bildirgec.org

günlük hakkında tüm yazılar

yazılarımı nerde yayınlayabilirim

radyobukovski | 23 September 2008 02:51

ya ben bayağı bildiniz edebi kaygı(çok fazla olmasa da)taşıyan yazılar yazıyorum..hani bunlara günlük denebilir..ama bildirgeçte yayınlanan yazıların genel konularına bakıyorum;edebiyattan epeyce uzaklar..yanlış yerdemiyim..eğer öyleyse pilli gibi ticari yönü de olan başka siteler önerebilir misiniz yazılarımı yayınlayabileceğim..şimdiden teşekkürler..

internetsiz yapılabilecek 101 şey türkçe

y4kup | 17 September 2008 15:06

burada bildirgec yazarı arkdaşımın yazdığı ve şurda bildirgec yazarı olmayan başka bir blogcu arkdaşın yazdığı internet olmadan yapabilceğimiz 101 şey, %85 ini türkçe’ye çevirdim (ufak tefek yanlışlarım olmuştur mazur görün ) 🙂

işte liste

1. kart hilelerini(sihirbazlığını) öğren

bildiri mi günlük mü?

homo sapiens sapiens | 02 September 2008 10:04

arkadaşlar bayağıdır bildirgeç’i takip etmeme rağmen yazı yazmaya daha yeni yeni başladım.sormak istediğim konu şu benim yazdığım bildiriler neden hep günlük kısmına atılıyor anlamış değilim.genel formata uygun yazmaya çalışıyorum.birisi bana bildiri ile günlük arasındaki farkı söyleyebilir mi?

Lan Günlük

aRRoGaNTe HoMbRe | 29 July 2008 18:15

Sevgili Günlük,

Evet günlük tamam, sonuna kadar haklısın. Sana ilk kez yazıyor olmam sebebiyle, ‘günlük’ kelimesi buraya uygun düşmemiş olabilir. Fakat ne demeliyim ha? Haftalık, aylık yoksa yıllık mı? Bunlar da olmaz yoo yoo. Çeyrek asrı geçti varlığım ve bu seninle ilk paylaşımım. Belki bunu/beni kabullenmen zor. Bunca yıldan sonra sen de nereden çıktın diyeceksin. Haklısın. Ama bana en azından bir şans vermeni diliyorum senden. Sadece bir şans. Belki seveceksin beni ha, ha günlük? Hem ne kaybedersin ki. Belki de çok iyi anlaşıp, sıkı bir dostluğa yelken açacağız. Bu fırsatı kaçırmak istemezsin, istememelisin.

Blog Yazarı Galapagos Yolcusu

Culture Orange | 15 July 2008 15:31

Bugün hazırlıklarımızı tamamlıyoruz, Galapagos adalarına gelmiş geçmiş en kapsamlı geziyi düzenliyoruz. Ekibimiz tam 20 kişi 3 dalında uzman bilim adamı,2 sağlık uzmanı,kaptan,gemi tayfası ve 10 asistan var. Asistanların neredeyse yarısından fazlası Fransız ben tek Türk’üm aralarında. İngilizce konuşuyoruz başka dil kimse konuşmuyor,kaptan Fin asıllı olmasına rağmen şakır şakır İngilizce konuşmakta. Buna gerçekten şaşırdım günlük.
Genelde onları denizci sinbad öykülerinden,karayip korsanlarından anımsardım. Kaptan denilince aklıma mutlaka sakalı olan ve kafasından şapkayı eksik etmeyen tütün sarıp içen, balık yağına bayılan adamlar düşünürdüm. Yanılmışım günlük bizim kaptan vejeteryan ne balık yiyor ne de yağını içiyor. Güvertede elinde bir salatalıkla görebilirsin onu günün her saati.
Bir o kadar da sağlıklı ayrıca,ben tabir yerindeyse öküz gibi yememe rağmen onun kadar sağlıklı değilim 2 dakika bir kumanya kasasını tuttum kollarım 2 gün ağrıdı.

Güne Nasıl Başlarsanız Öyle Gider!

Culture Orange | 14 July 2008 11:47

Trafik polisi her sabah olduğu gibi işe gitmek için yatağından kalktım.Eşinin hala uyuması ve kahvaltı hazırlayacak gibi durmaması hafif bir asabiyet yarattır.Güne nasıl başlarsanız öyle gider diyen burç yazarlarına tama etmeyen arkadaşımız bunun bir anlamı olmadığını düşündü.

Yüzünü yıkamak için kalkacaktı ki ayaklarının çarşafa dolandığını gördü gece fazla dönmüş bütün çarşaf adamın ayaklarında 4 5 tur sarılmıştı.Kurtulma uyku sersemliğide üstüne eklenince adeta bir işkenceye dönüştü.Yaklaşık 5 dk çarşafla uğraşam polis memuru arkadaşımız bu esnada karısını ve hatta 3 yaşındaki çocuğunu bile uyandırmıştı.Üniformasını giyerken gömleğinin düğmelerinden bir tanesinin dolaba asarken yırtıldığını hatırladı.Allahtan en alttaki düğmeydi ve pantolonun içine girince bir sorun olmayacaktı.Bu sıcakta da pantolonun içine gömlek mi sokulurdu?Buna diğerleri kadar sinirlenmedi ve pantolonunu giyip kravatını takıp evden çıktı.