bildirgec.org

dönüşüm hakkında tüm yazılar

Gölge Kuramı

morbeyin | 03 July 2010 12:04

Herkes hayatı boyunca illaki bir kaç defa dejavu olmuştur.Bazılarımız bir olay olmadan önce o olayı hissetmiş hatta gözümüzde canlandırıp o olaydan sıyrılmışızdır.

Gelelim asıl konuya,büyük ihtimalle bu kuramın aynı şeklini kimse öne atmamıştır,benzerleri olabilir fakat genelde bu konu ruh referans alınarak yapılmaktadır.Biz ise ruhtan biraz daha uzak bir şekilde olasılıklar ve olamayacaklar hakkında kuram yaratmaya çalışacağız.

Öncelikle zaman konusu ele alınmalıdır.Hayatınız boyunca her yaptığınız hareket ve konuştuklarınız saniye saniye evren tarafından kayda alınmaktadır.Eğer,bir aralar gündemde olan sesleri geri getirebilen bir cihaz yapılırsa,her konuştuğunuz,hatta peygamberlerin konuştukları bile şuanda dinlenebilir ki bunun olasılığı fazladır,çünkü insan oğlunun ve evrenin her hareketi enerji kaynaklıdır ve hiç bir enerji aslen kaybolmamaktadır sadece evren bu enerjiyi emip depolamaktadır.

Otogaz Dönüşüm Firmaları

ebultosbaa | 29 June 2009 22:24

Kurulumuna yardımcı olduğum bir site var Sıralı Otogaz dönüşüm firmalarını listeliyor, sıralı otogaz sektöründeki firmalara ve lpg kullanıcılarına sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Sektörde iş ya da işçi arayanlara sitede ücretsizce ilan verme olanağı sunuyor tüketici şikayetlerini yayınlıyoruz.
Sizde aracınıza sıralı otogaz yani lpg taktırmayı düşünüyorsanız önce siraliotogaz.gen.tr’ye uğrayın.

karizmatik ibraam amca..

koza86 | 17 January 2009 18:57

Şu kaderin öcüne bak; M.Kemal devrimlerinin eleştirildiği ülkede, son elli yldır bir tek “devlet adamı” çıkmamış..
Çıkar gibi olanı da, milletin anasını belledikten sonra ” pragmatik ve liberal” bir lider olarak hakkın rahmetine kavuştu.
Turgut Özal’dan inkilapcı, reformcu lider yaratma çabalarının sonuçlarını yaşıyor bu millet..
O bir, uçarı adam mıydı? reformcu muydu?
Özal’ın, ekonomik politikaları yıllardır yazıldı çizildi. Ayrı bir fasıl..

Ama rahmetlinin, çankaya’ya siyasi firarı ve ardından uydu bir başbakanla başlayan macerası, milletin tarihine, kirlenmiş bir ruh ile vahşi ve muzır bir hayatın yolunu açtı;

Mac ve Pc Savaşı devam ediyor!

tuncelik81 | 13 January 2009 19:24

Ne yazıkki bazı savaşlar hiç bitmiyor. Bu hiç bitmeyen savaşlardan birisi de Mac ve Pc arasındaki yıllardan beri süre gelen savaş. Evet belki kılıçla, topla, tüfekle savaş yapmıyorlar ama teknolojilerini konuştururarak savaş yapıyorlar. Hatırlarsanız daha önce buradan sizlere Mac ve Pc’nin kanlı hesaplaşmasını gösteren, lattopla kafa patlatan, bağırsak deşen, gırtlak kesen bilgisayardan cd’leri mermi gibi fırlatan Mac ve Pc’yi temsil eden iki grubun kıyasıya mücadelesini gösteren bir video klip izletmiştik. Klibin sonunda birbiri ile yaptıkları bu anlamsız savaşın ne kadar gereksiz olduğunu anlayarak, birbirleri ile barışma kararı almışlar ve bunu ilginç figürler ile dans ederek kutlamışlardı. Artık Mac ve Pc nin barıştığını düşünüyorduk.

The Fly

mesnetsiz | 25 June 2008 13:52

Başrollerini Jeff Goldblum (Seth Brundle) ile Geena Davis‘in (Veronica Quaife) paylaştıkları David Cronenberg‘in bu yeniden yapım filminde ilginç bir bilim insanının ışınlanma makinesi icat etmesi neticesinde başına gelenler anlatılıyor. Seth Brundle kendi halinde yaşayan ve evinde ışınlanma makinesi çalışmaları yapan bir bilim insanıdır. Bir gün önemli bilim dergilerinin temsilcilerinin de yer aldığı bir davete katılır. Burada Veronica’yla tanışır ve onunla ilginç sırrını paylaşır. Seth bir ışınlanma makinesi icat etmiştir ve bu icattan henüz hiç kimsenin haberi yoktur. Böylece hem Veronica’yla Seth arasındaki etkileşim hem de bu icadın neden olduğu olaylar zinciri başlamış olur. Seth Veronica’nın gözü önünde bir nesneyi bir telepod makinesinden diğerine başarıyla gönderir. Peki ya eğer bir canlıyla bu denenirse sonuç ne olacaktır? Tıpkı Einsteingibi tek tür elbise giyen, kolay kolay evinden çıkmayan dahi bilim insanının gözüne uyku girmez ve bu sorunu düşünüp durur. Sorununa bir çözüm bulmak için önce bir et parçasını ışınlamaya karar verir. Işınlanma başarıyla tamamlanmıştır, ancak bu et parçası pişirilip yendiğinde normal bir etle aynı lezzete sahip olmadığı görülür. Şimdi sıra yalnızca kendisine verileni alan makineye etin lezzetini öğretmeye gelmiştir. Aslında filmin ilginçliği de bundan sonra başlar. Film bir anlamda etin şiirine dönüşür.

Tam bu sırada aşk Brundle’ın kapısını çalar. Veronica eski erkek arkadaşının (John Getz) bu çalışmayı izinsiz yayınlayacağı şeklindeki tehdidi karşısında konuşmak için Brundle’ın yanından ayrılıp yayıncı ve patronu olan eski erkek arkadaşının yanına gider. Veronica gece boyunca Brundle’ın yanına dönmez. Brundle Veronica’nın yanına gittiği adamın eski erkek arkadaşı olduğunu anlar ve kıskançlık krizine girer, sarhoş olur ve henüz kusursuz çalışıp çalışmadığını bilmediği ışınlama cihazına kendisi girer ve ışınlamayı gerçekleştirir. Bir süre sonra kendisini çok sağlıklı hissetmeye başlar. Veronica döner ve Brundle hayatının en güzel günlerini yaşadığını, ışınlanmanın bedendeki toksinleri atıp vücudu arındırdığını düşünür, oysa gerçek farklıdır. Işınlanmadan önce sırtına batan bir işlemci sırtında ufak delikler açmış ve bu deliklerden tuhaf kıllar çıkmaya başlamıştır. Veronica bu kıllardan aldığı örneği incelettiğinde Brundle’ın bir böceğe dönüşmeye başladığını anlar. Brundle sarhoşken ve kıskançlık krizindeyken ışınlanma cihazına girmiş olan sineği farketmemiştir. Cihaz yalnızca bir tek varlığı ışınlamak üzere tasarlanmış olduğundan bu iki farklı organizmayı tek bir genetik şifre olarak algılar. Bu şekilde Seth Brundle Brundlefly’a dönüşmeye başlar.

Dönüşüm..

sekoci | 07 March 2008 11:51

Doğduğumuzdan süregelen oluşumun içinde bir çok talihsiz olayla karşılaşmak mümkün ben kendi adıma zamanın gücünü kullanmak için tuttuğu ‘gerçek’ sopasına bir çok kez maruz kaldığımdan eminim…
Fakat bir köle nin zincir darbelerine karşı hissettiği acının bir padişahın sarayında düşman kuvvetlerinin gemilerinin şehrine girişini izlemekten daha büyük bir zarar veremeyeceğini düşünürüm.
Bir çok insanın başına bir bıçaklanma olayı gelmiştir. olay esnasında bir kavgaya dahilseniz bıçağın girdiği an hiç bir acı hissetmessiniz beyninize yoğunlaşan daha güçlü bir düşünüm hakim olmuştur çünkü.. Ancak tüm kargaşa bittiğinde bıçaklanmış olduğunuzu ve acı çektiğinizi hissedersiniz.
Kendimden büyük bir insana karşılık veremeden dayak yediğimde canım çok yanmıştı ve ağlamıştım sadece bir tokatla.. Ama bir çok insandan çok daha ağır darbeler aldığımda olmuştu yine karşılık veremeyerek içimdeki güçlü bir kin duygusu ağlamamı engellerdi hep…
Bir kadının çocuk doğururken çektiği acıyı tarif etmek benim için güç olsa gerek bu fiziksel acının hiç bir zaman karşılaşamayacağım büyüklükte olduğunu düşünürüm. Ve doğum sonrasında bu acı kımi olarak devam eder ama doğumdan sonra çekilen acı kolayca unutulur. Tırnakları çekilmiş insanlar vardır. Ama hiç bir fiziksel acı gözünüzün önünde kızınıza tecavüz edilmesinin yerini alamaz diyebilirm kesinlikle..

MSI dan Ekolojik Soğutma

doganalp | 29 February 2008 18:00

ECOlotion
ECOlution

Enerji tasarrufunu öne çıkaran tasarımların yapıldığı günümüzde anakart üreticisi olan MSI bu tasarımlara bir yenisini ekliyor. ECOlotion ismini verdiği bu anakart kartın çipinin (yonga) yaydığı ısı enerjisini kinetik enerjiye dönüştürerek soğutucu fana güç sağlıyor. Sistem tam bir halka oluşturuyor. Bu sistemde MSI Stirling Engine Teorisini hayata geçiriyor. Sistemin işleyişini merak edenler için videosu buradan seyredilebilir.

analog tv yayınlarının sonu

nothingrows | 25 January 2008 10:25

ülkemizin de kullandığı analog televizyon yayını halen diğer bazı ülkeler tarafından çoktan terkedilmiş bir teknoloji durumunda. öyleki lüksemburg 1 eylül 2006 tarihinde ilk analog yayını durdurarak tamamen dijital platforma taşınan ilk ülke.

amerika, avustralya, kanada, breziyla, çin, belçika, malezya, ispanya ve daha birçok ülke önümüzdeki dönemde dijital yayına geçileceğini ilan etmişken; hollanda, finlandiya, andora, ingiltere, isveç ve isviçre çoktan analog yayını bitirmişler.