrkilirsin hülyadan
Ben miydim gelmişine geçmişine yakaran
Islak dudaklara paydos
Yerinde çatlayan hücreler
Beyninde uğuldayan sesler
Gelmişine geçmişine
Hülyadan selamlar…

“Kartallar yüksekten uçar”

| 27 January 2009 13:53

resim:resimler_im.com
resim:resimler_im.com

“Kartallar yüksekten uçar” deyimini bilmeyen yoktur.
Bu deyim nereden gelmiştir? Bu deyim tek anlamlı mı ya da birbiri ile çelişkili iki anlamlı mı?
Dünyanın her yerinde kartalların yüksekten uçtuğu kesin. Bu arada “Serçelerde jet motoruna kapılsa dahi ölmezler” diye bir söz de var. Ayrıca, maçlarda “Kartallar yüksek uçar, öylede koyar, böylede” veya “Kartal isen uç uçabildiğin kadar yüksekten” gibi sözlere de rastlayabiliriz.
Buradan kartalların yüksek uçuş açılımına geçebiliriz. Bu deyimin, kartal olarak adlandırılan bütün kuşlardan geldiği açık ve nettir.
Kartal olarak bilinen bütün kuşlar doğal özelliklerine göre 4 ana grup altındatoplanmışlardır.
1) Deniz Kartalları ve Balık Kartalları: Bu grup, 8 türü olan Haliaetus ve 2 türü olan Ichthyophaga cinslerini kapsar. Güney Amerika ve Hint okyanusunun doğusundaki adalar dışında bütün dünyaya yayılmışlardır. Büyük akarsulara, göllere ve denizlere yakın yerlerde yaşarlar. En önemli besin kaynakları balıklar, fok gibi memeli deniz hayvanlarının yavruları ve çeşitli deniz kuşlarıdır.

2) Yılan Kartalları: Daha çok sürüngenlerle ve özellikle yılanlarla beslendikleri için bu adı almıştır. Asya ve Afrika’da yaşayan bu grup kartallar 5 cinsi kapsar. Bu cinslerden dördü (Circaetus, Terathopius, Dryotriorchis, Eutriorchis) Afrika’da, beşinci cins (Spilornis) Asya’da görülür. Tepeli spilornis cheela, Asya kıtasının tropikal bölgelerinde ve birçok adalarında yaşar. Çoğu yılan kartallarının ayak bilekleri çıplak, pençeleri kısa ve güçlü olduğundan en zehirli yılanları bile kolayca yakalayıp hareketsiz bırakabilirler. Bu kartalların yılan zehrine karşı bağışıklıkları yoktur; ancak, çok çevik olduklarından dolayı tehlikesizce avlanabilirler. Yılan kartalları çok iyi uçucudurlar. Bu kartalların en ilginci Afrika’da yaşayan Terathopius cinsidir. Bunların kanatları oldukça uzun, kuyrukları ise kısadır. Günlerinin büyük bir bölümünü 60-150 m. yüksekliklerde, saatte 60-90km. hız ile uçarak geçirirler. Sürüngenlerden başka kuşları ve leşleri yerler.

Baz İstasyonları: Tehlikesi biliniyor peki önlemler neyi bekliyor…

admin | 29 December 2008 21:42

Sağlık Bakanlığı Afişi…
Türkiye’de baz istasyonlarının tehlikesi biliniyor, buna rağmen köşe başına baz istasyonları kurulmaya devam ediyor. Tehlikesini bil ama bildiğini oku prensibi, herhalde bizim memlekete veya az gelişmiş toplumlara ait bir boş vermişlik.
Baz İstasyonlarından yayılan elektromanyetik dalgaların başlıca zararlarını özetleyebiliriz: (Bakınız: Zararları)

*Dokularda ısınma sebebi ile oluşan etki alanı.*Doku hücrelerinde deformasyonlar meydana gelmesi.*Hücre zarlarının delinme riski.*Sinir zarlarının, deformasyona uğraması.
Bütün bu durumlardan insanda meydana gelebilecek hasarlar: Sinirlilik, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı ve tabi ki kanser durumları…
Baz İstasyonu Tehlikesi İlk Kez Kabul Edildi…
Sağlık Bakanlığı tehlikeyi arz ediyor, TÜBİTAK ise daha kesin veri yok, araştırılıyor, diyor.
Sayın yetkililer neyi bekler veya neyi gözler? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mı? Yoksa insan hayatına verilen boş vermişliği mi?

Donmuş fareden klonlama gerçekleştirildi – sırada mamutlar mı var?

xerre | 10 November 2008 08:33

japonya’nın fiziksel ve kimyasal araştırma enstitüsünde (riken) bulunan araştırmacılar, yıllardır donmuş bir şekilde bekleyen ölü bir fareden başarılı bir şekilde klonlama gerçekleştirdiler.

riken araştırma ekibinden genetik uzmanı Teruhiko Wakayama tarafından denenen bir klonlama tekniği ile -20C derecede 16 yıldır bekleyen bir farenin hücrelerinden başarılı bir şekilde sağlıklı fareler klonlandı.
(video-youtube)
işlem sürecinde nükleer transfer tekniğini kullanan araştırmacılar klonlama sırasında, farenin zarar görmemiş beyin hücrelerinden yararlanmışlar.
bilim adamları bu tekniğin bir gün, hücreleri zarar görmeden, donmuş olarak bulunan ve soyu tükenmiş türlerin yeniden diriltilmesine olanak sağlayıp sağlayamayacağını tartışıyorlar.

hapishane temalı lokanta

xerre | 09 August 2008 09:04

alcatraz restaurant, tokyo
alcatraz restaurant, tokyo

insanlar normal hayatlarından gittikçe sıkılıyor olacak ki, sıradanlığı bozacak, onları farklı kılacak yeni şeylere, yeni yerlere yöneliyorlar. bunlardan bir tanesi de tokyada bulunan hapishane temalı bir lokanta. ne kadar tuhaf da görünse müşteriler lokanta girişinde, güvenlikler tarafından kelepçelenip hücrelerine götürülüyor. alcatraz adlı lokantadaki hücrelerinde bulunan müşteriler parmaklıkların ardından siparişlerini veriyor ve yemeklerini tamamlıyorlar. bir başka tuhaf olan özelliği ise kokteyler “öldürücü enjeksiyon” adı verilen şırıngalarla servis ediliyor.

alcatraz restaurant, tokyo
alcatraz restaurant, tokyo

hepsinden öte lokantanın menüsünde bulunan “ensest salatası” ve “zina tabağı” gibi yiyecekler(!) artık insanların neler yapacağını şaşırdıklarına bir örnek niteliğinde.
burada bulunan video, lokantanın içinden, müşterilerden, yapılan servis ve özel aktivitelerden(!) kesitler sunmakta.
gidecek olup da düşünenler için rezervasyon ve bilgi:
Tel: (03) 37707100
Alcatraz ER Website

ÇELİĞİN ÖYKÜSÜ

ademtok | 20 May 2008 09:13

_yoka sayıldım var oldum_

kocaman gözlerin vardı
simsiyah saçların
ay tenin

yine var onlar
yabancım olan bir bende
dikenlerinden kurtulmama ramak kalan..

benim düşmanım tek sensin
eyy uzanamadığım..

kırsam hudutların kilidini
asmazlar… set kurar
yıkılasıcalar!
dokunup bir gece omzuma..

kısarlar ayarını hücremin
sinirlerim ezilir
damlar inancıma su
dövülürüm değişime.

adem tok
mayıs 2004

Düşüş ‘The Fall’ – Eleştiri

pillidarko | 06 May 2008 12:30

Bazı filmlerin her karesi bir tablo gibidir ve bu sahnelerin içinde derin anlamlar gizlidir. Bu tarz filmlerde görüntüler diyaloğun yerine geçerek seyirciyle konuşur, asıl anlatılmak istenen oralarda saklıdır. İşte The Fallböyle filmlerden değil 🙂 Gibisi fazla tüm sahneleri birer tabloama bu tabloların içinde bir anlam gizli değil. Sadece dayanılmaz renk kontrastları, perspektifleriyle izleyiciyi etkileyen birer fotoğraf gibiler.
The Cell filmiyle üne kavuşan Tarsem Singhyönetmen koltuğunda oturduğundan buna şaşmamak gerek aslında.

Film adı üzerinde düşüş (The Fall) temasıyla bezenmiş. Ailesiyle birlikte portakal toplayarak geçinen küçük Meksikalı kızımız Alexandria ağaçtan düşüp kolunu kırmıştır. Aşk acısı çekmekte olan intihara meyilli bir dublörde, köprüden atlama sahnesinde yaralanmıştır ve onunla aynı hastanede kalmaktadır. Bu iki insan arasında ilginç bir ilişki oluşur. Dublör Roy intihar etmesi için gereken hapları sağlamak için küçük Alexandria’yı kullanmaya karar verir. Bunun için de çocukların en sevdiği şeyi, masalları kullanır. Alexandria’ya anlattığı masalın sonu yaklaştıkça filmdeki hikayenin sonu da yaklaşır.

Hücrenin İçine 3D Gezinti

fReewave | 27 March 2008 15:10

Şu anda adını hatırlayamadığım bir çizgi film vardı. İnsanların içinde olup bitenleri canlı hayatmış gibi bizlere yansıtıyordu. Hatta o zamandan kalma hala aklımda akyuvarlar mikroplarla savaşıyor denince aklıma bu görüntüler gelir.
XVIVO adlı bir şirkette bunun bir değişiğini yapmak için kolları sıvamış.
‘The Inner Life of the Cell’ ( hücrenin iç hayatı ) adını verdikleri film Harvard üniversitesi öğrencilerinin farklı bir deneyim yaşamasını sağlayacakmış.
Benim de merakla beklediğim animasyonla ilgili bilgiyi buradan bulabilirsiniz.

Yerli Hücre: Yuvar

hyro | 28 February 2008 12:28

Yuvarın görsel tablosu
Yuvarın görsel tablosu

İlginç bir çalışma, bence güzel olmuş, işlevlerine göre türetilmişler. Ben biyolojiyle çok ilgili olmadığım için çok yorum yapamıyorum. Size sunuyorum. Siz (bazılarını da olsa) kullanır mıydıñız? Ya da başka öneriler var mı?

Bu arada bu karşılıklarda yaygın olarak bilinmeyen tek sözcük tike olsa gerek, tane demektir. Burada añladığım kadarıyla “hücre” yerine yuvar denmiş (alyuvar, akyuvar gibi sanırım). Göze karşılığı var ama çalışmayı yapan kişi bunu yeğlememiş demek ki.

iSlide Kaykay Segway

mahirgul | 18 February 2008 13:14

Kaykay şeklinde tasarlanmış bir Segwaytürevi diyebiliriz.

iSlide
iSlide

Beden kuvvetinin öne veya arkaya verilmesi ile çalışan bu zamazingoiçersindeki hidrojen yakıt hücresi sayesinde saatte 15 km gibi bir hıza çıkabiliyor. Ayrıntılı bilgiyi buradan alabilirsiniz.