bildirgec.org

dikkat hakkında tüm yazılar

FACEBOOK’TA DiKKAT!

azmi50 | 20 March 2008 20:07

FACEBOOK ve Myspace gibi sosyal arkadaşlık sitelerine üye olup kişisel bilgilerinizi eklemeden önce iki kez düşünün. Çünkü uluslararası kariyer planlama sitesi Badenoch&Clark’ın araştırmasın göre, patronların üçte ikisi işe alacağı elemanlar hakkında sosyal paylaşım sitelerinde bilgi topluyor. Öte yandan Facebook’un Türkiye’deki kullanıcı sayısı 1 ayda yüzde 466 artarak büyüme hızında dünya ülkelerini geride bıraktı. İşte sanal âlemde gezinirken dikkatli etmeniz gerekenler:

  1. İçkili âlemlerde çekilen fotoğraflara dikkat.
  1. Patronunuzu saygısızca şikayet etmeyin.
  1. Arkadaşlarınızın aşk hayatı ve özel hayatı hakkında asla dedikodu yapmayın.
  1. İş saatinde bu tip sitelerde vakit geçirdiğinizi ima eden tabirler asla kullanmayın.

Metamfetamin

necronamber | 10 February 2008 23:08

Metanfetamin dünya üzerinde en hızla yayılan, çok zararlı ve tehlikeli bir uyuşturucudur.

Bu uyuşturucu maddenin kullanılan takma isimlerinden bazıları kristal, tina, crack. en çok kullanılan ismi met. metamfetaminin kısaltılmışı.

İlk kez kullanıldığında insana kendisini aşırı güçlü ve iyi hissettiriyor. kısacası mükemmel insan kavramını yaşıyorsunuz. Sonrası ise parçalanan ve ölümle biten hayatlar. Metamfetamin anfetaminin daha üstünde ve daha güçlü ayrıca kokainden 3 kat daha sert çarpar. Bu madde burundan çekme, yakarak, yutarak yada damardan alınabiliyor. Fiziksel olarak insan bedenini resmen çürütüyor en başta dişlerden başlayarak insanı insanlıktan çıkaran ve gerçekten inanılmaz perişan hale fiziksel değişimler meydana getiriyor.

hacıyatmaz

mahirgul | 22 January 2008 23:04

Boş sıkıntıiçi boş bir bavul
ne koyarsan alır içinegeride vermez
aldıklarını dikkatetmek gerekir
bu bavulu toplarkenyoksa
bi bakarsınyutuvermiş
hacıyatmazını

Dikkat Facebook Başınıza Bela Olmasın!

olcax | 22 December 2007 15:25

Facebook çok önceden beri var, ancak Türkiye‘de birden böyle parlamasının sebebi nedir acaba? Bir rivayete göre üç ay önce Türkiye’den üye sayısı 100 bin civarında imiş, ama şimdi Türkiye’den 1 milyon üyesi var.

Alexa istatistiklerine göre Facebook dünyadaki en çok ziyaret edilen yedinci site ve Türkiye’de de son bir kaç haftadır büyük bir atağa kalkarak Google Türkiye’den sonra en çok ziyaret edilen ikinci site oldu. Ve yine Alexa istatistiklerine göre Facebook ziyaretçilerinin %3.8′i Türkiye’den; Türkiye Amerika, Kanada ve İngiltere’nin ardından dördüncü sırada.
acebook bir sosyalleşme sitesi ve insanlar üye olurken veya diğer üyelerle iletişime geçerken kişisel bilgilerini veriyorlar; işte tehlike burada… Aman Facebook başınıza bela olmasın… Duymuşsunuzdur Facebook üyelerinin bilgilerini reklam ve pazarlama şirketlerine satmayı düşündüğünü duyurdu.
Biliyorsunuz; Size gelen e-mailleri veya cep mesajlarını silseniz bile, sadece sizin ekranınızdan silinmiş oluyor. Cep hizmetini hangi GSM operatöründen, e-mail veya msn hesabınızı hangi uzantılı adresten almışsanız, yazdığınız çizdiğiniz her şey bu hizmeti aldığınız kurumlarda birer data (veri) olarak kayıtlı kalıyor. Yani sizin bu bilgileri silmiş olmanız ve ulaşamamanız, başkalarının ulaşamaması anlamına gelmiyor. Gerektiğinde hepsinin önünüze konulması an meselesi. Hrant Dink’le ilgili klibi YouTube atan şahsı nasıl da elle koymuş gibi buldular, aynen öyle.
Facebook denen bu sitede ve benzerlerinde politik görüş veya hissiyatlarınızı kesinlikle paylaşmayınız.

Dijital Fotoğraf Makinesi Alırken Dikkat Etmeniz Gerekenler

olcax | 21 December 2007 13:11

Öncelikle fotoğraf olayına bakış açınıza bakalım: Amatör mü? Profesyonel mi? Amatör için 3.2 MP’den (Mega Piksel) 7.2Mp’e kadar olan dijital fotoğraf makineleri seçebilirsiniz. Profesyonel için 7.2Mp’den sınır olmayan bir aralıktır. Benim asıl hedefim ev kullanıcısı yani amatör kullanıcı. Yazının devamı

Elektronik Hesap Makinası Kullanırken İşlem Sırasına Dikkat Edin

olcax | 21 December 2007 10:14

2+3×5 kaçtır ?

Bu işlemin sonucu için bazıları 25 diyebilir… Ancak bu işlemi doğru çözmeniz için işlem öncelik sırasını bilmeniz sizi doğru cevaba götürecektir… İşlem sırası

(x) çarpma ve (/) bölme, (+) toplama ve (-) çıkarma şeklindedir. Öyleyse 2+3×5 işleminin doğru sonucu da 17‘dir. Yani bu şekilde verilmemiş olsa bile 2+(3×5) işleminde çarpma işlemi önce yapılır.
Bu tür hesaplamaları yapmak için hesap makinası kullanıyoruz. Piyasada muhtelif bir çok hesap makinası var. Cep telefonumuz da bile hesap makinası var. Eğer hesap makinanızın işlem önceliğinin olup olmadığını merak ediyorsanız; 2+3×5 işlemini yaptırınız eğer sonuç 17 ise hesap makinanız işlem önceliğini dikkate alıyor demektir. Fakat sonuç 25 ise hesap makinanız standart bir hesap makinasıdır ve işlem sırasını dikkate almıyor demektir. Böyle bir hesap makinasına sahipseniz birbiri ardı sıra işlemler yapmaktan kaçının! Çıkan sonuçlar yanlış olabilir!

Köpek balığına yumruk attı

makaleci | 19 December 2007 02:20

Gece gece denize niye girdi ki, diyeceğim bu jaws’ ın gece denize girmekle saldıraya geçme olasılığının arttığı veya artmadığı hakkında bilimsel bir donanıma sahip değilim. Ucuz kurtulduğu kolay anlaşılıyor. Bir an öldüğünü bile düşünmüş adamcağız -doğal olarak- yaşadığı inanılmaz şoktan dolayı…Herneyse; haberin detayları burada ve şurada

Yazmaya Dair

siirimsi | 30 October 2007 16:58

Belki de yaşamdan beklediğin her şey, burada, bu kelimeler arasındadır, kimbilir?...
Belki de yaşamdan beklediğin her şey, burada, bu kelimeler arasındadır, kimbilir?…

Yazmaya Dair,

İlk başlarken kendim için, diyordum, yeniden yazmanın, başlamanın mutluluğu yeterli, bu huzuru, bu ince köprüyü kurmak hayatıma bir anlam katacak, başarmanın yüceltilme duygusu bana yeterli diyordum… Her zaman kanaatkar bir insan olmama rağmen yazmakta bunu başaramadım sanırım… Başladım, devam ettikçe duygular başka yönlere kaydı sanki… Yazdıkça yenileniyor, her konuda, her cümlede yazacak bir yön keşfetmeye çalışıyor buluyorsunuz kendinizi… Hele de bir konuya, düşünceye odaklandıysan bir hayalet gibi beyninde kurtlar dolana dolana sarıyor sayfalarını, günlerini, düşüncelerini, beynini kemirir oluyor yazacakların, ister istemez… Nasıl yazsam, ne yazsam, çok güzel olmalı, çok okunmalı, beğenilmeli, beğenildikçe büyümeliyim düşüncesi, yazdıkça büyümenin hırsı ve arzusu kelimelerinin arasında hapsediyor yazılarını… Kendim için_leri aşan, özgürce yazmayı sınırlayan bir şey bu… Belki de ben yazmaya başlayınca dünya sallanacak, yazılarımla bir depremi yaşatacağım duygusu ve bencilce düşünceleri kapladı mütevazi düşüncelerimi… Halbuki ne yer sallanıyor, ne de gökte bir kıpırdanma var… Bu, insana has bir duygu da olsa, herkesin başına gelebilir, her insan ister bunu, deseniz de bu konumdan memnun olmadığımı söylemeliyim… Çünkü yazmak öyle bir şey ki, olağan, sıradanlığı yaşatan bir eylem olmalı, bir akıntıya atmalısın kendini, ama kurtarılmayı beklememelisin. Yazdıkça kendini yenileyen ve akıntıdan kendi çırpınışlarınla bir dala tutanabileceğin bir sel bu… Her yağmurda yıkanan, arınan bir saflık duygusu olmalı… Yoksa sahteciliği kelimelerin arasından kurtaramazsın… Yazmak bencilliği sevmiyor çünkü, hapsi sevmiyor, dünyada en çok özgürlüğü seven olgu bu yazma eylemi… Kelimelerin hapsi müebbet bir susuşa, arada bir de görüşe çıksan da, güneşe uzaktan bakmaya itiyor gitgide. Ne yazarsan yaz, istediğini aktaramıyorsun elinde olmadan, doğallığı kaybediyorsun çünkü… Saflığını kaybettikten sonra da yazdıklarının bir anlam taşıması mümkün değil… Tıpkı yaşamdan saydığın her an gibi, gerçekten hissetmedikçe yaşamış sayılmazsın çünkü… Yazmanın tutkusu ise ne aşka benziyor, ne evliliğe, ne sadakate, ne de kendine ihanete… Nasıl etmeli, ne yapmalı da bu hapsi özgürlüğe çevirmeli bilmiyorum ama, bunu da aşabileceğimden eminim… Hangi geçilmez köprüleri geçmedim ben, hangi ferkul’ u yenmedim ki… Bunu da başarabilirim, eminim…