bildirgec.org

edward g. robinson hakkında tüm yazılar

Soylent Green – Açlık (1973)

queennothing | 19 January 2011 15:27

1916’da Amerika’da dünyaya gelen ve 2006 senesinde yine Amerika’da hayata gözlerini yuman yönetmen Richard Fleischer‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Soylent Green“, 1973 senesinde vizyona girdi. Dilimize “Açlık” diye çevrilen film, Harry Harrison’un romanından uyarlandı. Çıktığı sene Satürn Ödülü kazanan filmde 2008 senesinde hayatını kaybeden Amerikan aktör Charlton Heston, aktris Leigh Taylor-Young ve 1973 senesinde hayatını kaybeden Romen aktör Edward G. Robinson rol alıyor. Çekim tarihine göre (1972) 50 sene sonrasını anlatan yapım, bugün sadece 11 sene sonrasını anlatmakta.

Milyonlarca insanın yaşadığı dünya nüfusu, 2022 senesinde kat be kat artmış, yaşamsal ihtiyaçlar karşılanamaz hale gelmiştir. Yaşanacak yer ve yiyecek yemek bulunamayınca uzmanlar, buna bir çare olarak beslenme ihtiyacını gideren Soylent Green adında bir kapsül icat ederler. Ancak bu kapsülün formülü tam anlamıyla muammadır.

Double Indemnity (1944)

queennothing | 30 March 2010 18:06

Yazar James M. Cain’im muhteşem kurgusundan uyarlanan 1944 çıkışlı sinema filmi “Double Indemnity” (Çifte Tazminat), 6 Oscar Ödüllü sinemacı Billy Wilder tarafından yönetildi. 7 farklı dalda Oscar’a aday gösterilen yapım, bir çok anlamda Sinema Tarihi’nin ilki oldu. Dolandırıcı başkarakterin, evli bir kadınla olan ilişkisi ve ikilinin akıllara durgunluk veren cinayet planını konu alan film, başrol oyuncusu Fred MacMurray‘ın şüphelerini yersiz bırakarak (MacMurray, dolandırıcı karakterin sevilmeyeceğini düşünüyordu) seneler sonra bile başyapıt olma özelliğini koruyor. 1 Milyon Dolar’dan az bir büütçeyle tamamlanan filmde MacMurray’ın yanı sıra dört defa Oscar’a aday gösterilen aktris Barbara Stanwyck ve Romanya doğumlu aktör Edward G. Robinson da yer alıyor.

Büyük bir sigorta şirketinde çalışan Walter, sondaj işinde çalışan zengin kocası sürekli seyahat ettiği için yalnız yaşayan genç ve güzel Phyllis’in evine gider ve genç kadına kapsamlı bir sigorta paketi satmaya çalışır. Sondaj işinin tehlikelerini bilen Phyllis’in sahte korkularının altında yatan hain düşünceleri fark eden Walter, genç kadının evini terk eder.
Sigorta şirketlerinden para alabilmek için çevrilen dolapların ince noktalarını dahi bilen Walter, genç kadına olan hislerine yenik düşer ve Phyllis ile kapsamlı bir cinayet planı hazırlar.

Uyarmadılar Demeyin!

viyalord | 10 November 2009 11:28

Tonlarca insan!
Tonlarca insan!

Soylent Green (1973), Richard Fleischer‘ın, Harry Harrison’ın aynı adlı romanından uyarladığı, 2022 yılında, nüfusu kırk milyonu bulmuş bir New York şehrini sahne olarak kullanan bir karşıt-ütopya (distopya).
Aşırı nüfus artışı ve çevre kirliliğinin doğurduğu sera etkisi medeniyeti bitme noktasına yaklaştırmıştır. Öyleki yaşlı bir insan bir parça sığır eti görebildiğinde gözyaşlarına kapılmakta, eski güzel günleri görmeyen yaştaki bir adam musluktan akan suyu ve bir kalıp sabunu görünce çok şaşırmaktadır. Gerçek sebze, meyve bulmak zenginlerin bile güçlükle başarabildikleri bir şeydir. İnsanların bir kısmı bina merdivenlerinde yatıp kalkmakta, bu yeri başkalarına kaptırmamak için silahla nöbet beklemektedir. Makineler bozulmakta, tamirinde güçlük çekilmektedir. Ölen insanların cesetleri çöp öğütme merkezine gönderilmektedir.
Böyle bir dünyada (eski güzel günleri görememiş bir yaşta) yaşlı kâtibi Sol ile bir dairede yaşayan 14. Bölge dedektifi Thorn’un (Charlton Heston) önüne çözmesi için bir suikast vakası gelir. Bu davayı çözmek isteyen Thom korkunç gerçekle yüzleşmek zorunda kalır.
Filmin en etkileyici bölümü şu bence: Eski güzel günleri görme fırsatı olmuş Sol (Edward G. Robinson), 2022 yılının dünyasına bir türlü uyum sağlayamaz. Bir de herkesten gizlenen gerçeği öğrenince kararını verir. Yeni dünyaya uyum sağlayamayan insanlara mutlu bir ölüm imkânı sağlayan ve “Home / Yuva” gibi sıcacık bir ismi olan merkezlerden birine gider. Gerekli evrakları imzalar. Son derece nazik çalışanlar eşliğinde beğendiği renkteki odaya gider.