bildirgec.org

entrika hakkında tüm yazılar

Entrika dolu gerilim : A Perfect Murder (Kusursuz Cinayet)

gorcun | 22 April 2009 12:44

A Perfect Murder
A Perfect Murder

Kusursuz cinayet (A Perfect Murder) kusursuz görünen ilişkilerin, hayatların, insanların ilişkilerinin aslında fazlasıyla kusurlu olduğunu gösteren bir filmdir. Andrew Davis tarafından 1998 yılında çekilmiş olan filmin başrollerinde Michael Douglas, Gwyneth Paltrow ve Viggo Mortensen gibi yıldız oyuncular var.
Film Alfred Hitchcock ‘un 1954 yapımı Dial M For Murder (Cinayet Var)filminin yeniden çevrimidir. Zengin ve güçlü işadamı Steven Taylor’ın (Michael Douglas) görünürde başarılı iş yaşamı ve güzel karısı Emily (Gwyneth Paltrow) ile mutlu bir hayatı vardır. Ancak karısı bu hayattan istediği mutluluğu elde edemeyip bir ressam olan David Shaw (Viggo Mortensen) ile gizli bir ilişki yaşamaya başlar.

Kara Melek, Çiçek Taksi ve Küçük Besleme!

Culture Orange | 17 September 2008 12:13

Kimisinin tadının damağımızda kiminin ise boğazımızda kaldığı dizileri tanıtmaya devam ediyoruz.

İyi Seyirler…

Küçük Besleme

küçük besleme dayak yerkene!
küçük besleme dayak yerkene!

Tür:Dram, küçük kıza kötü davranmaca 🙂
Oyuncular: Tomris Oğuzalp, Nur Kulakoğlu, Esmeray, Tuncay Beyazıt, Jale Öz…
Konu:Yine Kemalettin Tuğcu’nun bir eserinin televizyona uyarlanmasından ibaret bir dizi. Halka ders vermek amaçlanmış o dönemdeki tüm dizilerde olduğu gibi. Diziden akıllarda kalan tek şey çoğumuzun kocakarı olarak bildiği ama dizideki adı Hayriye olan karaktere işkence etme isteğidir. Bilge’ye yaptıklarının 10 katını hak ettiğini düşündüğümüz Hayriye hanım bir konak sahibi gaddar,vicdansız ve bazen sevgi denen şeyin varlığından haberdarmış gibi yapıp çevresini kandıran bir kadındır.

Uyumsuz Hayatlar

| 05 June 2007 01:02

Güzel bir akşam. Göle bakan meyhanenin bahçesine gölün hemen yanına tahtalardan kurulu setin üstüne yerleştirilmiş beş on masa. Biraz ileride ufak bir teknenin ışığı şerit halinde masanın ucuna kadar geliyor ve sanki bütün gece tekneden gelen ışıkla aydınlanıyor gibi. Belki bir sabah geleceksin çalıyor eski model kaset çalar da. Belki herkes bir sabah gelecek olanı bekliyor masada. Ve herkes sessizce göle bakıyor. Bir iki kişinin sohbeti ve belki bir sabah geleceksin melodileri arasında.

Sinem iş hayatını düşünüyor. Bankada çalışmaya başladığından bu yana yaşadıklarını. Hepsini az çok tahmin edebiliyor. Uzun boyu ve akıllara durgunluk verecek güzelliği ile tüm banka çalışanları tarafından kıskanıldığını biliyor. Ve banka müdürünün bayan olmasının aslında tamamen şanssızlık olduğunun da farkında. Ona sürekli basit işleri yüklemesi ve bu işlerin onu aşağılamak için verilmesinin onun incittiğini düşünüyor. Ancak diğer günlerden farklı olara bugün çok değişik bir gündü ve sinemin kafasına takılanda buydu. Müdüre öğlen molasında tüm çalışanların içerisinde bu ayın en iyi personeli sinemin seçildiğini söylemiş ve herkesin içinde onu tebrik etmişti. Ve sinem bütün bakışların odağında olmaktan utanmış bir yandan da müdüre hanımın barış imzaladığını düşünüyordu-daha ileride sinem müdürenin bu hareketinin sevgili ile yatmasından kaynaklandığını öğrenecek müdürenin sinemden çirkin olduğu halde sinemin sevgilisi ile bir gece paylaşarak sinemden büyük bir intikam aldığını anlayacaktı ve sinem başka yere atamasını isteyip oradaki banka müdürüne aşık olup onunla evlenecekti- sinemin hemen yanında oturan Nalan genç bir avukattı ve karşısında oturan eşi Soner’e bakarak hayatının büyük bölümünün böyle koşuşturmacayla geçeceğini düşünüyor bir an önce çocuk sahibi olmak ve işlerini azaltmak istiyordu. – Nalan daha sonra Soner’i kendi ofisinde çalışan kızla kendi odasında sevişirken görecek ve boşanacaktı-. Çiğdem sinemle çocukluktan bu yana arkadaştı ve sinem gibi bankacı değil sigortacı olmuştu. Kısa zamanda yöneticiliğe kadar çıkmış ve istediği konuma gelmişti-ancak çiğdem ileride trafik akzası geçirecek ve hayatını kaybedecekti-. Çiğdemin hemen yanında oturan Erkan yıllardır Sineme aşıktı ve çiğdem bunu bilmesine rağmen bu konuda Sineme tek kelime etmemişti.-erkan 3 yıl sonra evlenecek ve karısı onu kızkardeşinin kocası ile aldatacaktı. Ancak erkan bunu hiçbir zaman öğrenemeyecekti-. Masanın en sonunda oturan Reyhan herkesi kesiyor ve hepsinin aklından neler geçtiğini merak ediyordu. Bir ara içinden masadaki en guzel kadının sinem olduğunu geçirdi ve alaycı bir gülümseme ile ona baktı. Kocasından boşanalı 3 ay geçmişti ve reyhan artık hayatında erkek istemiyordu. Kocası reyhanın çocukluk arkadaşı lale ile birlikte olduğunu anlatmış ve reyhandan anlayalışlı olmasını istemişti. Reyhan ertesi gün boşanma davası açmış ve bu konuda kimseye tek kelime etmemişti. Masa da herkes birbirine bakıyor bir şeyler düşünüyor ve göle bakıyordu. Herkes ileride başına geleceklerden habersiz içkilerini yudumluyor ve hafta sonu keyfinin hiç bitmemesini istiyordu.

blog mu neyse, gafam karışıyo

avbebe | 20 April 2005 13:31

yaw az önce buna benzer bişey evli ünlüler çiftleri mi çiftlerin en ünlü evlilikleri mi ne öyle bi yere de yazdıydım. ben esasen ciddi bi işi olan internete de iş icabı giren biriydim. bi haller oldu bana, ne görsem atlar oldum. bu blog işin araştırırken bildirgeç.com’u gördüm siteyi gezdim, yetmedi üye oldum, yetmedi yazı yazıyorum, acaba diyorum bi rahatsızlık falan olabilir mi bende, bi dolu da işim var yetişmesi gereken, noluyo ya bana. katatonik şizofren mi dersin andro menepoz mu.