bildirgec.org

dikkat hakkında tüm yazılar

Bilmeceli zeka ve dikkat testi

please | 03 April 2007 17:33

1)iki tane adam kadın şavaşçıların olduğu bir adaya düşerler.kadınlar her şekilde adamları öldürmeyi kafasına koymuş.adamlarına son sözünüz nedir diye sorarlar.adam öyle bir cevap verriki hiç bir kadın onları öldürmek istemz sizce adam ne demiştir?

2)bir adam evinde tavana boyunundan iple asılı bulunur.fakat oda bomboştur.hiçbir eşya yokru ama adamın asılı olduğu yerin aldtında su vardır sizce adam ne yin üzerin eçıkıp kendini asmıştır

İNTERNET DOLANDIRICILIĞI

serversistemci | 22 March 2007 18:09

Haftalar önce benzer bir saldırı Yapı Kredi Bankası adına yapılıyordu. Fakat saldırganlar müşteri portföyünü genişletmek istemişler ki aynı saldırıyı sadece ismi değiştirilerek Akbank adına yapmaya başladılar. Tabii ki daha farklı bir yöntem izleseler ve farkedilmeleri güçleşseydi daha kötü olurdu ama yine de olayda trajikomik bir taraf bulunuyor.
Bankalardan gelen e-postaları kontrol etmenin en basit yolu tam metne bakmak. Tam metin (ya da orijinal metin) içerisinde dönüş yolu ve aslında hangi sunuculardan gönderildiği açıkça belirtilir. Bu kontrol %100 güvenli değilse de ilk aşamada zayiatı büyük ölçüde giderebilir.
Benzer bir e-posta aldıysanız ve phising konusunda duyarlı bir e-posta sağlayıcısına sahipseniz phishing saldırısı olarak iletiniz.
Phishing, müşterilerin kredi kartı, banka hesabı, vb. bilgileri sahte e-posta ve sahta web siteleri aracılığıyla elde etme amacı güden saldırılara deniyor. İsmi de İngilizce balık avlamak anlamına gelen “fishing”in sahtesi olan “phishing”.
Nasıl kurtuluruz böyle şeylerden bilmiyorum ama biz dikkat etmezsek çok zahmet çekeceğimiz kesin.

sahtekarlık olayı

jedai | 03 February 2007 09:10

Bugun bir sahtekarlik olayi yasadim.

0542 XXX XX XX

no.lu bir telefon tarafindan arandim. Karsidaki insan kendisini Diyarbakir’da yasayan “Av.Resat Akdemir” olarak tanitti ve benim telefonumdan surekli kendisine kufurlu mesajlar geldigini soyledi.

Ben boyle bir olayin mumkun olamayacagini soyledigimde ise Turkcell musteri hizmetlerini arayarak benim numarami sorusturdugunu ve kendisine gonderilen mesajlarin Internet uzerinden de gidebilecegini ve savciliga verecegini soyledi.

Ben de savciliga verin. Mesaj nereden gittiyse bilgisayar uzerinden bulurlar dedim.

Taksi Şoförlerine Dikkat

aynshtein | 20 January 2007 11:15

Tüm Türkiye’de hayat giderek zorlaşıyor, bu da insanları yozlaştırıyor. Söz meclisten dışarı, hile hurda meraklısı insan sayısı giderek artıyor.İstanbul’da güpegündüz yaşanan olayları gazetelerin manşetlerinden ve ana haber bültenlerinden takip ediyoruz. Olayları ibretle izliyoruz belki ama neredeyse hiç birimiz bundan ders almayı ya da bilinçlenmeyi beceremiyoruz. Ondan sonra da benzer olaylar bizim de başımıza gelince veryansın etmeden duramıyoruz.Konu neden buraya geldi diye soracak olursanız, minik bir hikayem var efendim; buyurun buradan…Birkaç gün önce kız arkadaşımın işyerine gitmek için akşam sekize doğru Yenibosna’da taksiye bindim. Yolda taksi şoförü ile hoş beş muhabbet ettik. Adamcağız kendi dertlerinden dem vurdu ben de muhabbete ayak uydurdum.Gideceğim yere vardığımda, taksimetrede yazan ücreti ödemek için cebimden parayı çıkarıp uzattım. Taksi şoförü bana, 1 Ytl bozuk param olup olmadığı sorunca ben de olumsuz yanıt verdim. Ardından bir süre birbirimize bakıştık ve adam benden 1 Ytl eksik ücret alarak bana paramın üstünü verdi. Parayı cebime koydum ve benden almadığı para için “hakkını helal et” diyerek arabadan indim.(…) Ertesi gün, kahvaltılık bir şeyler almak için bir pastaneye girdim. Siparişimi verdim. Cebimden parayı çıkardım. Bir de ne göreyim? Bana verdiği 10 Ytl düpedüz sahte. Kağıdında herhangi bir sorun yok ancak baskı rengi biraz değişik, renk tonu koyu ayrıca üzerinde gereğinden fazla kabartma var. Paranın sahte olduğunu anlamak için müneccim olmaya lüzum yok. Erman hocanın deyişiyle “bariz ofsayta yakalanmışım.”Bir önceki akşam, taksinin içinde paraya dikkat etmemiştim. Taksi şoförü resmen bana sahte parayı “kakalamış.” Ben 1 Ytl için adamın hakkını yediğimi düşünürken, herhalde o da “kar” ettiği 9 Ytl’nin sevinciyle gaza basmıştır.Ertesi gün olayı kız arkadaşıma anlattığımda, o da benzer bir olayın iş yerindeki bir arkadaşının başına geldiğini ifade etti. Yine taksi şoförü, yine sahte para, ancak bu sefer meblağ biraz yüksek: 50 Ytl.O olay da aynen şöyle gerçekleşmiş: Hanımefendi taksiye binmiş, gideceği yere gelince cüzdanından 50 Ytl çıkarıp şoföre uzatmış. Şoför parayı almış ve ardından “abla bozuk yok” diyerek geri vermiş. Hanımefendi de üzerinde başka para olmadığını söyleyince “canın sağolsun” diyerek yola koyulmuş. Hanımefendinin aklına bir kurt düşmüş ve derhal cüzdanından parayı çıkarmış. Ancak sonuç vahim: 50 Ytl’yi alan Üsküdarı geçmiş 🙂 Taksi oradan çoktan uzaklaşmış…Tabi ki tüm taksi şoförlerini zan altında bırakmak yanlış fakat, bu tarz olaylar özellikle taksilerde meydana gelmeye başlayınca, insan ister istemez huzursuz oluyor…Aman efendim; siz siz olun alışverişlerde el değiştiren paralara titizlikle bakın. Sahtekarlığa maruz kalmak istemiyorsanız cebinizde 50 ve 100 Ytl’lik banknotlar taşımayın, nakit para ile alışveriş yapmayın; “çiiiiiipli” kredi kartınızı kullanın. (ki, kartınız çalınırsa, siz durumu fark edene kadar ocağınıza incir ağacı dikilmesin! Ama kredi kartını kullanırken de siz kendi ocağınıza incir ağacı dikmemeye özen gösterin.. :))Sevgi ve saygılarımla…

Taksi Şoförlerine Dikkat

aynshtein | 19 January 2007 17:15

Tüm Türkiye’de hayat giderek zorlaşıyor, bu da insanları yozlaştırıyor. Söz meclisten dışarı, hile hurda meraklısı insan sayısı giderek artıyor.İstanbul’da güpegündüz yaşanan olayları gazetelerin manşetlerinden ve ana haber bültenlerinden takip ediyoruz. Olayları ibretle izliyoruz belki ama neredeyse hiç birimiz bundan ders almayı ya da bilinçlenmeyi beceremiyoruz. Ondan sonra da benzer olaylar bizim de başımıza gelince veryansın etmeden duramıyoruz.Konu neden buraya geldi diye soracak olursanız, minik bir hikayem var efendim; buyurun buradan…Birkaç gün önce kız arkadaşımın işyerine gitmek için akşam sekize doğru Yenibosna’da taksiye bindim. Yolda taksi şoförü ile hoş beş muhabbet ettik. Adamcağız kendi dertlerinden dem vurdu ben de muhabbete ayak uydurdum.Gideceğim yere vardığımda, taksimetrede yazan ücreti ödemek için cebimden parayı çıkarıp uzattım. Taksi şoförü bana, 1 Ytl bozuk param olup olmadığı sorunca ben de olumsuz yanıt verdim. Ardından bir süre birbirimize bakıştık ve adam benden 1 Ytl eksik ücret alarak bana paramın üstünü verdi. Parayı cebime koydum ve benden almadığı para için “hakkını helal et” diyerek arabadan indim.(…) Ertesi gün, kahvaltılık bir şeyler almak için bir pastaneye girdim. Siparişimi verdim. Cebimden parayı çıkardım. Bir de ne göreyim? Bana verdiği 10 Ytl düpedüz sahte. Kağıdında herhangi bir sorun yok ancak baskı rengi biraz değişik, renk tonu koyu ayrıca üzerinde gereğinden fazla kabartma var. Paranın sahte olduğunu anlamak için müneccim olmaya lüzum yok. Erman hocanın deyişiyle “bariz ofsayta yakalanmışım.”Bir önceki akşam, taksinin içinde paraya dikkat etmemiştim. Taksi şoförü resmen bana sahte parayı “kakalamış.” Ben 1 Ytl için adamın hakkını yediğimi düşünürken, herhalde o da “kar” ettiği 9 Ytl’nin sevinciyle gaza basmıştır.Ertesi gün olayı kız arkadaşıma anlattığımda, o da benzer bir olayın iş yerindeki bir arkadaşının başına geldiğini ifade etti. Yine taksi şoförü, yine sahte para, ancak bu sefer meblağ biraz yüksek: 50 Ytl.O olay da aynen şöyle gerçekleşmiş: Hanımefendi taksiye binmiş, gideceği yere gelince cüzdanından 50 Ytl çıkarıp şoföre uzatmış. Şoför parayı almış ve ardından “abla bozuk yok” diyerek geri vermiş. Hanımefendi de üzerinde başka para olmadığını söyleyince “canın sağolsun” diyerek yola koyulmuş. Hanımefendinin aklına bir kurt düşmüş ve derhal cüzdanından parayı çıkarmış. Ancak sonuç vahim: 50 Ytl’yi alan Üsküdarı geçmiş 🙂 Taksi oradan çoktan uzaklaşmış…Tabi ki tüm taksi şoförlerini zan altında bırakmak yanlış fakat, bu tarz olaylar özellikle taksilerde meydana gelmeye başlayınca, insan ister istemez huzursuz oluyor…Aman efendim; siz siz olun alışverişlerde el değiştiren paralara titizlikle bakın. Sahtekarlığa maruz kalmak istemiyorsanız cebinizde 50 ve 100 Ytl’lik banknotlar taşımayın, nakit para ile alışveriş yapmayın; “çiiiiiipli” kredi kartınızı kullanın. (ki, kartınız çalınırsa, siz durumu fark edene kadar ocağınıza incir ağacı dikilmesin! Ama kredi kartını kullanırken de siz kendi ocağınıza incir ağacı dikmemeye özen gösterin.. :))Sevgi ve saygılarımla…

“biz bebek yapabiliyoruz, ya siz?”

miralay | 12 December 2006 16:40

bebek var bebek!
“biz bebek yaptık,hadi bakalım,senin var mııı?” demek değil bu!

Bey yazmaya elim varmıyor ama, ŞÖFER beyler, biz diğer sürücülerin arabalarımızın arka camına astığımız baklava dilimi şeklindeki sarı levhada “BABY ON BOARD ” yazıyor ya ecnebice; (ben bir de “bebek var” çıkartması yapıştırdım, okuma bilebilenler için!) o demektir ki, “ARABADA BEBEK VAR “.

O sarı baklava dilimindeki yazıda geçen “baby” kelimesini anlamadın madem, az dikkat etsen Türkçesi de öbür köşede yazılı: “BEBEK VAR” güzel kardeşim. Bu bizim üreme yeteneğine sahip olduğumuzun bildirisi değil. Gerçekten bebek var ve sen arkamda kornanı anırtınca korkabiliyor masum…

F Dikkat Testi

Makine | 13 September 2006 08:58

FINISHED FILES ARE THE RE-
SULT OF YEARS OF SCIENTIF-
IC STUDY COMBINED WITH
THE EXPERIENCE OF YEARS.

Yukarıdaki metindeki F harflerini sadece bir kere ve geriye dönmeden sayıp buraya tıklayın.

israfla ilgili…

bildigimiz son sey | 05 September 2006 09:26

Geçenlerde bir e-posta aldım, sizlerle paylaşmak istiyorum. Ciddi bir mevzuya parmak basıyor…

“On dokuz yıl evveldi. Stockholm’e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi.

Sabahleyin, traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm. Lütfen diyordu, traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu var, oraya bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcı olun. Doğrusu hayretler içinde kaldım.

Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Bir çok eşya üzerinde “İsveç çeliğinden yapılmıştır” diye yazardı. İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.

Soyuldum

Effe | 29 June 2006 08:35

Su anki ruh halim inanin berbat, 3 senelik kiz arkadasim, canim, gelecekteki karim dedigim insan bugun bana sanirim gercek yuzunu gosterdi.

Uzun bir yolculuga cikmak uzereyken yasadigim olaylar uzerine yasadigim bu olayi size anlatmak zorundayim, aileme veya arkadaslarima anlatsam bana sen nasil anlamadin bu kizi bunca sene diyip gulerler diye yaziyorum buraya.

Bugun hanimefendinin dogum gunu, bankamda eksi (-) 20$ oldugu icin kendisine borc aldigim para ile bir demet cicek birde kart alabildim, butun gun mutlu gozukuyordu, yine cebimde kalan borc para ile aksam onu bir bara goturup eglendirmek istedim fakat….