bildirgec.org

eleştiri hakkında tüm yazılar

uçurumlar

lecteur | 26 October 2008 17:06

bir an=her an, ölümsüzdür. uyanışlar da… rüyası, tanımadık bir parkta yürüyen ve banklardan birine kıvrılıp yatan biri idi (ne eksik ne fazla) ve uyandığında ölümsüzleştiği anda değildi artık. (onunla, bir daha, ebediyen, görüşemeyecek.) yeni doğmuş güneşle terli teninin içinde etrafına baktı. kötü bir rüya görmüş olmalıydı. yada o öyle düşündü . ve şimdi, iki an, iki uyanış olmalı onun için ; ‘ölüm’süzcesine kendisinde kalmış geçmişinde; bir rüyası, bir de gerçeğe uyanış için. ilk hangisi gelmeli?
.bedeninde uyuşukluğu bu yeni dünyanın renklerini canlılandırıyor, ağır ağır. demir örgü çitlerin ardından tek katlı bir bina görünüyor. bir çekirdekçi çiğ sarı taburesinin üstünde iki kalın kara kaştan ibaret, uyukluyor . ayağa kalktı ama devam etmedi : ” “üşüyorum” ” . parkın bitimindeki dev gross market, beyaz cüsseli bir… kapısız penceresiz . kör, hafızasını yitirmiş bir suçlu gibi . araba park yerlerinde dalları kesilmiş yarı ölü ağaç gövdeleri kökleşmiş . sarı çizgilerle sınırlandırılmış zeminde istisnasız herbirinde (..) işareti. . yüzünün sol yarısına buz gibi bir rüzgar çarpıyor . ” “sabah ayazı” ” . tek yaprak dahi kımıldamadı . markete giden yolun caddeyle buluştuğu yerde betondan yontulmuş birkaç ağaç. viyadüklerde üzerlerindeki tozdan duyulmaz olmuş amazon çığlığı anıtları, ağaçlara raptedilmiş pirinç bir ibare : özrün kabahate itildiği uçurum anıtı. onlar doğduğunda bu şehir oradaydı . ve bir zaman sonra şehir, değişmeyen şehirdi onları değiştiren . çünkü şehir onlara, yaptıklarına, anıtlarla veriyordu cevabını; şehrin içinde boğulmamaktı tek amaçları artık, tek becerebildikleriyse buydu . …boğulmak… .

Bi müsaade et!

JaAaa | 25 October 2008 14:37

Myk Medya yapımı olan Televidyon‘da yeni bir program,Murat Nahçivani ve Çağatay Aktürk’ün sunduğu Bi müsaade et! adlı program bugünden itibaren yayın hayatına başladı ilk konuları “Gece alemine damlı mı damsız mı çıkmalı? ” olan videoyu izlemek için buraya,televidyon sayfasına ulaşmak için buraya alalım sizleri..
Diğer;Pilli Network sitesi olan 22dakika.org‘ta Televidyonda program yapıyor..

Çılgın Dershane Kampta (2) – (2008) – (eleştiri)

mavinokta | 07 October 2008 12:15

Çılgın Dershan Kampta - (2008) - Afişi
Çılgın Dershan Kampta – (2008) – Afişi

Çılgın Dershane Kampta serinin 2. filmi, güldürmesine güldürüyor fakat çok akılcı şeylere gülmüyorsunuz. Daha çok çocuk şakalarına gülüyorsunuz. Türk insanının aslında süper şaka üretebileceği halde gidip, American Pie filmine özenip, yapımcı şirketin kıyafetlere neredeyse hiç para vermediğı filmler iyice çoğaldı.

“Uzaylı Mustafa” olarak nam salan Mustafa Topaloğluda bu filmde iyice “aptala yatma” oyununu abartmış, yapmacıklaşmış. Filmin en dikkat çeken tarafı bana göre adında bile ders kavramı varken gerçek anlamda bir eğitim sahnesi olmaması.
Filmi izlerken her yerden bir iç çamaşırlı kız fırlıyor. Victoria’s Secret defilesi izler gibi olabilirsiniz aman şaşırmayın. Sinema sektörü sadece çıplak kızlardan ibaret değil bunu hatırlatmak lazım…

maç fırsatı

| 18 September 2008 10:58

Maç önemli fırsatlar da sunacak
Maç önemli fırsatlar da sunacak

Kadının biri ramazan ayında tecavüze uğruyor. Bayram

geldiğinde kendisine tecavüz eden adamıın evine gidiyor.

Tecavüzcüsüne gülümseyerek: “Efendim, geçmişte aramızda bazı

kötü olaylar yaşandı. Bunları geçmişte bırakalım. Bu bayram

gününü, aramızda barış sağlamak ve iletişimimizigüçlendirmek için

bir fırsat olarak değerlendirelim.” Tecavüzcü hem şaşkın, hem de

UKALALIK

teacher07 | 17 September 2008 16:45

Her fırsatta, ortaya atılan, her konuda ben bilirim tavrıyla boy gösterenleri bilirsiniz. Sen ne bilirsin “ öyle değil” deyip, mangalda kül bırakmayan, bir sürü laf (boş laf) söyleyip, sonunda balon gibi sönen nice insanlar vardır. Konuyla ilgisi olmayan birçok söz üretip “ hani ne diyordum?” diyerek tekrar başlayan çenesine güvenenler vardır. Söyledikleri havada kalıp, yılışlık yılışık esprilere başvurmaya çalışan, kendi eksiklerini kapatmaya çalışan, söyledikleriyle birkaç numara büyük elbise giymiş durumuna düşenler de vardır. Bazıları da önce övgüler düzer ( sen çok güzelsin vb.), ancak “ben daha harikayım” diye böbürlenirler. Tamamen insanları kendinden tiksinecek duruma getirenler, düştükleri küstah ve aptal durumun farkında bile olmayanlar vardır.

Ukalalık, bilgili olduğunu sanıp, burnu büyük tavırlarla kendilerini kaptıranlar, kendine değer verilmesine muhtaç, takdir edilmemiş kişilerin düştüğü durumdur. İnsani özelliklerle değer kazanıldığının farkında olmayan saflıktır. Ukalalık, kendini dağ gibi gösterip, kibirlenmedir. Bilmezler ki kibirlilik ve herkesten kendini üstün görme öldürücü bir zehirdir. Bu zehir, onları aptal sarhoş durumuna sokar.

Nereden aldın alışverişin yıldızlarını belirliyor

hindirella | 29 August 2008 18:40

İnternet yaygınlaştıkça her işimizi bilgisayardan halletmeye başladık. Alışveriş de buna dahil. Özellikle elektronik alışverişinde, hem ürün çeşitliliği, hem daha uygun fiyatlar, hem de eve teslim özellikleri nedeniyle sanal alışveriş çok tutuluyor. Fakat yüzlerce alışveriş sitesi içinde hangisini seçeceğimiz bir muamma. Çok iyi hizmetle karşılaşabildiğimiz gibi, büyük çapta dolandırıcılıkla da karşılaşma ihtimali mevcut.

Bunu gören neredenaldin.com sikayetvar.com ‘un alışveriş sitelerine özel bir versiyonunu hazırlamış. Hem kullanıcılar, hem de alışveriş siteleri üye olup, yorum yapabiliyor ya da gelen yorumlara cevap verebiliyorlar. Şu anda 112 site ve 658 yorum kayıtlı. Shobbo.com en fazla şikayet alan site olarak ilk sırada, onu bir süre önce kapanan weblebi izliyor.

Alışveriş yapmadan önce, bir göz atmakta fayda var.

Beynimizin Yüzde kacini kullaniyoruz

admin | 08 August 2008 09:15

Hep derlerya insanlar beyninin %3 ‘unu kullanir %7’sini kullanir. Peki bunu nasil anlamislarki yani soyle bir soz yok insanlar karacigerinin %15 ‘ini kullanir böbreginin %22’sini kullanir fakat beyin konusunda böyle bir laf var bana biraz beyine gizem vermek biraz enteresanligi arttirmak icin soylenmis bir laf gibi geliyor cunku hicbir bilimsel yazida rastlamadim ama tabi bu kadar kisi soyluyorsa belki vardir bir hikmeti. Peki ya oyle birsey yoksa yanir beynimizi tipki diger organlarimiz gibi full kapasite kullaniyorsak 🙂

Tamam diyelimki bu soz dogru bir kisi beynin % kacini kullandigini ogrenmek icin nereye basvurmasi gerekiyor?

Pink Flamingos – 1972 – Jhon Waters

altantois | 06 August 2008 17:44

1972 yapımı John Waters yapımı Pink Flamingos‘u en sonunda geçen günlerde izledim. Filmin ardından aklıma gelen ilk şey, şiddet ve iğrençlik eşiğimizin basbayağı yükseldiği oldu. Şiddet ve istismar, iğrençlik o kadar Hollywood işlerinin göbeğine oturdu ki artık bu tarz görüntüleri oldukça sağlam izleyebilir olmuşuz.

Neden? Çünkü Pink Flamingos‘un yapıldığı dönemden, şiddet ve istismarın bu kadar ayyuka çıkmadığı döneme kadar hakkında okuduğum ne kadar yazı varsa hepsi “mideniz kaldırmayabilir”, “daha yarısı olmadan salondan çıkanlar oldu”, “iğrençlikte sınır tanımıyor, ahlaksız” gibi yazılar.

Bu “şiir” değildir!

ufakufak | 28 July 2008 12:19

bir yalnızım terhis oldum gözlerinden
bir yalnızım kazı beni kalbinden
bir yalnızım esrarım etimden
sen
neden
bir yalnız en çok yağmur duası eder cidden
cidde ve en

sahibinden.com’a bir eleştiri

durum | 21 July 2008 14:05

az önce yaşadığım ufak bir şoku sizlerle paylaşmak, mümkün olabilirse küçük çapta bir kamuoyu yaratmak istiyorum.

ülkemizin en başarılı ilan sitelerinden sahibinden.com‘u çok eskiden 1-2 kez kullanmıştım, az önce arabamı satmak için tekrar ziyaret etmek istedim. ilginç bir şekilde şifremi hatırlayıp giriş yaptım ve şifremi değiştirmek istedim. yaklaşık 5 dakika değiştirmem gereken yeri aradıktan sonra, kişisel bilgiler ile aynı başlık ve sayfa altında olduğunu gördüm.

şifremi değiştirip formu gönderdiğimde, tc kimlik numaramı girmediğime yönelik bir hata aldım.