bildirgec.org

frank miller hakkında tüm yazılar

Batman’in yeniden doğuşu: ”Batman Begins”

gorcun | 04 July 2009 16:18

Batman Begins
Batman Begins

Christopher Nolan, Batman çizgi roman serisinden uyarlanan filmlere yeni bir başlangıç yaparak, 2005 yılında ”Batman Begins (Batman Başlıyor)” filmini çekti. Gotham City’de gündüz işadamı gece yarasa adam kostümüyle suçluların korkulu rüyası olan Bruce Wayne yepyeni bir hikayeyle sinemalara geliyordu. Küçük yaşta ailesi gözleri önünde öldürülen Wayne, intikam hissiyle dolup taşmaktadır. Gotham’dan ayrılıp dünyayı gezerek, kötülere ve suçlulara karşı savaşmayı öğrenenen Wayne, bir süre sonra tekrar doğduğu yere geri döner. Uzakdoğuda Henri Ducard tarafından eğitilen Wayne, Gotham City’desuçlularla, çocukken oluşan yarasa korkusunu simge haline getirerek savaşma yolunu seçer.

Batman Begins
Batman Begins

Böylece Gotham’da yarasa maskesi ve kostümüyle Yarasa Adam olarak bilinen ama kimliği bilinmeyen yeni bir kahraman doğar. Artık suçluların da korkacağı karanlık bir düşmanları vardır. Ama, Batman’in asıl düşmanları umduğundan çok daha yakın olan kişilerden çıkacaktır. Nolan’ın, Batman yorumu kimi eleştirmenler tarafından fantastik hikayesine aykırı derecede gerçekçi olarak eleştirildi. Gotham’ın, Tim Burton’un, ”Batman” filmlerindeki gotik atmosferinden uzaklaştığı da eleştiri oklarının başka bir yönüydü. Nolan’ın amacı zaten gerçekçi ve sağlam hikayeli bir Batman filmi yapmak olduğundan büyük ihtimalle bu eleştirileri göze almıştı. Gerçektende şimdiye kadar çekilen onca dizi ve filme rağmen ilk defa bir filmde kahramanın korkularından, nasıl Batman olduğuna, nasıl bir konsantrasyonla çalışıp, onu suçlulara karşı savaşma gücü veren şeyin ne olduğu gibi önemli konulara son derece gerçekçi ve akılcı cevaplar veriliyordu.

Batman Begins
Batman Begins

Comic-Con 2008 lineup’ı

vic vega | 17 July 2008 14:26

San Diego Comic-Con, 24-27 Temmuz’da gerçekleşiyor. Bilmeyenler için fanboy’ların yıllık göç haritasında bulunan, sci-fi sineması için de Cannes önemi taşıyan şöyle bir şey Comi-Con. Tabii daha az üstsüz kadın ve çok daha az Nuri Bilge Ceylan’lı.. (Buradan, “Türk Sineması Cannes’a Karıştı” adlı veciz başlığı ile zamanında bizi canevimizden vuran Esin Küçüktepepınar hanımefendiye de saygılarımı iletiriz.)

“Sin City 2” geliyor!

queennothing | 09 June 2008 15:22

Cannes Film Festivali’nde Robert Rodriguez’e ödül kazandırmış olan Frank Miller’ın aynı adı taşıyan çizgiroman serilerinden uyarlanan “Sin City” filmi, seriyi devam ettiriyor.

1957 doğumlu Amerikalı çizgiroman yazarı Frank Miller, küçüklüğünden beri korku, gerilim içerikli çizgiromanlara meraklıydı. “300”den de tanıdığımız Miller’ın “Sin City” serisini (“Sin City: Booze, Broads and Bullets”, “Sin City: A Dame To Kill For”, “Sin City: Family Values”, “Sin City: Hell and Back”, “Sin City: Just Another Saturday Night”, “Sin City: Silent Night”, “Sin City: That Yellow Bastard”, “Sin City: The Babe Wore Red and other stories”, “Sin City: The Big Fat Kill”) sinemaya uyarlamak isteyen yönetmenlerden enteresan teklifler aldı. 12. teklifin sahibi Robert Rodriguez, onayı alan isim oldu ve serinin ilk filmini Quentin Tarantino ile birlikte çekti.

Sin City (Günah Şehri)

geppetto | 22 April 2008 12:54

Sin City
Sin City

Frank Miller‘ın aynı isimli çizgi romanından uyarlanan film; kendini bir hilkat garibesi olarak düşünen buna karşın oldukça güçlü hatta yenilmez bir sokak savaşçısı olan gizli romantik Marv, özel dedektif Dwight, çabalarının yetersiz kalacağını bilse de, pislik yuvası haline dönmüş olan şehri temizlemeye çalışan idealist, gözü pek polis memuru Hartigan ve onların maceralarını anlatıyor. Olaylar asıl ismi Basin olan fakat her türlü suçun vaka-i adiyeden sayılması nedeniyle “Günah Şehri” diye anılan hayali bir mekanda geçmektedir. Marv ve Dwight alışageldiğimiz “kahraman” tiplemelerine tam olarak uymasalar da alıştığımız gibi kötü adamlara karşı amansız bir savaş vermekteler. Hartigan ise bataklıkta açan bir çiçek misali dürüst ve namuslu birisidir. Bu üç kahraman, gücünü farklı kuvvetlerden almaktadır.Marv intikam, Dwight merhamet ve aşk, Hartigan ise dürüstlük. Film, bir çok çizgi roman uyarlamasından beklenen, izleyicide “çizgi roman okuyor hissi bırakma” tekniğini son derece başarılı bir şekilde kullanmış hatta bu hissin uyanması için bazı şeylerden feragat bile etmiştir. Buna en iyi örnek olarak da filmin büyük bir çoğunluğunun siyah-beyaz olmasını verebiliriz. Bazı renkleri kullanarak olaylara ve kişilere harika vurgular yapılmış ve o sahnenin seyircide farklı etkiler bırakması hedeflenmiştir. Bu iş için özellikle kırmızı, yeşil ve sarı renkler kullanılmıştır.

300

EUQON | 14 March 2007 09:06

Evet sonunda kötü bir CAM çekimi de olsa indirip seyredebildim. Şunu öncelikle söylemeliyim ki özel efekt meraklıları bu filmi kesinlikle kaçırmamalı. Film Frank Miller’in Thermopylae Savaşı‘nı (İ.Ö. 480) anlatan romanından uyarlanmış. Daha önce 1962 de Rudolph Maté tarafından yönetilen “The 300 Spartans” (300 Spartalı) filmiyle konu dışında herhangi bir benzerlik içermemekte. Sözü geçen savaşın Yunan Kültürü’nde çok önemli bir yeri var. Bizim Çanakkale Zaferimizi önemsediğimiz gibi önemsedikleri bir tema onlar için Thermopylae Savaşı. Benim gördüğüm kadarıyla, film, ufak tefek hikayeleştirmeler ve seyledilebilirlik için eklenen ayrıntılar ve tabii onca doğaüstü yaratık dışında tarihte yazandan önemli ölçüde bir sapış göstermemiş (romanı okumadığım için yorum yapamıyorum).

Frank Miller’dan “300”

Andrasta | 13 November 2006 07:57

SinCity‘nin ardından bu seferde Frank Miller‘in Kral Leonidas ve onun özel korumalığını yapan üç yüz Spartan’ın, Pers Kralı Xerkes ve onun büyük ordusuna karşı direnşini anlatan “300” adlı çizgi romanı sinemaya uyarlanıyor.

Filmin en büyük özelliği ve en çok merak edilen unsuru ise dış mekanlarda dahil olmak üzere her sahne ve zırhda dahil olmak üzere birçok şeyin yüksek teknoloji ve yeşil ekran kullanılarak yaratılmış olmasıdır.