bildirgec.org

eğlence sektörü hakkında tüm yazılar

Uçmayı kim istemez ki?

Koraben | 31 December 2009 10:07

Jetlev
Jetlev

Eğlence sektörünün yeni trendi

Hepimizin hayallerinden biridir özgürce gökyüzüne yükselebilmek.

Bilim kurgu filmlerinden alışık olduğumuz “Sırta takılan jet ile uçma” olayı değişik varyasyonlarıyla daha önce gündeme gelmişti. Fakat Alman mühendisler konuya çok farklı boyutlara taşıdılar.

Eğlence Sektöründe Hayvanlar

| 14 May 2007 14:34

Ne zamandır istiyorum bu yazıyı yazmayı. “Ağzı var dili yok” hayvanlara yapılan şu muameleleri. Bi başlasa insan, sokak hayvanlarına yapılan işkencelerden, “spor” amaçlı avcılıktan girer hayvan yarışlarından çıkar. Ama ben sirklere uyuz oluyorum esas. Sirklerin insanları eğlendirme mekanı olmasını bir kenara bırakalım. Eğlendirme araçlarına gelelim esas;hayvanlara. Bunun bir gereklilik, sirkülasyon ya da bu tip ihtiyaçlara cevap olduğu konusunda kimse ikna edemez beni. Sirklerde sahne arkasında, bizim tanık olmadığımız süreçte hayvanlara verilen sözde “eğitim” birileri tarafından masaya yatırılsa ne güzel olur!
Yok, devir değişti, artık öyle şeyler yapılmıyor zırvalarına da inanmıyorum ben. İyi niyetli düşünüyoruz da diğer sektörlerde bile neler görüyoruz. bknz:Arena
Güncel olup olmadığını bilmediğim (Tarih göremiyorum) şu siteye bir bakınız
Bazıları hayvanların severek ve ödüllendirilerek eğitildiğini söylüyor. Bu tip hareketleri yaptıklarını görünce “aaa ne zeki hayvanlar” diyorlar.

Gösteri dünyası, eğlendirmeye ve eğlendirerek para kazanmaya yönelmiş bir sektör olduğundan dolayı, sirkin başarısı da “hiç beklenmeyen” ve “şaşırtıcı” olanın seyirciye sunulması esasına dayanır. Atların değişik figürlerde koşmaları, bir hayvanın bir ateş çemberinden geçmesi, bir sürü köpeğin sandalyelerin üzerinde topluca amuda kalkması tabii ki seyirciyi hayrete düşürerek eğlendirmek içindir. Ama bizler patlamış mısırlarımızı ya da dondurmalarımızı keyifle yiyip dolu ağızlarımızla sesli sesli gülerken bu gösterileri bize sunan hayvanların aslında ne kadar zorlandıklarını hiç düşünmeyiz bile.
Sirk yaşamında sunulan her gösteri hayvanların genel doğasına aykırı olan aktivitelerdir ve bu aktivitelerde esas olan şey ise kayıtsız şartsız “göstericiye itaat edilmesi”dir. İtaatin sağlanabilmesi için “cezalandırma” (dayak, aç bırakma, kırbaç, bağırma, korkutma) sirk eğitiminin (!) ayrılmaz bir parçasıdır. Böylesi bir ortam ve böylesi bir muamele doğal olarak kabul edilebilir değildir. Ne kadar eğlence amaçlı olsa da sonuçta hayvanlar eziyet görmekte ve yaşamları, hakları kısıtlanmaktadır. (www.kedimveben.com)

Dün akşam buz pateni yapan ayıyı gördüğümde hem kızdım hem üzüldüm. Daracık paten ayakkabılarını giydirmişler,o kayarken eğitmeni ona halkalar fırlatıyor, ayı da tutup boynuna geçiriyor. Bahsi geçen sirkler olunca böyle örnekler çok. Filler, ayılar, köpekler, maymunlar, aslanlar,kaplanlar…
Ben paten kayan ayı görünce, yanan halkadan geçen aslanı görünce zevk almıyorum kardeşim, eğlenmiyorum.

Sirk hayvanları şovlarda sergiledikleri zorlanma gerektiren numaraları isteyerek öğrenmezler. Kimse de durduk yere alevler içindeki bir çemberden atlayan bir kaplan ya da dans eden bir fil göremez. Değişen kademelerde kamçılama, elektrik şoku verme, fillere kanca şeklinde bir alet batırma veya bu aletle darp etme gibi bedensel cezalandırma teknikleri kullanılarak hayvanlar kendilerine emredileni yapmak zorunda bırakılır. Bedensel cezalandırmanın yanı sıra su, yemek vermeme, hayvanı kafesinde tek başına bırakma da direnen hayvanların direncini kırmak için başvurulan yollardandır. Zincir, kırbaç, sopalar, kanca, ip, ağızlık gibi gereçler bu canice eğitimin vazgeçilmezleridir.

Bu yazıda ayrıntılı yer vermişler bu konuya. Burda “Sirkler:İş aletleri” başlıklı yazıyı bulabilirsiniz. Yine burda, burda.
Bu önemli siteyede bakmanızı tavsiye ederim; burda filleri kontrol etmek ve cezalandırmak için kullanılan “Fil kancası”‘nın tanımını bulacaksınız.
Rahatsızım, hoşlanmıyorum ve kınıyorum.