bildirgec.org

dünya hakkında tüm yazılar

2012 Dünyanın Sonu Mu?

Chocolateboy | 23 June 2009 11:40

Maya
Maya

Maya Uygarlığının inanışlarına göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için en önemli gün, belki de dünyanın sonu.Bir inanşa göre 2012 yılı insanlığın yükselişinin başlangıcı olarak gösteriliyor. Yaşadığmız çay son bulup yeni bir çağa adım atacağımız idda ediliyor.

Maya tabletlerinde bir görüş dünyanın son çağına gireceği fakat büyük bir tufanla son bulacağı yazılı. Diğer görüş ise marduk göktaşı ile yokolacağımız.

Bahsedilen büyük tufanın ipuçlarını şimdiden görebiliyoruz. Küresel ısınma,buzulların erimesi,tsunamiler vesaire…

vazgeçtim

there is no hope | 07 June 2009 15:06

insanlardan insanlıklarını kaybetikleri gün vazgeçtim
dağa taşa ota kuşa verdim kendimi sevdim onları saygı duydum attığım her adımda bastığım yerlere
yanlışlıkla basıtığım karınca yuvaları için ağladım saatlerce, her yağmurda sokaklara çıktım salyangozları topladım kimseler ezmesin onları diye,
yere düşen yaprakları topladım ölmüş olmaları çiğneme hakkı vermiyordu bize .evet kimileri yazık bu kız gittikçe sıyırıyor dedi desinler onlardan daha
insandım ben daha çok düşünüyodum herşeyi
kimseyle kavga etmemeyi öğrendim bunlarla uğraşırken cevap vermemeyi insanlara çünkü ne kadar konuşursan konuş derdini anlatırsan anlat
o gene bildiğini söylicekti bana, ben gene yanlış olacaktım gözümde ..
sevdiğim insanları kaybetmeye başladığım günden beri çokta ağlamıyordum artık .kalpsiz dediler ilgisiz dediler bu kızın dünya umrunda değil dediler
kendilerine göre haklıydılar belkide ama ben yaralarımın kanadığını biliyordum ağlamak çözüm değildi benim yaralarıma inadına susucaktım inadına yaşıcaktım
evime aldım çaresiz hayvanları baktım büyüttüm sevdim onları kimseyi sevmediğim gibi sevmek istemediğim gibi
geceleri onlara bakarken kanattım bütün yaralarımı içimde kimse görmedi duymadı beni
sessiz attığım her çığlıkta yeni bir çaresiz buldum kendime bakabileceğim bencillikmiydi bu bilmiyorum ama ben kendi bencilliğimde mutluydum
herşeyden uzaktaydım kapadım kendimi dünyanın çığlıklarına artık üzülmüyordum gidenlere sevinemiyordum yeni gelenlere geldikleri dünyayı sevmiyordum ben
kıskanıyodum her sabah camımda gördüğüm örümceği .evini yapıyordu camıma hiç düşünmeden keşke diyordum bu kadar rahat olabilseydim biri bozulursa başkasını
yapabilirim diyebilseydim ben yapamıyordum …her gece yenileri açılıyordu yaraların her gece daha bir kanar olmuştum uyumuyordum artık sabahlara kadar
bekliyordum hadi diyodum içimden bir tek şey lazım sana sabah kalk konuşmanı yap artık ve git …
intikam kötüdür herkese göre ama benim birikmişti yapılanlar yapılmayanlar en azından konuşmalıydım söylemeliydim ne varsa içimde
sustum bir tek benim yaralarım yeterdi kimseyi acıtmaya gerek yoktu
en iyi yaptığımı yaptım her sabah sanki uyanmam için sebep varmışcasına mutlu kalktım yatağımdan
etrafımdakiler ne istiyorlarsa onu yaptım hiçbir şey istemedim karşılığında benim mutluluğum yaşayan şeylerdi onlar mutluysa benim için sorun yoktu
uzun yürüyüşlere başladım sattlerce hiç durmadan içimden tutturduğum tek bir şarkıyla arşınladım her bir yerini sahil yolunun benim kimseyle konuşmaya ihtiyacım yoktu
benim kendime bile ihtiyacım yoktu aslında bu kadar birikmişlikti attığım adımlar .içime çektiğim her nefes aslında cümleler kuruyordu ama kimse duymadı beni kimse ağlarken görmedi kimseye cevap vermedim ben .hakkımı savunmadım karsımdaki belki kötü bir gün geçiriyordur diye haberleri seyretmez oldum gazeteleri okumaz…
dünyanın karşısında tek başıma yaşamaya çalışıyorum sadece .bütün dünyamı bana karşı? elbette hayır. bu dünya kendine karşı ben onun için sessizce ağlıyorum
bencilim ben benim olanı korumaya çalışıyorum kendimi yavaşca yokederek.ruhumun en ince ayrıntısında bile acılar var ortaya çıkan çıkmak için çabalayan haykırdığım zamanlarda sessizce aynı cümleler var ” lütfen yaşayanları incitmeyin” kimse farkımda olmayabilir benim yada kimse önemsemiyor olabilir
ama bende burdayım ve görüyorum duyuyorum hissediyorum. acılar içindeki insanların çığlıklarını duyuyorum katledilen hayvanların suratlarını görüyorum
kırılan ağaç dallarını hissediyorum ve sadece susuyorum kanıyorum yavaş yavaş kimse görmüyor beni kimse duymadı benim çığlıklarımı ben sadece yaşamaya çalışıyorum
bütün acılarımın en üstünde oturup.
bunları nedenmi yazıyorum? belki dedim en azından benim varolduğum ispatı olucaktır bu yazı bende bu dünyada yaşıyorum görüyorum ve herkes gibi nefes alıyorum .

insanlık yok olduktan sonra dünya.. süper bir belgesel

pirella | 22 May 2009 17:00

insanların olmadığı bir dünya düşünün.. bütün insanlar birden bire yok olmuş, acaba dünya 1 gün sonra, 10 gün sonra, 25 yıl sonra nasıl olurdu, onca zaman, para, emek harcayıp yaptığımız yapılar ne hale gelirdi? adamlar bunu düşünüp süper bir belgesel hazırlamışlar. 8 bölümünü bulabildim arkadaşlar sizin bildiğiniz başka bölümler varsa paylaşalım.

barış için müzik: playing for change

biSGen | 11 May 2009 10:12

Sanat çok güçlü bir “iletişim” ve “ifade” aracıdır. Sanat ve sanat eseri aracılığıyla hiç tanımadığımız, bilmediğimiz kültürleri tanır, öğreniriz. kültürel olduğu kadar “estetik” düzeyimizi de geliştiririz.
belki dinlediğmiz bir şarkıda, belki baktığımız/gördüğümüz bir tabloda, bir fotoğrafta ya da bir heykelde tüm insanlığın yaşadığı, izlediği, hissettiği duygu ve düşünceleri bulabiliriz. Sanatın tarihselliğini de unutmamalı. İkinci dünya savaşı denilince benim gözümün önüne hep picasso‘nun “guernica”sı gelir sözgelimi.

guernica ( picasso )
guernica ( picasso )

bu arada hazır konu açılmışken “müziğin evrenselliği” üzerine buraya ve şuraya bakmanızı da öneririm.
insanoğlunun binlerce yıldır özlemini duyduğu şeydir barış.

Programcı Gözüyle Dünya, Ahiret, Kader Ve Sonsuz İlim Sahibi

nurefsan32 | 05 May 2009 10:20

Anlaşılması güç olan meseleler insanlara anlatılmak istendiğinde, anlatılmak istenen durumun bir temsil ile akla ve anlamaya yaklaştırılması eskiden beri kullanılagelmiş bir yöntemdir.En başta Rabbimiz bize gönderdiği Kur’an-ı Kerim’inin ayetlerinde bu metodla anlaşılması zor bir çok hakikatı ders veriyor. Ve en cahil adamdan en zeki ve alim adama kadar herkes Kur’an-ı Kerim’i anlayabiliyor. Ve eskiden beri bir çok ilim adamı da bu yöntemi kutsal kitabımızdan esinlenerek eserlerinde kullanmışlar.

İnsanların bir kısmının, belki de çoğumuzun aklına kader ile ilgili yada dünya ve ahiret alemleri ile ilgili yada bu alemlerin nasıl döndürüldüğü ile ilgili sorular gelmiştir. Merak ettiğimiz bu konular ise akla sığıştırılması oldukça zor olan derin meselelerdir. Koca kainatın evrilip çevrilmesi çok büyük bir meseledir. Aynı şekilde kader ile ilgili mevzular çok derindir. Bir çok ilim adamı veya filozof bu derinliklerde kaybolmuşlar, kimi aklını kimi imanını yitirmiştir. Bir kısım din alimi ise “Akıl bu konuları idrakten acizdir, akıl bu yolda gidemez, sadece inanmak gerekir, ispat edilemez.” diyerek işin içinden çıkabilmişlerdir.

Bir iki yıl önce büyük bir ilim ve fikir adamının telif ettiği eserinden bir bölümü hem okuyup hem de okuduğum cümleler üzerinde düşünüyordum. Okuduğum cümleler yukarıda bahsettiğim dünya ve ahiret alemlerinin mahiyeti ve birbirine göre kıyaslamaları anlatan cümlelerdi.

domuz gribi, google maps’den eş zamanlı takip edilebiliyor

beyrek | 29 April 2009 13:31

Bu günlerde dünya, domuz gribi olarak adlandırılan bir salgın tehdidi altında. son birkaç günde bu salgın yüzünden 100ün üzerinde insan hayatını kaybetti. ilk olarak kuzey amerika’da çıkan bu salgın, avrupa’ya da sıçramış durumda.

google map domuz gribi
google maps domuz gribi

durum bu kadar ciddi olunca google işe el atmış. google maps ile, domuz gribi vakasından şüphelenilen bölgeleri, gribin görüldüğü yerleri, gripten ölen kişilerin olduğu bölgeleri takip edebileceğiz.
harita üzerinde, pembe işaretler salgından şüphelenilen ve muhtemel bölgeleri, mor işaretler salgının görüldüğü yerleri, üzerinde siyah nokta olmayan işaretler de ölüm vakalarını belirtiyor.
domuz gribi rss ile de takip edilebiliyor.