bildirgec.org

erkek hakkında tüm yazılar

Hoş geldin aşk!

bige | 08 September 2009 16:39

http://bighugelabs.com/onblack.php?id=3496520735&size=large
http://bighugelabs.com/onblack.php?id=3496520735&size=large

Bela mı aldık başımıza yoksan bin hayırdan daha hayırlı bi şeyler mi icat ettik henüz bilen yok. Ama artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesin.

Platonikim vardı ya hani benim anlamadı o benim aşkımı, o iş öylece bitti. Hani demişti ya Shakespeare, ”kapalı tutulan ateş en uzun dayanandır” diye. Bi yere kadar kardeşim. zaten kapalı vaziyette dayanma süresi kısalıyor aslında fark etmeden,aşkın bitiyo.

yakışıksız ama sempatik

taha3045 | 07 September 2009 10:44

Yakışıklı değil ama sempatik

Yakışıklı değil ama karizmatik

Yakışıklı değil ama romantik

Gibi cümleler aslında yakışıklı değil ama bankamatik demekmiş gibi geliyor bana. Hadi yakışıklı olmayabilir adam komiktir, eğlencelidir, duyarlıdır, anlayışlı ve sevecendir, yakışıklı bir erkekte bu özelliklerin hepsini bir arada bulunması nedense imkansızken yakışıklı olmayan bir adamda bunların hepsi vardır , ayrıca büyük bir tesadüf eseri birde bu adam zengindir, ne tesadüf değil mi? Hatta adam o kadar iyi özelliklere sahip ki göbekli, şişman,kel, görgüsüz hatta evli olması bile engelleyemez bu büyük aşkı.

göster amcana pipini

taha3045 | 05 September 2009 15:31

Erkek çocukların gösteremeyecek yaşa gelene kadar amcalarına kaç kere pipi gösterdiklerinin hesabı tutuluyor mudur? Hatta sadece amcalara olsa iyi, ilerde hoşlanacagı komşu kızının da bulundugu ortamlarda komşulara, yengeye pipi görünce başı göğe erecekmiş gibi enişteye, halaya kısacası herkes gösterilir bu pipi.

oğluyla gururlanan baba:-“oğlum göster amcana pipini”
gaza gelen amca da çıkarır:
– “o bişey mi lan sen bi de buna bak” (alıntı)

Sadece erkek çocuklara has bir olay zannetmeyin bunu, kızların da başı pek hoş değil bu konuda. Erkekler biraz büyüyünce kurtuluyor bu olaydan eh tabi pipinin boyutu büyüdükçe pipi olmaktan çıktıgını bilen büyükler amcalara gösterilen pipiden vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Ama kız çocuklarında bu zulüm büyüme çağında başlıyor.komşulara, kadın akrabalara kızının yeni büyümeye başlamış gögüslerini gösteren annelerin sayısı az değildir , razı olan gösterir olmayan kızların ise arkasından fısıfısı konuşularak bir bahaneyle odaya çağırılıp görülmesi sağlanır. Hatta bazı okudugum yazılarda anne dışındaki kadınların sürekli gelişme çağındaki kızların memelerini sıkarak büyümüş mü büyümemiş mi diye konrtol ettiklerini öğrendim.

kendini kadın yerine koy

taha3045 | 05 September 2009 13:47

Kadınlar veya erkekler hakkında sürekli atıp tutan bir toplumuz gerçi bu tüm dünyada var olan birşey, herkes sürekli karşı cins için atıp tutar ama kendini asla onun yerine koyan olmaz. Ben kendi adıma ilk yazımda erkegin kendini kadın yerine koymasını işlemek isterim.

Adet oldugumuzu düşünebiliriz mesela önce, en ufak birşeye moralimiz bozuldugunda esip gürlemeyi, kimsenin üstümüze gelmemesini istemeyi bilen erkekler adet sendromlarını yaşasa kimbilir neler yaparlardı. Bunu ne kadar bilseler de, okusalar,öğrenseler de sanırım asla adet zamanı bir kadının ruhsal gerginligini, stresini anlayamazlar, asla sen bugün belki biraz daha yorgun hissedersin biraz daha anlayışlı olayım demezler, ne kadar duyarlı da olsalar bir kadının çektigi regl sancısına gerektigi kadar yaklaşmazlar.Oysa ki işine, ev ihtiyaçlarına en sancılı zamanlarında, adet depresyonlarına bile devam eden kadınlara nispeten erkekler o tarz bir agrı çekse sanırım birkaç gün rapor alıp evde yatarlar. O yüzden bu dönemdeki kadınlara az daha sabır ve anlayış bence güzel sonuçlar getirir. Hatta en etkili çözüm ayda birkaç gün erkeklerin de eşleriyle birlikte ped kullanarak bu sıcaklarda neler hissetiklerini anlamalarını isterim.

Hamile bir kadın yerine koysa kendini yine anlayamaz çocuk taşımak, onun vücuda getirdigi değişiklikleri bilmek imkansız ancak vücudunda ve ruh saglıgında meydana gelen değişiklere saygı duyup ,onunla birlikte onları yaşamak zor değil. Öyle ya sen seks yaptın çocuk yapma kısmındaki görevin bir sürelik zevkle birlikte bitti. EEyapmın kalan aşaması ne olacak kenara çekilmek olur mu? hatta o bulantıları birebir erkeğin de yaşayıp kadının kıymetini anlaması için mide bulandırıcı ampüller enjekte ettirilmesinin kural haline getirilmesinden yanayım. Karısı kusarken o da geri kalmasın, hatta aynı yere karşılıklı kussunlar daha eglenceli olur. Bir baba adayı günde 5 litre su içsin hatta bunu ona zorla yaptıracak bir görevli olsun ki dakika başı idrara çıkmanın hamileligin bir parçası oldugunu anlasın. Kadın hamileligin ileriki dönemindeki uykusuzlugunda sessizce yatakta dönüp duracagına yanındaki mışıl babayı dürterek: hayatım seninde bu duyguyu tatmanı istedim, bak benimle birlikte sende uyuma çocuk bunu hisseder” türünden cümleler kullanarak ” ulan yok öyle yağma, zıbarıp yatıyorsun ben burada kıvranıyorum ona öyle demezler kalk bakalım” demek isteyebilir.

Rüya

livendie | 05 September 2009 11:14

Hemen arkasından Metro’dan indim. Sıraselviler ile İstiklal’in kesiştiği noktada, İtalyan bir kadını takip ediyordum. Sıcaktı; kadın saçlarını at kuyruğu yapmış, güzel boynunu sergiliyordu. Bir an gözlerimi ensesine yapışmış buldum. Utanç içinde başımı önüme eğdim. Panikliyor ve kızardığımı hissediyordum, ama bacaklarım peşisıra yürümeye devam ediyordu. Ne işim vardı benim burada? Uyan. Olmaz. Bu rüya bitmeden olmaz. Bir daha görmeye cesaret edemem. Hep birlikte Sıraselviler’i seçtik.

Florine Stettheimer
Florine Stettheimer

Birbirine karışmış müzik sesleri geliyordu. Kulağıma gelen her ses, burnuma değen her koku, gördüğüm herkes sisteme göbeğinden bağlıydı. Ama burada düzen bozucu bir durum vardı elbette; ben hepsinin rüya olduğunun farkındaydım. Bu yüzden susuyor, ve belli etmemeye çalışıyordum. Sol tarafta bir binaya girdi. Arkasından ben. Merdivenleri çıkarken, her basamakta gözlerim biraz daha açıldı, ve sonunda uyandım.

Terk edilen Erkek

power06 | 02 September 2009 09:52

Terk edilen Erkek

Bir kadınla ilişkiniz varsa eğer, iki şeyi aklınızdan hiç ama hiç çıkarmamanız gerekir.İlki; sevdiğiniz hatun kişi sizi sevse de, sizi hiç aldatmasa da her zaman için sizden daha iyisini bulma ve onu bulduğunda da kıçınıza tekmeyi koyma ihtimalini cebinde tutacaktır.Yani bir kadın sizden daha güçlüsünü, daha yakışıklısını,daha espirilisini(bu liste böyle uzayıp gider) bulduğu anda terk edilirsiniz.Peki ne yapmak gerekir?Yapacak hiçbir şey yoktur! İkincisi; gün olur bir gün o çok sevdiğiniz kadın sizden birdenbire soğuyuverir.İstediğiniz kadar zengin olun, güçlü olun,karizmatik olun,yakışıklı olun ya da bunların hepsi birden olun! Hiç fark etmez. O gün gelir ve kadın sizden soğur. Sonuç yine aynıdır; terk edilirsiniz.Acı ama maalesef bu böyledir.Peki ne yapmak gerekir?Yine yapacak hiçbir şey yoktur!

Erkek Yeleği..

pillibebekkuyuda | 01 September 2009 13:40

http://2.bp.blogspot.com/__088VZt11kw/SRq-pztazeI/AAAAAAAABwM/KfWRu21Htxs/s320/cocuk-yelek.jpg
http://2.bp.blogspot.com/__088VZt11kw/SRq-pztazeI/AAAAAAAABwM/KfWRu21Htxs/s320/cocuk-yelek.jpg

Okuldan mezun olduğum ilk yıllarda, ne olacağıma karar verememiştim, tercihlerimin arasına yazmıştım ama, bir Endüstri Mühendisi nin ne yaptığını bile bilmezdim..

”R” leri söyleyemezdim..Çok sıkıntı oldu bu yüzden..İçinde ”R” olan kelimeleri seçmezdim konuşurken..

Anneannemin ördüğü göznuru erkek yeleğimi hiç unutmadım..

-Bak oğlum, bunu senin için ördüm, bir günde..İyi erkek olacak benim oğlum..Okullara gidecek, anneannesini hastanelere götürecek..

Beni tarlada kovalayan yılanı da hiç unutmadım, onu beni yakalamasın diye, ne yollara sokmuştum, başarımın sonunda eve 2 adım kala bayılmışım..

Sevdiğim bir kız vardı, daha ilk sınavı kazanamamış bana söyleyememişti. 2. Sınav zamanı geldiğinde anlamıştım yalan söylediğini..Başarısızlığına değil de, başarımın karşısında ezilerek yalan söylemesine üzüldüm.

Başarıya aşıktım, başarısızlık ise her insanın arkasında, onu kovalayan, fırsatını bekleyen, ürkek bir yılandı aslında.

İlk iş başvurusu yaptığımda, kabul edilmedim, ama yılmadım, yürümeye başlar başlamaz, ilk adımımı hendeğin içine atmıştım sanki..
Başka dilleri öğrendim, dilim ”R” leri söyleyemedikçe, başarılı oldum..

Annem okuma yazma bilmezdi, babam çay zamanı geldiğinde memlekete gider, çay toplardı..Yaz sonunda toplu parasını aldığında keyfinden yanına varılmazdı..

Bayan ile yüzleşme

makaleci | 29 August 2009 12:55

Bayan! Bakar mısınız? Anahtarınızı düşürdünüz.

AAAAAAAAA! Yeter dedim artık ya! Nedir bu bayan kelimesi, odaksız, estetiksiz, anlamsız, uygun kullanımda olmayan ve daha kötüsü ezilmişliğin icadı bu kelimeyi daha sık duyar olmak canımı iyiden iyiye sıktı.

Bu varolmanın dayanılmaz hafifliği ca’ nım sitemizde (!) de bunun kavgasını yaptım, diye düşündüm…. Ve bakalım internet dünyası bu konuda neler düşünmekteymiş dedim. Sonuçlar nedense beni hiiiç şaşırtmadı. Buyrun;

Boşanmak ve Erkekler

vatanda | 28 August 2009 15:45

Şu son zamanlarda yaşadıklarıma dikkat ediyorum da. Boşanmış bir erkek bu dünyada gereksiz galiba. Anlamıyorum da aslında insanlar neden bu kadar tepkisel. İnsanca davranmak dürüst olmak neden bu kadar kötü oldu bu dünyada. Görüstüğüm insana bosandıgımı 26 yasında oldugumu v.s yazınca sanki canavar görmüş gibi kaçıyor ya. Benimle aynı durumdaki bayanlar artık kendilerinden oldukça büyük beyler istiyorlar. Ordan da yaş yüzünden kaybediyorum. 🙂 aten ev işleri yemek bulaşık sıkıntı. Ha allahtan temizlikçi geliyor da rahatım fazla kasmıyorum. Birde boşanmanın verdiği dertler var. Sürekli içinizden bir parçanın koptugunu içinizde sürekli acı veren bir boşluk oldugunu düsünmek. Dışarıdan gelen tepkilerde sokağa bile cıkmak istememek yemekten içmekten sogumak bunlardan sadece birisi. Allahtan iyi bir işim iyi bir gelirim var. En azından su dönemimde yıllık izin alarak kendimi toplayabiliyorum. Yinede anlamadım olan. Neden boşandıktan sonra siliniyoruz. Şerefsizlik yapsak herkez peşimizden koşar insan gibi düzgün birisi ile tanışıp hayatıma ömür boyu giricek birisini instemek daha dogrusu karşındakinden bunu istemekse yanlış olmuş. Ya bu ülkede dediğim gibi bayan kalmamış yada ben gerçekten bir canavarım. 🙁 Burdan herkeze diyorum benim gibi gerçekten boşanmak zorunda kalmazsanız sakın bosanmayın Çok zor. iyi günler.

mutfak ve erkek bahsi

nazokiraze | 19 August 2009 11:55

Mutfağa sadece su içmek, yemek yemek için giren evde su verecek biri olmadıgı zaman bardak bile bulamayan klasik erkeklerden başlayalım bugünün boğaz konulu yazısına. Bu türlerin eşleri veya anneleri bazen onlar mutfaga girecek diye çok korkarlar, kırdıkları bardağın, döktükleri yagın, tezgahın üzerindeki çarşamba pazarı görüntüsünün haddi hesabı olmaz. Mutfaktan uzak yaşayan bu bünyeler ikiye ayrılır hayatında gerçekten bir tutam tuz yemege atmamış, mutfağa sokulmamış, girmemiş margarinin neye benzedigini bile bilmeyenler, diğeri ise öğrencilik hayatında makarna haşlayıp yumurta kırmaktan, ilkel şartlarda karnını doyurmaktan, askerlikte patates soymaktan bıkmış aslında mutfagı iyi bilen ama asla girmeyi düşünmeyen tiplerdir. Ayrıca sahanda yumurtaya yağ konulacagını bile bilmeden her yedigi yemekte gurme gibi ahkam kesenleri unutmamak lazım, bu fikir adamları istesem sekiz kişiye en baba sofrayı kurarım ama siz dururken ben neden yapayım diye konuşup dururlar.(Mutfakta Erkek Var..)

Arada bir mutfaga giren erkek tiplerine gelince, onlar hiç girmeyene göre biraz daha iyidir dersek yalan olur. Bunlarıda kafamıza göre ayrıştıracak olursak içlerinde ara sıra eşe yardım etmek adına masaya iki bardak koyuyormuş gibi yapanlar, bazen salata yapmak için mutfaga girerek mutfagı sebze haline çevirip bırakanlar, eşi bulaşık yıkarken durulamak yada kurulamak için veya bulaşık makinesini boşaltmak için arada bir gerçek anlamda yardım edenler, sadece kendine kaseye cips, bardaga kola koymak için girenler gibi pek çok çeşit sayabiliriz. Arada bir girenlerin birde aman mutfak işi dediginiz bu mu , amma kolay işmiş, ne zevkliymiş yemek yapmak gibi cümlelerle evin hanımının damarına basanları da yok değildir.Hatta başınızda durup herşeye karıştıkları vakit delirme sebebidirler.

Mutfak bilgisi kesinlikle olmayan ama mutfaga sürekli giren maceracı tiplere gelelim, bunların mutfaga girmesini engelleyemiyorsanız işleri oluruna bırakmaktan başka çare yoktur. Ketçaplı makarna oluyorsa ketçaplı mercimer çorbası neden olmasın diye yaratıcı olan beyinlerini mutfakta tavana havuç rendesi yapıştırmayı başararak, buzdolabının tuma yerini domates içinde bırakarak boşa harcarlar. ,