bildirgec.org

duygu hakkında tüm yazılar

Bir Süreç Yaşanıyor

cpgulen | 18 August 2008 12:38

Beklemek bir anlık bir süreç
yaşamak bir anlık bir tutkuyu.
Sevmek doyasıya tadarak,
bulabilmek doruk noktasını.
Erişebilmek sonsuzluğa,
ellerimizle tutabilmek,
gözlerimizle görebilmek.
Yaşamak kana kana sevgiyi,
bekliyebilmek asırlarca,
ulaşabilmek derinliklere,
bulabilmek tüm gizemleri.
bakabilmek asırlarca,
çizebilmek tüm portreleri,
görebilmek güzelliklerden kaynaklanan mutluluğu.
kanımsamak içimizi,
kanımsamak sevgimizi,
kabullenmek;yaşamımızı,çevremizi,kendimizi.
beklemek bir anlık bir süreç,
yaşamak bir anlık bir tutkuyu.

SEVGİYİ GÖSTEREBİLMEK

teacher07 | 29 April 2008 13:11

Evrensel bir duygudur sevgi… Müzik gibi, resim gibi, renk ve koku gibi evrensel ve sihirli bir duygu… Sevginin karışmadığı insan ilişkileri çıkar ilişkilerinden öte gidemez. Sevgi bir şeye, bir kimseye yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten bir duygudur.

STRES

teacher07 | 17 April 2008 17:12

Heyecanlı mısınız… İşe fazla odaklanır mısınız… Her şeyin mükemmel olmasını mı istersiniz… Aceleci misiniz… Sık öfkelenir misiniz… Saldırgan mısınız… Hızlı ve coşkulu konuşur, karşınızdakinin sözünü keser misiniz… Cümle aralarında derin derin nefes alır mısınız…Yürüyecek yerde koşar mısınız.. Birkaç işe birden girişir misiniz… Sürekli zamandan şikayetçi misiniz… Sabırsız mısınız… Yardıma gerek duyduğunuzda sormaktan kaçınır mısınız… Başkalarının hayranlığını kazanmak, size saygı duyulmasını ister misiniz… Başkalarını sürekli eleştirir misiniz… Sıklıkla gergin misiniz… Kendinizi geçinilmesi zor bir kişi olarak tanımlar mısınız… Dinlenmeye ayırdığınız zamanda, boş oturduğunuz zamanda suçluluk duyar mısınız… Kendinize çok sorumluluk yükler misiniz…

Sayılanların çoğunluğu sizde varsa, siz streslisiniz.

Masumiyetin Suçu

semaszen | 10 April 2008 15:49

MASUMİYETİN SUÇU

İskambil destesini elinde rasgele böldü. Her bir parçayı olması gereken yerden ayırdı ve bir diğer yana attı. Devam etti böyle her bir kağıdı bir eşinden ayırmaya. Karıştırdı ağır ağır elindeki desteyi. Böylece her bir kart yerini değiştirdi isteksizce.
Durdu.
Dışarı baktı pencereden.
Yağmur yeni kesilmiş, güneş kendini göstermişti.
Tekrar elindeki kağıtlara döndü ve onları boylu boyunca masaya yaydı. Dikkatle baktı desteye. Sonra elini en kaybolmuş kağıdı ortaya çıkarmak için uzattı…
Ve seçtiği bu kartı açtı. Maça papazıydı karşısındaki. Maça papazı artık desteden ayrılmıştı…

KEŞKE SEN DE SEVSEN BENİ,BENİM GİBİ

emotionnnnn | 10 April 2008 13:53

Keşke sevebilseydin sen de beni …
Benim gibi..

Duyabilseydin bu haykırışımı keşke,
Gözlerine baktığımda hissettiklerimi, sesini duyduğumda içimdeki o ürpertiyi
Hep yanımda olmanı istememi, hasretimi, özlemimi
İçimdekileri, aklımdakileri, her şeyi ama herşeyi
Keşke bilebilseydin …..

Keşke sen de kulak kesilsen her benim adım geçtiğinde ..
Bi kitapta ,bir dost dilinde ya da cümlede..
Keşke sen de her şeyi benimle yapmak istesen ,,keşke!
Sinemaya gitmeyi , bilardo oynamayı,futbol izlemeyi bile..
Kahkahalarla gülsek keşke, hıçkırarak ağlasak gerekirse…
Haber izlesek birlikte, gazete okusak
Yürüsek öylesine….
Sen de bana anlatmak istesen her başına geleni,
Hasta anneni , zor işini,taksi şoförünü,hatta eski sevgilini..
Bekleseydin keşke sen de benim gibi geleceğin günleri ,saatleri..

SON

semaszen | 05 April 2008 00:12

parçaSON

Her vakit yazılar yazıyorum ama sonları olmuyor. Hayatım da buna benziyor işte benim. Bir kişi oluyorum. O kişinin sonu yok. Sonra başka kişi oluyorum. O kişinin yeri yok. Çünkü verdiğim tüm sözlerin bir sonu yok, sonucu yok. Bu başkalarını değil en çok beni kapsıyor. Kendime verdiğim sözleri tutamıyorum. İşte bu beni başka bir kişi yapıyor. Bunun da sonu yok. Tamamlamadım daha hiçbir ilişkimi, tamamlamadım daha kendimi, parçaladım daha çok. Parçalandım daha çok. Tamamlamadım daha hayatımı daha yapacak çok şeyim var. Gidemem hiçbir yere. Olamadığım çok kişi var. En çok kendim. En çok çocukluğum. Olamadığım çok şey var. Sonu gelmemiş bu kadar iş bırakılıp gidilir mi benim çok işim var.
Somutlaştırıyım mı hislerimi? Bir kişinin en çok gözlerinde somutlaşır hisler. Yüzü güler. Dudakları güler. Sözleri güler. Ama gözleri söyler ne anlatmak istediğini. Gözler tanır başka bir insanı en çok gözlerinden. Ve en çok da saniyelerin sonu yoktur gözler salıverdiğinde hislerini. Birkaç saniye anlatır gerekeni. Çünkü bilenir duygular keskinleşiverir hele de doğru insana baktığında.
Ve bir yerlerde bir şarkı başlar insanın içinden. Herkesin şarkısı bir başka mırıldanır. Her bir insanın ritmi farklıdır hayatta. Tercihler vardır her adımda. Hayatta iyi bir dansçı ya da kötü bir dansçısındır. Ya da sadece dansçısındır. Adımların doğru olduğuna kim karar verir peki? İzin mi vermeli başkalarının adımlarımızı karıştırmasına. Özgür mü bırakmalı yoksa? Yaşamı kabul etmezsin hayır yaşama seni kabul ettirirsin işte bu noktada. Ve senin şarkın başlar. Senin dansındır şimdi sadece kendi adımlarınla bir başkasınınkiyle değil. Başkaları yön vermez hayatına, yalnızca pusula olur. Hangi yöne gideceğine sen karar verirsin yine. Sonu yoktur kısıtların kendimize koyduğumuz.
Toprağa girer vücut, tek olur, yağmura karışır, rüzgarı şaşırtır. Bir bedenin nefesinde çok olur yine sonu yoktur tekrar tek olana dek.

SON

MANTIKLI MISINIZ DUYGUSAL MI??

emotionnnnn | 03 April 2008 11:36

Siz mantıklı biri misiniz yoksa duygusal mı?
Birini seçin..Ama lütfen birini…
Çünkü hani öyleymiş ya ; kimi insan mantığıyla hareket edermiş de , kimisi duygularıyla ..
Olur mu hiç ya !! Ben düşündüm de yok öyle bişey..Bu insanları ayırmaz ki olayları ayırır..Hani bazı olaylar vardır mantıklı düşünürsün , bazısı vardır duygusal davranırsın.

Mesela siz hiç iş teklifini duygusal değerlendiren birini gördünüz mü ? ‘’Firma sahibi öyle güzel bakıyordu ki hayır diyemedim,üç kuruşa eşek gibi çalışıcam şimdi mecburen’’ diyen ya da işyeri çiçeklerle bezenmiş ve çok romantik bi atmosfer var diye orda çalışan birini.Ve ya düşünsenize ‘’5 liralık malı zararına sana 3 liraya veriyorum çünkü duygularım beni yanıltmıyorsa sen iyi birisin’’ Yok ya!! 2 liraya alıyor olmayasın sen onu .
Olmaz yani en duygusal adam bile işine mantıksal bakar bi kere . Ya da mantıklı biri de aşık olduğunda duygusallaşır. Böyledir bu işin matematiği…

tamamen duygusal

| 30 March 2008 21:54

Dönem dönem televizyonda yeni yarışma türleri çıkıyor. Bunlar oldukça geniş bir izleyici kitlesi
ediniyor.

Şu anda en rağbet görenleri ise
“Var mısın yok musun” ve benzerleri.

Bu yarışmalarda, çoğu insanın on yıl çalışarak
elde edemeyeceği para ödülleri kazanma
şansınız oluyor.

Bu tür tv yarışmalarına pek ilgi duymadım.
Ama, söz konusu yarışmada bir başkalık sezdim.

Duygu yoğunluğu!

Yarışmacı ve diğer konukların yüz ifadelerinde,
mimiklerinde, konuşmalarında ve davranışlarındaki duygu yoğunluğu.

dünyanın bir ucundaki bir adamı sevmek

emotionnnnn | 26 March 2008 12:47

Dünyanın bir ucundaki bir adamı sewmek ….

Ne de kolay söyleniyor’ di mi?
‘Dünyanın bir ucundaki bir adamı sewmek’…
Ama eğer bir ucunda sen varsan,eğer sensen özleyen ,eğer kokusunu duyuyorsan onca mesafeye rağmen,tadını arıyorsan hala …
İşte o zaman hiç de kolay değildir ‘dünyanın bir ucundaki bir adamı sevmek’..

Duyularındır duygulardan önce aşkı aşk yapan..
Dokunmaktır,duymaktır, Koklamaktır içine çekerek,
Bakmaktır gözlerine doya doya….