bildirgec.org

duygu hakkında tüm yazılar

Yaşama Sebebi

meflug | 24 December 2010 12:32

Ona olan duygularımı açığa çıkarmamak için kendimle büyük bir savaş verdim. Her gece yatakta gözlerimden süzülen yaşlara rağmen bilmemeliydi duygularımı, bilse kesin alay ederdi benimle. Çok gülerdi bana. İçimde günden güne büyüyen bir volkan vardı. Onu her gün biriyle el ele görmek içimde derin bir yara oluşturdu, sanki kalbimi söküp alsa rahat edecektim, neden bu ızdırap? Yanımdan geçerken gözlerimin içine bakıp “Neler yaşadığını biliyorum salak” der gibi bakıyordu. Bakıştığımızda yüzüm kızarıyor, ellerim terliyor, heyecandan düşmemek için, bir yere oturma isteği hissediyordum. Ama hep yanında birileri vardı ve onun ellerini tutuyordu. O eller birisine değil herkese aitmiş gibi herkes onun ellerini tutabiliyordu fakat ben daha açılamamıştım ona. Açılsam ne olacaktı ki sanki, bana inanmayacaktı. Hayır asla söylememeliyim bunu. Günden güne zayıflayan ben,

sizi anlayan telefon; blackberry empathy

nazrdogan | 30 November 2010 12:32

blackberry empaty
blackberry empaty

Blackberry tasarım merkezi tarafından geliştirilen bu konsept telefon sosyal ağ kavramıyla insan duygularını birleştiren bir arayüze sahip. Telefonun gayet ilginç ve heyecan verici bir görünütüsü var.

blackberry empaty
blackberry empaty

Parmağınıza taktığınız biyometrik yüzük sayesinde sizin duygularınızı algılıyor. Ürünün diğer bir önemli özelliği ise “duygusal sağlık tablosu”. Bu tablo grafik şeklinde kullanıcıya gösteriliyor ve bir olayın veya telefonunuza gelen bir mesajın sizi nasıl etkilediğini görmek mümkün oluyor. Telefonun ön tarafı tamamen dokunmatik bir ekrana sahip, arka tarafında ise fiziksel bir klavye var.

hayali bir arkadaşım var uzunca bir süredir…

firatocal | 14 August 2010 21:16

hayali bir arkadaşım var uzunca bir süredir… canımın en sıkkın olduğu zamanlarda onunla konuşuyor ve dertleşiyorum… ona ne tafra edersem edeyim , nasıl çıkışırsam çıkışayım sesini hiç çıkartmıyor… tam bir kara gün dostu…

hayali bir arkadaşım var… evet , gerçeklerinden çok daha vefakar… bana sırtını dönmeyen , hayal de olsa bana hep gülümseyen… hüzünlü anlarımda yanıma gelip üzüntümü bütün içtenliği ile paylaşan… beni hiçbir zaman umutsuz , kimsesiz bırakmayan…

hayali bir arkadaş… ama dostluğu sahiciden daha sahici… çıkarına göre davranmayan kötü gün dostu… almak istediğini aldıktan sonra yüzüne bir kere bile olsa dönüp bakmayan nankörlerden değil o…

” … beni benle yalnız bırak… ”

firatocal | 13 August 2010 14:54

” Yalnız kalmak istemiyor muydun.. bak çekip gidiyorum işte , mutlu ol ” dedi kadın… ” Beni terk etmeni istemedim ki hiçbir zaman , beni benle yanlız bırakmanı istedim sadece.. ” dedi erkek…

Kadın , narin elli ve ince belli , kumral esmer karışımı güzelliğiyle meydan okuyordu iri kaslı vücudu ve omuzlarından akan dalga dalga uzun saçlarıyla grek heykellerini andıran partnerine…

erkek ise terk edilmişliğin boşluğunda asılı bekleyen birbaşına kalışın soğuk luğunu ensesinde hisseder cesine titrek ama kadınının merak duygusunu ihmal etmeyecek bir gizem içerisinde kendisinden emin cümlelerle savunuyordu yalnızlık hakkını…

çok değil , bir hafta olmuştu tanışalı… aslında ikisi de birbirine hala yabancı sayılırdı.. gürül gürül akan Alaçatı sokaklarının ışıltılı , masalımsı atmosferi bir çırpıda aşık etmişti ikisinide…

Suçlu Kadınlar ve Hüznün ve Tebbessümün Ortak Yüzü: MONA LISA

firatocal | 26 July 2010 12:20

Öyle bir kadın düşünün ki , hangi ruh halinde olursanız olun , o , sizi anlayan ve kalbinizin sesi olup , duygularınıza tercüman olan büyülü bir kadın olsun… Eşsiz güzelliği ile düşler sofranızın baş köşesine kıvrılıverdimi , masum ama bir o kadar büyüleyici etkisiyle , dertlerinizi ve acılarınızı silip atan , aşkın gücüne inananların azizesi , eşsiz ve benzersiz , Mona Lisa

Leonardo Da Vinci ‘ nin çağları aşan başyapıtı olmasının ötesinde , yüzündeki kaotik duyguların yegane anavatanı , kadın ruhunun da şifreli anahtarı o…

Yüzyıllardır çözülemeyen mütebessim ifadesi kimlere ilham kaynağı olmadı ki… Hangi aşıkları dile döküp , sevgilileri karşısında el pençe divan durdurmadı ki… Kadının gizemli ruhunun asla çözülemeyecek Tanrısal güçle saklanmış şifreleriydi , kah gülümseyen kah hüzünlü o eşsiz yüz ifadesi…

Ama bilimin soğuk eli bu metafizik sıır perdesini araladı aralayacak… Yapılan araştırmalar Da Vinci ‘ nin kullandığı onlarca boya katmanıyla bu sihirli etkiyi yakaldığını gösteriyor… Henüz incelemeler tam olarak bitmiş değil… Ama yine de anlıyoruz ki , sanatın gücüyle yarattığı onlarca maske , bizi o eşsiz yanılmanın lezzetine itiyor…

Beyinsiz Aşk

tarik09 | 04 July 2010 14:08

Zaman aramızdaki en büyük düşmandı. Saate bakmak gelmezdi içimden. Çünkü akreple yelkovan başımı döndürürdü. Hiç istemezdim geçsin zaman yanında, isterdim ki donsun kalsın dünya, herkes başka kimse kalmasın. Nedir bu? Çocukça bir aşk mı yoksa? Eğer öyleyse diyebilirim ki çocukların yüreği herkesinkinden büyük ve kuvvetli. Dünyaları alır içine eğer bu çocukça bir aşksa.
Bilirim ki bu aşk bir tek zaman dayanamazdı. Her şey boşa geçiyor biz nerdeyiz, ne yapıyoruz? Hay Allah saat gene kaç olmuş gitmek zorundayım… Ve işte yalnızlık bir kez daha uzun bir gecenin ardın gene kavuşmayı bekleyecektik başka çaresi yok. Ta ki her şeye bir şeyler olana kadar.
İnsanların yaptıkları en önemli hatalardan biri sürekli suçlu aramaktır. Hayatta kötü şeyler vardı ve var olacaktır. Kötü olmadan hayatta olmaz en azından bir anlamı kalmaz. Haksız mıyım? Ama insanların yaptıkları tek şey o kötü şeylerin sorumlusunu bulmak. Ve sürekli şikayet etmek. Oysa ne fark eder bilmiyor. Bu yazıyı okuyan şunu unutmasın ki eğer bir duygu değiştiyse o duygu değişmiş demektir. İnsan doğası bu çözemezsin. Bitti gitti yani. Ben de elimden gelen her şeyi yaptım ama olmadı olamadı olamıyordu hehe.
Bunu Antalya’yla ilgili bir videoda duymuştum.

BİR BİLİNMEZLİK YAZISI

il mare | 13 March 2010 11:55

Hiçbirşey yapmak istemediğin zaman , hiç yapmak istemediğin şeyleri yaparsın… Ne yapacağını en bilmediğin anda, hiç izlemediğin dizilere takılırsın,aptal repliklerin aptal duygularını dudaklarına musallat edersin; en zayıf anındır işte, içinde sıkıntılarla boğuşurken, izlediğin her şeyin içine kontrolsüzce,balıklama dalarsın… Birilerinin aptal dudaklarından çıkan sözler senin dudaklarının bunca zaman zaptettikleridir sanki, birisinin gözleriyle akıtmaya çalıştığı duygu seli, bunca zaman içinde kaybolduğun bir çağlayandır sanki… ( “Suyun intiharı gelir aklıma şelale deyince”,Birhan Keskin’in bu dizesini hatırladım nedense şimdi…) En fenası, yapı kredi ,coca cola reklamlarına falan ağlamaktır kolaylıkla,ya da şimdilerde şekerbank bile… Susarsa susarım,susarsam susar, susarsalar susarızz’lar, anlamsız uyarlamalar, donuk sessizliklerdeki fosforlu naralar.

her daim benimle ol

taha3045 | 24 December 2009 11:04

Heyecanlıyım içim kıpır kıpır Şubat’a birşey kalmadı, ayaklarım yerden kesilecek gibi, bunun nedeni mutluluk mu, korku mu, heyecan mı bilemiyorum,lunaparktaki gondolun aşağı inişindeki gibi oluyorum, kalbim yerinden çıkacakmış gibi.

Bu duyguları herkesle paylaşmak istiyorum, herkes yanımda olsun bazende herkesten uzak olmak istiyorum. Deli gibi, manyak gibi heyecanlıyım, bazen hiç bir şey yapmadan saatlerce oturmak istiyorum, hiç kıpırdamadan durmak, sadece durmak, bazen de durmaksızın hareket etmek.

6.Hissinizle Aranız Nasıl?

admin | 03 December 2009 15:36

Hani her seferde mantıkla hareket edip sonra da başlarım mantığa ya bu sefer de duygularımla hareket edecem denilen o olay var ya işte o duygu kısmı 6.His….

Bilimde 6.His ise; insanlarda olan işitme, dokunma, görme, tat alma, koklama hislerine sonradan eklenen telepatik bir durum olup şimdiye kadar asla fiziksel olarak kanıtlanamamıştır……

Aslında bu his, şu yapay dünyada çoğu yapay insanlarla kurduğumuz iletişim dışında; kendimizle olan tek iletişim….Ürkütücü gelse de kulağa, diğer insanlardan farklı olmak ve bu hisle bu hise göre yaşayıp sonunda yanılmadığını görmek daha da bir çarpıcı kılar bu durumu.
Sadece keramet dinlemeyi bilmededir.
Sanki 2.ci bir ağız gibidir ve sürekli konuşup durur.Bazen çıldıracak gibi olur ve sus diye bağırası gelir insanın.Bu his’in en sıkı düşmanı Ego dur.Alınan kararlar bu ikilinin savaşma sonrası imzaladıkları anlaşma doğrultusundadır.

beynime esir gerçeklik, ilk önce beni vurdu

admin | 30 November 2009 18:10

İçime düşen kan damlalarını taşıyamıyorum.Ruhumun derinliğinde, derinlik, sorular, gerçek; her şeyden tiksinirken, kendimden kaçamayıp duvara toslayanım.

İşte sana yazıyorum hayat, çözülmemiş mahzen duvarların varsa şayet, şimdi onları ya çözmeliyim ya dondurmalı ebediyen bu ruhu. İsyankâr bedenim ruhuma baştan esir, ben kendi beynime esir, beynim gerçek denilene dünden esir. Ben ki, gerçek denileni anlayamayan, uyum sağlayamayan yuvarlanıp, üstü başı çamur içinde kalıp yine de; ‘Bulacağım yanıtı!’ diye debelenenim.