bildirgec.org

erkek hakkında tüm yazılar

TÜY DÖKENLER ARTIYOR

admin | 27 December 2010 11:35

Şimdilerde bakımlı olmak herkesi ilgilendiren kadın erkek ayrımı yapmayan yükselen bir trend ve gitgide de önemi artıyor.
Şehir yaşamı metroseksüel erkek kavramı derken kadınlar kadar erkeklerde bakımları için fazlaca harcama yapmaya başladı.

Üniversite olayları ve Son dönemde yaşananlar üzerine.

vatanda | 10 December 2010 10:58

Son dönemde aynı 1980 dönemindekine benzer bir şekilde yönetime ve olaylara tepki gösterileri yapılmakta. Yanlız zamansal farklılıklar ve bazı degişik durumlardan olsa gerek hareketler çok daha değişik bir şekilde başlatıldı. Dikkat ederseniz bütün bu olaylar hep birbiri ardına yapılmakta. önce güneydoğudaki insanlar kışkırtıldı ve gösteriler yapıldı ardından hatay bölgesinde ülkücüler ve doğulular birbirine düşürüldü, son dönemde ise bu sefer devreye üniversiteler sokularak kışkırtmalar yapılmakta. Özellikle dikkat ederseniz bu üniversiteli öğrencilerin çoğunun üzerlerindeki kıyafetler aynı 1980 dönemindeki gibi yeşil ve askeri kıyafetleri andıran kıyafetler. Ve gösteriler sürekli sol görüşteki kişiler tarafından yapılmakta sürekli aynı düşünce anlatılmakta ve hep aynı tip kişileri görmekteyiz. Öğrenciden başka herşeye benzeyen ve okumak yerine tamamen belirli politikalar için orada bulundukları düşünülen insanlar. Bunların özellikle son dönemde düzelmekte olan ekonomi ve uluslararası güç dengelerinin bizden yana değişmesiyle artması ise işe oldukça farklı bir boyut kazandırmakta. Sürekli komplo teorileri yapmakla suçlanan halkın bakış açısında da aynı düşünceleri görmek mümkün. Belirli kesimler yapılanlardan rahatsız olduğundan sindirmeye yada devirmeye çalışmakta. Sürekli yapılan bu hareketler ve tepkiler pekte doğal yada normal görülmemekte. Halk arasında olmayan husumet sanki varmış gibi gösterilmeye çalışılmakta insanlara korku ve endişe empoze edilmeye çalışılmakta Sürekli insanlara eziksiniz susarak bir yere varamazsınız denilmekte ama aynı zamanda yöneticilere de sizler suskun kalarak böyle yapıyorsunuz denilmekte. Bence bu düşüncelerinde en tepesinde bu yapılanlar su anki yönetimi devirme çalışmaları hatta şunu da ekleyebiliriz ki yönetimi devirmek için çok ciddi bir çalışma da yapılmakta son dönemde ortaya çıkan siyasi partiler de aynı şekilde sırf bazı seyleri yöneticilerin elinden almaya ( Meclisteki çoğunluğu) yönelik adım olarak görülmekte. Ama bilmedikleri yada bildikleri ama değiştiremedikleri birşey var ki bizler aptal değiliz görüyoruz ve yapılanların genelinden memnunuz. Ne yaparlarsa yapsınlar bunlarla bizleri değiştiremezler.

Kadının Püf Noktası

ventola | 08 December 2010 14:40

Müthiş bir büyü… Erkeği garip bir ruh hali kaplar, ortalığı yıkar dağıtır, o kadının dışındaki şeyler pek umurunda değildir artık. Kadında dudak, dudak kıvrımları, ağzını açma şekli… En can alıcı noktalar hep dudak etrafında toplanmış… Kadında aşktır, tutkudur hep dudakta haykırır. Dikkat kesildiğinde aklı başından gider insanın. Bazen erkek bir çift dudak tarafından katledildiğinin farkında bile değildir, sinsice de işleyebilir ruhuna. Elbette mümkündür.

Kadında her şey mis, ama dudaklar bir başkadır. En heyecan verici, en baştan çıkarıcı kısımdır.

Face verdik book’unu çıkardılar :)

98783 | 28 November 2010 09:44

facebook
facebook

Günde en az Facebook‘ta 1 saat vakit geçiriyorum ve bu zamanımda o kadar enteresan olaylara tanık oluyorumki artık bunlardan birini sizlerle paylaşmak istedim.
Facebook artık kişilerin arkadaş olup güzel sohbet ettiği alanlarların dışına çıktı ve kişiler arası rekabet ortamına dönüştü gibi…

Açıyorummm Aççççtım!

bir ben eksiktim | 27 November 2010 13:34

Hep bir düşünce sirkülasyonunda dolanıp durmaktayım, açıyorlar diye mi bakıyorlar kadınlara, başka bir yaklaşımda “Göstermek istemese neden açsın kardeşim?” diye yükleniveriyor olayın üzerine, bazı insan çeşnisi “erkekler öküz diye mi dekoltenin içine düşüyorlar?” gibi soru ve yaklaşımlarda bulunuyor insanlar kesim kesim.

Demek Akalının Rütükten geçen fotosu
Demek Akalının Rütükten geçen fotosu

Bazı taraflar bu duruma tarafsızca yaklaşıyor kendince, bir dudak bükümüyle aman kimin umurunda diyor adeta. Aslında gizliden gizliye herkesin umurunda. Kimi daha fazla göstermenin, kimi daha fazla görmenin, kimi daha fazla kapatmanın. Kimi bunu özgürlük olarak nitelendirirken kimi bunu yırtıklık olarak nitelendiriyor yeri geliyor “namussuz!” yaftasını yapıştırı veriyor. Ha kimisi içinde aile baskısı olarak nitelendirildiği durumlarda oluyor tabi ki.

Yolun Açık Olsun Birtanem…

firatocal | 02 September 2010 14:20

Bana çektirdiğin tüm acılar için şükranlarımı sunuyorum sana ey sevgili… Bende açtığın her yara , hayat bataklığı içinde çırpınan çaresizliğimi bana daha iyi anlattı… Kendime olan körlüğümü , yalancılığımı ve yabancılığımı bir kere daha fark etmemi sağladı…

Sonsuz kere teşekkürler sana , bütün dünyamı yıktığın , kalbimi per perişan bir viraneye dönüştürdüğün için… Gözyaşlarıma hiçbir zaman acımaman ne kadar doğru kararlarmış her defasında… Tüm erkekler hiçbir zaman büyüyemeyecek çocuklardı senin için… Issız terk edilmiş oyun parklarındaki hayat boyu yapayalnız kalmayı hak eden sahipsiz ruhlardı onlar… Ne de haklıydın bıçak kadar keskin ve soğuk sözlerinde bir tanem…

Canın ne zaman yansa, o güne kadar yaşadığımız bütün güzel şeyleri tutuşturuverirdin tafralı basit bir tartışmanın cılız ateşiyle… Ve geçip karşısına zevkle seyrederdin üzerlerine tir tir titrediğim anılarımın yavaş yavaş çığlıklar içinde yanışlarını… Kendimi yeniden ve daha açık anlamamı sağladığın için , yaşadıklarımdan çok daha öğretici olan ortak günahlarımız için müteşekkirim sana…

Sana kızamıyorum… Senden nefret edemiyorum… Çünkü ruhumu ve bedenimi paramparça eden sözlerin ve hareketlerin , karanlığa gömülü ve hiçbir zaman girmeye cesaret edemediğim derinliklerimi keşfetmeme yaradı…

son gece…

firatocal | 16 August 2010 18:45

nefret yüklü sözlerle yapılan tartışmaların yaralarını taşıyan erkek köpüklü dalgaların yıkadığı sahile bakarak , kendinden geçmiş bir halde dalıyordu sonu belirsiz nereye gideceği bilinmez flu düşüncelere…

Akla gelmez hakaretlerin , bitmek tükenmek bilmez suçlamaların tek sahibi olmak asıl canını acıtıyordu erkeğin… Anlam veremiyordu kadınının bütün olup biten hengameden , sanki hiçbirşey yaşanmamış gibi sıyrılıvermesine…

Kadın , hem kıskançlık krizlerine girip Alaçatı ‘ nın en işlek caddelerinde , yüzlerce kişinin önünde , her defasında kavga çıkarıp eşine hayali sevgililerle ve aldatmalarla ilgili ithamlar yapıyor , hem de yarım saat sonra bütün bunları bir kenara atıp liseli aşıklar gibi davranmaya başlıyor ve hiç bir tartışma yaşanmamışcasına erkeğinin kollarına atlayıveriyordu…

Kadının davranışları birkaç kereyle sınırlı kalmıyor , dengesiz gel gitleri her geçen gün sayıları ve şiddetleri giderek artıyordu… Adam yaklaşık 4 yıllık beraberlikleri boyunca , kadınının tüm kaprislerine sabretmiş , yıldırıcı suçlamalarına göğüs germiş , aşık olarak evlendiği eşini yitirmek istememişti…

” … beni benle yalnız bırak… ”

firatocal | 13 August 2010 14:54

” Yalnız kalmak istemiyor muydun.. bak çekip gidiyorum işte , mutlu ol ” dedi kadın… ” Beni terk etmeni istemedim ki hiçbir zaman , beni benle yanlız bırakmanı istedim sadece.. ” dedi erkek…

Kadın , narin elli ve ince belli , kumral esmer karışımı güzelliğiyle meydan okuyordu iri kaslı vücudu ve omuzlarından akan dalga dalga uzun saçlarıyla grek heykellerini andıran partnerine…

erkek ise terk edilmişliğin boşluğunda asılı bekleyen birbaşına kalışın soğuk luğunu ensesinde hisseder cesine titrek ama kadınının merak duygusunu ihmal etmeyecek bir gizem içerisinde kendisinden emin cümlelerle savunuyordu yalnızlık hakkını…

çok değil , bir hafta olmuştu tanışalı… aslında ikisi de birbirine hala yabancı sayılırdı.. gürül gürül akan Alaçatı sokaklarının ışıltılı , masalımsı atmosferi bir çırpıda aşık etmişti ikisinide…

Âhil İle A’zeb…

maltoferfol | 24 July 2010 16:01

Erkek’lerin Aşk’ı
Bacak arasında başlıyor…
Akabinde;
Erkek’liğinin boşalmasıyla son buluyor…
Ve
Aldığı hazzın tatminkârlığında anılıyor,
A’zebin Aşk’ı…

Kadın’ların Aşk’ı
Göğüs kafesinde başlıyor…
Akabinde;
Kadın’lığın rahminde bir can buluyor…
Ve
Bir kalp atışında duyuluyor,
Âhilin Aşk’ı…

Erkeğin üretkenliğinde,
Ve
Kadının doğurganlığında,
Süreç devam ediyor…
Tıkır tıkır işliyor
Aşk…

Maltoferfol…

osmanlı’da mor çatı: hatuniye tekkesi

nazokiraze | 12 July 2010 12:24

Eyüp Sultan yakınlarında Gümüşsuyu Caddesi’inde yer alan Hatuniye Tekkesi (diğer ismi ”Karilar Dergâhı”) onsekizinci yüzyılda yapılmış, dönemin zor durumda kalan kadınların sığınabildiği bir tekkeydi. On dokuzuncu yüzyıl başlarına kadar çeşitli hizmetler verdi, buraya sığınan kadınlara çeşitli zenaatlar öğrenir, paralarını kazanırlardı.

Geçtiğimiz yıllarda keşfedilen tekke (Kurtuluş Savaş’ında silah deposu olarak kullanılmış) Seyip Hasan Efendi tarafından yaptırılmış ve kadınlar için sığınma evi kullanılırken, ihtiyaç sahibi yaşlıları da barındırmış.İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyon çalışmaları başlatılan tekke Tarihi Mirası Koruma Vakfı tarafından korunmaya alındı.