bildirgec.org

etki hakkında tüm yazılar

Dindar beyinler dua sırasında kapanıyor

denizkar | 29 April 2010 22:07

İnsanların sözde ilahi güçleri olan kişilerin dualarına verdikleri tepkilerin ölçüldüğü bir araştırma sonrasında, karizmatik birinin etkisi altına girdiğimizde beynimizin şüphecilik ve dikkat ile ilgili kısımlarının etkisiz hale geldiği tespit edilmiştir.

Danimarka’nın Aarhus Üniversitesinden Uffe Schjodt ve ekibi karizmatik kişilerin etkisi altındaki beyin aktivitelerini incelemek için bazı insanların ilahi iyileştirme ve bilgelik güçleri olduğuna inanan Pentecostal Hristiyanlar üzerinde bir araştırma gerçekleştirmişler.

Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanarak 20 adet Pentecostalist ve 20 adet inançsız kişinin kayıtlı duaları dinlerken beyinlerinin taraması yapılmıştır. Deneklere dinledikleri dualardan 6 tanesinin inançsız kişilerce, 6 tanesinin sıradan Hristiyanlarca ve 6 tanesinin de özel iyileştirme güçleri olan kişilerce okunduğu söylenmiş. Fakat gerçekte bütün dualar sıradan Hristiyanlarca okunmuştur.Sadece dindar kişilerin beyin aktivitelerinde duaları dinlerken ölçülebilir değişimler gözlenmiştir. Dindar deneklerin sözde iyileştirme gücü olan kişinin dualarını dinlerken beyinlerinin bir kişinin söylediklerine önem verirken veya gerçekliğine karar verirken aktive olan prefrontal bölgeleri ve anterior cingulate cortices diye adlandırılan kısımlarının etkisiz hale geldiği görülmüştür. Bahsi geçen etkisizleşme normal bir Hristiyan olduğu iddia edilen kişilerin duaları sırasında daha düşük ölçüde gözlenmiştir.

Web tasarımında “OHA!” Faktörü

Nodtveidt | 29 December 2009 16:58

Hergün gerek RSS beslemeleriyle, gerek Twitter feedleriyle onlarca web sitesiyle karşılaşıyoruz ve bu web sitelerini kalıcı bir etki bırakmadıkları için çoğunlukla unutuyoruz.
Web sitelerini hatırlanır kılmak için farklı yollar vardır.

– İçerik:
bildirgec.org’u, smashingmagazine’i, noupe’u içeriklerinin kalitesi yüzünden hiçbir zaman unutmuyoruz.
– Tasarım:
Bazı web siterinide kaliteli tasarımları oldukları için unutmuyoruz.
– “Oha!” Faktörü
ve bazı web sitelerinide “oha!” faktörü yüzünden unutmuyoruz. web sitelerinde bize oha! dedirtecek küçük detaylar buluyoruz ve bunlar sayesinde belki ileride kullanmak için belki sadece hoşunuza gittiği için içeriği veya tasarımı ne olursa olsun bir şekilde aklımızda kalıyor veya bir yerlere not ediyoruz.

“Oha! Faktörü”

“Küçük detaylar hayati önem taşır. Küçük detaylar büyük şeylerin olmasını sağlar”

-Coach John Wooden

Bazı web siteleri Oha! faktörünü kuıllanan tasarımlar yapmış. 10 tanesini sizler için topladım.

Analog

Site içindeyken Alt+G tuş kombinasyonunu deneyin ve bakın neler oluyor. Aynı zamanda mouse’unuzu mugshots’ların üzerinde de gezdirebilirsiniz.

ilham alınası 60 Tipografi

safayasin | 12 June 2009 16:17

birçok yazı türüyle ilgilendim hat, kaligrafi, graffiti gibi. fakat Tipografi ve hat üzerine tanımam. Tamamen üstün bir ustalık ve hayal gücü isteyen bir sanattır. (diğer yazı şekilleri de çok büyük beceri ister tabii). Konu başka yere gitmeden dönelim; Tipografi reklam amaçlı veya bir mesaj verme amaçlı yapılan eserlerdir. Tipografiye eser dememin sebebi yazı yazılırken belirli şekiller ortaya çıkar bu bir insan yüzü olabilir veya bir nesne. Bu yazıda 60 üzerinde Tipografi örneğini inceliye bilirsiniz.

trajikomik

| 26 April 2009 15:58

Bir çeşit tepkimeler silsilesinin tam ortasındayız kader dedikleri bu olsa gerek girdilerin çıktıya eşit olduğu kimyasal fiziksel ruhsal her ne boksa bir reaksiyonun içinde can veriyoruz
Değişti sandığımız sadece öne getirdiğimiz yada ötelediğimiz cilveli şeyler ama hepsi bu kurulu düzenin bir parçası
Uzaktan bakınca komik içinde iken ise dayanılmaz üzüntü verici bir şey

haftanın sözü-7-

| 23 March 2009 13:12

www.yildiraycicek.com
www.yildiraycicek.com

Bu hafta sonu seçim günü. Aylarca ütülenen kafalarımızın son günü.

Liderler, kendilerini destekleyen halkın temel isteklerini çözemedikleri ve o istekleri anlayamadıkları zaman popülariteleri ve etki güçleri azalır ve hatta biter. İşte bu durumda, yahu sen şusun büyük düşün, sen busun büyük düşün diyerek, insanların bu sefer düşüncelerine (bıyık altında küçümseyerek) hükmetmeye çalışırlar. NAFİLE…

Geçmek istediğiniz kapının farkındayız. Bizi tanıyamayan, anlayamayan, isteklerimize ve ihtiyaçlarımıza uyumlu olamayan yanlış akıl hocalarına ihtiyacımız yok; şüpheler inançlara zarar verir. Şüpheliler listesinde olup da, güven eksikliklerinizi insanlara büyük düşün diyerek kapatamazsınız.

Sözüm liderlere; “ Küçük planlar yapmayın, büyük düşünün.”

Huffman Algoritması

admin | 17 March 2009 11:11

Bilindiği üzere günden güne dijital bir çöplüğe dönüşen yaşantımızda dosyalarımızın sıkıştırılmış olması bile bazen yetersiz gelebiliyor. Terabyte kapasitelerine erişmiş hard disc’ler dijital alan ihtiyacımıza bir nebze de olsa ferahlık sağlamış olsa bile dinmek bilmeyen bu alan ihtiyacımız sürekli artış eğilimi göstererek sınırları zorlar hale geliyor. Üstelik bu kötü duruma dosyalarımızı sıkıştırdığımız halde giriyor olmamız da üzerine ayrıca düşünülesi bir durum.

Ama her şeye rağmen sıkıştırılmış bir dosya hiç sıkışmamış bir dosyadan daha hayırlı olsa gerek.

duyu

admin | 26 February 2009 11:43

Toplumsal ve gerici güçlerin, bu güçlerin günde on defa kafanıza vura vura sizi tutsak ettiği yapının dışına çıkma dürtüsü; söz konusu yapının kendisi kadar yapışkan, ve karakterde “fala inanmam, ama falsız da kalmam” şeklinde bir mezbelelik yaratan canayakın bir tepkidir. Bu tepkiye teslim olmak, doğduğuna pişman ettirir insanı. Doğmamış olmak ise, olabilecek en korkunç tutsaklıktır. Artık ölme özgürlüğünüz bile yoktur.

Konuşamamaya başladığında, önce kendisini ayakları dengesiz bir masa gibi hissetti. Cümle yapısı bozulmamıştı, ancak artık yeryüzüne denk düşmüyordu. Sinir bozucuydu. Sanki bundan sonrası insan eliyle kontrol edilebilir birşey değildi. Altındaki toprak kayarsa ne yapardı, ne olurdu bilemiyordu. Ve bu karanlık içinde yuvarlanmak istemiyordu. Daha detaylı düşününce; sadece hislerine aracı olan dili değil, beraberinde bir amacı olduğu hissini de kaybetmişti.

Google’ın Küresel ısınmaya Etkisi

dahicocuk | 17 January 2009 11:05

Google’da küresel ısınmaya yardım ediyor diyebiliriz.Fizik uzmanı Alex Wissner-Gross‘un yaptığı bir araştırmada google’da yapılan iki aramanın bir fincan kahve için kullanılacak suyun ısıtılmasında oluşan karbondioksit salınımına eşit olduğunu belirtti.

Harvard Üniversitesi’de fizikçi olan Wissner-Gross Google sunucularının bir google aramasında 14 gram açığa çıkmasına neden olduğunu ve bunun bir fincan suyu elektirikli bir ısıtıcıda ısıtırken çıkan karbondioksit miktarına (~15 Gram) eşit olduğunu belirtti.Bu hesaba göre basit bir internet sayfası bile saniyede 0.02 gram karbondioksit salmış oluyor.

Ela ile tanışmamız…

SIMONLIVE | 17 August 2008 16:40

Adı Ela değil ama ruhu ela, gözleri ela, dokunuşu ela hatta “ela” sadece o diyebileceğim kadar ela. Rutin bir iş toplantısıydı, öyle alıştım ki artık bu toplantılara benim için heyecanını yitirmişti. Oysa bu toplantılara katıldığım ilk acemilik dönemlerinde büyük heyecan duyardım. Yeni insanları ve aynı sektördekileri tanımak hoşuma giderdi.Sıradan bir gece gibi başladı. Toplantının yapıldığı alan yine çok güzel hazırlanmıştı. Eski arkadaşlarla karşılaşınca seviniyordum. Yenileri ile tanışmak için sabırsızlanırdım. Diyorum ya artık bu tip heyecanlarım kalmamıştı. Eski bir arkadaşımla karşılaştım çok sevindim. Yanında arkadaşları da vardı, tanıştırdı. Ela ile tokalaşırken gözlerim elasına takıldı. Bu nasıl bir ela?Sanki göz bebeğinin iris bölümünde hareket eden bir su var ve rengi de ela olduğundan ela yüzüyor gibi. Ben bunu anlatamayacağım, anladım o nedenle de o suda kendi halimde yüzeyim. Yüzerken derinlere de açılsam boğulmuyorum sadece âlem değiştiriyorum. Hangisi daha korkunç bilemiyorum. Kıza dalıp gidiyorum. İyi yüzme bilirim ama bu başka…
Ela ile ela olmak istiyorum.

Kaç yıldır bekliyorum seni, nerelerdeydin?

SIMONLIVE | 17 August 2008 16:19

Uzun süredir iş yoğunluğumdan önümü göremez haldeydim. Seni gördüğüm de ise silindi her şeyim. Eskisi gibi sadece işimi düşünmüyorum artık. Sen gelince aklıma işimi bile düşünemez oldum. Senin yüzünden işimle ilgili hatalar yapıyorum. Sana kızıyorum, aklımı başımdan aldın diye. Sinirim çabuk geçiyor. “O”’nun ne suçu var kafası dağınık olan sensin diyorum.Ela gözlerini aklımdan bir çıkarsam hata yapmam ama çıkaramıyorum.Adını da koyamadım henüz sana sevda çiçeğim mi desem yoksa aşk perisi mi? Adını kendin seç. Adını ne koyarsan koy kabulümdür. Adı olmasa bile razıyım. Yeter ki sen hep gözlerime öyle bak.
Ela ela…Yanında iken su gibi akıp giden saatler sen yokken sanki duruyor. Akrep ve yelkovan bizi kıskanıyor. Sen yanımda iken saate bakmaya korkuyorum. Külkedim benim saatini geçirmeden eve gitmesi gerekiyor.Acıktım dediğimde elinle yüzüme dokunduğun an bende midemi unuttuğum, evreni unuttum, kendimi unuttum bir tek ela gözlerin vardı. Çok güzel bakıyorsun demiş miydim?
Dememişsem şayet eşeklik etmişim. Bir daha olmaz, sabah olsun ilk işim sana “ çok güzel bakıyorsun” diye mesaj çekmek olacak. Çünkü ela ela çok güzel bakıyorsun…