buradaki animasyon gibi yine savaş çıkarmışlar bilgisayarımızda.
bu defa savaşın bizle alakası yok. hesaplaşma bilgisayarın kendi içinde. eğlenceli bir flash animasyon. özellikle sonuna dikkat edin 🙂
eğlence hakkında tüm yazılar
ice age oyunu
yorgunscu | 20 July 2006 11:47
sıkıldığınız zaman
nihilanth | 17 July 2006 14:08
“Sites for when you’re bored” sloganıyla hizmet eden, bir dolu linkin bulunduğu internet adresi…
Var mısın Rus Ruletine?
zabun | 01 July 2006 16:00
Rus ruletini bilmeyen yoktur sanırım. Bir altıpatlar tabancaya, tek mermi konulur ve katılımcılardan tabanca tamburunu hızlıca çevirdikten sonra, namluyu kafalarına doğrultup tetiği çekmeleri istenir. Sözde oyun, katılımcılardan birine merminin denk gelmesi ve beyninin ortalığa saçılmasıyla son bulur. Resimdeki ürün bu kadar ölümcül olmasada, süründürücü olabilir. Russian Roulette Chocolate, sıra ile dizilmiş mermi şeklindeki masum çikolata kalıplarından oluşuyor. Yediğiniz çikolataya dikkat edin, zira “acı biber aromalı” ise ateşinizi hiçbir şey söndüremez!
Kanguru Gibi Zıplar, Arı Gibi Sokarım!
zabun | 21 June 2006 16:26
İnsanoğlu tarih boyunca hayvanlara özenip; uçmak, zıplamak, yüzmek, koşmak istemiş durmuş. Bunu da yaptığı araçlarla başarmış ve başaracak. Ama ilham aldığı canlıları bu süreçte sanayileşerek ve avlayarak, aslında kuş gibi değil de “kelebek gibi uçup, arı gibi soktuğunu” ispatlamıştır.
Kangurular dünya yüzeyindeki en ilginç memelilerden ve adeta zıplamak için yaratılmışlar. Kangurular geri geri yürüyemezler ama bir sıçrayışta 3-4 metre yol katedebilirler. Bundan etkilenen insanlar, PowerSkip adlı bir zıplama amplifikatörü geliştirmişler. Ağırlığı 3,5kg olan alet azami 700 Joule zıplama enerjisi veriyor. Bu da 1.5 metre kadar havalanmanızı sağlıyor. Çok eğlenceli bir şey, internette bu araçla yapılan kazaların ve gösterilerin videoları dolaşıyor. Fiyatı yaklaşık 1000€.
250 Kiloluk Bir Japon Değilsem Ne Olacak!
zabun | 15 June 2006 11:31
Japonlara göre sumonun tarihi 1500 yıldan ötelere dayanıyor. Kilo sınırlaması yok, siklet kategoriside. Böylece 60 kiloluk bir adamla 250 kiloluk biri sumo yapabiliyor. Kurallar basit, minderin dışına itilen veya yere herhangi bir uzvu temas eden kaybeder. Bugün ki sumo, bizdeki karakucak güreşinin salonlara taşınmış halini andırıyor. “250 kilo değilsek ve bir Japonda asla olmayacaksak bu spora niye gönül verelim!” serzenişinde bulunanlarınız için, “Sumo Suit’i” öneriyorum. Sadece 39.99 sterline, şimdi ararsanız yanında 4AA pil ve sumo güreşçilerinin saçları şeklinde sumo şapkası da yanında hediye… Ürün naylondan yapılma, herkese göre dizayn edilmiş tek beden (heralde yani). Yıkanabiliyor, ütülemeye kalkmayın ütünüze yapışır karışmam. Giysiyi giyin, şişirin ve birbirinize girin.
Bir Dünya Kupası maçı ardından…
jungle | 15 June 2006 10:52
Dünyanın en büyük makinesiz endüstrisi futbolda temel amacın eğlenmek olduğunu, rekabetin ve mücadele etmenin birlikte eğlenmeye engel olmadığını ara sıra birilerinin veya bir şeylerin bize hatırlatması gerekiyor galiba. Türkiye’de bu fikirden öylesine uzaklaştık ki, sokaktaki vatandaşa futbol nedir diye sorsak aklına gelecek en son sıfat “eğlenceli” olacak neredeyse. “Futbol dediğin rakip taraftarı pataklamak, oyuncunun kafasına ne bulursan atmak, hakeme totoş diye bağırıp rahatlamaktır!” diye tarif etseler hiçbirimiz şaşırmayacağız.
Bu düşünceler, hayatında hiç maça gitmemiş benim, geçen Salı akşamı Dünya Kupası’nda Brezilya-Hırvatistan maçını izlemek üzere Berlin’de stattan içeri girdiğimde aklımdan geçti. Her iki takımın taraftarları tribünlerde iç içe oturuyordu.
06.06.06 06:06
azurenus | 06 June 2006 06:06
tam şu an dünyanın korktuğu an türkiye’den geçiyor.
dünyanın en büyük online stadyumu
nihilanth | 23 May 2006 17:45
şu adreste sanal ortamda kurulmuş bir stadyum var.
bu stadyumun özelliği, tüm dünyadan farklı ülkelerden katılan kullanıcılar üye olup, kendilerine bir koltuk seçip oturuyorlar. şu ana dek 42 binden fazla kişi stadyumdaki yerini almış durumda. taraftarlar stadyumda birbirleriyle iletişime de girebiliyor.
dün gece biz çok eğlendik
collision | 22 May 2006 16:51
türkiyedeki eğlençe kalıplarının hiç bir zaman bana göre olduğunu düşünmemiştim..bu görüntüleri gördükçe fikrim daha cok sabitleşti