bildirgec.org

hayat hakkında tüm yazılar

bahar gel artık

nazokiraze | 19 April 2011 14:31

Yazılarımın bir kısmının ana konusu olan yemek,içmek türü bir konu ile tekrar karşınızdayım sayın okuyucu.Aylardır beklediğimiz halde kendisini hissettirmeyen ancak tam bahar geldi diye sevinirken ”sonunda geldim hepinizin imanını gevreteceğim” dercesine Nisan ayının kendisini Şubat zannetmesine neden olan kış mevsiminin son demlerinde içtiğiniz her türlü çay ve bitki çayının içerisine bir dilim taze zencefil atmayı unutmayın diyerek başlıyorum.

Yaşama Formülü…

suleceizler | 19 April 2011 10:24

Çok basit aslında yaşamak,
Formülü kalbimizde,içimizde taa derinlerde,
İçimizden çekip çıkarmak ise sadece bizim elimizde.
Sadece bak bir etrafına ,ama gerçekten bak,adam gibi bak
Bakışlarında ne bir önyargı olsun,ne de bir haykırış
İçten,sesleri duyarak bak etrafına,
Duyacaksın işte o zaman yağmurun ne kadar güzel yağdığını,fark edeceksin güneşin ne kadar güzel parladığını ve cıvıldayan kuşların neler anlattığını..
Gökyüzündeki bulutları izle,küçükken yaptığın gibi bulutları benzet hayallerine,
Sokaklarda pervasızca oynayan bir çocuk ol bir an,sadece bir an ve pamuk şekeri istesin canın,
Bugün birazcık daha pozitif ol, hatta çocuk ol ,deli gibi koş mesela parklarda,salıncağa bin,doyasıya oyun oyna ,bugün senin günün olsun,mutlu ol..
Ne kadar derdin varsa da,şanssızlıklar peşini bırakmıyor diye düşünsen de bugün düşünme.
Unutma ki bu dünyada ölümden başka herşeyin çaresi var,
Hayat sinema perdesi ise eğer,bu sefer senaryoyu pozitif yaz sende,

İŞTE BEN BUNA HAYATIMIN EN KÖTÜ GÜNÜ DERİM

Aret Can Bal | 15 April 2011 06:16

Her sabah yaptığım gibi uyanarak başladım güne. Ne kadar ilginç değil mi? Uyandım. Sonra her sabah uyandıktan sonra yaptığım şeyi yaptım. Saate baktım. 07.36. Daha fazla zaman kaybetmemem gerekirken yaklaşık 20 saniye donakaldım ve durumu algılamaya çalıştım. Pek kolay olmadı ama başardım. Saat artık muhtemelen 07.37 idi. Bir önceki gece 01.25te eve girip ancak 01.36da yatağıma girebilmiştim. Kaçta uyumayı başardığımdan emin değilim ama en az yarım saat yatakta debelenmiştim. Saat 06.10 ve 06.15e iki farklı alarm kurmanın verdiği rahatlıkla yatıyordum, gerçi o saatte kalkacak olmaz bir huzursuzluk veriyordu ama keşke gerçekten o saatte kalkabilsem de bu berbat günü yaşamak zorunda kalmasaydım diyorum şuan. Zamanında kalksam bu garip tecrübeyi yaşayamamış olacaktım ve bunu okuyor olmayacaktınız, bunu da biliyorum ama gerçekten çok zor bir sabahtı. Tek söylemek istediğim bu.

hayata inat…..

UMITLI UMITSIZ | 05 April 2011 10:13

Hayat bize oyun oynuyor derler ya; oysa hayat başlı başına bir oyun değilmidir? neden hayat oyun oynuyor sahi? Hayat bir oyunsa neden biz hayatla oynamıyoruz… tüm olumsuzluklara inat hep gül. Hayata inat gül. Deneniyorsun farkında olmadan. acıyla, nefretle, kinle, aşkla,gözyaşıyla, mutlulukla, yalnızlıkla…… aşık oluyoruz, aldatıyoruz. seviyoruz, mutlu olamıyoruz. kıyamam diyoruz, kıyıyoruz. bizi ölüm ayırır diyoruz. ölümü bekleyemiyoruz… neden neden neden? aşık olmak istiyosun. bir sabah uyandığında yanında olsun istiyorsun.

keşke siz bir hayat

esra7909 | 04 April 2011 18:47

Her yeni güne umutla başlamak,bugün dünden daha güzel olacak diye düşünmek…Aslında o kadar kolay görünüyor ki…Hayatın ya da yaşadıklarımızın bize getirdiği zorluklar,insanların yaşattığı kırgınlıkların aslında önemi olmamalı.Yaşadığımız her an,aldığımız her nefes zerresi o kadar kıymetli ki…Ne olursa olsun inadına hayata gülmeli ve direnmeliyiz.Kendimizden daha değerli hiçbirşey yok. bu gerçeği görmek için çoğu zaman malesef ki bazı şeyleri yitirmemiz gerekiyor.

Kalitesiz Silgi

admin | 04 April 2011 15:52

Sevdiğim filmlerin tekrarını hiç izlememiş gibi heyecanlı izliyorum ya bazen. Şimdi yine, hiç gitmemiş gibi gitmek istiyorum kendimden. Sanki daha önce ağlamamış gibi ağlamak istiyorum. Her şeyin ilkini tekrar yaşamak istiyorum. Mesela küçükken kayalıkların üzerinde attığım çığlıkları yeniden dağlara duyurmak istiyorum. Atladığım uçurumların dibini bir daha görmek istiyorum.
Neyin iyi neyin kötü olduğunu düşünmeden her şey tekrarlansın diye diliyorum. Aslında biliyorum artık mümkün değil ağladıktan sonra gerçekten gülümsemek. Yanaklarındaki damlaların nemi kurumadan neden ağladığını unutmak…

GİTMEK

admin | 27 March 2011 21:20

Gitmek, dönüşsüz yollara gitmek, bir bilet, sadece gidiş, ardımıza bakmadan el ele gitmek.

Sevdiğim, birlikte gitsek…
Yollara düşsek sevdiğim, düşmeden ülkeler geçsek… Geride bıraksak ülkeleri, insanları, yaşananları; hep geride bıraksak.

Çok güzel olur, geriye dönüşü olmayan tek gidiş biletler alsak, ülkeler geçsek sevdiğim, seninle gezsek, her, her yeri. Arkamıza bakmadan gitsek. El elele birtanem. İnsanlar tanısak, sohbet etsek ama ne insanlara ne mekana bağlanmadan yol alsak.

Gerekli gereksiz siteler falan

admin | 25 March 2011 20:48

Son günlerde sürekli girdiğim sitelerin dışında dolaşayım dedim nelere denk geldim arkadaş, yok yok porno siteleri, garip oyunlar, otopsi fotoğrafları değil kastettiğim onlar yıllardır var, söyleyecek pek lafım yok . Çok gerekli mi , çok gereksiz mi bilemediğim ,güldüğüm, şaşırdığım veya beğendiğim siteleri burada paylaşayım dedim gerçi arama aparatına güvenerek hareket ediyorum ama olsun, Allah sonumuzu hayır etsin. İşte vaktimi harcadığım linkler .

Yedek anahtar kapının yanında,yerde…

admin | 20 March 2011 09:35

Madem uyandın artık gitmem, dedi…

Canım annem. İyiki varsın. Sen olmasan’la başlayan bir tek cümleyi kurmak yüreğimi paramparça etmeye yetiyor.Bugün ilk defa evdeyim. İlk defa yapılacak onca şey var diye düşünmedim. Hazırlamam gereken dosyaya bakmadım bile. Madem haftasonu, arkadaşlarla sahil manzarası eşliğinde, yurtdışındaki en aziz dostum olan türk kahvesini yudumlarım diye hayal dahi etmedim… Hastaydım ve yataktan çıkmam uzun sürdü.
Aaaaa uyandın mı? diye sordu gülyüzlüm. Yemekmi yemek istersin önce, bir bardak sıcak çay mı?
-Bende Nazan’a gidiyordum nerdeyse. Dışarda karşılaştık. Çaya davet etti. Madem uyandın, gitmiyorum. Karşılıklı içeriz…
Gülümsedim. Meğer ne kadar çok yalnız bırakıyormuşum seni, diye geçirdim içimden.
-Hayır anneciğim. Tabiki gidiyorsun. Zaten hep evdesin. Gitte iki çift lafın belini kırın. Hem sonra akşamki tiyatro oyunu için iki bilet var çantamda. Birlikte izleriz,başbaşa (göz atıyorum)
Gülümsüyoruz…

sade kahvenin yanındaki çikolatalı pudingimsin…

admin | 17 March 2011 19:19

Sadece sana yazıyorum. Yazılarımın konusu sadece sensin. Sadece sana yazmak için çılgınca bir istek duyuyorum.

Bu dünya sana koşmak için çılgınca dönüyor benim için. Saatler sana kavuşmak için hareket ediyor sadece.

Bana aşık olman en büyük mutluluğum. Bana aşık ol çünkü ben de sana aşığım. İçim bu bahar gibi coşuyor. Her yerde aşığım, biliyor musun demek istiyorum.