bildirgec.org

fosil hakkında tüm yazılar

Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Yasa Tasarısı

mahirgul | 19 July 2009 11:24

Sen Kurtar
Sen Kurtar

Yenilenebilir Enerji Kaynakları yasa tasarısının (YEK) gündem dışı kalması ile ilgili olan tüm şüpheler haklı çıktı ve doğalgaz lobisinin zaferi kesinleşti.

Tabi bu olay basında çok çok az yer aldı. Tüm dünyayı etkileyecek bu kadar önemli olayların basında yer almasını bekleyemeyiz tabiki. Çünkü basın dediğin bir kukladır ve sadece görünmesi isteneni yayınlar. Neyse bu konu daha derin.

Doğalgaznedir; Bildiğimiz üzere doğalgaz da bir fosil yakıt (Çoğumuz biliyoruz sadece bilmeyenler için yazdım). Şimdi fosil yakıtların (gaz yada katı) doğaya zararlı olduğu bilinmekte olduğu halde biz neden Yenilenebilir enerji kaynakları yerine fosil yakıt kullanmaya devam ediyoruz? Bu soruyu yıllardır soruyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz. Benzer soruları nükleer enerji üretimi içinde soruyorduk. Doğaya zarar vermeyen sistemleri geliştirmek dururken neden halen daha kendi kuyumuzu kazmaya devam ediyoruz.

bilimadamlarından şok açıklamalar: “evrim karşıtlarına kapak olsun!”

sramana | 28 May 2009 18:15

baktım ki evrim konusu ilgi çekmekte, e bu önemli haberlerin daha önce bildirgeç’te hiç yer almadığını da ayrımsayınca hemen bunu yetiştirip yazayım dedim.

hayır, sanılanın aksine en büyük evrim karşıtlarından harun yahya’nın, charles darwin’in türkiye’deki uzak torunu olduğu falan ortaya çıkmamış; yahut meşhur evrimbilimciler, biyologlar veya paleontologlardan birisi durduk yerde çıkıp “ahan da size kapak olsun” dememiş. ancak bunlardan çok daha önemli iki keşfe önemli imza atmışlar.

bu keşiflerden bir tanesi, kanada’da bulunan bir fosile ait. buna göre fok ile onun karadaki atası arasındaki ayakları üzerinde durabilen kayıp halka bulunmuş. aslında bulunan 20-24 milyon yıllık bu iskelet, fok, denizayısı ve morsların dahil olduğu pinniped türüne ait en eski bir fosil imiş. araştırmacılardan natalia rybczynski’nin dediğine göre pinnipedlerin atası olan canlının karada yaşadığının bilinmekte olmasına karşın karadan denize geçişin nasıl olduğu konusunda bu dört ayaklı fok fosili oldukça aydınlatıcı fikirler vermekte. bu taşıllaşmış mahluka bilim adamları, eskimo dilinde fok anlamına gelen puijila ile kuramın babasının adından müteşekkil “puijila darwini” adını verdiler. bu fosil New York Doğa Tarihi müzesinde sergilenecek.

Kayıp halka: İda

darkhorn | 22 May 2009 09:35

Darwinius masillae
Darwinius masillae

“İda”, Almanya’da bulunan ve basında büyük yankı yaratan küçük “kayıp halkaya”ya verilen ad.

Fosil bilimcisi Jorn Hurum önderliğinde 47 milyon yıllık fosili analiz eden takım, İda’nın primat evriminde önemli bir kayıp halka olduğu düşüncesine vardı.

Jorn Hurum, İda’nın maymunlar, insanlar ve goriller gibi gelişmiş primatlarla lemurlar gibi az gelişmiş pritlar arasındaki evrimsel kopukluğu birbirine bağladığını belirtiyor.

Oslo, Norveç’teki Doğal Tarih Müzesi’nde konuşan Hurum, İda’nın insanların bilinen en eski atası olduğunu söyledi.

İda, bilimsey adıyla Darwinius masillae, başka bir benzeri olmayan bir anatomiye sahip. Lemur benzeri bir iskeleti bulunuyor fakat karakteristik özellikleri gelişmiş primatları andırıyor; açık eller, farklı yönde hareket eden baş parmak ve görece küçük kollar.

çakallar tepesindeki izler…

nazokiraze | 27 January 2009 09:56

Manisa’da Demirköprü Barajı inşaatı yapılma tarihiydi, zaman 1954-1960 arası dönemdi, Türkiye önemli bir keşfe tanıklık etmeye başlamıştı.
Görenleri hayrete düşüren bu buluntular 1969 da kamuoyuna duyurulmuştu,10- 15.000 yıl öncesine ait oldugu tahmin edilen ilginç ayak izleriydi. Ayak izlerinin bu kadar uzun yıllar saglam kalabilmesinin sebebi ise ıslak çamur üzerindeki izlerin volkan küllerinin sıcaklıgıyla pişmesi ve tugla gibi saglam hale gelmesiydi.(Çarıklar Köyü Nebiler mevkii Çakallar tepesi)

İNSAN BİLMECESİ…

| 19 December 2008 18:51

İnsan nasıl bir bilmecedir ki hala oluşumu net ve kesin olarak çözülememiştir. Yüzyıllardır hatta milyon yıldır çözüme kavuşamamış bir bilmecedir. Dünyadaki tüm canlılar içinde önemli ve ayrıcalıklı bir varlık olan insan, en büyük ayrıcalığı ile gelişmiş zihni, dil ayrıcalığı ile konuşma yeteneğinin oluşturduğu kültürü ve biyolojik özellikleriyle kendisini diğer canlılardan ayırır. ama en nihayetinde hayvanlar âleminin en üst üyesidir. Nitekim bilim adamları insanı, memeli hayvanların en gelişmiş grubu olan primatlar (Primates) takımı içinde maymunlarla birlikte eşleştirerek, sınıflandırmışlardır. dallara tutunarak ve ağaçtan ağaca atlayarak yaşayan bu hayvanlar, zamanla bir takım değişiklikler geçirmeye başlamış. bu hareketler esnasında uzaklığı daha iyi kestirebilmeleri için, gözler yüzün ön kısmına doğru yaklaşmış. İnsanın en yakın akrabası olan maymun, ağaçlardan iner ve birkaç adım atmasını öğrenir. derken bilim adamlarının teorileri ortaya çıkar. (BKZ. EVRİM)
Dryopithecus cinsi olarak adlandırılan 22 yıllık ilk insanımsı maymun fosilleri, Doğu Afrika’da bulunmuştur. Hindistan’da bulunan insana ait en eski fosil ise 16 milyon yıllıktır.