bildirgec.org

dünya hakkında tüm yazılar

Hakikat

Alperun | 08 October 2009 09:44

Ayakkabılarını bağladı. Oturduğu yerden bir hamlede fırladı Phi. Yürümeye başladı. Yıllardır düşlediği gibi, ayakkabılarını bağladı ve evden dışarı çıktı. Yol, uzun ve ince bir hattı ufkuna uzanan, görünmeyen çizgiyle ikiye ayrılmış gibi; gel ve git’ten ibaretti yolculuk belli ki. Gördü ki olması gerektiği gibi, gelenleri ve gidenleri vardı yolun sağ ve solundan ilerleyen. Sağını solunu görmeyen, önüne bakarak ilerleyenlerdi bunlar. Phi de onlara bakmamayı öğrendi.

Yolculuk, bir anlık kararı değildi. Sadece, herkesin bir gün bu yoldan geçeceğini düşündüğünden o erkenden yol almak istemişti, ancak ayrılma vakti beklenmedik bir anda gelip çatmıştı, tek sorun buydu. Yine de vakarını korudu. Phi, henüz çocuk denebilecek bir yaşta olmasına rağmen yaşıtlarından çok olgun dururdu. Az konuşur, az yer, az uyurdu.

kule 2

nazokiraze | 07 October 2009 13:17

beyazıt kulesi 1749 yılında ahşap olarak yapıldıgında 85 metre idi.Kule önce cibali sonra yeniçeri ayaklanması yangınlarında yandı. 1828 de tekrar inşa edildi.o dönem yangınlar bu kuleden izlenirdi.

istanbul üniversitesi kampüsü içinde yer alan kule meteorolojik amaçla da kullanılmıştır. (beyazıt kulesi restore ediliyor)

giotto çan kulesi italya floransa’da floransa katedrali’nin bir parçasıdır.84 metre yüksekligindeki kule kabartmalarla dekore edilmiştir.

Kare şeklinde inşa edilen çan kulesi 14 metre genişligindedir, 1982 yılında Unesco listesine alınmıştır.Kulenin içindeki heykel koleksiyonu bir hayli zengin, Floransa’nın en ünlü sanatçılarının çeşitli eserleri burada yer alır.

kule

nazokiraze | 06 October 2009 14:55

vasco de gama anısına yaptırılan Belem Kulesi Portekiz’in başkenti Kizbon yakınlarında bulunan Belem‘de yer almaktadır.Gotik manuel tarzındadır, 1983 yılında Unesco tarafından korumaya alınmıştır.

Portekiz’in keşifler çağının sembolü oldugundan dolayı çok önemli olan kule askeri mimar Francisco de arruda tarafından yapılmıştır ve 2. ferdinand tarafından onarılmış, 1910 yılında ulusal anıt olarak ilan edilmiştir. jerónimos katedrali de Belem’in ikinci büyük anıtıdır.

İnternetin dünya haritası

omeroguz | 06 October 2009 12:31

internet haritası
internet haritası

İnternet sonu olmayan bir uçurum peki interneti haritaya dökmemiz gerekirseydi ne olurdu? işte bunu konu alarak hazırlanmış olan bu haritada myspace, facebook, youtube, gmail, digg, apple, android birçok uygulama,site, ürün ve firmanın bulunduğu haritada dünyadaki internet kullanım seviyesini de rahatlıkla görebilirsiniz.

yukardaki haritayı daha geniş ekran görmek için

Uzayda yaşam belirtisi ve uzaylılar

siriusbee | 23 September 2009 17:54

Burada yayınlanan habere göre Astronomy and Astrophysics dergisinin yeni sayısında güneş sisteminin dışında dünyaya çok benzeyen bir gezegenin keşfedildiği bildirildi.

Şu ana kadar güneş sisteminin dışında keşfedilen en küçük gezegen olan Corot-7b‘nin yoğunluğu aynı Dünya’daki gibi kayalıkmış ancak gezegenin yüzey sıcaklığı 1000 – 1500 santigrat olduğundan dolayı yaşama imkanının olmadığı açıklanmış.

SOĞUK SAVAŞ SIRLARI: KAYIP KOZMONOTLAR

wertikaas | 19 September 2009 10:59

Yuri Gagarin
Yuri Gagarin

12 Nisan 1961 tarihinde, binlerce yıldır gökyüzünün enginliğine dalıp, türlü hayaller kuran insanoğlunun en imkansız görünen hayali gerçek olmuştu. Yuri Gagarin, yalnızca uzaya giden ilk insan olmakla kalmıyor, bir rüyayı da gerçek kılıyordu. İnsanoğlu artık uzaydaydı ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Peki ama Yuri Gagarin gerçekten de uzaya giden ilk insan mıydı? Yoksa sadece yolunda giden talihi sayesinde kendinden önceki kayıp öncülleri arasından sıyrılmayı başaran şanslı biri miydi?

Kayıp Kozmonotlar” Soğuk Savaş yıllarının gizemlerinden biridir. Hala aydınlanmamış noktaları vardır. Bunun nedenini anlayabilmek için Soğuk Savaş’ın en sıcak günlerine geri dönmemiz gerekiyor. Bu yıllarda iki kutba ayrılan dünya üzerinde, her alanda müthiş bir yarış sürmektedir ve iki taraf ta elde ettikleri her başarıyı kutsal ideolojilerine adamaktadır. Nihayetinde yarışma kategorilerine uzay da ilave olunca; önce uzaya ilk insansız uydular gönderilmeye başlanır. Sonra buna hayvanlar da eklenir. Şimdi sıra insanlardadır. Herkesin merak ettiği soru aynıdır: Uzaya ilk önce kim gidecek? Burada “kim” den kasıt; bir insanı canlı olarak uzaya gönderip aynı şekilde geri getirmeyi kimin başaracağıdır. Herkes bu sorunun yanıtını beklerken amatör telsizciliğe merak salmış iki İtalyan kardeş; Achille ve Giovanni Judica-Cordiglia, Torino’nun dışında 2. Dünya Savaşı’ndan kalma eski bir sığınakta kurdukları bir dinleme istasyonunda, Amerikan ve Sovyet radyo, telsiz sinyallerini dinlemekle meşguldürler. Malum internet ya da diğer haberleşme teknolojileri henüz gelişmemiş yahut da gelişme aşamasında olduğundan tüm Avrupa hava sahasını bu radyo sinyalleri kaplamaktadır. Ama 1960 yılının 28 Kasım gecesi ilginç bir şey olur. Bu iki İtalyan kardeş dünyadan gittikçe uzaklaşan bir sinyalden gelen SOS mesajını tesadüfen yakalamayı başarırlar. Bir uydu ya da uzay aracından gelen bu SOS mesajı mors alfabesiyle üç kere daha gönderilir fakat sinyal her seferinde daha da zayıflar ve dünya yörüngesinden biraz daha uzaklaşır. Sonunda ise kaybolur. Bu garip olay duyulunca, bir İsviçre radyosu kardeşlere radyo istasyonlarında uzay uzmanı olarak iş verir. Onlar artık uzaya gidecek ilk insanın sesini kaydetmeye hazırdırlar.

Zaro Ağa

nazokiraze | 29 August 2009 15:44

Birisi doğduğunda Allah uzun ömürler versin şeklinde dileklerde bulunuruz. Ülkemizde bu dileğin gerçekleşmiş olmasının en büyük örneği sayılan bir efsane yer alır.
Yaşadığı dönem tüm dünyanın ilgisini çeken ,öldügünde ise akciğerleri,beyni ve kalbi araştırma için çıkarılan Zaro Ağa 157 (bazı kaynaklara göre 160)yaşına kadar yaşamıştır.(mezarı Eyüp tedir)

Ülkemizin en uzun yaşayan insanıdır Zaro Ağa, Bitlis’te doğmuş hamallık yapmak için İstanbul’a gelmiştir. On padişah görmüş ,pek çok ülke ziyaret etmiş pek çok kere evlenmiştir. Atatürk’ün huzuruna da iki kere çıkan Zaro Ağa bu kadar uzun yaşayarak herkesi hayretler içinde bırakmıştır. Kendisinin sırtından hem yaşarken hem de öldükten sonra paralar kazanılmıştır.

-Neden bu kadar çok evleniyorsun

-Ne yapayım, aldığım kadınlar çabuk ihtiyarlayıp ölüyorlar

Şerif Mirza Aşiretine bağlı Kürt asıllı Zaro Ağa Rohat Alakom’un Eski İstanbul Kürtleri adlı kitabında, yakışıklı,iri vücutlu olarak tasvir edilir.Zaro Ağa askerligini sarayda yapmış ve Selimiye Kışlası .Ortaköy ve Tophane Camiileri inşaatında çalışmıştır.

Dünya Nano Kıyametine mi gidiyor?

| 07 August 2009 10:51

Dünya Nano kıyametine mi gidiyor?

Artık her yerde “nanoteknoloji” duymaktayız. Peki, ama nedir bu nano teknoloji; Maddenin DNA’sını yani atomunu ve moleküllerin yapısını değiştirerek onlardan yeni madde oluşturma teknolojisidir.

Hayatımızın her alanına girecek nano teknolojisi ile tedavisi imkânsız ve uzun süren hastalıkların tedavisi mümkün olacak, sadece tek bir ilaçlar derdimize çare olacak, mikroptan daha küçük robotlarla vücudumuzu tamir edecekler.

Çelik kadar sağlam ve çok hafif inşaat malzemeleri, uzun süre bozulmadan ve besin değerini yitiremeyen gıda ürünleri, fosil yakıt kullanmadan sadece bir kere şarj ederek kilometrelerce yol alabilcegimiz otomobiller, yıkamaya gerek olmayan elbiseler, deniz suyunu tatlı suya dönüştüren su arıtmalar… Beklide çok yakın bir zamanda aklımıza ve hayalimize gelmeyecek gelişmeler yaşanacaktır.

Atomu insanlığa hizmet için buldugunu söyleyen Einstein ilerde Hiroşima ve Nagasaki de 100 binlerce kişinin ölümüne neden olacağını bilemezdi. Yani bizim deyimizle ”Bindik bir alamete gidiyoruz bakalım kıyamete”