bildirgec.org

fransız sineması hakkında tüm yazılar

Bir Kadın Meselesi; Une affaire de femmes (1988)

queennothing | 28 January 2011 10:03

Fransız Sineması’nın usta isimlerinden Claude Chabrol‘un (1930-2010) yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Une affaire de femmes“, Francis Szpiner’in kitabından uyarlandı. Diyaloglarını Colo Tavernier’in, senaryosunu yine Chabrol ile Tavernier’in yazdığı film, ‘En İyi Yabancı Film’ dalında Altın Küre’ye aday gösterildi. Fransız aktris Isabelle Huppert‘ın François Cluzet ve Nils Tavernier ile başrollerini paylaştıkları yapım, gerçek olmuş olayları konu ediniyor.
İkinci Dünya Savaşı esnasında Fransa’da yaşayan iki çocuk annesi Marie Latour, kocasını savaşa gönderdiği için çocuklarına tek başına bakmaya çalışan bir kadındır. Umutla kocası Paul’un gelmesini bekleyen genç kadın, Paul’un Almanlar’a esir düştüğünü öğrenir ve artık kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini farkeder.

Ve Tanrı Kadın’ı Yarattı; Et Dieu… créa la femme (1956)

queennothing | 24 January 2011 09:09

2000 senesinde hayatını kaybeden Fransız yönetmen Roger Vadim‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Et Dieu… créa la femme” (Ve Tanrı Kadını Yarattı), 1956 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Vadim ile Raoul Levy’nin birlikte yazdıkları yapımda Fransız aktris Brigitte Bardot, 1982 senesinde hayatını kaybeden Alman aktör Curd Jürgens, Fransız aktör Jean-Louis Trintignant, Philippe Grenier, Isabelle Corey, Christian Marquand, Marie Glory, Jacqueline Ventura, Jane Marken, Jean Toscano ve Jean Tissier gibi isimler rol alıyor. 300.000 Dolar gibi mütevazı bir bütçeyle tamamlanan bu 1,5 saatlik yapım, Bardot’un kariyerinin dönüm noktasıdır.
Juliete Hardy, kasabanın erkeklerini peşinden koşturan güzel ve alımlı bir kızdır. Henüz 18 yaşında olmasına rağmen bir kadının düşünebileceği şekilde düşünüp davranan Juliete, yetimhanede büyümenin verdiği serbestlikle erkeklerle yakın ilişki kurmaktan çekinmez.

Private Fears in Public Places (2006)

queennothing | 19 January 2011 09:34

Fransız yönetmen Alain Resnais‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Private Fears in Public Places” (Türkçe’de “Kalpler”) 2006 senesinde vizyona girdi. İtalya’da gerçekleşen Venedik Film Festivali’nde gösterilen yapım, ülkemizde İstanbul Film Festivali’nde gösterildi. Alan Ayckbourn’un oyunundan uyarlanan filmde Sabine Azéma, Isabelle Carré, Laura Morante, Pierre Arditi, André Dussollier, Anne Kessler, Lambert Wilson ve Michel Vuillermoz gibi isimler rol alıyor.

Kadın kadındır; Une femme est une femme (1961)

queennothing | 16 January 2011 14:08

Yeni Dalga‘nın öncü isimlerinden Jean-Luc Godard‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Une femme est une femme” (Kadın Kadındır), 1961 senesinde vizyona girdi. 160.000 Dolar gibi mütevazı bir bütçeyle çekilen film, Godard’ın filmografisindeki ilk renkli yapım olarak da özel bir yere sahip. Filmde Danimarka doğumlu aktris Anna Karina, aktör Jean-Claude Brialy ve Jean-Paul Belmondo rol alıyor.
Bir striptiz kulübünde dansçı olarak çalışan genç ve güzel Angela’nın hayattan tek isteği, bir çocuk sahibi olmaktır. Erkek arkadaşı Emile Recamier’e bu konuyu açan Angela, genç adamın umarsızlığı yüzünden anne olmak hevesini ertelemek zorunda kalır. Zaman geçtikçe Emile’ye baskı yapan Angela, genç adamdan oldukça tuhaf bir teklif alır; Angela’nın, arkadaşı Alfred ile bir gece geçirmesini isteyen Emile, genç kadına yaptığı bu teklifin sonuçlarını düşünmedenAngela’ya zaten aşık Alfred ile genç kadının arasını yapar.

Teklifi kabul eden Angela, bu garip aşk üçgeninin ev sivri köşesindedir ve amacına ulaşmıştır.

La cérémonie (1995)

queennothing | 14 January 2011 09:59

2010 senesinde kaybettiğimiz Fransız Sineması’nın usta isimlerinden Claude Chabrol‘un yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “La cérémonie“, 1995 senesinde (ülkemizde 1996) vizyona girdi. Genellikle bağımsız yapımlarda rol almayı tercih eden Fransız aktris Isabelle Huppert ve 1967 doğumlu Fransız aktris Sandrine Bonaire‘nin başrollerini paylaştıkları filmde 4 defa Altın Küre’ye aday gösterilen İngiliz aktris Jacqueline Bisset, 2007 senesinde hayatını kaybeden Fransız aktör Jean-Pierre Cassel ve Fransız aktris Virginie Ledoyen de rol alıyor.

Godard’ın başyapıtı; Bande à part (1964)

queennothing | 13 January 2011 09:29

Fransız Sineması’nın usta isimlerinden Jean-Luc Godard‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Bande à part“, 1964 senesinde vizyona girdi. Dolores Hitchens’in romanından uyarlanan filmde Danimarka doğumlu aktris Anna Karina, Claude Brasseur, Danièle Girard, Sami Frey, Chantal Darget, Louisa Colpeyn, Ernest Menzer, Jean-Claude Rémoleux ve Georges Staquet gibi isimler yer alıyor. 120.000 Dolar gibi mütevazı bir bütçeyle çekilen yapım, ünlü yönetmen Quentin Tarantino‘ya da esin kaynağı olmuş ve yapım şirketinin adını A Band Part koymuş.

Fort Saganne (1984)

queennothing | 12 January 2011 13:20

2010, Ağustos ayında hayatını kaybeden Fransız yönetmen Alain Corneau‘nun yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Fort Saganne“, Louis Gardel’in aynı adı taşıyan ve henüz Türkçe’ye çevrilmeyen romanından uyarlandı. 1984 senesinde vizyona giren “Fort Saganne”, Fransa’da gerçekleşen Cesar Ödülleri’nde tam 5 farklı dalda aday oldu. Filmde Fransız aktör Gérard Depardieu, Philippe Noiret, Oscar adaylığı bulunan Fransız aktris Catherine Deneuve, 1966 doğumlu Fransız aktris Sophie Marceau, Hippolyte Girardot gibi isimler yer alıyor.

Godard’dan suç komedisi; Prénom Carmen (1983)

queennothing | 12 January 2011 10:21

Yeni Dalga’nın öncü ismi Fransız yönetmen Jean-Luc Godard‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Prénom Carmen“, 1983 senesinde çekildi. Senaryosunu Anne-Marie Miéville’nin yazdığı 85 dakikalık film, Godard’ın filmografisindeki ilk komedi olarak da özel bir yere sahip. Hollanda doğumlu aktris Maruschka Detmers‘in başrolünde yer aldığı filmde Fransız aktör Jacques Bonnaffé, Myriem Roussel ve Hippolyte Girardot gibi isimler de rol alıyor.
Genç ve güzel bir kadın olan Carmen, zengin olmanın zor ve zahmetli olduğunu düşünerek kolay para kazanmanın yollarını arar. Banka soymaya karar veren genç kadın, bu sayede zengin olacağını düşünmektedir. Ancak banka soygununun ağır bir suç olduğunu da bilen Carmen, bu işi direkt soygun olarak değil, ‘sanat’ adı altında yapmaya karar verir.

Godard ve Gorin’den; Tout va bien (1972)

queennothing | 10 January 2011 21:54

Fransız Yeni Dalgası’nın öncü isimlerinden 1930 doğumlu Fransız yönetmen Jean-Luc Godard‘ın (Vivre Sa Vie, Pierrot Le Fou, Breathless, La Chinoise gibi yapımlardan tanıyoruz) ve 1943 doğumlu yönetmen/ senarist Jean-Pierre Gorin‘in birlikte yönettikleri sinema filmi “Tout va bien” (Everything’s All Right – Her Şey Yolunda), 1972 senesinde tamamlandı ve 1973 senesinde vizyona girdi. 1972 çıkışlı belgesel film (yine aynı oyuncularla) “Letter to Jane: An Investigation About a Still“nin devamı olan “Tout va bien”, Fransızca ve İngilizce dillerinin konuşulduğu 95 dakikalık başarılı bir drama filmi.
Amerikalı bir gazeteci Suzanne ve Fransız yönetmen Jacques’in bakış açısından izlediğimiz film, medyaya, kapitalizme ve kadın-erkek ilişkilerine sert eleştirilerde bulunuyor.

Marksizm yandaşı olan Godard ve Gorin’in yönettikleri filmde iki Oscar Ödüllü Amerikan aktris Jane Fonda ve İtalyan aktör Yves Montand rol alıyor.

The Tree (2010)

queennothing | 10 January 2011 21:01

Fransız sinemacı Julie Bertucelli’nin ikinci yönetmenlik deneyimi olan sinema filmi “The Tree“, 2010 senesinde tamamlandı. Judy Pascoe’nin romanından uyarlanan film, ülkemizde Ocak sonuna doğru vizyona girecek. İngiltere doğumlu aktris/ müzisyen Charlotte Gainsbourg‘un başrolünde yer aldığı bu 100 dakikalık filmde genç oyuncu Morgana Davies, Marton Csokas, Aden Young, Gabriel Gotting, Tom Russell, Christian Byers gibi isimler de rol alıyor. 8 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan yapımda ‘Simone Oneil’ rolü için tam 200 kız çocuğu başvurmuş, en sonunda rolü Morgana Davies almış.
Dawn, kocası öldükten sonra küçük kızı Simone ile bir başına kalmış genç bir kadındır. Sekiz yaşındaki küçük Simone, babasının ölümünden etkilenmiş, ancak olağanüstü bir yolla onunla iletişim kurduğuna inanarak acısını dindirmeyi başarmıştır. Bahçedeki ağaç yoluyla babası ile konuşan Simone, annesi ve dayılarını da buna inandırır.

Ağaç sayesinde ölen kocasıyla tekrar buluşan genç kadın, kısa bir süre sonra başka biriyle görüşmeye başlayınca küçük Simone, buna kendince tepki gösterir. Babası olduğuna inandığı ağaca yerleşen Simone, bundan böyle babasıyla yaşamaya karar vermiştir.