bildirgec.org

director hakkında tüm yazılar

Yönetmen, yani yöneten insan

Razielz | 16 May 2008 14:43

Film izlemeyi aklımızdan geçirdiğimiz zaman yapabileceklerimiz arasında : sinemaya gitmek, cd-dvd’den izlemek, internetten indirmek veya tv’den izlemek gibi seçenekler bulunmaktadır.
Evde otururken canımızın sıkıldığını hissettiğimizde televizyonu açıp, kanallar arasında zapping yaparken denk gelen herhangi bir filmi izleyebiliriz veya önceden tv dergilerinden gördüğümüz bir filmi bekleyip izleyebiliriz.
Evde tv’den film izlemek açıkçası benim yıllardır yapmadığım bir şey, çok severek izlediğim tv-dizilerini bile artık tv’den izlemiyorum. Reklam arası, tv’nin ses kalitesi, çevre şartları (çoluk çocuk, anne, baba, misafir) gibi engelleyici faktörlerden dolayı evimde film veya dizi izleyeceğim zaman bilgisayarıma yöneliyorum. Güzel bir ses sistemi, büyükçe bir monitor, kaliteli görüntü(DVD, HD) ve yüksek hızlı internet(veya cd-dvd’ler) yeterli oluyor.
Ama sanıyorum çoğunuzun bana katılacağı gibi film izlemenin en zevkli yeri sinemadır. Atmosfer, ses sistemi, dev ekran, patlamış mısır (içimde her ne kadar yiyenleri öldürme hissi doğursa da), bileti ikiye bölen eleman, fenerle yer gösteren eleman sinemada film izleme keyfini artırır. Aslında şimdiye kadar kısaca anlattıklarım çok farklı bir konu olarak yazılabilir, işlenebilir ama benim değinmek istediğim konu biraz daha öncesine dayanıyor.
Film izlemeye karar verdikten sonra ilk aşamayı geçmiş bulunmaktayız, ikinci aşamada ise (ki en önemli aşamadır kendileri) izleyeceğimiz filme karar vermek.
Karar verdikten sonrası malum ama filmi seçerken neye göre seçiyoruz?
Bazılarımız oyunculara göre, bazılarımız son çıkan filmleri, başkaları filmlerin ratinglerine bakarak seçerler. Peki siz hangisine göre izleyeceğiniz filmi seçiyorsunuz? Bu faktörlerin biri veya hepsi etkili olabilir tabi ama çok önemli başka bir faktörü daha eklemek istiyorum: Yönetmen.
Bazılarımız için en önemli etkenlerden biri olan yönetmen kriteri bazıları için hiçbir şey ifade etmeyebilir.

Director’s Cut Versiyonu

pilli pati | 26 April 2008 14:52

Bazen bir DVD dükkanına gittiğinizde aynı filmden iki tane olduğunu, fakat film kapaklarından birinin üzerinde “Director’s Cut” ifadesinin yer aldığını fark etmiş olabilirsiniz. Bunun kısaca anlamı şudur: Filmin montajı, filmin yönetmeninin bizzat kendi elinden ya da onun talebi doğrultusunda çıkmıştır.

Sinema dünyasında ezelden beri süregelen bir konudur; film yapımcıları ile film yönetmenleri arasındaki muhtemel fikir ayrılıkları… Hatta bir projeye başlarken bile bu gizli ego savaşının sonunda, olayın kimin elinde patlayacağını kimse tahmin edemez. Film yapımcısı projeden elde edeceği maddi gelirin ve firmasının tanıtımına sağlayacağı katkının peşindedir. Yönetmen ise daha ön planda sanatsal faaliyetinin uyandıracağı etkiyi maksimum düzeyde tutmak için en etkileyici sahneleri çekmek adına tüm enerjisini harcamayı hedefler. Elbette ki; yönetmenin de o işten edineceği kazanç ve ismini tanıtma sevdası gönlünde yatar ama sanat aşkı mutlaka buna baskın gelir. Hatta sanatçı kaprisleri de beraberindedir, çoğu zaman… Ama bu işin kaymağını biz; son kullanıcılar, müşteriler, parayı verip düdüğü çalanlar olarak bir güzel yeriz, tadını çıkarırız… Sinema aşkına bir filmi birden çok kere izleyip eleştirilerini internet sayfalarında yayımlayanlardan tutun da, filmde yapılan gafları yakalamak için dakikalarca pür dikkat kesilenleri de biliriz. Bir de yönetmenin gözünde olayın nasıl başlayıp nasıl bittiğini merak edenler için, işte bu “director’s cut” versiyonları en vazgeçilmez parçalardır.

Kırmızı: Shyamalan’ın Vazgeçemediği…

pilli pati | 24 December 2007 01:17

shyamalan
shyamalan

Uyarı: Bu yazı, niteliği gereği (siz deyin; gözlem, ben diyeyim; kehanet) her ne açıklama altında olursa olsun, ilerleyen satırlarda bir grup filmde geçen birçok detayı, bir genellemeye maruz bırakacaktır. Eğer aşağıda listelenen filmlerden en az birini veya birkaçını izlemediyseniz, bu yazı size pek bir şey ifade etmeyecektir. Ayrıca filmlerin hiçbirini görmediyseniz, yazıyı okuduğunuz takdirde, daha sonra izlediğinizde filmlerden almanız gereken tadı alamayabilirsiniz. Çünkü filmlerle ilgili bazı ipuçlarını burada ifşa edeceğim. Öte yandan, herhangi bir filmi izlemeden önce filme ait bir detayın anlatılmasından hoşlanmayanlardan ya da tahammül edemeyenlerdenseniz, filmlerin büyüsünü bozmamak adına yine bu yazıyı şimdilik es geçmenizi ve belki filmleri izledikten sonra, arzu ederseniz, yazıya tekrar uğramanızı salık veriyorum. Fakat tabii ki; merak da kediyi öldüren bir şeydir. Karar sizin!

Zaten bu yazı da bir merakın peşine düşülerek yazılmıştır. Sebep de; yönetmen M. Night Shyamalan’ın aşağıda bahsi geçen filmlerde ısrarla kullandığını, hayretle tespit ettiğim renktir.

hadi, cizgi film yapalım!

xerre | 22 December 2007 13:21

dfilm
dfilm

avusturalya’da bulunan ve matrix’in yapında görev olan özel efekt firmasının olan bu sitede, moviemaker yardımı ile kısa çizgi filmler hazırlayıp e-mail olarak yollayabiliyorsunuz. bir çok mekan, karakter,hava durumu, jenerik gibi seçeneklerinin yanında karakterlere istediğiniz diyalogları da ekleyebiliyorsunuz.

dfilm
dfilm

siz de, eğlenceli ve bir o kadar yaratıcı çizgi filmler yapabilirsiniz.

grafik tasarım programları için ikonlar

ugya | 07 November 2007 22:08

resimde de görüldüğü gibi photoshop,3d max,freehand vs. gibi sık kullandığınız programların olağan ikonlarından sıkıldıysanız buradaki ikonları tercih edebilirsiniz.sade ve hoş bir yapıda oluşu bence gerçekten kullanılabilirlik açısından cezbedici.buradan indirebilirsiniz.

usta işi yeniden çevrim : the departed

| 26 November 2006 20:49

infernal affairs
the departed

orijinal adı Mou gaan dou(2002) olan , çin’i sallayan ve kendine hatırı sayılır bir seyirci kitlesi edinen infernal affairs‘in yeniden çevrimi (remake) olan the departed‘ın altına imza atan yönetmen, 64’lük italyan delikanlısı martin scorsese‘dan başkası değil.ünlü yönetmenin kendini yeniden bulmaya çalıştığı yapım olarak nitelendirilen filmin oyuncu kadrosu oldukça sağlam.Leonardo DiCaprio, Matt Damon,Mark Wahlberg ve Jack Nicholson gibi isimleri buluşturan yapım 24/11/06 tarihinde yani geçtiğimiz cuma ülkemizde gösterime girdi. suç dünyası ve polis teşkilatı arasındaki köstebek ağlarına dikkatleri çeken yapımı şu sinemalarda izleyebilirsiniz.
büyük ustanın sanatını konuşturduğu the departed (köstebek) belkide bu sefer oscar ödülünü getirir kendisine.
lafı fazla uzatmadan gidin görün derim bu yıldızlar geçidini ve eşsiz sanat eserini.
ama sinemaya gitmeden önce şuradan filmin senaryosuna göz atın,buradan fragmanlarını seyredin ve oradan sinekritiğini okuyun.
herkese iyi seyirler..!

infernal affairs
infernal affairs

not: geri bildirimleri yapmayı unutmayın 😉

David Lynch

| 10 October 2006 10:27

kısa bir süre önce bildirgeç‘e inland empire adlı yapımıyla konuk olan David Lynch hakkında :

david lynch
david lynch

1946 yılında Amerika’da doğan Lynch aslen ünlü bir ressam ve (her ne kadar kullanmasada) bir mobilya tasarımcısıdır.Pennsylvania Güzel Sanatlar Akademisi ve American Film Ensitütüsünde öğrenim gördükten sonra beyaz perdeye siyah-beyaz çektiği Eraserhead (1977) ile hünerini yansıttı.aslında bu ilk filmi değildi.Eraserhead’den önce aşağıdaki eserlere imzasını atmıştır.

filmlerinde kısık sesli gürültü, karanlık ve çürümüş şeylerle dolu mekanlar, bozulmuş karakterler, polarize edilmiş bir dünya (melekler, şeytan, Meryem Ana heykelleri, fahişeler), etrafta çürümüş ceset ya da kafa tasları

kullanmasıyla rahatsız edici ve cesur bir anlatım biçimini kullanmaktadır….
yönetmenin diğer çalışmaları kronolojik sıralamayla aşağıdaki gibidir:

  • Inland Empire (2006)
  • The Short Films of David Lynch (2002)
  • Rabbits (2002)
  • Does That Hurt You? (2002)
  • Darkend Room (2002)
  • Mulholland Dr. (2001)
  • Straight Story, The (1999)
  • The Straight Story (1999)
  • Lost Highway (1997)
  • Lumière et compagnie (1995)
  • Twin Peaks: Fire Walk with Me (1992)
  • Wild at Heart (1990)
  • Blue Velvet (1986)
  • Dune (1984)
  • Elephant Man, The (1980)
  • Eraserhead (1977)
  • Amputee, The (1974)
  • Grandmother, The (1970)
  • Alphabet, The (1968)
  • Six Figures Getting Sick (1966)
    ünlü yönetmen hakkında kaynaklar: imdbwiki(tr)wiki(en)film.gen.trsinemafanatikbeyazperdebildirgechafifekşisözlükdaha fazlası için
    bu arada yönetmenin Lost Highway’i üzerine S.Zizek‘in yapmış olduğu ve kitaplaştırdığı çalışmasına buradan ulaşabilirsiniz.
    son bi tavsiye : sinema dünyasının görüp görebileceği en iyi yönetmenler sıralamasında ilk 10 içerisinde daima varolacağını düşündüğüm Lynch’in eserlerinden kendinizi mahrum etmeyin,çok şey kaybedersiniz 😉

Starwars – Altın Makas

dominic | 04 August 2006 10:00

İşte Starwars severlerin dikkatini çekebilecek, George Lucas’ın altın makasından kurtulmuş, DVD ekstralarında bile yer almayan, enteresan bir kaç sahnenin youtube linkleri.
1, 2 Luke Skywalker’in Anchorhead’de “başına gelenler” ve 3 ziyaretçilerinin daha net görüldüğü bir cantina sahnesi.

izledikten sonra neden yer almadıkları nispeten anlaşılıyor.