Hatırladığım kadarıyla yedi yaşındaydım. Balıkesir’de anneannem, ben ve Fahriye teyze kuyumcuya gitmiştik. Bana bir kolye alınacaktı. Anneannem altın yonca şeklinde bir kolye beğendi ancak ortasında da mavi bir boncuk vardı. Ben kolyeyi beğenmemiştim. Ortasındaki mavi boncuk hoşuma gitmemişti. Ben ortasında mavi boncuk olmayan daha zarif altın yonca şeklinde bir kolye beğenmiştim.

Ancak ortasında mavi boncuk bulunan altın yonca kolye yine de satın alındı. Kolye artık altın bir zincirle boynumdaydı. Kuyumcudan çıktık, anneannem, fahriye teyze ve ben kaldırımda yürüyorduk. Ben sağ elimi avucum açık bir biçimde göğsümde kolyenin altında tutuyordum. Neden öyle yaptığımı da bilmiyordum. Düşünerek bilinçli olarak yaptığım bir hareket değildi.