bildirgec.org

hasankeyf hakkında tüm yazılar

anadolu’nun isyanı – HES’lere dur de!

xerre | 25 February 2011 16:53

HES’ler yani hidroelektrik santraller su gücünden faydalanarak elektrik üreten santrallerdir. suyu bir noktada toplayarak suyun sahip olduğu enerjiden yararlalıp, bazı türbinlerin dönmesi sonucu oluşan mekanik enerjinin jeneratörler vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüşmesini sağlayan yapılardır.
ilk bakışta diğerlerine nazaran daha çevreci bir enerji kaynağı gibi görünse de çeşitli uygulamalarla uzun çok da uzun olmayan vadede doğanın doğanın canına okuyacak yapılar olduğu anlaşılacaktır.

Büyük baraj devri bitti

penguen06 | 13 July 2009 16:03

http://www.milliyet.com.tr/Guncel/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=24&ArticleID=1116909&Date=13.07.2009&b=Buyuk%20baraj%20devri%20bitti&ver=97

Mem u Zin

mansonilized | 14 February 2009 17:18

Mem u Zin ( Mem ve Zin) Ehmede Xani tarafından 17. yüzyılda yazılmış bir aşk destanıdır. Saf aşkın kötülüğün elinde oyuncak olduğu binlerce aşk hikayesinden biridir. Eser Kürtçe yazılmıştır.

” Ben bu kitabı diğer Kürt aydınları gibi Farsça ya da Arapça yazmıyorum. Kendi dilimle yazıyorum ki daha sonra çıkıp da sizin diliniz yok, sizin edebiyatınız yok demesinler. ”

Ancak filme alındığı dönemde türkçeye çevrilmiştir. Filmin müzikleri tatlı tatlı yüreğe akan bir deredir. O dere ki yazın sıcağında Hasankeyf kıyısında oturup ayağını suya salan bir çocuğun yüzüne vuran serinliktir. Mazlum Çimen tarafından hazırlanmıştır. Film Musa Anter’in o tatlı sesiyle başlar.

” Ey gül!
Gerçi sen de nazeninsin,
sen nerde, Zin’in yüzünün rengi nerde? ”

Nevroz gecesi ateşler yanar Kürt ellerinde. Delikanlılarla eteği uçuşan dilberler ellerinde meşaleler kutlamalara katılır. O zaman cinler Hasankeyf eteklerinde mağaralarda bir araya gelip gecenin güzellerini bellerler. O yıl cinlerin güzelleri Mem ile Zin seçilir. Cinlerin şahı deyin hele Mem Zin’i, Zin Mem’i bilir mi diye sorar. Cinler hayır deyince, öyle edin ki yüzüklerini birbirine versinler, versinler de sonradan birbirini bulsunlar der.

Hayattayken (ölmeden önce ) gidin mutlaka-4:Mardin

kalamara | 24 August 2008 12:00

Evet Safranbolu’dan sonra Unesco tarafından Dünya miras listesine alınan şehirlerimizden biridir Mardin…

1999 – 2002 yılları arasında görev yaptığım bu şehir ( ilk memuriyet yıllarım ) kalıcı izler bıraktı hafızamda..
Merkeze kilometrelerce uzak olsamda mutlaka 2-3 ayda bir görüyordum Mardin şehir merkezini…
Atatürk içinde Mardin’in ayrı bir önemi vardı. Çünkü General olduğunu bu şehirdeyken öğrenmişti.
Mardinde yapılan kazılarda MÖ 4500’lü yıllardan başlayarak Subari, Sümer, Akad, Hitit, Asur,Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok eseri içinde barındıran bir açıkhava müzesi olduğu ortaya çıkmıştır.
Gezilecekyerleri tabiki mevcuttur.Ancak yazları çok sıcak, kışları soğuk ve çok kar yağışlı olduğundan her zaman gezmek elverişli olmayabilir.

Mardin’e geldiğinizde Hasankeyf’i görmeden sakın gitmeyin derim. Diyeceksinizki Mardin nerede Hasankeyf nerede…Oraya kadar gelip Hasankeyfi es geçmek olmaz.Dünyanın ilk ve tek açılır ve kapanır taş köprüsü buradadır. Bizanslılara ait kayalara oyulmuş mezarları da görme imkanı vardır. Konaklamak için de çeşitli alternatifler mevcuttur. Oteller, çeşitli konaklar, öğretmenevi vb..
Geriye bu açıkhava müzesini gezmek kalıyor.
Ölmeden önce tabi.Haydi kolay gelsin.

Düş’kün Şiir Tiyatrosu (Hasankeyf şiiri)

eulogy | 15 August 2008 17:18

Erciyes Üniversitesi Türkçe Klübü altında Sabancı Kültür Sitesi’nde sahnelediğimiz “Düş’kün” adlı şiir tiyatrosunun şiirlerinden benim yazmış olduğum “Hasankeyf” şiiri:

(Sahnede bir mezar vardır. Bir göç kervanı ellerinde bavullar ve denklerle sahneye girer. Sahnenin ortasında başları önlerinde dururlar.)

(Şarkıcı girer.)

ŞARKICI:

(Şarkı söyler.)

Gitmeler var zihnimde.
Öyle ölmek gibi değil;
Görebileceğim gitmeler.
Evi, yurdu olmayanların,
Aşkı, sevdası kalmayanların gitmeleri bunlar.
Topraksız kalmışların, ayrılıkların
Öyküsü bu, dinleyin.
Durun! Gitmeyin!
Durun! Gitmeyin!

Hasankeyf’e Sadakat

noi way out | 23 July 2006 19:19

işe yaramayacak gibi olsa da [lakin 5 Ağustos 2006’da Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı;’nın temelleri atılıyor] en azından elden gelen ufak bişi yapmış olmak için yakında sular altında kalacak hasankeyf’e sadakat gösterip, imzanızla Türkiye, Almanya, Avusturya ve İsviçre başbakanlarına bir yazı göndermek için tıklayabilirsiniz..

Kaybolacak bu güzel değerin son fotoğraflarına bakmayı da ihmal etmeyin..Umarım çok ince değerlendirmeler sonucunda bu baraj yapımı bu tarihi mirastan çok daha önemli olduğu için girişilmiştir bu işe..