bildirgec.org

günlük hakkında tüm yazılar

Sevgili Günlük

bulent_atlas | 29 January 2003 22:23

BIRINCI DAKIKA Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet’in Kelebek ekinde sigarayi birakmanin vücuda yaptigi olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olasi tiksinmeme ragmen nedense cosup sigarayi birakmaya karar verdim. Kararim kesin, sigarayi birakiyorum. Bu kararimin vücuduma etkilerini gösteren tabloyu basucuma astim. Içimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedecegim. Simdi masanin üzerindeki dolu sigara paketini burusturup çöpe salliyor ve saglikli gürbüz bir kisi olma yolundaki ilk adimimi atiyorum.

SEKIZINCI SAAT Sevgili günlük, Tabloya göre sigarayi biraktiktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabiz normale dönüyormus. Inanir misin, bunu hissediyorum sanirim. Tamam, tansiyon ve nabzimin bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemistim, ama normale dönmesi iyi bir sey herhalde. Coskumu paylasmak için Teoman’i aradim, sigarayi birakmama “geçici Ubeyd Korbey sendromu” adini takti. “Oglum” dedim, “bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzim cillop gibi oldu”. Bunu söyleyince kendi nabzinin ve tansiyonunun da harika oldugunu söyledi, meger sekiz saattir uyuyormus. Yavsak iste, ben ne diyorum o ne diyor. Yalniz laf aramizda, kafama takildi gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzi da günde bir kere normallesiyor. E peki, tansiyon ve nabiz günde üç kez normale dönemeyecegine göre benim kazancim ne bu isten? Demek ki, savasi erken birakmayacaksin. Yoksa Teoman itinden ne farkim kalir? Onun tansiyonu da normal, benimki de…. Neyse, bakicaz….

Evimi İstiyorum!

llus | 21 December 2002 12:46

moonsco birkaç gunluğune Ankara’ya gitti. Kaldık mı koca evde geniş insanlabaşbaşa derken bu kadar geniş oldugunu şu iki gunde daha bir farkettim zorunlu olarak. Perşembe gecesi evin kapısına geldigimde içerden acaip insan ve tangur tungur sesler duydum. İçeri girdim. Sesler oturma odasından geliyordu. Kapıyı açıp kafamı uzattıgımda birçok insan gordum. Beni farkettiklerinde hepsi sustu. Ben onlara- onlar bana birsüre baktık ve selam diyip şaşkınlıkla odama doğru ilerledim. Sesler devam ediyordu. Şarlonun kedi evi darbuka, tencere kapağı zil görevi görüyordu. Gitar ve o iğrenç insan seslerini unutmamak lazım. Sakin ol diyip kahve almak için mutfaga girdigimde bir süre mutfak onunde kalakaldım. Heryerde bira şişeleri, sigara izmaritleri, cips paketleri, iğrenç bardak ve tabaklar ve aklıma gelmeyen bir sürü sey mutfagın her bir yanında duruyordu. kilim çöp konteynerinden farksızdı. Gene sakin ol diyip odama gectim. Birkaç dakika sonra odamın kapısı aralandı ve tanımadıgım biri burda telefonla konusabilir miyim dedi. Tabii dedim. demez olaydım yarım saat sevgilisyle kavga etti telefonda. Sakin ol dedim bu arada oturma odasından gelen sesleri örtmesi için ve gunun anlam ve onemi için Motley Crue den HomeSweetHome parçasından yardım aldım. Gece bir şekilde uyuma provalarıyla bitti. sabah ev tam bir kabustu. Dun akşam eve döndügümde gene aynı manzara ile karşılaştım ama bu sefer mutfak ve oturma odası yaşam alanı olmaktan çıkmıştı. Hertarafta sigara paketleri-bira şişeleri- cdler-hatta corap falan vardı. Ve bir akşam once gordugum tanımadıgım garip insanlar tayfası aynıydı hatta bi sarışın abla fazlası vardı. Çok sinirlendim. Bu arada Moonsco nun odasının kullanıldıgını farkettim. Demek ben evde olmasam bu geniş insan benim odamı da kullanacaktı. Ve biz daha bir hafta once ev içerisinde ki sorumluluklarımız ile ilgili bir sarsıntı yaşamıştık ve geniş insan cok duzenli oldugunu ama her durumda kendisini gunah keçisi olarak gördügümü söylemişti. Tum bunların ustune 2 gecedir evi bu hale getirebilecek gucu kuvveti nerden aldı bilmiyorum.

Akşam eve dondugumde evi nasıl bulacagım onu da bilmiyorum. Bir insana birşeyi bir kere hadi bilemedin iki kere söylersin ve eğer inatla hala devam ediyorsa samimiyetinden ve mantığından şüphe edeceğim. Aslında etttiim bileeee!

hep bi günlüğüm olsun istemiştim..

iris-hafif | 20 July 2002 01:01

ama nedense hiç beceremedim, her seferinde, temiz beyaz bi sayfa açar sonra, beklerdim ki dolsun, yok kalemim vardı da…

her nedense, yazmak konusunda hep bir tereddüt içindeydim,

paranoyaklık, acaba valide bulur mu dan, arkadaşlarım ne dere kadar vardı, belkimde bu internetin iyi tarafı budur…

misal annenmin hafife girmediğini, kesinlikle biliyorum. ayrıca eş dost denilen zararlıların, hiçbirinin

benim yazdığımı tahmin etmesi imkansız.. (tabii umarım demek lazım )

neyse, işte öyle bi yaziim dedim bende, patron sıfatlı adama küfrederek rahatlamak istedim biraz, ama şimdi de adam geldi sitenin ortasında küfri bastı denmesin diye…

ehliyet muayenesi

knemo | 19 May 2002 01:46

ehliyet almak için gerekliymiş: Sağlık muayenesine gittim. Kurs “Özel Huzur Hastanesi-Sağlığa dönüşen güvenli Yol” diye bir yerle anlaşmış. Aslında doğumevi galiba. Göz-KBB-Psşkşyatri ve ortopedi: 20 milyon fiks menü. Bir de kan grubu kartı: 3 milyon. Hastane ve kurs birlkte köşeyi dönmeye karar vermişler. Belki 50 kişi vardı ben oradayken. Bir odaya sokuyorlar. En yaşlı olan adamın özel masası var. Göz-cüymüş. Hocam hocam diyorlar. Öbür masada 3’lü grup. Fısıldayan adam çok komik, ağzını bir kağıtla kapatıp: Biraz eğlenmek ister misin? diye soruyor sandım önce!!Pardon anlamadım? Biraz yüksek sesle konuşun duyamıyorum. Adam bağırdı? Nerede çalışıyorsun? Levent’te. Onu sormadım hangi iş alanı…Neyse psikiyatristin sorusu daha düzgündü: Mesleğin ne? Sana ne! demedim tabii, kötü izlenim bırakabilirim jüri önünde. Ortopedist birkaç jimnastik hareketi yaptırdı, deve-pire oynadık. Neyse geçtik galiba sağlık sınavından. Ama karşısındakini insan yerine koymayan ve beni tanımadan bana sen diye hitap eden hastaneye gıcık oldum ki: Fazlasıyla