bildirgec.org

don hakkında tüm yazılar

Mektup-2: Acı Veriyor Çocukluğum

Kuduz maymun | 12 August 2009 10:04

Ben miyim neyim.
Ben miyim neyim.

Çocukluğumun bir kısmı Gümüşhane’de geçti. Orada yağan kar.. Bana çok fazla gelirdi ama sanırım boyum küçüktü de, ondan. Köyün bir ‘yokuş’u vardı. Yokuş dedin mi belli bir yerdi orası. Yukarıdaki mahallenin bütün eriyen karları çağlayan gibi yokuştan akardı. Yine de yukarıya gitmek için kenarlardan tırmanmaya çalışırdık.
Bir de Nuriye vardı. Aşağı taraftaydı evleri. Ağabeysi Zeki: Babamın öğrencisi. Nuriye bir gün evlerinin yakınında biriyle kavga etti. Üç yaşlarımda olmalıydım. Korkuyla baktım kavgaya. Nuriye’nin ayağında bir çiçekli basmadan etek vardı ayakbileklerine dek gelen. Derken Nuriye bir tekme savurdu. Etekleri açıldı. Ayağında don yoktu. Bu görüntünün bana nasıl garip geldiğini anlatamam.

Kış
Kış

Birkaç yıl sonra İstanbul’a geldiğimizde arkadaşlarım oldu. Evimizin önünde epey kar birikmiş. Yokuştaki su bana nasıl çağlayan gibi geliyorsa bu kar yığını da -hala- bana koca bir dağ gibi geliyor. Arkadaşlarım o dağın tepesine çıkmış oynuyorlardı. Ben de pencereden cıvıltılarını izliyordum.
Çok istiyordum ben de gitmeyi; ama uygun bir pabucum yoktu o havalarda giyebilmek için. Yoksulduk. Derken annemin giyile giyile eskimiş ve altlarına kimbilir kaçıncı kez pençe ve eriyen tabanlarına takviye yapılmış lacivert çizmelerini giydim. Annem benim pencereden bakıp durmama dayanamamış, çizmelerini vermişti. Çıkıp oynadım.

Döndüğümde çizmeler sırılsıklamdı. Burnum, yanaklarım, ellerim kızarmıştı soğuktan.
Paltom da yoktu.
Annem örmüştü kalınca birşey.
Bir pabucum yok diye annem ağladı.
Alamadığı için…

Don Yerine Tanga Tercih Edilir…

EDVARENTE | 09 July 2008 10:29

Suriye ikliminin etkisinde olan bir ilde görev yapıyorlardı.Rüzgarda toz nasıl kalkarsa çekirgeler de toz misali görüş açısını daraltıyordu..İş çıkışı eşini aldı mesafe yakın olduğundan yürüyerek evlerine gittiler.Kadının çığlıkları ile irkildi elindekileri yere atıp yatak odasına koştu.Gördüğü sahne ile neye uğradığına şaşırmıştı.Eşi donunun ağ yerini tutmuş zıplıyordu.

Tansiyon Ölçen Don !

waybe007 | 20 May 2008 10:30

Gördüğünüz bu don Philips tarafından üretilmiş ve üzerinize giydiğiniz andan itibaren tansiyonunuzu ölçüyor.Bunu da üzerindeki sensörler ve elektrotlar sayesinde başarıyor.Bu teknolojik donun orijinal adı ise Wearable Blood Pressure Monitoring System.

Gidecek Olan

mengu yincge | 07 December 2007 23:07

Gidecek Olan

Yazmış söylemiş olsan da aynı sözleri
Belki aynı başkasına benzer
Bir, iki, üç ard arda
Sadece sayılar mı bir sınıf teşkil eder?
Sordum kendime tekrar
Yanlış olabilir,
Anlamam mümkün
Belki yanlış söyledim,
Yanlış düşündüm, mümkün
Doğrusu soruyorum kendime
Ve yine tekrar tekrar
Teker teker
Ne gösterecek, ne anlatacak –olan- doğruyu
Kim?
Aklım ve yüreğim bende saklıyken
Nereye, kime, neden?
Bakıp sormalıyım
Var mı bir neden
Yok mu sadece olan
Anlamak değil mi sadece yaşananı
Sadece yaşanana
Özlembir de gıpta bazen, belli belirsiz
Tanımlama çabasında, anlamaya
Aklamaya çalışan aklım.
Hissettiğimden çok sezdiği,
Yumruğum kadar yüreğimin.
Sadece yaşanan
Hem de diyorum
Sadece yaşanana
Bir saygı kabul,
Kabulüm anlamasan da, anlatsan da.
Hangi kararda durduk
Ne kıvama geldik
Korkup kaçtık
Çoşup taştık
Gittik geldik
Nereye, ne döndük
Yüzüme çarpan sabahın aydınlık ilk ışıkları
Ferahlığında yüreğim
Şimdi yüzüm akşam üzeri serinliğinde
Tanelenmiş artık çiçekler
Küçücük, büyüyecek yeşil dallarda
Yeniden doğan tadlı meyveler
Yüzümü ışığa döndüm
Görünsün
Ne korkaklığı, ne esareti
Sadece görünsün
Adanmış bir can cesareti
Hayata dopdolu bir sevgiyle
Işıktan gelen
İçime sığmaz, taşan, karanlığı delen
Harf harf damlayan hayata
Sadece yaşanan
Yansısın gözlerimden sek
Bir ışık
Hep sevgiyle
Gidecek olan
Ne sen, ne de ben
Kalacak gerçekten
Yaşanan, yaşandığı bilinen
Ve sadece
Ehl-i sevginin hatırası
Saygının yağmuruyla yıkansın
Hak’aHak edilen
Senden, benden
yadigar kalsın…

11.05.2007 – RSK

düşük bel frikikleri problem oluyorsa…

odo | 25 November 2007 17:47

problem
problem…

hip-t adını verdikleri bu aksesuar-giysi, pantolonun etrafını bir kemer gibi sararak düşük bel frikiklerinden muzdarip kadınlara bu dertten kurtulma imkanı sunuyor. hip-t’nin tanıtım ve satış sitesinde problemi ve de çözümünü resimli olarak tarif etmişler.

ve de çözüm...
ve de çözüm…

Robot Donlar

icetea | 01 November 2007 14:31

robot donlar
robot donlar

Nagasaki Üniversitesinde robotik araştırmacılar, üşenmemişler bizlere güç veren don yapmışlar. Giyilen robot içinde bulunan algılayıcılar sayesinde kaslarmızın kasılıp kasılmayacağını anlayarak bize destek sağlıyor. Hiç yorulmadan 16 kglık bir halterle 90 saniyede 90 kere çömelik doğrulabiliyorsunuz.
Kaynak: Nisan 2004 Bilim ve Teknik dergisi

ANTALYA’DA DENİZE GİTMEK

akoni | 09 August 2007 15:12

Ben 25 yıl İstanbul da yaşamış biriyim deniz burnumuzun dibindeydi ama çevre kirliliği nedeni ile sadece kenarında oturup yosun kokusunu içimize çekerdik.O bile beni mutlu etmeye yeterdi.Şimdi herkesin adını dilinden düşürmediği, turistik bölge dediğimiz zaman herkesin aklına ilk gelen Bodrum,Çeşme,Antalya hani denizi çok tuzlu olsa da sonuçta deniz.

Beni doyuruyor,tatmin olabiliyorum ama mutlu değilim..Acaba kör olsaymışım dahamı iyi olurmuş? Ama o zaman da mutsuz olacaktım. Vallahi koca bir dilekçe yazmayı düşünüyorum.Sorun ne merak ediyorsunuz.Acaba ben mi abartıyorum diyorum bazen. Evindeki bütün mutfak aletlerini sepetine dolduran pikniğe gider gibi tabak,kaşık,çatal sesleri arasında yerlerde halılar sanki deniz kenarı değilmiş de piknik alanındaymışız gibi.

Hani iklim sıcak insanlar bunalıyor hoş görülü olmak geliyor içimden .Ama çıldırmama az kaldı resmen çöpçülük yapıyorum. Atılan pet şişeler,karpuz kabukları,kırık bira şişeleri sizlere deteylarını anlatsam uzun sürecek manzara vahim içler acısı. Dahası korkunç. Kıyafet desen yataktan kalkan pijaması ile denizde atlet ,don,gömlek,tayt,bluz,şalvar,badi ne desem bütün kıyafetlerden tutun her şey var

.Hani burası ( Antalya ) güzel ülkemin turistik bölgesi olmasa ne giyersen giy diyeceğim ama diyemiyorum. Allaha şükür duşumuz var tuzlu sulardan arınmak için ama olurmu sanki mübarekler evde banyo oluyorlar şampuanlanmadan olmuyor. Bir kez uyardım şampuan kullanmak yasak diye aldığım cevap çok ilginç : “Gözleri bozukmuş yola gidecekmiş.” Hala çözemedim gözle şampuan ve duşun nasıl bir bağlantısı var. Şimdi ise en çok rahatsızlık duyduğum şu zıkkım olası içmeden duramadıkları – içimizde içen arkadaşlar varsa da duyurulur – lütfen dikkat ediniz içtiğiniz şu sigaranın izmaritlerini lütfen yerlere atmayın.Yer gök izmarit dolu artık çıkarmak üzereyim çok doldum.

Bu sahil şeridi benim tapulu arsam değil yanlış anlamayın. Sadece boş bulduğum yerde oturup kitap okur,yüzer giderim. Çevremin temiz olmasını istiyorum.Bıraktığım gibi bulmak istiyorum. Herkese sesleniyorum. Nasıl ki yabancı devletlerde yerde bir izmarit bulsam eşşek gibi anıracağım diyorsam benim ülkemde öyle olsun istiyorum. Bazen acaba biz arap soyumuyuz diyorum. Elle yemek ye sonra ellerini üzerine sil. Biz bu olamayız.Atatürk ne demiş ne mutlu Türküm diyene.Mutlu olabilmem için çevremin temiz olması gerekiyor.

Radyasyondan Koruyan Don

semazem | 21 May 2007 09:21

Cep telefonunun zararlı etkilerinden “oramızı” koruduğu iddia edilen iç çamaşırı üretilmiş. Isabodywear isimli firmanın sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Açıklama ise şurada.