bildirgec.org

eleştiri hakkında tüm yazılar

Hoşçakalın arkadaşlar:)

| 23 October 2007 10:03

Aranızdan ayrılıyorum.Şu güne kadar hafifte dolaşmak, yorumlarda bulunmak, herşeye rağmen keyif vermişti.Hatta mimlerin kazançların dışında tutulması bile her ne kadar evime icra memurlarının gelmesine, çeklerimin arkasının yazılmasına neden olduysa da:)))(herhalde böylesi bir duruma ilk atlayanlar da aşağıda yorumlarıyla kendilerini belli edeceklerdir yine)yine de iyi vakit geçirdiğimi, vücudumda biriken stresi atmamda tıpkı bir terapi gibi geldiğini söylemeliyim.Tek bir şeye kadar! Kendilerini burada deşifre etmeyeceğim, ama yapılan bir yorum benim eşimle birlikte özel hayatımı öylesine rencide edici hakaret ve argo kelimeler içeriyor ki, dili dünyadaki tüm tuvaletleri fırçalamaktan uzamış ve artık dokunduğu herşeye pislik bulaştırır hale gelmiş kimselere meslek etiğim ve içimdeki insaniyet ve insiyatif adına sabır gösteririm, ancak böyle bir platformda, benim ve ailemin üzerine bulaşmasına izin veremem.Bu kimseler hafifin kalitesinin bozulduğunu bu şekildeki yorumlarıyla ifade ediyorlar.Buna siz karar verin artık.Taa en başından beri anlatmaya çalıştığım, mesaj vermeye çabaladığım tek konuydu bu.Kimseye kırgın değilim.Herkesin bir kendini ifade etme şekli vardır.Ancak bu; argo ve küfür içerikli kişiye, aileye ya da ana baba veya kutsal sayılan daha nice değere, usluba dikkat edilmeden yapılan eleştiri de diyemeyeceğim saldırılar şeklinde olmamalıydı kanımca.Bana doğrudan saldırıldığında bile bu yönde rencide edici argo kelime, küfür, hakaret içerikli yorumlar yazmadığımı biliyorum.Ama insanım en nihayetinde.Yine de bilerek veya bilmeyerek kırılmalarına sebep olduğum arkadaşlarım olmuştur, affola.Zaten onlar bana ve diğerlerine kırılmışlıklarını ifade ederken dahi, asaletlerinden hiçbirşey kaybetmeyenler oldu her zaman.Üç çocuk annesi ve bir eczacı olarak gerçekten zaman konusunda çok sıkıntılıyım, bu sebepten ötürü işimde ve ailemde ihmal edilen boşlukları yine kendimle doldurmaya karar verdim.Belki de böylesi bir bahane iyi oldu.Bahane ne mi?Mimlerin kazanç kapsamından çıkarılması diyelim, siz öyle bilin:)

Beklenen yazar niçin gelmiyor?

kahramancayirli | 15 September 2007 17:01

Edebiyat eleştirmeni Semih Gümüş’ün “beklenen yazar niçin gelmiyor” sorusuna yanıtımdır (Radikal Kitap, 24 Ağustos, 7 Eylül 2007).

Bu sorunun iki açık yanıtı var. Birincisi, farklı bir sese hiç kimsenin tahammülü yok. Yazılı ve görsel medya, edebiyat çevreleri hep aynı isimleri göz önünde tutuyor. Ayrıksı bir ses olan, edebiyata yeni bir nefes getirmeye çalışan isimler, edebiyatın görünmez duvarlarıyla karşılaşıyor önce. “Satmaz” diye yayınevlerinden, “okunmaz” diye edebiyat dergilerinden geri çevriliyorlar.

İkincisi, Türk edebiyatında “eleştiri” kurumu hiçbir zaman tam anlamıyla var olamadı. Aynı isimler, aynı isimlerin kitaplarını, öykülerini övedursunlar; gerçek edebiyat eserleri kitapçı raflarında “tesadüfen okurun ilgisini çekebilecekleri an”ı bekliyorlar. Yapıcı, yüzeysel olmayan, sosyoloji, felsefe, psikoloji gibi sosyal bilimlerden beslenmeyen edebiyat eleştirisi, tabii ki de Semih Gümüş’ün “beklediği yazar”ı es geçer, fark etmez! Yerin dibine sokar hatta.

uyumak lazım belki de…

donakisot | 28 August 2007 16:34

Herkesin dosdoğru önüne baktığı o yerler var ya, salıveriyordun gözyaşını umarsızca.
Vapur beklemek bu yüzden güzeldi, sanki beklediğin vapurdu tam da kalbinin orta yerindeki hüznüne kan ter içinde dört bir yana koşturarak kahkahalarla karışık çığlıklar atarak kovalamaca oynayan bir grup çocuğun tasasızlığını, mutluluğunu ve özgürlüğünü yapıştıran.
Hele bir de yıllara sanki senin kulağında meydan okuyan o ezgiler de sızıverdi mi ortakulağından içerilere doğru… Değmesindi kimsecikler sana değil mi?… Keyif sandın bunu ve bir ömürdür bozmadın…bozmadın…