bildirgec.org

gerçek hakkında tüm yazılar

font konferansı: fontlar kişileştirilirse

xerre | 05 August 2008 23:53

fontlar internet ve bilgisayar kullanıcıları için ayrı bir öneme sahip. gün geçtikçe karşımıza birbirinden farklı onlarca yeni font çıkarken bu videoda olaya farklı bir açıdan yaklaşılmış.

font konferansında arial black :)
font konferansında arial black 🙂

ve şimdiye kadar sıklıkla karşımıza çıkan ve de yer yer kullandığımız fontlar kişileştirilmiş. sonuç olarak, fontlarla haşır neşir olanlar veya fontlara ilgi duyanların mutlaka izlemelisi gereken, “font konferansı” adında eğlenceli ve bir o kadar da yaratıcı olan bir görüntü ortaya çıkmış.

font konferansında century gohtic :)
font konferansında century gohtic 🙂

(“comic sans” i hiç böyle düşünmemiştim.)

Sanal Kontrol Düğmelerinden Sıkılanlara

zabun | 17 July 2008 01:54

Girton Labs, bilgisayarların arayüzlerindeki sanal kontrol düğmelerinden hoşlanmayanlar için, hi-fi müzik sistemlerinden alışık olduğumuz potansiyometrik düğmelerin benzerlerini dizüstü bilgisayarların ekranına uyarlamış. Düğmeler ekrandaki herhangi bir programın arayüzünde ihtiyaç duyulan kontrol biriminin, ekrandaki görüntüsü üzerine konuluyor. Bundan sonra o birimi, ekranın üzerinden doğrudan elle kullanabiliyoruz. Düğme, zarar vermeyecek bir şekilde ekrana tutunuyor. Çeşitli yazılımların, bu düğmelere uygun arayüzlerle üretilebileceğini düşündüğümüzde, bu icat hoş deneyimler yaşatabilir. Henüz prototipi yapılan deneysel bir çalışma ama uçak/uçuş simülasyonu oyunları, müzik programları, medikal programlar gibi olası çeşitli uygulama alanları mevcut.

Don Yerine Tanga Tercih Edilir…

EDVARENTE | 09 July 2008 10:29

Suriye ikliminin etkisinde olan bir ilde görev yapıyorlardı.Rüzgarda toz nasıl kalkarsa çekirgeler de toz misali görüş açısını daraltıyordu..İş çıkışı eşini aldı mesafe yakın olduğundan yürüyerek evlerine gittiler.Kadının çığlıkları ile irkildi elindekileri yere atıp yatak odasına koştu.Gördüğü sahne ile neye uğradığına şaşırmıştı.Eşi donunun ağ yerini tutmuş zıplıyordu.

PAUQYLN EVDEN KAÇIŞ

PAUQYLN | 06 July 2008 18:05

Babasının yaptığı eziyetler canına tak demişti,liseden mezun olunca hemen işe girdi tek isteği annesini zalimin elinden kurtarmaktı.Bu güne kadar çok girişleri olmuştu ancak hepsinde zalim babası saçlarından sürüyerek annesini eve tekrar getirmişti.Kendi ailesi bile zalim babadan korkuyor hiçbir şey diyemiyordu.Ölmesi için dua ediyorlardı bu adamdan başka kurtuluş yolu yoktu.İlk maaşını aldığında kaçacakları evi çoktan ayarlamıştı,annesini ve kardeşini alıp ortadan yok olacak ve bu zulüm bitecekti.Durumu annesine açtı,öyle korkuyordu ki “hepimizi bulur ve öldürür,yaşatmaz bizi” dese de kaçmayı da çok istiyordu.
Uzun ikna çalışmalarından sonra zaten dünden razı olan kadın “böyle her gün öleceğime,bizi bulduğunda öldürsün de bitsin bu işkence” dedi ve hazırlıklar başladı.Zalim babadan gizli yeni evin temizliği yapıldı,temizlik sırasında müthiş bir sevinç yaşıyorlardı.Yeni bir hayatları,yeni beyaz sayfaları olacaktı.Bunun için her şeye değerdi.O gün geldi,zalim baba işe gider gitmez yola döküldüler.Yeni evlerine gelmişlerdi,annesi dikiş makinesini da almıştı çalışıp kızlarına destek olacaktı.Giderken komşulardan görenler olmuştu ama yıllardır çekilen sıkıntılara şahit olduklarında hiç biri arayıp zalim babaya evi terk ediyorlar diye haber vermedi.Akşam oldu,kimsede uyku yok,her an “ya bizi bulursa” korkusu vardı,dualar edildi,uyumak için uğraştılar.Gece yarısını çoktan geçmişti ki “açın lan kapıyı bilmem neler hepinizi öldüreceğim,bunun hesabını vereceksiniz bana” zalimin sesi ile irkildiler.Kapıyı açmaya gerek kalmadı,kırmıştı çoktan…Anne 15 gün, PAUQYLN 1 hafta hastanede yattı…

Gta 4 gerçekliği

iamdezzy | 05 July 2008 09:59

Gta 4 oyununu hiç oynadınız mı? Ben oynamadım ama oynayanların yalancısıyım. Gerçek yapıların neredeyse birebir modellemeleri olduğu söyleniyor.

Resimlerin tamamına bu adresten ulaşabilir, vay be ne oyun yapmışlar diyebilirsiniz :).

EKMEKARASI EKMEK

usttire | 01 July 2008 22:34

Çok güzel bir yemektir,iki gün aç kaldıktan sonra bulduğun ekmeğin içini kabuğundan ayırırsın.Ayırdığın pamuk kısmını topalak yemeğindeki gibi küçük parçalar halinde yuvarlarsın sonra ekmeğin kabuğunun arasına özenle sanki kuşbaşı et diziyor gibi dizersin.Dizerken topalakların paralel olmaları da çok önemlidir.
Sonra ortaya bir mukavva kutuyu kapatır koyarsın çocuklarını etrafına toplarsın.Yemek hazır çocuklar hadi gelen dediğinde yemekte ne var diye sorar bildiği halde.Yemekte topalak var denilince oooooo yaşasın diye çağrışırız sonra oturur afiyetle karnımızı avuturuz.

MUSTAFA ANAMA

usttire | 01 July 2008 22:33

11 yaşındayım,arkadaşlarla daha doğrusu ailem ile sokaklarda yaşıyoruz.Kara kış karalamış bizi üstümüzde başımızda bizi ısıtacak giyeceğimiz yok,soğukta karnın açsa eğer soğuk daha bir işler.Karnımızı doyurmamız lazım ama soğuktan buz tutmuş parmak uçlarım kımıldayamıyoruz.Mustafa’m öleceğiz koçlar kalkın ayağa sakın uyumayın öldürürüm hepinizi dedi o ailemizin abisiydi bizi çok severdi ailesi yılan hikayesi gibi anlatsam bitmez anası başkası ile evli şimdi o da Mustafa’mı istemiyor.
İyi ki istemiyor Mustafa’m olmasa ölmüştük belki de o korur gözetirdi,annelik yapardı bize anlayacağınız.Takılırdık Mustafa’ma anaaa biz acıktık diye.Bizi doyurmak için kendini çok tehlikelere attı ama bizi de doyurdu anamızdı o bizim anamız.Ana gibi kokmasa da bizi kucağına alıp okşamasa da anamızdı işte.
O gün yemek bulmak için dağıldık sonra tekrar aynı yerde buluşup ne bulabildiysek onunla karnımızı doyuracaktık ama hepimiz eli boş döndük o günde aç kalacaktık hava zıpkın gibi palto yok ayakkabılara ayakkabı denmez,yarık çarık.Ateş yakıp ısınalım dedik Mustafa’m en son geldi canı çok sıkılmış suratından belli.Bastı kalayı bu nasıl hayat,benim suçum ne sizin günahınız ne,üzüldük bu haline sıkıntısı o gün bizi doyuramadı ya ona isyan ediyor.Ateşin başına geçin ben geleceğim dedi gitti.
Gidiş o gidiş akşam oldu hala yok meraklandık başına bir iş mi geldi diye,açlık iyice midemizi guruldatıyor ama hepimizde aynı ses olunca rahatsız etmiyordu
Çok geç geldi ağzı burnu kan içinde yüzünden akan kanlar omuzu yırtık kazağından içeri akmış zor duruyordu ayakta ama eli dolu geldi.
Deli açız ama Mustafa’mın o halini görünce açlık falan uçtu gitti.Mustafa’m anam ne oldu sana dedim.Bastı kalayı sonra anlatmaya başladı.
Marketin deposuna hırsızlığa girmiş bizi doyurmak için güvenlik görevlisi yakalamış içeride diğer güvenlikçi de yetişmiş vermişler dayağın gözüne.Mustafa’m bizlerin aç olduğunu anlatana kadar yemiş dayağı,ağız burun çarşamba pazarı.
Kim yapardı bizim için bunu Mustafa’m anam kim yapardı söyle hadi?
Gece sayıkladı durdu bir şeyim yok iyiyim dedi ama korkmuş işte besbelli.
Dinlemeden dövmeseydin be güvenlikçi amca bak onun kaç çocuğu var yolunu gözleyen…

Bunları Biliyor Musunuz ?

maskem | 01 July 2008 20:27

Bunları Bilmelisin
Bunları Bilmelisin

Bazı gerçekleri görmek artık narkoz etkisinden kurtulmak ve ülkemizim dünya üzerindeki yeri önemini,insanlarımıza asıl dünya gerçeklerini gösteren küçük bir resimli anlatım grafiğini mutlaka inceleyin.Daha ayrıntılı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Beynin gizemi

makaleci | 30 June 2008 09:23

Hep sevmediğim bir şarkı bulur dilim, kim bilir kaç gün kendimi bu dilimden düşüremediğim gıcık şarkıyı söylerken yakalarım…

Artık küfrüm o şarkıya olmaktan çok kendimedir, ”kızım söylemesene şunu!”…

Ama New york Times‘ da yayınlanan habere göre ; bu olayın sebebi beyinle ilgili bir fenomen…

Haberin çarpıcı detayı burada (TÜRKÇE)…