bildirgec.org

gün hakkında tüm yazılar

Deliye Her Gün Bayram

E_FE | 02 January 2007 09:02

bayram sabahlarının has odaları olur hep

bazen günleri unutursunuz acaba bugün günlerden neydi diye.. takvimden değil de başka şeylerden anlarsınız günün cuma olduğunu ya da pazar olduğunu .. el öpmeler şekerler harçlık bekleyen paragözler ..

her bayram sabahı trtde barış abimiz ile bayramlaşırdık ilk evvel .. bugün bayram erken kalkın çocuklar, devamını tam olarak hatırlamıyorum ..

giyelim en güzel giysilerimizi
üzmeyelim bugün annemizi

diye sanırım

her gün yeni bir şeyler daha anımsıyorum .. ben bayramın birinci gününü değil bir gün öncesini daha çok severdim hep .. arefe günü yani .. arefe günü daha güzel olurdu bana göre .. bana göre asıl bayram arefe günüydü .. çünkü o gün şehir dışından çok sevdiğim insanlar gelirdi uzaklardan .. o gün bayramdı benim için .. yarının bayram olacağından emin olduğunuz bir gün arefe .. şeb-i arus gibi .. gecesi en güzel olan gün, yatağınızın karşısında yeni kıyafetleriniz, geç yatan büyüklerin odasından sızan ışığın vurup cilaladığı, parlattığı yeni ayakkabınızın ışıltısına bakarak hipnoz olup uykuya dalmak .. ev temizliğe hazırlanır, anne mutfağa,baba çarşıya pazara hazırlanırdı .. küçük dünyamda ben yarın çıkacağım sahnenin provasını yapardım ..

1 Aralık Dünya Aids Günü

Yusuf Ozan | 02 December 2006 11:59

Dünya Aids Günü
Dünya Aids Günü

Tespit edildiği 1981 yılından bu yana 40 milyon kişinin yakalandı. 29.6 milyon kişinin ölümüne neden oldu. AIDS, özellikle kadınları ve gençleri tehdit ediyor.

BM: AIDS terör kadar tehlikeli
BM, çağın vebası sayılan AİDS’in, dünya güvenliği açısından terörizm kadar tehlikeli olduğunu bildirdi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın isteği üzerine hazırlanan raporda, genel olarak enfeksiyon hastalıklarının insanlık için yarattığı tehlikeye dikkat çekildi, bu hastalıklardan yakın zamanda milyonlarca insanın ölebileceğine dikkat edildi.

insan hesapmakinesi ve yeni takvimimiz

neoturk | 06 November 2006 17:54

matrix tahtası
matrix tahtası

size iki siteden bahsedecem

1. humancalculator.com
2.thehumancalendar.com

bu iki sitenin sahibi Scott Flansburg
akıldan hertürlü rakamı çarpma ve toplama bölme çıkarma gibi aritmetik işlemleri yapabiliyor ve bir hesap makinesi gibi çalışan bir beyni var, ilk sitede bu işi nasıl yaptığını ve insanlara nasıl yapabileceklerini anlatan bir çok görsel materyaller satıyor.ikinci sitede ise yeni ve değişmez bir takvimden bahsediyor…ben bu takvimi beğendim valla kullansak hiç fena olmaz sizde bir bakın hatta sitede bu takvimin 2006 yılı indirilebilir…

Lazer Savaşları

sercani | 01 November 2006 23:18

Paintball oynadıysanız, kendisini kaybeden bir arkadaşınızın yakınınızda açtığı ateş sonrası ne kadar acı çektiğinizi unutamamışsınızdır(başıma geldi oradan biliyorum).Ayrıca üzerinize,saçınıza bulaşan ve farketmediğiniz taktirde uzun bir müddet o şekilde dolaştığınız boyalar da cabası…

Ama artık daha temiz, acısız ve “bu boyalar eski vuruluşumdan kaldı, sen beni vurmadın” şeklinde ki tartışmalara son verecek bir zamazingo var!Two Player Laser Attack isimli bu zamazingo iki set olarak geliyor ve her bir set bir adet başlık ve lazer silahtan oluşuyor.Vurulduğunuzda kafaya takılan kısım titreşiyor ve üzerinde bir ışık yanıyor.Silahın üzerine ayrıca takılabilen bir adet de pointer sayesinde ve gerçekçi silah sesleriyle Amerikan filmlerinde ki S.W.A.T. timlerinin havasını yakalayabillirsiniz.

Elinizdekinin bir lazer silahı olduğunu unutmanız için düşünülmüş başka bir ayrıntı ise silahın üst üste 10 kez ateş edebiliyor olması ve yeniden doldurmak için bir kolu çekmenizin gerekmesi .Yaklaşık 72 dolarlık fiyatı ise paintball silahları ve mermileri karşısında kat kat daha düşük ve çekici duruyor.Ayrıntılı bilgi edinmek ve satın almak için buraya tıklayınız.

günlüğe , bir gün

gariib | 06 October 2006 12:02

14//09/01 – 05/10/06 tarihleri arası bir 5 sene geçmiş günlük . Geçen gece hastanede nöbetçi doktor odasında her an çalması muhtemel telefonun yanında uyuklarken , aklıma takılıverdi . 5 sene dile kolay , kalmış bir sene o da bitti diyelim , mecburi hizmet 2 sene , askerlik 1 sene , uzmanlık kazandım o da 5 sene , uzmanlığın hizmetide 2 sene , gülümsedim . Ağlasam mı ? gülsem mi ?
Telefon çaldı , irkildim . Hastalardan biri kötüleşmiş hemşire hanım haber veriyor . Doktor abilerimi uyandırdım , malum kıdem durumu var , en alt kıdemiz . Koşuşturma başladı . Koşa koşa ekg aletini almaya gittim . Filmimizi çektik , kardiyolojiye konsültasyona gittim , yoğun bakımdan anestezi doktoru çağırdım . Aynı anda yoğun bakımda yer ayarlamaya çalışıyoruz . Malum burası istanbul yoğun bakımda yer yok . Endişeleniyor , hasta yakınını endişelendiriyoruz . Durum kötüleşirse en uygun yer haliç üniv.de bir yer . Endişeyle bekleyen hasta yakını , hayatla ölüm arası ince çizgi , kim bilir aklından neler geçiyor . Bu arada ben bu olayların neresindeyim onu da bilmiyorum , heyecanlıyım ama biraz . Solunum desteğimizi taktık , gerekli ilaçlarımızı verdik . Birkaç dozda umut yükledik hasta teyzemizin kızına , burda malum umut insanları ayakta tutan en büyük ve tek güç . Ordan ameliyathaneye in sen diyolar abilerim . Yoğun bakımdaki hastalardan biri ameliyat olacakmış . Ameliyatheneye iniyorum saat 23.00 ,00.00 , 01.00 ameliyat bitiyor . Hastayı yoğun bakıma tekrar bırakıyoruz . Yeşillerimi çıkardım , çömezim tabii duvarlar yabancı , ortam yabancı . Hareket etmeden önce bocalıyorum , elimi kolumu nereye koyacağımı bilemiyorum . En kıdemli abim ameliyathene çıkışında cebinden o gün öğlen yemeğinde verilen poşet ekmeklerden birini çıkarıyor . Ekmeğin yarısını yemiş yarısını da cebine atmış anlaşılan , kurumuş tabii . Uzattı ekmeği onun elinde kendime bir parça kopardım . Ekmeği çiğnemek için çabalıyorum , mutlu oluyorum . Kimin aklına gelir ameliyat çıkışında kuru ekmek , bu küçük hareketle bütün yorgunluğumu alıp götürüyor . Merdivenlerden çıkıyoruz , nasihat başlıyor , sevdi galiba beni ; kıdemli abi bana hayatta hep istediğim şeyleri yapmamı , istemeden yaptığım işlerde mutlu olamıyacağımı söylüyor . Beni doktor odasına bırakıyor , malum telefon çalabilir , alt-üst kıdem olayı . Çekyata uzanıyorum , üzerimde hasta bakıcının verdiği çarşaf , biraz kirli ama olsun bunu bulamayanda var dimi .
Yine dalıyorum hafiften , 5 sene önce kim düşünürdü hayatında sadece 1 kez hastaneye giden birinin , ameliyathane çıkışında kuru ekmeği bir cerahla paylaşacağını , pazar gününü nöbetçi doktor odasında geçireceğini , sabaha kadar telefonun başında bekleyeceğimi . Hep istediğin şeyleri yap sözleri geçiyor aklımdan , boş geliyor sözler . Hayat sürüklüyor sanki insanı , bunların yaşandığını 5 sene önce bilmiyordum , dolayısıyla isteyip istemediğimi de bilmiyordum sanırım . Bundan sonraki süreç geçiyor aklımdan onuda bilmiyorum . Kader sanırım hayatıma yön veren . İnsanın hayatının nasıl şekilleneceğini bilmemesi beni korkutuyor , aman yaa off diyorum , düşün düşün nereye kadar , uyumuşum zaten bu gelgitin arasında . bitti .

Evdeki “Dick Tracey” Hikayesi

zabun | 09 July 2006 15:29

Eski filmlerde teknik ve mali yetersizliklerden ötürü, tabancadan çıkan kurşunun gösterilemediği (Bildiğiniz gibi kurşunun çıkışı, yüksek hızlı kameralarla veya animasyonlarla gösterilebiliyor günümüzde) sahneleri görmüşsünüzdür. Bu durumlarda ya vurulan figüran kan lekesine bulanır, ya silah sesi efektiyle yetinilir, ya da halka şeklinde bir sigara dumanı üflenir böylece filmin gerçekçiliği artırılırdı. “Sakın bunu evde denemeyin!” şeklindeki ikazlara inat, şimdi bu tabancadan çıkan kurşunun ardında bıraktığı dumanı, ev ortamında oluşturan eğlencelik bir zamazingo var. Aslında bir ışın tabancası görünümündeki oyuncak, tetiğe bastığınızda “ışın tabancası efekti” ve mavi bir ışık hüzmesiyle beraber halka şeklinde bir duman oluşturuyor. Üreticinin dediğine göre bu duman, su bazlı zararsız bir muhteviyata sahip. Oyuncağın gövdesi “black Light” denilen, ışıklara duyarlı floresans renklerde.

Internet Time

buyutec | 17 April 2006 16:24

Internet time‘ı duymuş muydunuz? Internet time, Swatch firmasının 1998 yılında oluşturduğu, bir günün bin zaman biriminden meydana geldiği bir zaman sistemi.

Internet zamanına göre bir birim, 1 dakika 26.4 saniyeden oluşuyor. Birimler başlarına @ işareti konarak belirtiliyor. Sistemde zaman dilimi bulunmuyor, yani saat her an tüm dünyada aynı. Günün başlangıcı (@000) İsviçre’nin Biel şehrine göre (bmt) gece yarısına denk geliyor. Şehirden geçen başlangıç meridyeni Jakob-Staempfli sokğı üzerinde işretlenmiş.

zaman tüneli

sbaskentli | 30 March 2006 22:33

Günlerin geçmek bilmediği dönemler vardır hepimizin hayatında bir an önce zaman tünelinde yol alıp bir başka ana geçmek isteriz …

Mesela bir kaç saat sonrasına ya da bir kaç ve hatta evet hatta bir kaç ay sonrasına bile geçmek istediğimiz anlar olmuştur hepimizin hayatında..

halbuki ne kadarda basit matematikleştirmişler alimlerimiz. bir dk 60 sn , 60 dk 1 saat , 24 saat bir gün , 365 gün bir yıl…

yani hiç bir dk diğerinden uzun değil ya da hiç bir gün bire başkasından kısa değil…

Ama kimi zaman çile dolu zaman dilimleridir uzadıkca uzayan bitmek bilmeyen zaman dilimleri şeklinde yaşamımızda ki yerini alan kimi zamansa çok çaba isteyen emek isteyen uğraşlarla ilgilendiğimiz anlardır.

Çalınan hayatlar…….

sbaskentli | 19 March 2006 15:09

Günler geçmiyor ki zaman denilen karanlık tünel içerisinde bir takım hayatlar koybolmaya mahkum olmasın…

Her yeni güne umutla bakmak ve bir önceki günün tüm olumsuzluklarını kafadan silip atmak adına binlerce yorum ve telkin yapılır günüzmüzde . Ve hatta bunların bir kısmı bizzat bu süreci yaşadığını idda eden insanlar tarafından yazılmış ve insanlara sunulmuş yaşanmış hayat hikayeleri şeklindedir.

Ancak günümüz ekonomik sisteminde bu başarıya koşanlar gerçekten çok büyük işler bşaramışlardır. Ülkemizde yaşadığımız güncel şartları ve işleyen sistemi göz önüne aldığınızda aklıllara ilk gelen soru en azından bizim ülkemizde acaba ne gibi üçkağıtlarla bu kadar başarılar elde edildi bu kadar kazançlar sağlandı.