bildirgec.org

hakaret hakkında tüm yazılar

son gece…

firatocal | 16 August 2010 18:45

nefret yüklü sözlerle yapılan tartışmaların yaralarını taşıyan erkek köpüklü dalgaların yıkadığı sahile bakarak , kendinden geçmiş bir halde dalıyordu sonu belirsiz nereye gideceği bilinmez flu düşüncelere…

Akla gelmez hakaretlerin , bitmek tükenmek bilmez suçlamaların tek sahibi olmak asıl canını acıtıyordu erkeğin… Anlam veremiyordu kadınının bütün olup biten hengameden , sanki hiçbirşey yaşanmamış gibi sıyrılıvermesine…

Kadın , hem kıskançlık krizlerine girip Alaçatı ‘ nın en işlek caddelerinde , yüzlerce kişinin önünde , her defasında kavga çıkarıp eşine hayali sevgililerle ve aldatmalarla ilgili ithamlar yapıyor , hem de yarım saat sonra bütün bunları bir kenara atıp liseli aşıklar gibi davranmaya başlıyor ve hiç bir tartışma yaşanmamışcasına erkeğinin kollarına atlayıveriyordu…

Kadının davranışları birkaç kereyle sınırlı kalmıyor , dengesiz gel gitleri her geçen gün sayıları ve şiddetleri giderek artıyordu… Adam yaklaşık 4 yıllık beraberlikleri boyunca , kadınının tüm kaprislerine sabretmiş , yıldırıcı suçlamalarına göğüs germiş , aşık olarak evlendiği eşini yitirmek istememişti…

Sınırlar Arasındaki Beyinler

toggo | 20 November 2008 16:10

Amerikan ve İsrail büyük elçiliklerinin TRT gibi bir devlet kurumunu yönettiğini biliyormuydunuz?

Uzun süredir TRT de program yapan banu avar bir çok konuyu gün ışığına çıkartmış CIA ve Avrupa ülkelerinin türkiye ve diğer ülkeler üzerinde oynadıkları oyunları aydınlatan programlar yapmış iyi bir gazetecidir. Tanımayan arkadaşlar varsa lütfen video paylaşım sitelerinden Banu AVAR ın programlarını araştırsınlar inanın hayran kalacağınız bir zekaya ve araştırmacı gazeteci ruhuna sahip birisi.

Bayrağımıza en büyük hakaret.

guney01 | 20 June 2008 08:11

Galiba şöyle yorumlanabilir;
“istersek bayrağınızıda bağlarız”

Türk karikatürist Selçuk Demirel’in, Türkiye’deki son siyasi gelişmeleri ve türban tartışmalarını ele aldığı karikatürü, Fransa’nın saygın gazetelerinden Le Monde’un 17 Nisan tarihli sayısında yayımlandı.

Fıransızların bir oyunu daha.

Demet Akalın’ın Diyarbakır Cahilliği

Sonrisa | 21 May 2008 19:09

Ünlü sanatçı demeye dilim varmıyor, demek istemeyeceğim de. Demet Akalın adındaki şahsın Diyarbakır-Diyarbakırlılar hakkında sarf ettiği sözleri kınıyor ve kendisini özür dilemeye davet ediyorum. Diyarbakır, Türkiye’nin bir parçasıdır. Diyarbakır insanını bu şekilde aşağılayan bir kişi bölücükten başka bir şey yapıyor olamaz. Bu, Demet Akalın’ın bilinçaltında yatanların bilinçli olarak ortaya çıkmasıdır. Diyarbakır’ı veya Türkiye’nin herhangi bir yerini bir kere ziyaret etmiş insanlar bilir ki, bu topraklarda yaşayan insanlar hoşgörülü ve misafirperverdir. Her ne kadar eğitim düzeyleri bir olmasa da birinin samimiyetinden ve durumundan şüphe duymak cahilliktir. Demet Akalın, Diyarbakır’dakileri konserde nasıl davranması gerektiğini bilmeyen insanlar olarak görmüştür. Durum böyle değildir. Böyle olsa bile kendisine dönüp bakmasını tavsiye ediyorum. Kaç kere gelip ziyaret etti Diyarbakırlıları, kaç kere halkın arasına karıştı da bizim konser dinleme adabımızı(!) geliştirdi veya gördü? Bir ara batı sahillerindeki konserlerinden başını kaldırmaya vakit bulursa Mor ve Ötesi, Nilüfer, Gülşen, Sezen Aksu gibi sanatçılarımızın yaptığını yapmasını yani Diyarbakır’a uğramasını isteriz. Hoş bu saatten sonra gelse de içindeki Diyarbakır düşmanlığını gözler önüne sermiş biri olarak itibar göreceğini hiç sanmıyorum. Yazık ettin Demet Akalın. ‘Az bile söylemiş’ tarzı yorum yapanları da ayrıca kınıyorum.