bildirgec.org

fantasy hakkında tüm yazılar

Şirinler şimdi ne yapıyor?

pillidarko | 17 June 2010 12:41

Hani küçük mavi yaratıklar vardı ya ormanda yaşayan, uslu çocuk olursak hepimizin görebileceği. Şirinler diyoruz ya biz onlara Türkçe’de. Aslında asıl adı The Smurfs(Şeyler) olan bu canlılar insana göre komünist bir topluluktu. Sakar, Gözlüklü, Güçlü, Uykucu gibi her biri kendi alanında uzman bu arkadalarımız Şirin Baba’nın himayesinde, Şirine’nin şefkati için yarışıyor ve Gargamel denen karga burunlu hasta amcadan her daim kurtulmayı başarıyorlardı. Böyle uzun uzun anlattım ama hepimiz biliyoruz zaten bu Şirinler’i. Peki Şirinler şimdi ne yapıyor?

Star Wars: Episode I – The Phantom Menace (1999)

queennothing | 24 May 2010 09:46

George Lucas‘ın altı filmden oluşan efsane serisi “Star Wars“, hem sinema filmi olarak, hem de edebi manada hayatlara istila etmiş, adeta bir felsefe olmuştur. 1999 senesinde çekilen “Star Wars: Episode I – The Phantom Menace“, George Lucas tarafından yazıldı, yine Lucas tarafından yönetildi.
Galaksiler arasındaki ticaret yolunun kesilmesiyle kuşatılan genç Kraliçe Amidala yönetimindeki Naboo gezegeninin durumu ve ticaret yollarındaki sorunlar, Jedi Konseyi tarafından incelenmek istenir. Olayı araştırması için gönderilen usta Jedi Qui-Gon Jinn ile çırağı Obi-Wan Kenobi, gittikleri yerde saldırıya uğrarlar ve iki Jedi burdan sağ kurtulmayı başararak, Kraliçe’yi uyarmak amacıyla Naboo’ya giderler. Zeki, otoriter, akıl ve mantık sahibi genç Kraliçe, iki Jedi’nin Coruscant’a uzanacak yolunda yanlarına yaveri Padme’yi verir ve Jedi’ler yola çıkar. Lakin arıza yapan araçları, onlara Tatooine gezegenine zorunlu iniş yaptırır ve burda araçları için gerekli parçayı alabileceklerini düşünerek dolaşmaya başlarlar.

Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day)

atalay ahmet | 08 April 2010 09:45

Çok eski bir film “Bugün Aslında Dündü“. 1993 yapımı ve çok ilginç bir senaryoya sahip bu film. Senaristliğini üstlendiği bu filmin ne denli başarılı olduğunu gördüğünde eminim kendisiyle çok gurur duymuştur Danny Rubin.

Ben daha 3 yaşındayken piyasaya çıkan bu filmi, yaklaşık 10 yaşlarında seyrettiğimi ve o zamanın popüler filmleri arasında olduğunu hatırlıyorum. Kaliteli oluşu zamana yenik düşmeyip hala dillerde dolanmasına imkan sağlayan bu filmin kısaca konusu şu şekilde:

Bir sabah uyanıp her zamanki gibi duşa aldıktan sonra işe gitmek için yola koyulan bir adam o sabah ayağını bir çamur birikintisine basarak pantolonunu çamura bular. Sinirle devam eden adam ertesi gün ve sonraki günlerde de aynı şeyleri yaşayınca artık engel olabilir değiştirebilir hale geliyor.

The Secret Of Kells

exorientelux | 29 March 2010 16:48

2010 yılı oskarlarında en iyi animasyon dalında adaylardan biri de İrlanda yapımı The Secret Of Kells adlı animasyondu. Yönetmenliğini Tomm Moore‘un yaptığı The Secret Of Kells‘te, İrlan için epey mühim bir kitabın, 800’lü yıllarda Celticli rahipler tarafından yazıldığı rivayet edilen ve Hz. İsa’nın öğretilerini içeren Book Of Kells‘in yazılma serüveni anlatılmaktadır.
Hikayenin ayrıntılarını izleyecek olanlara bırakayım da, olağanüstü çizgilerini ve anlatım tarzını öveyim biraz. Gerçekten de filmin hikayesi biraz kapalı, biraz yarım kalmışlık hissi verse de görüntüler, çizgiler muhteşem diyebilirim. Persepolis‘teki masalsı sahnelerin neredeyse bütün filme yayıldığını düşünün, üstelik renkli olarak. Sade bunun için bile izlenmeye değer bence. Bol fotoğraf vereyim de iştahlar kabarsın biraz.

The Wizard Of Oz (1939)

queennothing | 02 March 2010 09:41

L. Frank Baum‘un “The Wonderful Wizard Of Oz” adlı romanından uyarlanan sinema filmi “The Wizard Of Oz” (Oz Büyücüsü), 1939 senesinde vizyona girdi. Victor Fleming, Richard Thorpe, Mervyn LeRoy ve King Vidor‘un yönetmenliğini yaptığı film, iki dalda Oscar’a layık görülürken, dört dalda da Oscar’a aday gösterildi. Verdiği mesajlarla büyük/ küçük herkesin içine işleyen filmde, 1969 senesinde hayatını kaybeden Amerikan aktris Judy Garland, 1949 senesinde hayatını kaybeden Amerikan aktör Frank Morgan, Ray Bolger, Billie Burke, Bert Lahr ve Jack Haley rol alıyor.

Halası ve halasının kocasıyla çiftlik evinde mütevazı bir yaşam süren Dorothy, küçük köpeği Toto’dan rahatsız olan komşuların, köpeği alıkoymakla tehdit etmeleri üzerine Toto ile birlikte uzaklara gider. Çıkan kasırgada Doğu Cadısı ile tanışan Dorothy, cadıyı öldürür ve bir nevi kahraman olur. İyilik perisinin kendisine verdiği sihirli pabuçları saklamak ve Oz Ülkeesi’ne gidip, büyücüyü bulmakla görevli olan Dorothy, köpeği Toto ile Oz Büyücüsü’nün yaşadığı yere doğru yol alırken yolda kendine yeni arkadaşlar edinecektir.

Faust – Eine deutsche Volkssage (1926)

queennothing | 26 February 2010 09:48

Goethe‘nin ölümsüz eserinden uyarlanan 1926 çıkışlı “Faust – Eine deutsche Volkssage“, tekniği sebebiyle Sinema Tarihi’nde ilkler arasında yer alır. 1931 senesinde hayatını kaybeden Alman sinemacı F.W. Murnau‘nun yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosu Gerhart Hauptmann ve Hans Kyser‘e ait. 1938 senesinde hayatını kaybeden İsveçli aktör Gösta Ekman‘ın ‘Faust’ karakterini canlandırdığı yapımda ‘Mephisto’yu Oscar Ödüllü İsviçreli aktör Emil Jannings, ‘Gretchen’ karakterini ise Alman aktris Camilla Horn canlandırmakta.

Tanrı’nın varlığını, Tanrı’ya olan inancını, kutsal kitabı ve hayatının anlamını sorgulayan Faust, hiç bir sabitinin, güvencesinin olmadığını farkediyor. Gerçeği, esas olanı bulmaya karar veren Faust, bu gerçeklik yolunda arzuları tarafından körleştirilir ve onlara esir düşer.

All That Jazz (1979)

queennothing | 24 February 2010 16:21

1987 senesinde hayatını kaybeden Amerikan sinemacı Bob Fosse‘nin yönetmenliğini yaptığı müzik/ müzikal film “All That Jazz“, 1979 senesinde vizyona girdi. Bir Broadway yönetmeninin başarıyla donatılmış kariyeri ve kadınlarla geçen günlerini anlatan yapım, 5 farklı dalda Oscar’a aday gösterilirken, 4 farklı dalda Oscar Ödülü’ne layık görüldü. 2008 senesinde hayatını kaybeden Amerikan aktör Roy Scheiderîn başrolünde yer aldığı filmde iki Oscar Ödüllü aktris Jessica Lange, Ann Reinking, Leland Palmer, Irene Kane, Derobah Geffner ve Ben Vereen gibi isimler rol alıyor.

Joe Gideon, bir müzikal yönetmenidir. Kareografiden, tasarımına kadar, senaryolarını bile kendisinin yazdığı yapımlar, Broadway’in baş sıralarında yer alırken, başarılı kariyerini karşın Joe, günlerini, adlarını bile hatırlamadığı kadınlarla geçirmekte ve günbegün farkında olmadan sağlığını kaybetmektedir.

Orlando Bloom

queennothing | 24 February 2010 09:47

13 Ocak 1977 tarihinde, İngiltere, Kent’te; Canterbury’de dünyaya gelen Orlando Jonathan Blanchard Bloom, Sonia Constance Josephine ve Harry Saul Bloom’un oğludur. Henüz 4 yaşındayken babasını kaybeden Orlando, çocukluğunu Canterbury’de geçirdi. King’s School Canterbury ve ardından St. Edmund’s School’da eğitim gören genç çocuk, şiir yazmaya ve fotoğraf çekmeye meraklıydı. Çok geçmeden sinemayla tanışan Orlando, küçük yaşta oyuncu olmaya karar verdi. Henüz 17 yaşındayken (hala devam eden) “Casualty” adlı TV dizisinde rol alan Orlando, 19 yaşına gelince, dizinin iki bölümünde daha oynadı. 1997 senesinde Stephen Fry, Michael Sheen ve Jude Law ile “Wilde” adlı biyografik yapımda (Oscar Wilde’nin hayatı) rol alan Orlando, “Midsomer Murders” adlı TV dizisine konuk olduktan sonra, yani 2001 senesinde kariyerinin en önemli rolünü oynadı. 9 farklı dalda Oscar adayı olan ve 4 farklı dalda Oscar Ödülü kazanan “The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring“de ‘Legolas Greenleaf‘ karakterine can veren aktör, yapımcıların dikkatini çekmiş bulunmaktaydı.
Yine 2001 senesinde Ridley Scott‘un “Black Hawk Down” (‘Blackburn‘ karakteriyle) adlı yapımında rol aldı. 2002 senesinde, üçlemenin ikinci filmi olan “The Lord of the Rings: The Two Towers“da (4 farklı dalda Oscar adayı oldu, 2 farklı dalda kazandı) yine ‘Legolas‘ karakterini canlandıran Orlando, sene 2003 olunca “Ned Kelly” (‘Joseph Byrne‘ karakteriyle) adlı yapımda yer aldı.

Yine aynı sene içinde Orlando, aktör Johnny Depp‘in başrolünde yer aldığı “Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl” (beş dalda Oscar adayı oldu) adlı sinema filminde ‘Will Turner‘ karakterini canlandırdı. Aynı sene üçlemenin son filmi, 11 Oscar’lı “The Lord of the Rings: The Return of the King“de rol alan Orlando, 2004 senesinde “The Calcium Kid“de rol aldı. Aynı sene Frank E. Flowers‘in yazıp, yönetmenliğini yaptığı “Haven” adlı yapımda ‘Shy‘ karakterini canlandırdı.

Silent Hill (2006)

queennothing | 20 February 2010 20:07

Bir Konami oyunu olan ve Roger Avary tarafndan senaryolaştırılıp, Fransız sinemacı Christophe Gans tarafından yönetilen “Silent Hill” (Sessiz Tepe), 2006 senesinde vizyona girdi. Avustralyalı aktris Radha Mitchell‘in başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktör Sean Bean, Amerikan aktris Lauire Holden, Kanadalı aktris Tanya Allen, Deborah Kara Unger, Kim Coates, Alice Krige ve ’94’lü yıldız Rodelle Ferland rol alıyor.

Rose, küçük kızı Sharon’un psikolojik hastalığının tedavisi için bir çok doktora danışmış, fakat tedavi bir yana, hiç bir doktor küçük kızın hastalığına teşhis bile koyamamıştır. Rüyasında hep aynı karanlık kasabayı gören küçük Sharon’un iyileşmesi için Rose, kasabaya gitmeye karar verir. Kızı için adı sanı duyulmamış, gizemli kasabaya doğru yol alan Rose, kendilerini bekleyen şeyin ne olduğunu bilmeden, cesaretini toplayarak kızıyla birlikte kasabanın girişine dek gelir. O sırada, aniden arabanın önüne çıkan karanlık bir gölge yüzünden arabanın kontrolünü kaçıran Rose, kaza yapar. Bir süre baygın yatan genç kadın, uyanınca Sharon’un yanında olmadığını farkeder ve gri ve korkutucu kasabada kızını aramaya başlar.