bildirgec.org

fıkra hakkında tüm yazılar

TTNet Çocuk Sitesi açılıyor

NLPMaster | 25 June 2008 22:03

TTÇocuk internet sayfası yakında açılıyormuş
TTÇocuk internet sayfası yakında açılıyormuş

Bu yazıdanhaberdar olduğum bir site TTÇocuk açılıyormuş.

TT müzik sitesi ile müzk alanında bir site açan Türk Telekom, şimdi de çocuklar için faydalı içerik barındırabilecek bir site açacakmış.

Çocuk oyunları, masallar, h,kaye, bilmece, eğlence, bilim, popüler çocuk konualrı gibi içerikler harika gitmez mi bu sayfaya, gider değil mi?

site incelemesi: marjinal – pandoranın kutusu

agurbuz | 12 March 2008 09:35

faydalı bir kaynak, faydalanmak istemez iseniz gülmece bölümündeki yazılarla gülmeniz garanti.
http://www.marjinal.com.tr/neyapariz.asp burda da yazdığı gibi site tüm müşterilerine toplam pazarlama iletişimi hizmetleri sunmaktadır.
benim sizlerle paylaşmak istediğim ise bu sessiz sedasız yayın hayatına devam eden sitenin içindeki (kolay kolay bitiremeyeceğiniz e-bülten) 6 farklı bölüm altında yayınlanan yazı arşivi.
yalnış duymadınız birike birike arşiv olmuş, üç dört yıldır takip etmiyordum. basılsa kitap olur heralde. 3 şubat 2002 de başlayıp 4 mart 2008’e kadar gelmişler maşallah:)
sitenin ana sayfasına buradan, e-bültenlerin olduğu bölüme ise buradan ulaşabilirsiniz.

Nasreddin hoca ile Fethullah hoca

| 15 February 2008 03:42

Nasreddin hoca, Fethullah hocanın şanını duymuştur.
Nabzını yoklamak için,
kendisini birlikte yolculuğa çıkmaya ikna etmiştir.

Birlikte yollara düşerler.
Dere tepe, dağ taş aşarlar.

Nasreddin hoca, Fethullah’ın yüzünün hiç gülmediğini
farketmiştir. Kendisini neşelendirmeye çalışır.
Eskiden yaşadığı bazı olayları anlatır.
“Parası olan düdüğü çalar!” diye biten hikayeyi anlattıktan
sonra, Fethullah’ın ağlamaya başladığını görür.
Niye ağadığını sorar.
Fethullah da:
“O çocukcağızlara acıdım. Paraları yoktu belki de düdük alacak.”
diye cevap verdi.
Nasreddin hoca bir şey demedi ve yola devam ettiler.

Hebenneka…

absynthe | 05 December 2007 18:06

http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2001/03/03/yazarlar/yazarlarprn13.html

Masal Cennetine Hoşgeldiniz

NLPMaster | 19 October 2007 19:19

Çocukluğumuzun harika dünyaları Masal diyarlarınıhatırladınız mı?
Ne dediniz?
ne zaman unutabildik mi?
Haklısınız…
Masal diyarlarınız, keloğlanlarını, masal perilerini, masal cadılarını, dev ejderhaları, iyi kalpli yaşlıları, maharetli hayvanları, sihirli tüyleri, hep iyilerin kazandığı sonları ile masalların tadı hangimizin damağından gitti ki …

Kah yıllarca gittik, bir arpa boyu yol gidemedik,
Kah iyilik ettik de bir yarenlik göremedik
ama sonunda kazanan iyi kalpli kahramanlarımızlasevindik.

İşte bu masalları unutmayalım isteyen bir site yayınına sesli masallarla güzellik katmış. Haberiniz olsun istedim.
Masal dinleyebileceğiniz, bilgisayarınıza masal müzik dosyalarını indirebileceğiniz, en popüler masalların listesini görebileceğiniz bu sitenin adı MASAL DİYARI

mut’Lu oLmak ve musa eRoğLu

biSGen | 15 October 2007 17:52

Mut’lu olmayla ilgili olan bu hikaye, Musa hoca’nın (Eroğlu) adıyla anılır. Ama ne kadar doğru bilemiyorum. Birilerinin başına geldi de halka mal olduğu için Musa hocayı mı özne olarak kullandılar oRasını biLemem ?

Neyse geçelim hikayemize.
Hoca birgün konser vermek için Almanya’ya gidiyor. Konser bittikten sonra bir grup arkadaşıyla beraber bir yerlerde birşeyler içmeye gidiyorlar. Orada o grubun içinde bir de bayan var ve sürekli hocayı kesiyor. Bayanı da beğeniyor hani. Neyse bunlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar içiyorlar. Tabii o bayanla da bayağı geliştiriyorlar muhabbeti. Öylesine o kadar ki, sabah aynı yatakta uyanıyorlar! Kadın uyandıklarında gece olanlar için olsa gerek, “Nasıl mutlu musun?” diye sorunca, hoca saf bir şekilde cevap veriyor :”Heee, içinden, sen nerelisin?”

NOT : Musa Eroğlu Mersin Mut‘ludur.

İkilem..!.

| 12 October 2007 15:05

İkilem
Geçmiş ve karanlığın ortasında bir ışığın nuru olmak ve de tüm atmosferi dolaşmak ister insanlar. Ne zaman isterler? Dersiniz. Hayal edebildikleri zaman; Biz ülkemizde geçim zorlukları ile boğuşurken başka başka ülkelerde insanlar sanatla uğraşmakta ve bu uğraşım onların hayat felsefelerini bize oranla daha geliştirmekte. Ülkemin insanının hayat felsefesi ise bir kilo domates, bir kilo zeytin vs. gibi zorunlu ihtiyaçlarımızı karşılayıp karşılayamayacağımızla ilgili.
Tabi ki farkındayım bu ilgilenim de bize bizi yönetenlerin ahmaklıklarından kaynaklanan zorunluluk.
Düşünün bir kere başka ülkelerde insanlar ki:örneğin Fransa da Geçmişin ünlü ressamı Picasso ile Matisse ‘nin resimlerini mukayese etmekte acaba hangisinin sanatı daha anlatımsal ve objektif ve hatta hatta sanattan anladığını iddia eden bazı kişiler sadece resimlerin rantabıl olup olmaması ile ilgilenmeleri ise madalyonun diğer bir yüzü değil de nedir?
İşte böyle bir görünümün ortasında kendimden istediğim sadece geçmişin karanlığının ortasında ışığı olmayan ışığın ışığı olmak istiyorum ki; ülkeme ve kendisini yetiştirme fırsatı verilmemiş halkıma yeni bir başlangıç noktası olsun…

blackfoal