Baş ağrısı…
Buz dolabının bitmek bilmeyen uğultusu…
Pencereyi açınca içim üşüyor,dinmeyen rüzgar,düşmekle düşmemek arasında seçim yapamayan yapraklar,neyi ertelersiniz?
Yere çömeldim.Mutfakta.Nedense..?
Neydi bugün olanlar öyle?
Can sıkıntısı…
klasik müzik açayım bari yazarken,en sevdiklerimden…
Sabah arabayı dönüş yolunda arabanın tekine vurmakla başladı gün,rezildi…
-Geç kaldınız pillihafif.sizi bekleyen…
-Kahvemi getirin!

Koltuğa oturmakla hay aksi demem selamlaşıyor takvimle gözlerimin buluştuğu vakit.O da nesi? 26 ağustos.Doğum günü…
Arıyorum.
Canım,bu akşam görüşelim mi? Sanırım konuşmamız gereken önemli konular var.Susuyor.Susuyor ve devam ediyorum.Ordamısın?
-E Evet.Ben…Peki !
Kapatıyorum.Hediye almalıyım.Klasik bişey olmamalı.Neyseki buldum.

Kapıdayım.
-Kim o?
-Kimi bekliyorsan o.
Sarılıyor.Donuk biraz.Buz gibi.Gözlerini gözlerimle paralelliyorum.Bin damla yaş belki.Ne oldu dememe fırsat kalmıyor.Parmaklarıyla dudaklarımı kapatıp,
-Sus,dinle beni.Biliyorum ,neden bahsedeceğini.Ama önce dinle.Günlerdir anlamıştım zaten.İlgisizliğinden,telefonu hemen kapatmak istediğinden,görüşmediğimiz anların rutine binmesinden…
İstersen gurursuz de,anlayışsız,sıkıldım artık anlamıyor de ya da…
Ama yapamamki sensiz asla!
Yinede alışmalıyım buna.Gidip bilet aldım uzaklara.Kirpiğimdeki tuzları emanet almak isteseydin bırakacaktım belki yanına ama.Layık değildi bu sevda bu şekil bir ayrılığa…
Şimdi konuş dinliyorum tüm kalbimle,hadi konuşsana!

Gülümsüyorum
-Bebeğim benimle evlenir misin?

Telefon.
3.çalışta açıyorum.
-Alo
-Canım,günaydın.Bir rüya gördüm bu sabah.Sesini duymak istedim.
-Günaydın.iyiyim.Ben de seni arayacaktım .Görüşelimmi bu akşam konuşmamız gereken önemli konular var…

-Hayır,uzaklara bilet ayırttım…