bildirgec.org

dr. hakkında tüm yazılar

YDUS başvuruları 11-14 Kasım arasında

wowo | 07 November 2008 23:44

6 aralık cumartesi günü yapılacak olan; yan dal uzmanlık eğitimi giriş sınavına (ydus) başvurular 11-14 kasım tarihleri arasında yapılabilecek. başvuracak adaylardan başvuracakları yan dalın bağlı olduğu ana dalda uzmanlık ünvanı almış olmaları bekleniyor. ösym’nin açıklamasına

Anadolu Liseleri

mehmetbastug94 | 04 November 2008 08:12

Bir ilçede 0.5 milyon liseye gidecek olan genç varsa o ilçeye 3 anadolu lisesi yeterli gelmektedir.

Örneğin Bağcılarda; Mehmet Niyazi al. Akşemsettin al. DR. Kemal Naci Ekşi Anadolu Lisesi olmak üzere 3 lise bulunmaktadır. Eğer bir genç bağcılarda oturuyorsa ve al. a gitmek istiyorsa sbs de bağcılarda ; her 5 kişiden en az 3. olması gerekmektedir.

Fakat bir liseye sadece o ilçeden öğrenci gelmediği için; bağcılardaki düşük puanlı öğrencilerde al. a giremiyor. Dolayısıyla parası olan özel okula olmayanlar ise devlet okuluna giderek eğitimlerine devam ediyorlar…

insanın yumurtlama anı!

pasacocugu | 17 June 2008 11:15

bir kadının yumurtlama anı
bir kadının yumurtlama anı

new Scientist dergisinde yayımlanan habere göre bir insanın yumurtlama anı tesadüfen de olsa görüntülendi! 45 yaşındaki Belçikalı hastanın rahim ameliyatı sırasında yumurtlama anı görüntülendi.
hastanın doktoru Jacques Donnez 15 dakika süren yumurtlama anını filme aldı. donnez’e göre bu görüntüler bilim adanlarının bu süreçle ilgili yapılar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarına olanak sağladığını söyledi.
kaynak

“Ertuş” için neler yapabiliriz?

| 05 March 2008 19:05

Yine kendimden tiksinmeye başladım!
Utandım, nefret ettim kendimden.
Talikan dağlarına gidip,
mağara adamı olmak geldiiçimden…

Hepimiz insanız, yaşayıp gidiyoruz.
Hepimizin birer yolu var.
Bir yolculuğu…

Bir ahengimiz var,
bir makamımız,
bir bestemiz.

Müzikle yaşam birbirine benzer.
Bir notalar dizilimi değil mi
her zaman dilimi?
Her saat, her gün, her yıl…

Bir beste değil mi,
her bir yaşam?

***

Ertuğrul Özkök!
O da içimizden biri aslında…
O da mozayiğin bir parçası.
O da bir renk.
O da bir nota.

ÖN YARGI…

akoni | 09 September 2007 13:10

Bu bana ,yakın zaman da gelen bir mail.Sanırım yaş biraz daha olgunlaşınca insanlar daha duygusallaşıyor. Dr. Paul Ruskin, öğrencilerine yaşlanmanın psikolojik belirtilerini öğretirken onlara şu olayı okudu.Hasta ne konuşuyor, ne de söylenenleri anlıyor. Bazen saatlerce anlaşılmaz şeyler geveliyor. Zaman, yer, ya da kişi kavramı yok. Yalnız, nasıl oluyorsa, kendi adı söylendiğinde tepki veriyor. Son altı aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir çaba harcıyor ne de bakım yapılırken yardımcı oluyor.Onu hep başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor. Dişleri yok, yiyeceklerin püre halinde verilmesi gerekiyor. Gömleği salyalardan dolayı sürekli leke içinde. Yürümüyor. Uykusu sürekli düzensiz. Gece yarısı uyanıp çığlıklarıyla herkesi uyandırıyor. Çoğu zaman mutlu ve sevecen, fakat bazen ortada bir neden yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana dek de feryat figan bağırıyor .Bu olayı okuduktan sonra, Dr. Ruskin öğrencilerine böyle birinin bakımını üstlenmek isteyip istemeyeceklerini sordu. Öğrenciler bunu yapamayacaklarını söylediler.Dr. Ruskin, kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını ve onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırdılar.Daha sonra Dr. Ruskin hastanın (!) fotoğrafını dolaştırmaya başladı. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıydı.“ Dinlemeden,düşünmeden,tanımadan sadece bir anlık düşünce zıplamalarıyla ya da çağrışımlarla yargılar,hüküm veririz.. Belki de böylesi daha kolay olduğu için.. Zoru seçmeyiz..Çünkü bir insan ya da bir olay hakkında düşünmek , o kişiyi tanımaya ,yaşadıklarını anlamaya çalışmak dünyanın en zor ve en fazla zaman alan işlerinden biridir. Kendimizle ilgili yanlış bir değerlendirmeye asla tahammül edemezken, başkaları için bu yöntemi bu kadar içimiz rahat kullanabilmemiz ne kadar şaşırtıcı değil mi? Önyargılarımız bizim hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırırken ,başka insanların hayatlarını aynı oranda zorlaştırır.Karşımızdaki kişi bize ne kadar önyargılı davrandığımızı anlatmaya çabalarken , biz çoktan konu ya da kişi hakkında “ karar vermiş olmanın dayanılmaz hafifliği”ni yaşamaya başlarız.Dünya sadece yaşadığımız anda bulunduğumuz yerden gördüğümüz gibi değil..Olaylar da öyle…İnsanlar da…Yapmamız gereken tek şey ( çok zor ve zahmetli de olsa) bakış açımızı 360 dereceye ayarlamak….Unutmayalım ki Tanrı bile insanları hakkında karar vermek için ömrünü tamamlamasını bekliyor…

DR

RAKIrokaBALIK | 01 February 2007 00:33

Mutlaka her meslek için geçerli olan bir şey beş parmağın beşinin bir olmaması kavramı veya her grupta iyiler ve kötülerin olabilmesi. Ama son 3 aydır babamın rahatsızlığ nedeni ile 14 farklı DR ile muhatap oldum ve sadece 2 tanesi sıradışıydı… Yani paranın esiri olmayan ve hakikaten hastası ile hasta olduğu için ilgilenip,muayenehanesine gitmeden de gerekenleri yapabilen… Oysa bu süreç zarfında karısı da Dahiliye Uzmanı olmasına rağmen başka hekime gitmiş olduğumuz için tavır alanlar,muayenehanesine gidilmediği için sevk kağıdını imzalamayanlar,işlerini ciddi olarak yapmadıkları için eksik bir kaşe,imza veya protokol numarası yüzünden haddi hesabı olmayan zaman kayıplarına yol açanlar,yerli yersiz tersleyip azarlayanlar…
Yukarıda bu şerhi koydum… tabi ki bir GENELLEME yapılması mantık dışı olacaktır ama bu kadar kısa bir sürede 2/14 bence büyük bir oran…
fakat beni en çok üzen ve bir insan olarak gerçekten utandıran şey para karşısında bu kadar nasıl küçülünebilindiği?işini gerçekten ciddiye alıp meslek etiği içerisinde çalışan tüm hekimlerimize buradan sevgilerimi saygılarımı yolluyor diğer grupta olanları ise sizlerin değerli yorumlarınıza havale ediyorum…
Tanrı ellerine bu anlamda düşürmesin !