bildirgec.org

hafıza hakkında tüm yazılar

super talent raiddrive serisini duyurdu

schizophrenia13 | 18 September 2009 14:42

super talent  raiddrive
super talent raiddrive

super talent’ın pcie veriyoluna takılan yeni ssd serisi raiddrive, 256gb-2tb aralığında kapasite seçeneğine sahip 3 farklı modelden oluşuyor. 0.1 sn erişim süresine sahip raiddrive 1400 mb/sn okuma süresine sahip. es, ws ve gs olmak üzere 3 farklı amaca hitap eden serinin boyutları ise 258 x 112 x 25 mm. 512mb tampon bellek, 1200 mb/sn yazma hızı, pcie 8x arayüz ve 1500000 saat çalışma ömrü bazı özellikleri.

Beynimizin Muhteşem Kapasitesi

mavipil | 31 August 2009 09:44

Beynimizin o muhteşem kapasitesinin farkındamıyız? Beyin üzerine okuduğum çeşitli makalelerden sonra, gerçekten kapasitemizin %1’ni kullandığımıza inandım.

Dünyanın en büyük kütüphanesi olan Amerikan Kongre Kütüphanesinde 29 Milyon kitap vardır. Bu kitaplar yaklaşık 800 km uzunluğundaki raflara ancak dizilmişlerdir. İnsan beyni ise 200 trilyon kitaba eşittir. Bu muhteşem bir kapasite.

Geçen gün Hakan Mengüç web sitesinde bir günde nasıl 500 kelime öğrendiğini açıklamaları ile yazmıştı. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

corsair extreme series x256

schizophrenia13 | 26 August 2009 13:19

corsair extreme series x256
corsair extreme series x256

corsair extreme serisi ssd’lere son eklenen model x256 oldu. sata II arayüzünü kullanan x256, 64mb dram tampon belleğe sahip. 240mb/sn okuma, 170mb/sn yazma hızı, kullanıcı tarafından yükseltilebilen bellenim, samsung mlc nand hafıza modülleri, indilinx barefoot kontrolcü bazı özellikleri.

elecom nanossd 8gb & 16gb

schizophrenia13 | 25 August 2009 09:48

elecom esd-id016saa
elecom esd-id016saa

elecom japonya ofisi tarafından bu sabah duyurusu yapılan, esd-id008saa ve esd-id016saa sata arayüzünü kullanarak direkt anakarta takılabilecek kadar küçük boyutlara sahipler. 25 × 39 × 6.5mm boyutlu nanossd’ler, 8gr ağırlığa sahipler. 75mb/sn okuma, 30mb/sn yazma hızı sunuyor.

elecom esd-id008saa
elecom esd-id008saa

Samsung Ultra Touch S8300

kaptangusto | 05 August 2009 14:35

Dokunmatik telefonların piyasaya hakim olmasıyla birlikte üreticiler de kompakt telefon kullanımına ağırlık verdiler. Ancak bazı kullanıcılar tam dokunmatik ekrana geçme konusunda halen tereddüt içindeler. Tam dokunmatik olmasındansa üzerinde numerik bir klavyenin de bulunması onlara güven veriyora benziyor.Samsung Ultra Touch S8300 kullanıcılara bu şansı tanıyor, hem dokunmatik hem de numerik klavye bulunması telefonun tercihi açısından bir adım öne çıkarıyor.
Telefonun en önemli dezavanajı ise Wi-fi bulundurmaması.

kingston datatraveler dt200 128gb

schizophrenia13 | 18 June 2009 10:52

kingston datatraveler dt200
kingston datatraveler dt200

kingston dt200 serisinin yeni üyesi dt200 128gb, dünyanın ilk 128gb kapasiteli usb hafızası sıfatını taşıyor. 546$ etiket fiyatına sahip ürününün 32gb ve 64gb modelleri de mevcut.

bazı özellikleri:

  • 70.39mm x 12.52mm x 22.78mm
  • win readyboost
  • 32GB, 64GB, 128GB
  • 0° C – 60° C çalışma sıcaklığı
  • 5 yıl garanti

Babam…

resolete123 | 25 May 2009 12:16

Sevgili okurlar yazıya başlamadan önce sizlere yazımı açıklayım. Bu yazı bir dergide okuduğum ve hoşuma giden bir yazıdır ve sizlerle paylaşmak istedim.

Afrika’nın güneyinde küçük bir havalimanında babamla vedalaştık. Birkaç yakın dostuyla birlikte, en sevdiğim yerlerden biri olan Bostovana’daki Okavango Deltası’nda beni ziyeret etmişlerdi. Babamla hep yakın olmuşuzdur, ama onu uçağa bindirirken nedense daha bir duygusal göründü gözüme. Beni çok sevdiğini, birbirimizi daha sık görmryi umduğunu söylerken gözleri doldu. yakında eve döneceğimi söyledim. Gülümsedi ve uçağa bindi.Hemen annemi ve kız kardeşimi arayıp, yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu söyledim. Safari turunda sık sık kafası karışıyor, konuşurken sohpetin ucunu kaçırıyordu. Sanki orada değildi. Bir akşam konuşurken babam, tüm dünyayı gezmiş, coğrafya uzmanı olan babam, İsviçre’de annemle on kezden fazla gidip köyün adını hatırlayamadı.Annem babamı alıp testler için bir nörologa götürdü. Konulan teşhis demanstı; büyük olasılıkla Alzheimer. BU tür durumlarda çoğunlukla olduğu gibi umutsuzluğa kapılan kişi annem oldu. kısa süre sonra annemede kanser teşhisi kondu. Ve altı ay sonra annem artık yokyu…Kız kardeşimle birlikte, hayatımızın en zor kararını vermek zorundaydık: Babama, hak ettiği bakımı nasıl sağlayacaktık? Kız kardeşimin evine neredeyse beş kilometre mesafede, demans hastası kişilerin bakımında uzman, dört dörtlük bir tesis bulduk. Babam önce direndi, sonra oraya yerleşti. Bir gün onu aradığımda, yeni bir sarı Mustang alacağını ve öğleden sonra annemle arabaya atlayıp beni ziyaret edeceklerini söyledi. Asla gerçekleşmeyecek planlar yaptığını duymak içimi burkuyor, ama sonra hayali bir dünyada, çok sevdiği eşiyle yaşamak onu mutlu ediyorsa hafıza kaybı belkide o kadar kötü birşey değildir diye düşünüyorum. Babamın hastalığını kabullendim, onunla geçirdiğim her an benim için çok değerli….

O Ses

Galanthus | 25 May 2009 09:18

Bir ses.

Halbuki ben ne güzel yolumda yürüyordum kendi kendime.

Güneş gözlüklerimi yanıma almamıştım, gözüme gözüme giren güneş sayesinde kimseyi görmüyordum, sadece kokluyordum ; yolun kenarıdaki ıhlamur, erguvan ağaçlarını ve nergisleri…kokularıyla ayırt edebiliyordum hangisinin sokağın kaçıncı cmsinden itibaren yer almaya başladığını ve bunu yapabilmek beni mutlu ediyordu.

O ses.

Yıllar öncesinden zihnime yerleşmiş…
Duyunca irkildim. Olamaz dedim, tesadüfün bu kadarı olamaz.

Ama oldu işte. Hafızam sesin sahibini tanıdığını bas bas bağırıyordu. Güneşin katkılarıyla yüzünü göremesemde, nasıl biri haline geldiğini anlayamasam da, emindim o olduğuna. Onun sesiyle birlikte tüm duyularım açıldı bir anda; üç tekerlekli bir bisikletin tekerleklerinin taş döşenmiş sokakta çıkardığı ses, bisikletin üstündeki ufak çocuğun mutlulukla çıkardığı mırıltılar ve yine o ses.

Hangi Solaris?

Colpadan | 20 May 2009 09:58

Bir bilim kurgu klasiği olan Solaris, düş gücünün de ötesinde, hafızamızda yer alanların gerçeğe dönüştüğü ilginç bir deneyim yolculuğuna çıkartıyor bizi. Solaris denen okyanus gezegeninin yörüngesindeki uzay istasyonuna yapılan yolculuk, bu deneyimin başlangıcı oluyor. Yaşam, ölüm, gerçeklik, ölümsüzlük gibi birçok kavramı da beraberinde sorgulamaya iten konusuyla, aşkı, romantizmi, vicdani değerleri ve pişmanlığı beraberinde harmanlayan Solaris, bir felsefik bilimkurgu başyapıtı.

İlk olarak 1961 yılında Stanislaw Lem tarafından kaleme alınan romanında, Solaris gezegenine yapılan uzay seyahati ve bu gezegenin

okyanusu üstünde geçirilen sürenin, insan beyninin derinliklerine ulaşan analizin bir yansıması olarak nitelendiriliyor. Daha sonra The Mirror (Zerkalo), Stalker gibi filmlerin yönetmeni Andrei Tarkovsky imzalı 1972 yılı Rus yapımı Solaris (Solyaris) ile beyaz perdeye aktarılan roman son olarak yönetmenliğini Steven Soderbergh’ in üstlendiği, başrollerini George Clooney ve Natascha McElhone’ un paylaştıkları 2002 yılı American yapımı Solaris izleyicinin beğenisine sunuluyor.