bildirgec.org

gerçek hakkında tüm yazılar

“O” İşte “O”ooooooo

07ebru | 24 June 2008 09:46

Doktorlar çağırdı,gittim odalarına
-Buyrun Oturun Lütfen
-Peki (Dağıtacaklar şimdi beni belli işte otur ayakta kalma söyleyeceklerimizden sonra sarsılacaksın sonra bayılırsın kafanı bir yere çarpar başımıza iş açarsın otur işte sağlam olsun)
-Sanırım hastanızın durumundan haberdar değilsiniz? Sizi çok umutlu görüyoruz o nedenle gerçeği bilmeniz gerektiğini düşündük.
-(İşte şimdi bittim ben “O”nun gidişine hazır ol diyecekler.Nasıl sustursam şunları?) “O”nun bu hastalığı ancak moralle yeneceğini biliyorum o nedenle elimden geleni yapıyorum.
-“O”nun tüm ciğerlerini sarmış ve dağınık durumda ancak bir kütle var ki hızla büyüyor (söyleme işte biliyorum ben ne olduğunu ama kabullenmek ağrıma gidiyor sus söyleme ağlamamak için dudaklarımı parçalıyorum boğazımda yumru nefes alamıyorum sus dedim sus) damara gelerek parçalamasını bekliyoruz.O nedenle hastanızı bir an bile yalnız bırakmamalısınız
-geldiğimden beri hiç ayrılmadım yanından…(Konuşamıyorum artık sadece gözlerimi silerken kafa sallıyorum biliyorum der gibi bir sessizlik şaşırıyorlar bana günlerdir dimdik ayakta duran hiç ağlamayan kadın şimdi ağlamasını kesemiyor diye.Çok uğraşıyorum ağlamayı kesip konuşmak için ama kendime geçmiyor hükmüm o da doktorların sözüne inanıyor mu ne? Yok inanamaz.Doktorlar beni teselli etmeye çalışıyor ama buna bile izin vermiyorum konuşamıyorum ama işaret parmağımla hemşirelerin resimlerindeki gibi susun işareti yapıyorum ve susuyorlar.Derin bir nefes alıyorum.)
Dünyada örnekleri var bu konu ile ilgili çok araştırma yaptım milyonda da bir olsa mucize şansı var ve ben o mucize hakkımı kullanmak istiyorum.Ben “O”nunla bu hastaneden yürüyerek çıkacağım.Şimdi müsaadenizle “O”nun yanına gitmeliyim.( bir şey söylemelerine fırsat vermeden atıyorum kendimi odadan dışarı hastanede tek başıma kalacağım yer wc önce kendimi toparlamalıyım yoksa bu halde “O”nun odasına nasıl gider ve gözlerine bakabilirim ki?)
Wc boş hıçkırıklarımı salıyorum rahatça ahhh bu nasıl bir acı yüreğim sökülür gibi fayanslara tırnaklarımı geçiriyorum manikürüm bozuluyor “O” bunu fark eder ve üzülür kendine gel aynada gözüm gördüğüm yüz korkutuyor beni rimellerim akmış “O” ağladığımı anlarsa kahrolur hemen düzelt saçını başını makyajını tazele,tırnakları saklarım bir süre ve ona çaktırmadan törpülerim hemen.
Ahhh aklıma neler geliyor senin yerine orada yatan ben olsaydım şimdi burayı ayağa kaldırırdın ben yapmaz mıyım senin için aynı şeyi yaparım tabii ki ama ayağa kalkması gereken burası değil…
SENSİN SENNNN!!!

Gerçek Hayattan Legolara

chuckie | 16 June 2008 13:12

insanların, arabaların resimlerde ki görüntüleri legolara aktarılmış.

Sayfayı uzatmamak için hepsini buraya koymuyorum.Tüm resimler şurada.

Apollo 13

emsvizyon | 27 May 2008 19:00

Ron Howard yönetmenliğinde beyaz perdeye yansıyan 1995 yapımı Apollo 13 hikayesini gerçekte yaşanmış olan apollo 13 kazasından alan bir drama. Tom Hanks, Bill Paxton, Kevin Bacon, Gary Sinise ve Ed Harris in başrollerini paylaştığı filmde bence olay oldukça başarılı bir şekilde anlatılmış… özellikle uçuş yönetmeni rolündeki Ed Harris’in kumanda merkezinden astronotlarla kurduğu diyalog ve yansıtılan ortamı çok etkili bulurum, ayrıca filmin efektleri de ayrı bir duygu ve heyecan katmış diye düşünüyorum… hikayeye değinirsek apollo uzay programı dahilinde 11 nisan 1970 yılında fırlatılan apollo 13, ay’a doğru seyahatinin 2.günün de servis modulündeki bir patlama sonucunda hasara uğradı. astronotlar 6 gün boyunca kısıtlı imkanlar ile uzayda hayatta kaldılar ve 17 nisan 1970 de dünya’ya döndüler… oldukça heyecanlı bir serüven olan apollo 13 bence kaçırılmaması gereken bir yapım…

Facebook’ta Profilinize girenleri gerçekten görün.!

vuraALi | 26 May 2008 23:04

Arkadaşlar Facebook’ta onlarca profilime kim bakmış kim gezmiş, silmiş gibi saçma uygulamalarından o kadar bıktık ki ben de sizin kadar nefret besliyorum onlara karşı, ama şimdi yazacaklarımı alaya almadan okumanızı tavsiye ederim.! Pro Counter uygulamasını ben 5 ayrı Facebook hesabından denedim ve oraya incelememim sonucunu aktardım. Ben yinede orada yazdıklarımın kısaca bir özetini çıkarayım burada.!

Uygulama profilin adına istatistik tutabilen, ingilizce açıklamasında da belirttiği gibi profilin için veri toplayabilen uygulamadır, bakanları anlık olarak gösterir ( hemen arkadaşlarınızla deneyebilirsiniz ), ama göstermesi için setting ayarlarında ”count algorithm” ( Algoritmayı say ) bölümünde biraz değişiklik yapılması gerekiyor.

Dünyanın En İyi Annesi

Raola | 08 May 2008 09:38

Bu fotoğrafı anlatmak sanırım ne buraya ne de başka bir sayfaya yeter. O yüzden yorum yapmama gerek yok.

Ben diyeceğim ki bu fotoğrafa sebebiyet verenler utansın ama acaba bakıpta utanırlar mı? Acaba bakarlar mı?

Ve bu duruma gelmeyeceğimizi kim garanti ediyor?

Elimize su tabancalarını alalım..Star Wars olur mu bilemem ama Water Wars olur..

Sperm

cavo | 02 May 2008 14:02

sperm
sperm

Hepimiz, bizi dünyaya leyleklerin getirmediğini biliriz. Çağımız o kadar gelişti ve çocuklarımızın zihinleri o kadar hızlı genişliyor ki artık onlar bile bu küçük, tatlı hikayeye inanmıyor. Elbette böyle hikayeler şimdiye kadar haklı sebeplerle söylenmiştir çocuklarımıza. Ama bu bir çözüm değil ve aslında çoğu zaman olmadı. Tüm insanlık gelişiyor ve uygarlığımız her gün biraz daha medeniyetleşiyor. İşte bu yüzden artık bu konu eğitim içinde düzenli bir şekilde verilmeye başlanmalı.Şimdi size bu konuyu topladığım bilgilerle biraz açmak istiyorum. Spermatozoon ya da bizim bildiğimiz kısa adıyla Sperm hücresi, erkek bireylere ait üreme hücresi anlamına geliyor. Yumurtaya aktarılacak kalıtsal yapıyı oluşturan Spermin en önemli kısmı başıdır. Kuyruğu vardır ve resimde görüldüğü gibi hareketlidr.Bir çiftleşme sırasında bir insanda bile 100, 200, ya da 300 milyon sperm salındığı biliniyor. Tabi bunu öğrenince balıkların dişilerin üzerine denizde bıraktığı sperm sayısını hepimiz merak ederiz heralde. Çünkü onlar bir kere de binlerce balık doğruma yeteneğine sahipler. Ancak bunların bir kısmı dişi üreme organında vajinaya ulaşır ve yumurtayı yalnızca tek bir sperm dölleyebilir. Sperm üretimini hormonlar kontrol eder, yumurta zarından geçerek kalıtsal bilgileri yumurtaya ulaştıran sperm, burada artık genetik şifre ve DNA bırakır. Bundan sonra kromozomlar zamanla çoğalır ve bir takım olaylardan sonra çocuğun cinsiyeti belirlenir. Eğer kromozomlar XX şeklinde ise bireyin cinsiyeti dişi olduğu, eğer XY ise bireyin cinsiyeti erkek olduğudur.

sperm
sperm

Son olarak naçizane bir yorumumu katmak istiyorum. Eğer bu eğitim iyi bir şekilde okulda çocuklarımıza onların anlayacağı bir dilde verilmezse eğer, son dönemlerde gündeme oturan ve ülkemiz için en kötü olaylardan biri olan tecavüz ya da cinsel tacizlerin önüne asla geçemeyiz!

Kavganın şiddetlenmesinden sorumlu olan beyin

cavo | 29 April 2008 15:01

şiddet
şiddet

Kavga belki de doğamızda var… Kendimize, ailemize ya da sevdiğimiz insanlara karşı yapılan sözlü ya da uygulamalı şiddet olduğunda hemen harekete geçeriz. Öfkemizi serbest bırakıp çoğu zaman yumruklarımızı konuştururuz böyle durumlarda. Ve bu olduğunda sinirimiz her dakika daha da artar, özellikle de dövüşürken.

Şimdi size bu şiddet artışının nedenini söyleyen ilginç bir araştırmayı sunmak istiyorum.

İki kişi kavga ettiklerinde birbirlerine eşit kuvvetle karşılık verdiklerini sanmalarına rağmen kavga kavga aslında her yeni hamleyle kızışmakta. College london üniversitesi sukhwinder shergill science dergisinde bu şiddet artışından beyindeki bir süreç olumlu diye geçiyor.

Ölümden sonra Yaşam…

cavo | 27 April 2008 08:45

Ölüm ve yaşam
Ölüm ve yaşam

Kalp krizi geçiren fakat tekrar hayata döndürülen hastaların birçoğu ölümden sonra yaşam olduğunu iddia etmişlerdir hep. şimdi sizinle yakın zamanda öğrendiğim ilginç ve üstelik kayıtlara geçmiş gerçek bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.İngiltere nin Southampton hastanesinde Dr. Sam Qarniea ve doktor Peter Fenwick isimli bilim adamlarının ölümden dönmüş 63 hasta üzerinde yaptığı araştırma da ölümden sonra ki yaşamla ilgili ipuçları vermektedir. Kalp krizi geçirdikten sonra tekrar hayata dönen bu hastalar farklı bir dünyaya gittiklerini ve parlak bir ışık hüzmesi gördüklerini söylemişlerdir.Yine başka bir yerde, Hollanda da bulunan 10 hastanede toplam 344 hasta üzerinde yapılmış. Ölümün eşiğinden dönen bu hastalarda aynı şekilde ölümden sonra hayat olduğuna dair ifadeler kullanmışlar. Özellikle şurası daha ilginçtir ki bazıları ölüm esnasında bazıları hastanede olup biten olayları doğru bir biçimde anlatmışlar. Mesela ölen hastalardan bir tanesi hemşirenin o sırada neler yaptığını hem de ayrıntılarıyla birlikte anlatmış ve ifadeleri doğru çıkmış. Böyle birçok hikaye var aslında hep duyduğumuz. Bunlar elbette hep inanılmaz gelir insana, ama yinede içimizde bir yerde her zaman bunlara inanan bir yanımız vardır aslında.

Bebeğim…

linet | 13 March 2008 10:05

Hiç hareket etmiyor, oysa onun soluk alıp vermesini gözlerimle görmem gerekiyor. Minicik vücudu yorgun düşmüş, kafasına bağlı serum iğnesi canını acıtmıyordur umarım, artık ellerine ayaklarına serum bağlayamıyorlar, minicik damarlar buna izin vermiyor. Göğsünün üstündeki elektrolar kalbinin ritmini dinliyor, sürekli uyuyor bebeğim. Tanrım ondan ne istedin bu acıları neden ben çekmiyorum ona verdin?

Öyle saf öyle temiz ki, daha doğalı 3 gün oldu, doğru düzgün ememedi, hep uyudu sonra kasılmalarla uyandı, ne yapacağımı şaşırdım, hastaneye gittik gaz sancısı dediler, eve geldik yine uyuyor bebeğim, kimse besle demedi bana, bende dokunmadım bebekler uyuyarak büyürler değil mi? Ama o sabah nefessiz kaldı yavrum, minik bedeni kasıldı kaldı, ağzında ufacık bir sesle beraber tükürük çıktı, yüzü morardı bedeni ise bembeyaz çok korktum, koşarak gittik hastaneye, kapıda bize fiyat biçtiler, kırıldı umudum, bebeğim ölüyordu onlar ise daha tedavi yapmadan fatura çıkartıyorlar, neden bağıramıyorum neden isyan edemiyorum?.. Yeşil kartımız var bizim devlet hastanesine gittik, kocaman bir yer burası bir üniversite hastanesi, bebeğime iyi bakıyorlar ama geç kaldıysak, yaa beynin de hasar kaldıysa, diyorlar ki soğuk havale geçirmiş, açlıktan şeker komasına girmiş, neden ağlamadın bebeğim neden ağlamadın ağlamayana meme yok derler yaa sen ağlamadın ben seni beslemedim, benim suçum bu , ahh bebeğim beyninde ödem oldu diyorlar, ahh bebeğim bilsem zorlardım seni , hiç uyutmaz beslerdim seni..

8 martı neden kutluyoruz?!

behman | 09 March 2008 09:14

8 mart - dünya kadınlar günü
8 mart – dünya kadınlar günü

1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Peki ama kutladığımız bu günün ardında yatan gerçeği biliyor muyuz?

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi.